|
Konu Kimliği: Konu Sahibi Nebevi Sevda,Açılış Tarihi: 21 Temmuz 2019 (11:25), Konuya Son Cevap : 24 Temmuz 2019 (22:13). Konuya 9 Mesaj yazıldı |
| LinkBack | Seçenekler | Değerlendirme |
21 Temmuz 2019, 11:25 | Mesaj No:1 |
Durumu: Medine No : 59388 Üyelik T.:
05 Nisan 2018 | NİYETİNE GÖRE ECİR VAR SANA NİYETİNE GÖRE ECİR VAR SANA Sözlükte “yönelmek, ciddiyet ve kararlılık göstermek” gibi anlamlara gelen niyet genellikle, “Allah’ın rızasını kazanmak arzusuyla ve O’nun hükmüne tabi olmak üzere fiile yönelen irade” şeklinde tarif edilmiştir. (Dönmez, İ. Kâfi, “Niyet”, TDV İslam Ans, XXXIII, 169) İslam dininin en önemli hususlarından biri niyettir. Kişinin yaptığı işler niyete göre değer kazanır. Aynı işi yapan iki kişi niyetlerindeki farklılık sebebiyle birbirine zıt karşılık görebilirler. Bu sebepten gerek Kur’an’da gerekse hadislerde niyetin önemini belirten beyanlar gelmiştir. Nitekim Yüce Allah; “Kesilen kurbanların ne etleri ne de kanları Allah’a ulaşır; fakat ona sadece sizin takvanız ulaşır.” (Hac, 37) Örneğin oruç tutup bununla hem ibadet ve hem de perhiz niyet edenin hâli de böyledir. Sırf perhiz için tutulan orucun sevabı yoksa da, her ikisine niyet edene, niyetinin derecesine göre bir sevap vardır. Eğer perhiz niyeti galebe çalarsa, Gazalî’ye göre bunun sevabı yoktur. (el-Askalanî, İbn Hacer, Fethu’l-Barî, I, 25) İşte bütün ameller böyledir, niyetimizde Allah rızası galip olursa sevap alırız, değilse hiçbir sevap alamayız. Allah Rasulü, “Müminin niyeti amelinden hayırlıdır.” buyurmuştur.” (Heysemî, Mecmeu’z-Zevaid, I, 61, 109; Taberanî, VI, 185; Canan, İbrahim, Kütübü Sitte, XVI, 8) Bazen niyet amelin önüne geçebilir. Çeşitli sebeplerle işlenemeyen amel, niyet sebebiyle sanki işlenmiş gibi sevap kazandırır.(AMELİ İŞLEYEMESEDE DEĞİN) hadis-i şerife göre kıyamet gününde ilk defa bir şehid hakkında hüküm verilecek. Allah Teala ona ne yaptığını sorduğunda: - Senin uğrunda çarpıştım, sehid edildim, diyecek. Fakat Cenab-ı Hak ona: - Yalan söyledin. Sana cesur adam desinler diye çarpıştın, buyuracak ve o adam yüz üstü sürüklenerek cehenneme atılacak. Daha sonra ilim öğrenip öğreten ve Kur'an okuyan bir kimse getirilecek. Ona da ne yaptığı sorulacak. - İlmi öğrendim ve öğrettim. Senin rızanı kazanmak için Kur'an okudum, diyecek. Allah Teala ona: - Yalan söyledin. İlmi, sana alim desinler diye öğrendin. Kur'anı ise, güzel okuyor desinler diye okudun. Nitekim öyle de denildi, buyuracak. O adam da yüz üstü sürüklenerek cehenneme atılacak. Hadis-i şerifin devamında zengin bir kimsenin huzura getirileceği, onun da malını Allah rızası için harcadığını söyleyeceği, ona, "cömert adam" desinler diye malını sarfettiği söyleneceği ve diğerleri gibi onun da cehenneme atılacağı belirtilmektedir.[2] |
Konu Sahibi Nebevi Sevda 'in açmış olduğu son Konular Aşağıda Listelenmiştir | |||||
Konu | Forum | Son Mesaj Yazan | Cevaplar | Okunma | Son Mesaj Tarihi |
Gidiyoruz inşallah | Nebevi Sevda/Kişisel | Nebevi Sevda | 0 | 33 | 21 Aralık 2024 22:34 |
Cennet ne büyük nimet ki | Nebevi Sevda/Kişisel | Nebevi Sevda | 1 | 46 | 20 Aralık 2024 01:10 |
Ev Halkaları | Nebevi Sevda/Kişisel | Nebevi Sevda | 0 | 61 | 17 Aralık 2024 23:10 |
Ey İNSANLIK! | Nebevi Sevda/Kişisel | Nebevi Sevda | 0 | 58 | 05 Aralık 2024 22:23 |
Sen sesini çıkarmadıkca | Nebevi Sevda/Kişisel | Nebevi Sevda | 0 | 60 | 02 Aralık 2024 20:00 |
21 Temmuz 2019, 11:27 | Mesaj No:2 |
Durumu: Medine No : 59388 Üyelik T.:
05 Nisan 2018 |
Muhacir, Allah'ın yasakladığı şeyleri bırakan kimsedir" buyurur.[3] "Kim ahiret kazancını istiyorsa, onun kazancını çoğaltırız. Dünya kazancını isteyene de dünyalık veririz; ama onun ahirette bir nasibi olmaz".[4] Bu hadis-i şerifin söylenmesine şöyle bir olayın sebep olduğu anlatılır: Sahabîlerden biri, Ummü Kays adlı bir hanımla evlenmek ister. Fakat o günlerde Ümmü Kays Medine'ye hicret etmeyi düşünmektedir. Kendisiyle evlenmek isteyen sahabîye, niyeti ciddi ise Medine'ye hicret etmeyi ve orada evlenmeyi teklif eder. Mekke'deki kurulu düzenini terketmeyi henüz düşünmeyen o sahabî Ümmü Kays'la evlenmek arzusuyla Medine'ye hicret etmek zorunda kalır. Bu durumu bilen sahabîler, Ümmü Kays'ın muhaciri anlamında "Muhaciri Ümmü Kays" diye takıldıkları o zatın, hicret sevabı kazanıp kazanmadığını tartışmaya başlarlar. İşte o zaman Peygamber Efendimiz, bu hadis-i şerifle meseleye açıklık getirerek herkesin niyetine göre sevap kazanacağını belirtir. Buhârî ve Müslim’in Hz. Ömer (r.a.)’den rivayet etmiş oldukları ve “niyet hadisi” diye meşhur olmuş olan hadis-i şerifte Allah Rasulü şöyle buyurmaktadır: “Ameller niyetlere göredir. Herkese niyet ettiği şey vardır. Öyleyse kimin hicreti Allah’a ve Rasulüne ise, onun hicreti Allah ve Rasulünedir. Kimin hicreti de elde edeceği bir dünyalığa veya nikâhlayacağı bir kadına ise, onun hicreti de o hicret ettiği şeyedir.” (Buhârî, Bed’ü’l-Vahy, 1, Eyman, 23; Müslim, İmaret, 155; Ebu Davud, Talak, 11; Tirmizî, Fedailu’l-Cihad, 16) [2] Müslim, İmare 152 [3] bk. 1569 nolu hadis [4] Şura süresi (42), 20 Efendimizin dayısının oğlu Sad b. Ebi Vakkas ve halasının oğlu Abdullah b. Cahş arasında geçen bir konuşma. Bir defasında Rasulüllah, Sad b. Ebi Vakkas’a: “Senin duan Allah katında makbuldür.” demişti. Abdullah b. Cahş, Sad b. Ebi Vakkas’ın duasının Allah katında makbul olduğunu bildiği için Uhud Savaşı öncesi ona, “Gel kardeşim, birbirimize dua edelim.” der. Bunun üzerine Sad b. Ebi Vakkas ellerini açarak: - Ya Rabbi! Savaş başlayınca benim önüme güçlü bir düşman askeri çıkar, onunla çarpışayım, ben onu öldüreyim, neyi varsa her şeyini ganimet olarak alayım. Rasulüllah’ın önüne getireyim ve böylece Allah Rasulünü bununla memnun edeyim, der. Sonra da Abdullah b. Cahş, elini kaldırır söyle dua eder: - Allah’ım! Benim önüme de güçlü bir düşman askeri çıkar, o benimle savaşsın, ben de onunla savaşayım. Sonra o beni öldürsün, benim kulağımı, gözümü, burnumu, elimi, ayağımı ve bütün uzuvlarımı birer birer kessin. Hesap gününde Allah Teâlâ bana: “Ey Abdullah, uzuvlarını ne yaptın?” deyince ben de, “Ya Rabbi, o uzuvlarımı sana getirmeye utandım, günahlarıma kefaret olarak Uhud’da bıraktım.” diyeyim şeklinde dua eder. |
21 Temmuz 2019, 11:29 | Mesaj No:3 |
Durumu: Medine No : 59388 Üyelik T.:
05 Nisan 2018 |
Sad b. Ebi Vakkas: - Ben bu duaya âmin diyemedim. Ama Abdullah b. Cahş beni eliyle şöyle bir itti. “Hani seninle anlaşmıştık, niçin âmin demiyorsun?” diyerek zorla bana âmin dedirtti, diyor. Hz. Peygamber (s.a.s.), Uhud’da düşmanla çarpışmakta olan yiğitlerini bir grup sahabeyle beraber seyretmektedir. Sahabelerden biri der ki: - Ya Rasulallah! Şu askeri görüyor musun ne yiğitçe savaşıyor! O senin halanın oğlu Abdullah’tır, der. Allah Rasulü (s.a.s.): - İnşallah o cennetliktir, der. Bir de öbür tarafa bakarlar ve başka bir sahabe de: - Şu da Haris’in oğlu Kuzman’dır. Dokuz kâfiri yere sermiş ve yaralı bir şekilde hâlâ çarpışmaktadır. Bu da ne yiğitçe çarpışmaktadır ey Allah’ın Rasulü, der. Ama Rasulüllah (s.a.s.)’ın yüzünün rengi değişir, kaşlarını çatar: - O cehennemliktir, der. Sahabeler birden bu söz üzerine şok olurlar. Bu sözün manasını anlamazlar. Sahabelerden biri savaş sonunda yaralı olan Kuzman’ın yanına varır: - Ey Kuzman! Müjdeler olsun sana Allah ve Rasulü için bu meydanda kılıç salladın, ne mutlu sana eğer ölürsen cennetliksin, der. Ama Kuzman, o ana kadar içinde sakladığı niyeti açığa vurur: - Ey İbn Katade, beni buraya getiren ne Allah’ın dini ne de Muhammed’in şerefiydi, beni buraya getiren Medine’nin hurmalıklarıydı. Ben buraya Medine’nin hurmalıklarını savunmak için geldim, der. Sonunda çektiği acılara dayanamaz. Bir ok alıp kalbine saplar ve oracıkta ölür. İbn Katade koşup Rasulüllah’ın yanına gelerek olayı anlatır. Sahabeler o zaman Peygamberimizin sözünün anlamını idrak ederler. (Buhârî, Cihad, 77; İbn Hişam, Sire, III, 93, 94 |
21 Temmuz 2019, 11:30 | Mesaj No:4 |
Durumu: Medine No : 59388 Üyelik T.:
05 Nisan 2018 |
Niyet muhasebesi yapılırken şu beş temel ilkeye dikkat edilmesi gerekir: 1. Niyet, ne yaptığını bilmek olduğu gibi, kimin için ve ne için yaptığını da bilmek demektir. Namaz kılıyoruz, kimin için kılıyoruz? Farz namazlara riya girmez. Ama nafile namazlara riya girer, dolayısıyla nafile namazlarımızı evde kimsenin görmediği yerde kılmalıyız. Amellerimize bakıp neyi, kimin için yaptığımıza çok dikkat etmeliyiz. Yaptığımız amelleri bilinçli ve şuurlu yapmalıyız. Bilinçli ve şuurlu yaşayan insana Allah iki şey verir: Bunlardan ilki firaset ve ikincisi de basirettir. 2. Niyette, yüzün sadece Allah’a ve ahirete dönük olması gerekir. Eğer böyle yaşarsak Allah yâr, cennet diyar olur. Eğer böyle yaşamazsak şeytan yâr, cehennem diyar olur. Allah muhafaza etsin. 3. Müminin niyeti amelinden hayırlıdır. Niyeti yüce olan, o ameli işlemeye güç yetiremese bile niyetinin karşılığını alacaktır. Mesela her sabah evinden çıkan bir kişi, “Ben bugün bu canımı Allah yolunda feda edeceğim.” diye niyet ederek çıksa, akşam evine bu amacına kavuşamadan dönse bile, yine o gün Allah yolunda cihat etmiş gibi sevap alarak evine dönecektir. Her sabah dükkânının kapısını selim bir niyetle açan bir kişi, dükkânında yaptığı alışveriş sonunda sevap kazanarak evine döner. 4. İnsan, niyet okumalıdır. Ama okuyacağı niyet sadece ve sadece kendi niyeti olmalıdır. Başkalarının niyetini okumaya kalkışmak doğru değildir. Çünkü başkalarının niyetini ancak Allah bilir. Başkalarının niyetini okumaya kalkan kişi, Allah’ın alanına müdahale etmiş, Allah’ın işine soyunmuş demektir. 5. Niyetin selimiyeti gayretullahı harekete geçiren en önemli vesiledir. Eğer niyet selimse, Allah az amele çok sevap verir ve o işe rahmet, bereket katar. Eğer niyet selim değilse, çok amel yapılsa dahi hiçbir karşılık alınamaz. (Kay:Diyanet Avrupa Aylık Dergi Ocak 2010 sayısı) |
21 Temmuz 2019, 11:31 | Mesaj No:5 |
Durumu: Medine No : 59388 Üyelik T.:
05 Nisan 2018 |
Abdullah b. Ömer (Radıyallahu Anh), Resulullah (Sallallahu Aleyhi Ve Sellem) 'in şöyle söylediğini işittim dedi: “Sizden önceki ümmetlerden üç kişi yolculuğa çıktılar. Geceyi geçirmek üzere bir mağaraya girince dağdan bir kaya parçası yuvarlanarak mağaranın ağzını kapattı. Bunun üzerine (birbirlerine) şöyle dediler: "Bizi bu kayadan ancak iyi amellerimizi dile getirerek Allah'a yapacağımız dua kurtarabilir." Birincisi şöyle dua etti: "Allah'ım! Benim çok ihtiyar anne ve babam vardı. Onları doyurmadan çoluk çocuğumu ve hayvanlarımı doyurmazdım. Bir gün, odun toplamak için uzaklara gitmiştim. Geç vakte kadar da dönemedim. Akşam içecekleri sütü, sağıp getirdiğimde anne ve babam uyuyorlardı. Onlara sütlerini içirmeden önce çoluk çocuğumun ve hayvanlarımın karınlarını doyurmayı hoş görme- dim. Elimde tas, tanyeri ağarıncaya kadar anne ve babamın uyanmalarını bekledim. Çocuklar açlıktan ayaklarımın dibinde ağlıyorlardı. Uyandılar ve akşam sütlerini içtiler. Allah'ım! Bunu senin rızan için yapmışsam bu kayadan bizi kurtar" dedi. Bunun üzerine kaya biraz açıldı. Ancak açılan yerden çıkmak mümkün değildi. İkincisi şöyle dua etti: "Allah'ım! Amcamın bir kızı vardı. Onu çok seviyordum. Kendisini bana teslim etmesini istedim, kabul etmedi. Kıtlığın hüküm sürdüğü bir yılda bana başvurdu. Kendisini teslim etmesi şartıyla ona yüz yirmi dinar verdim. Teklifimi kabul etti. Ona yaklaşmaya imkan bulduğum bir sırada bana; "Dini nikah olmadan bana yaklaşman helal olmaz" deyince yaklaşmaktan vazgeçtim ve yanından ayrıldım. Halbuki onu herkesten çok seviyordum. Verdiğim altınları da geri almadım. Allah'ım! Bunu senin rızan için yapmışsam bizi buradan kurtar." Bunun üzerine kaya biraz daha açıldı. Ancak açılan yer çıkabilecekleri kadar değildi. Üçüncüsü şöyle dua etti: "Allah'ım! Ücretli işçiler tutmuştum, hepsinin ücretini öde-dim. Ancak biri ücretini almadan gitti. Ben de onun parasını çalıştırdım. Öyle ki, bundan birçok mal meydana geldi. Bir müddet sonra bana gelerek: "Ey Allah'ın kulu! Ücretimi ver" deyince ona; "Şu gördüğün develer, sığırlar, koyunlar ve kölelerin hepsi senin ücretinden üremiştir, al götür" dedim. O da; "Ey Allah'ın kulu! Benimle alay etmiyorsun ya?" dedi. Ben de: "Hayır, alay etmiyorum" deyince, malların hepsini alarak götürdü. Bana hiçbir şey bırakmadı." "Allah'ım! Bunu senin rızan için yapmışsam, içinde bulunduğumuz şu beladan bizi kurtar." Bunun üzerine kaya tamamen açıldı. Onlar da mağaradan çıkarak yollarına devam ettiler. (Buhari, Müslim, Nesai) Burada Peygamber Efendimiz (Sallallahu Aleyhi Ve Sellem) bu üç kişinin niyetlerinin sadece Allah-u Zülcelal'in rızası olduğu için Allah'ın onlara yardım ettiğini ve kurtardığını bize anlattı. Bu bütün insanlar için bir işarettir. Ebu'd-Derda (Radıyallahu Anh)'dan Resulullah (Sallallahu Aleyhi Ve Sellem)'in şöyle buyurduğu rivayet edildi: "Bir kimse; 'gece kalkar namaz kılarım' deyip yatağına yatsa, şayet kalkamayıp sabaha kadar uyusa amel defterine niyet ettiği namazın sevabı yazılır. Uykusu da kendisine Rabbi tarafından bir sadaka olur." (Nesai, İbn Mace, İbn Hıbban) |
21 Temmuz 2019, 11:39 | Mesaj No:7 |
Durumu: Medine No : 59388 Üyelik T.:
05 Nisan 2018 |
Kim ahiret kazancını istiyorsa, onun kazancını çoğaltırız. Dünya kazancını isteyene de dünyalık veririz; ama onun ahirette bir nasibi olmaz. Şuara 20 |
22 Temmuz 2019, 19:09 | Mesaj No:8 |
Durumu: Medine No : 59388 Üyelik T.:
05 Nisan 2018 |
Niyetin iyi olacak arkadaş. Samimi olduğun gibi düzgün olacaksin. Şahsiyetini getirmeden davana sadık olacaksin . O zaman ömrün mutlu huzurlu olur |
23 Temmuz 2019, 11:42 | Mesaj No:9 |
Durumu: Medine No : 59388 Üyelik T.:
05 Nisan 2018 |
'Rabbine kavuşmayı uman kimse, yararlı işler yapsın ve Rabbine kullukta hiç ortak koşmasın.' (Kehf, 110) |
24 Temmuz 2019, 22:13 | Mesaj No:10 |
Durumu: Medine No : 59388 Üyelik T.:
05 Nisan 2018 |
Bizim ruhbanlığımız CIHAD dır. Sorun ney aslında.. Sürekli kendimize haramlar koymamız. Halbuki IRADE EGITIMINI ÖNCELERSEK HAYATIMIZI IZZETLI YAŞARIZ. |
Konuyu Toplam 1 Kişi okuyor. (0 Üye ve 1 Misafir) | |
Benzer Konular | ||||
Konu Başlıkları | Konuyu Başlatan | Medineweb Ana Kategoriler | Cevaplar | Son Mesajlar |
Göz göre göre görmemek | EyMeN&TaLhA | Makale ve Köşe Yazıları | 1 | 24 Şubat 2022 14:50 |
Namazı Kuran'a Göre Kılıp Mirası Keyfine Göre Dağıtan Zalimdir | Mihrinaz | İlmihal Bölümü | 1 | 05 Ocak 2022 19:01 |
ALLAH KİMLERE BÜYÜK ECİR VERİR?/Medineweb | FECR | Allah(c.c) | 8 | 25 Kasım 2018 14:36 |
Sevda Sana Hasret Sana Vuslat Sana Sevgili | su damlası | Şiirler ve Şairler | 4 | 31 Ocak 2017 11:40 |
ŞERİATA GÖRE Mİ, YOKSA TARİKATA GÖRE Mİ SÖYLEŞELİM?... | nuryuzlum | Tevhid Ve Şirk Konuları | 4 | 17Haziran 2009 10:52 |
.::.Bir Ayet-Kerime .::. | .::.Bir Hadis-i Şerif .::. | .::.Bir Vecize .::. |
|