|
Konu Kimliği: Konu Sahibi Serdar102,Açılış Tarihi: 26 Ağustos 2022 (00:12), Konuya Son Cevap : 26 Ağustos 2022 (00:15). Konuya 1 Mesaj yazıldı |
| LinkBack | Seçenekler | Değerlendirme |
26 Ağustos 2022, 00:12 | Mesaj No:1 |
Horozun Fendi Tilkiyi Yendi Horozun Fendi Tilkiyi Yendi HOROZUN FENDİ TİLKİYİ YENDİ Tilki, birkaç gündür çiftliğin etrafında fırıldak gibi dönüyordu. Bakışlarındaki bütün dikkat çiftlik evinin yan tarafındaki tavuk kümesinde toplanmıştı. “ Ah “ diyordu, “ Ah, şu semiz tavuklardan birisini, ikisini yakalasaydım da çıtır çıtır yiyiverseydim, ne olurdu sanki? Karnım doyardı, sonra da güzel bir uyku çeker yarına kadar yiyecek derdim olmazdı ” diye düşünürken çiftlik sahibinin kümesin önündeki kuyudan su çekmeye gittiğini gördü. Kaşlarını çattı. Yüksek sesle: “ Fakat bunlar rahat bırakmazlar ki, adam, karısı, oğlu, kızı sabah gün doğarken kalkarlar, bütün gün çiftliğin avlusunda oraya buraya koşuştururlar. Ne zamana kadar? Ta akşam oluncaya kadar. Peki akşam olunca bunlar yatar uyurlar da meydan bana mı kalır? Yooo… Gecelerin hakimi Popsi’dir. Benim gibi üç tanesini bir araya getirsen ancak bir Popsi eder. İriyarı, kalıplı bir köpektir kendisi. Geceleri ayrılmaz kümesin önünden. Bazı geceler yere yatar, uyur gibi yapar. Bilirim ben onun iki gözü açık uyuyanlardan olduğunu. Geceleri değil kümese girmek, çiftliğin avlusuna adım atmayı kendime teklif bile edemedim “ diyerek sitem etti. Ertesi gün tilki sevinçten neredeyse kanatlanıp uçacaktı. Çiftlik sahipleri öğle vaktine doğru temiz elbiselerini giymişler, arabalarına binip şehre misafirliğe gitmişlerdi. Belli ki birkaç günden önce dönmeyeceklerdi. İkindi zamanı olmuştu. Popsi sıcak havanın etkisiyle gevşemeye başladı. Zaten bütün gece uyumamıştı. Göz kapakları ağırlaşmıştı. Gezerken dalıyordu. Birkaç kere neredeyse yere düşecekti. Sonunda dayanamadı, gitti, kulübesinde uyumaya başladı. Tilki Popsi’nin haline güldü. Sessizce çiftliğin avlusuna süzüldü. Kümesin yanına sokuldu. İçeride tavuklar yem yiyorlardı. Kapının sürgüsünü çekti. En yakınında duran tavuğu kaptığıyla, kümesin kapısını kapatıp ormana doğru kaçması bir oldu. Kümeste bulunanlardan hiçbirisi bu durumun farkına varmadı. Tilki geceyi ormandaki bir ağaç kovuğunda geçirdi. Ertesi gün yine ikindi vakitleri Popsi kulübesinde uyurken kümese geldi. Aynı şekilde kapının sürgüsünü çekti, en yakınında duran tavuklardan birini yakaladı, kapıyı kapatıp ormana doğru koşarak uzaklaştı. Kümeste bir horoz vardı. Adı “ Kırmızı “ idi. Geriye kalanlar tavuktu. Tilki kümese dadanmadan önce on dört tane tavuk vardı. Kırmızı o sırada kümesin köşesinde tahtadan yapılmış tünekte oturmuş, pencereden dışarısını seyrediyordu. Tilkinin kümese girip tavuklardan birini kapıp götürmesine film seyreder gibi bakakaldı. Kendisini çarçabuk toparladı. Aniden tünek penceresinden kümesin ortasına doğru uçtu. Avazı çıktığı kadar “ ü-ü-rüü-üüüü “ diyerek ötmeye başladı. Amacı, Popsi’yi uyandırıp tilkiyi yakalamasını sağlamaktı. Belki tilkinin götürdüğü tavuk kurtarılabilirdi. Durumu kümesteki tavuklara anlatıp, tavukların “gıt gıt gıdak, gıt gıt gıdak” diye bağırmalarını sağladı. Aradan dakikalar geçtiği halde Popsi yardıma koşmadı. Saatler sonra Popsi uyandı. Ağır ağır gerindi. Kulübesinden dışarı çıktı. Hava kararmaya başlamıştı, akşam oluyordu. “ Ne güzel uyumuşum! Şöyle bir çıkıp dolaşayım “ dedi kendi kendine. Tam kümesin önünden geçerken duyduğu sesle irkildi. Birisi onu çağırıyordu. Kümese doğru yaklaştı. Seslenen horoz Kırmızı idi: “ Popsi nerelerdesin? Sen gündüz uyurken tilki geldi. Kümesin kapısını açıp bir tavuk kaptı, kapıyı kapatıp kaçtı. Seni uyandırmak için hepimiz bağırdık. Fakat sen koşup gelmedin. Ayrıca bir tavuk daha kayıp. Çiftlik sahiplerinin gitmelerini fırsat bildi bu tilki, iki günde iki tavuk çaldı. “ Popsi kulaklarına inanamadı. Tilkinin kendisini önemsememesi canını sıkmıştı. Gözlerini iri iri açarak: “ Vay be! Bu ne cesaret! O tilkiyi bir yakalarsam dünyasını karartırım.. Ne sanıyor ya bu tilki kendisini “ diye bağırdı. Kırmızı, Popsi’ye susmasını işaret ederek: “ İş işten geçtikten sonra sinirlenmenin ne anlamı var? Bir plan hazırladım. Şimdi beni iyi dinle “ dedi. Planı dinleyen Popsi gece nöbetine devam etti. İki gündür olduğu gibi ikindi vaktine doğru ayakta uyuklamaya başladı. Kulübesine girdi. Kapısını kapattı. Uyumak için kulübeye girmemişti. Plan gereği, kulübesinin arka tarafındaki tahtalardan birinin çivilerini geceden sökmüştü. Tahtayı yerinden alıp sessizce dışarı çıktı. Çiftlik evinin arkasından öbür yandaki kümesin arkasına geldi. Kırmızı ve tavuklar gece boş durmamışlar, kümesin köşesindeki tüneğin tahtalarını aralayıp, Popsi’nin geçebileceği kadar bir yer açmışlardı. Popsi buradan tüneğe girdi. Tahtaları eski durumuna getirdi. Tünek kapısının arkasında yere yattı. Tavuklar, tünekteydiler. Sadece Kırmızı kümesin ortasında dolaşıyordu. Tilki Popsi’nin kulübesine girmesinden sonra yarım saat bekledi. Popsi’nin uyuduğuna kanaat getirdi. Çiftliğin avlusuna girdi. Kümesin önündeki kuyunun duvarı arkasına saklandı. Etrafı dinledi. Her şey yolundaydı. Kuyunun duvarı üstünden başını kaldırdı. Kümese doğru baktı. Horozdan başka kimseyi göremedi. “ Tavuklar tünekte uyukluyorlar olsa gerek “ diye düşündü. “Yaşasın! Bugün de horoz eti yiyeceğim “ dedi kendi kendine. Bulunduğu yerden ayrıldı. Parmaklarının ucuna basarak kümese doğru yaklaştı. Kırmızı tilkiyi kuyunun arkasına saklanırken görmüş ve Popsi’yi haberdar etmişti. Sanki hiçbir şeyden haberi yokmuş gibi kafası yerde yem yiyor gözüküyordu. Aslında tilkiyi göz hapsine almış, tilkinin her hareketini kontrol ediyordu. Tilki kümes kapısının sürgüsünü çekti. Hızla kırmızının üstüne yürüdü. Tam kırmızıyı tutmak için eğildiği anda sağ gözünde bir şimşek çaktı. Kırmızının tek ayağı üstünde dönerek vurduğu kanat tokadı tilkinin gözüne gelmişti. Tilki neye uğradığını şaşırdı. Bu sırada Popsi saklandığı yerden yay gibi boşandı. Kümesin kapısını kapattı. Kapıya kilidi taktı. Anahtarı kümesten dışarıya attı. Kendisi için kaçış yolu kalmayan tilki gerilemeye başladı. Yalvarmak faydasızdı. Kendini savunmaya karar verdi. Popsi ile tilki hırsla birbirlerine girdiler. Popsi tilkiye göre, çok iriydi ve çok güçlüydü. Sonunda tilki Popsi’nin vurduğu yumruklarla pestile döndü. Yere yığıldı, kendinden geçti. Popsi’nin tilkinin üstüne atılmaya hazırlandığını gören Kırmızı Popsi’nin önüne geçti: “ Dur bakalım!. Bu kadar ders ona yeter. Kümese girdiğin yerden dışarıya çık, anahtarı bul, kapıyı aç. Yaptığım planın dışına çıkmamak gerek. “ Daha sonra Kırmızı ile Popsi, tilkiyi gö türüp ormana bıraktılar. Tilki ancak iki gün sonra gece yarısı kendine gelebildi. Yüzü, gözü çürük içindeydi. Her yanı ağrıyordu, arka ayakları tutmuyordu. “ Ölmemişim buna da şükür “ dedi içinden. Tilki vücudunda sağlam kalan ne varsa hepsini toplayıp sürüklenerek ormanın içlerine doğru uzaklaştı, karanlıklarda kayboldu. SON Yazan: Serdar Yıldırım | |
Konu Sahibi Serdar102 'in açmış olduğu son Konular Aşağıda Listelenmiştir | |||||
Konu | Forum | Son Mesaj Yazan | Cevaplar | Okunma | Son Mesaj Tarihi |
Hurdacının Aşkı - Yazan: Serdar Yıldırım -... | Fıkralar-Hikayeler | Serdar102 | 0 | 140 | 24Haziran 2024 23:36 |
Robot Kartal - Yazan Ve Okuyan: Serdar Yıldırım | Çocuk ve Aile Sağlığı | Serdar102 | 0 | 120 | 24Haziran 2024 23:33 |
Kardeşlik Hikayeleri - Serhat Yıldırım | Makale ve Köşe Yazıları | Serdar102 | 0 | 139 | 10 Ocak 2024 18:28 |
Karagöz İle Hacivat: Karagöz Bilmece Soruyor | Makale ve Köşe Yazıları | Serdar102 | 0 | 123 | 10 Ocak 2024 18:26 |
Karagöz İle Hacivat: İki Elin Nesi Var | Makale ve Köşe Yazıları | Serdar102 | 0 | 112 | 10 Ocak 2024 18:25 |
26 Ağustos 2022, 00:15 | Mesaj No:2 |
Özbekistan Cumhuriyeti Taşkent Enstitüsü'nün hazırladığı kitapta hikayelerim çıktı. ÖZBEKİSTAN CUMHURİYETİ YÜKSEK VE İKİNCİL ÖZEL EĞİTİM BAKANLIĞI TAŞKENT DEVLET DOĞU ARAŞTIRMALARI ENSTİTÜSÜ Yoshlarga ko‘rsatilayotgan g’amxo‘rlik, yaratilayotgan sharoitlar ularni puxta bilim egallab, har sohaning yetuk mutaxassisi bolib yetishishlari uchun zamin yaratadi. Ayniqsa, oliy o‘quv yurtlarining tubdan isloh qilinishi, o‘quv jarayonlarini jahon miqyosi darajasiga olib chiqilishi buning yaqqol misoli hisoblanadi. Shu o‘rinda yoshlarning bilim olishga bo‘lgan ishtiyoqlari, chet tillarini o‘rganishga bo‘lgan qiziqishlari tobora ortib bormoqda. Shu nuqtai nazardan qaraganda oliy o‘quv yurtlaridagi adabiyotlar bilan ta’minlanganlik darajasi ham doim e’tibor markazidadir. Garchi shunday ekan, soha mutaxassislarining o‘z fanlari doirasida darsliklar, o‘quv qo‘llanmalari yaratishi ayni muddaodir. Shu jihatdan qaraganda ushbu qo‘llanmaning ahamiyati kattadir. Ushbu o‘quv qo‘llanma turkologiya yo‘nalishida tahsil olayotgan 3- bosqich talabalarga mo‘ljallangan bo‘lib, mavzular dars soatlaridan kelib chiqqan holda taqsimlangan. O‘quv qo‘llanmadagi mavzular asosiy sharq tilining namunaviy hamda ishchi dasturlariga mos keladi. ( Gençlere gösterilen özen, onlar için yaratılan koşullar kapsamlı bilgi edinmek ve her alanda olgun uzmanlar olmak zemini oluşturur. Özellikle yüksek öğretimde radikal reform, eğitim süreçlerini dünya ölçeğine getirmek bunun açık bir örneğidir. Aynı zamanda gençlerin öğrenme isteği yabancıdır. Dil öğrenmeye ilgileri artıyor. Mesele bu yüksek öğretimde literatüre erişim açısından seviyesi de her zaman odaktadır. Öyle olmasına rağmen, alan uzmanlar kendi alanlarında ders kitapları ve kılavuzlar oluşturur aynı terimdir. Bu bakımdan bu rehber çok önemlidir. Bu ders kitabı Türkoloji öğreniminin 3. aşamasıdır. Öğrenciler için, ders saatlerine dayalı konularla dağıtıldı. Ders kitabındaki konular temel Doğu dillerinden örneklerdir. ve çalışma programlarıyla uyumludur. ) Çalışma Rehberi 5120100 - Filoloji ve dil öğretimi Bu ders kitabında bulunan Serdar Yıldırım'ın yazdığı hikayeler şunlardır: Karagöz İle Hacivat: Parayı Kim Buldu? 46. Sayfadadır. Keloğlan Dağlar Padişahı 52 ve 53. Sayfadadır. [Linkler Ziyaretçilere Kapalıdır.Giriş Yap Veya Üye Olmak için TIKLAYIN...] | |