Medineweb Forum/Huzur Adresi

Go Back   Medineweb Forum/Huzur Adresi > ..::.MEDİNEWEB FORUM GENEL.::. > Edebiyat > Makale ve Köşe Yazıları

Konu Kimliği: Konu Sahibi nana,Açılış Tarihi:  13 Ağustos 2007 (18:32), Konuya Son Cevap : 18 Mayıs 2021 (01:06). Konuya 1 Mesaj yazıldı

Beğeni Aldı1Kez Beğenildi
  • 1 Beğenilen nana
Yeni Konu aç  Cevapla
 
LinkBack Seçenekler Değerlendirme
Alt 13 Ağustos 2007, 18:32   Mesaj No:1
Avatar Otomotik
Durumu:nana isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Medine No : 78
Üyelik T.: 13 Ağustos 2007
Arkadaşları:0
Cinsiyet:
Mesaj: 2
Konular: 2
Beğenildi:1
Beğendi:0
Takdirleri:10
Takdir Et:
Konu Bu  Üyemize Aittir!
Standart Bir eşyadan diğerine taşınıp durmak

Bir eşyadan diğerine taşınıp durmak

A. ALİ URAL

Bu kaçıncı seyahatin? Bak yine bir eşyadan diğerine taşınıyorsun. Varlığın hangi vâdisi dâvet ediyor yine? Hangi renk gözlerini kamaştırdı ve sen göz kamaşmasının bir perde olduğundan habersiz bineğini hazırladın?Hangi koku hangi çiçeğin tohumunu attı içine ve sen boynuna asılan gökkuşaklarını sahici sandın? Hangi kaşık daha dudaklarına dokunmadan ziyafetleri taşıdı sofrana ve sen açlığının farkına varmadın? Hangi şarkıydı gümüş zincirleriyle elini ayağını bağlayan ve sen bu şarkıyı özgürlük marşı yaptın? Hangi sıcaklık parmak uçlarından yükselemedi kalbine ve sen kesilmiş telgraf telleriyle sahrada kalakaldın. Bak yine bir varlıktan diğerine taşınıyorsun. Bir seyahat olduğunu düşünerek aynı çemberi hep yeni bir takatle yürüyorsun. Binlerce defa geçtiğin yerler her seferinde yeni bir elbiseyle karşılıyor seni. Hafızanı, o sır sandığını, öyle renklerle, öyle seslerle, öyle tatlarla, öyle kokularla, öyle dokunuşlarla doldurmuşsun ki hakikatin soluğuna yer kalmamış orada. Kötürüm bir belleğin rehberliğinde çıktığın bu seyahatler seni bir yere götürmüyor. İstersen bir kereliğine yolunu değiştir. Değirmenin etrafında dönmeyi bırakıp yeni bir beldeye git. Adı İskenderiye olsun o beldenin. Şehrin kapısında karşılasın seni İskenderiyeli bilge. Kucaklarken şu sözleri fısıldasın: “Bir eşyadan diğerine, bir varlıktan ötekine yolculuk edip durma! Değirmen etrafında dönüp duran atın vardığı yer, yola çıktığı yerdir. Sen varlıklardan yola çıkıp var edene var!” İskenderiyeli bilge, var edene varabilmek için kalp pusulasına baktı. Kalp diriyse ne mutlu, pusula kıbleyi gösteriyorsa ne baht! Dostlarına sesleniyordu: “Ölüme ağlama. Kalbe bak. Hata ve isyan ile pişman, ibadet ve taat ile neşveli değilsen zaten ölüsün.” Hem varlıkların suretleriyle kat kat örtülmüş bir ayna nasıl parlardı! Evet, semalara bakmaya çağırıyordu Kitap. Fakat semaya bakmak, güneşi yıldızları seyretmek değil, anlayış kapısını açmaktı. Var edilenin içinde var edeni bulmaktı. “Hakkın Hak olduğunu kendilerine belirtinceye kadar ufuklarda ve benliklerinde âyetlerimizi onlara göstereceğiz” İlâhî vaadi, eşyanın suretlerinin ardındaki gerçek varlığa işaret ediyordu. Ne tuhaf, her şey O’nu anıyordu ve biz O’nu anmak yerine, O’nu anan eşyaya bağlanıyorduk. Hiç ayrılamayacağımız Hakk’tan kaçarken, mutlaka ayrılacağımız dünyaya yapışıyor, arzular ayaklarımızı kıskıvrak bağlamışken Allah’a doğru yol aldığımızı sanıyorduk. Biz sevdiğimiz şeylerin köleleriydik azat kabul etmeyen. Biz erteleyenlerdik her güzeli. Üç nedeni vardı bu ertelemenin; böyle dedi İskenderiyeli. İlki dünyayı âhiretten üstün tutmaktı ki bu aklı başında inananlara yakışmazdı. İkincisi, iyi işler için boş zamanları beklemekti ki, ölümün ne zaman geleceği belli olmazdı. Üçüncüsü, boş zaman elde edilse bile, iyi işleri yaptıracak kuvvet her daim bulunmazdı. Aslında yüce Allah’a ulaşmak demek; O’nun ilmine, O’nu bilmeye ulaşmaktı. Bilginin kapısı ise “anmakla” çalınırdı. Lâyıkıyla yapamadım diye “anmaktan” yüz çevirenleri, “Zikrin peşini bırakma. Çünkü bizzat zikirden gafil olmak, zikir yaparken gafil olmaktan daha kötüdür. Olabilir ki Hakk Teâlâ seni gafletle yapılan zikirden uyanıklık hâlindeki zikre yükseltebilir.” levhasıyla uyarırdı İskenderiyeli. Dualarının kabul olmadığını düşünerek yeise düşenlere ise verilecek olanın kendisi için seçtiği değil, yüce Allah’ın onun için seçtiği şeyler olduğunu hatırlatır, verme zamanını kulun değil Hakk’ın tayin edeceğini bildirirdi: “Zamanı tayin edilmiş olsa bile vaat edilen bir şeyin vuku bulmaması, seni şek ve süpheye düşürmemelidir. Çünkü şek ve şüpheye düşmek kalbin basiretine sataşmak ve içindeki sırrın nurunu söndürmektir.” Doğrusu işlerini O’na bırakanlar bütün uzakların yakınlaştığını, bütün çetinlerin kolaylaştığını görürdü. Fakat bu İlâhi yardıma erişebilmek için de yine yalnız O’ndan yardım istenmeliydi. Allah’tan yardım isteyen Allah’a, nefsinden yardım isteyen nefsine havale edilirdi. Büyüklük Allah’a mahsustu. Nefis ise büyüdükçe küçültürdü insanı. Hem ona göre talep şan değildi. “Razı ol, şan da senin nam da senin. Varlığını bilinmezlik toprağına göm. Gömülmeyen şey nâbit olmaz” derdi. İbn Atâullah İskenderî’nin ne zaman dünyaya geldiğini kimse bilmiyor. Dünyada bulunduğu müddetçe hangi keder ve üzüntülerle kuşatılmış olursa olsun aldırmadığını ve “Dünya, tabiatının gereğini ortaya koyacaktır.” dediğini ise herkes biliyor. Çünkü “Kitabu’t-Tenvîr”, “Hikem-i Atâiyye” ve “Letâifu’l-Minen” gibi kitaplarıyla hâlâ kalp iklimlerinde meyvelerini döküyor o. Kayıtlara “haramlardan kaçınan biri” olarak geçmiş. Söz ve davranışlarıyla Allah’ı hatırlatanlardan başkasıyla arkadaşlık etmediğinden söz ediliyor. Ebu’l-Abbas Mürsî’nin öğrencisi, Ebu’l-Hasen es-Subkî’nin hocası olduğunu da bilmeyen yok. 1309’da Mısır’da vefat ettiğini de.

Aslında bunlardan daha önemli bir kıstas var ona göre bir hayatı değerlendirmek için: “Allah katındaki durumunu öğrenmek istersen, Allah’ın seni hangi işlerde kullandığına dikkat et!” .....
Kara Kartal beğendi.
__________________

\"Sen bende yaşıyorsun ve ben sende. Bunu sen de biliyorsun ben de.\"
Alıntı ile Cevapla

Konu Sahibi nana 'in açmış olduğu son Konular Aşağıda Listelenmiştir
Konu Forum Son Mesaj Yazan Cevaplar Okunma Son Mesaj Tarihi
İşte Böyle Şiirler ve Şairler Tuba_ 3 2161 13 Ağustos 2007 18:48
Bir eşyadan diğerine taşınıp durmak Makale ve Köşe Yazıları Kara Kartal 1 1642 13 Ağustos 2007 18:32

Alt 18 Mayıs 2021, 01:06   Mesaj No:2
Medineweb EDİTÖRÜ
Kara Kartal - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Durumu: Kara Kartal isimli Üye şuanda  online konumundadır
Medine No : 59105
Üyelik T.: 03 Şubat 2018
Arkadaşları:2
Cinsiyet:
Mesaj: 4.028
Konular: 482
Beğenildi:3737
Beğendi:4401
Takdirleri:26295
Takdir Et:
Standart

Kalp diriyse ne mutlu, pusula kıbleyi gösteriyorsa ne baht!

Allah’tan yardım isteyen Allah’a, nefsinden yardım isteyen nefsine havale edilirdi.
Alıntı ile Cevapla
Cevapla


Konuyu Toplam 1 Kişi okuyor. (0 Üye ve 1 Misafir)
 

Benzer Konular
Konu Başlıkları Konuyu Başlatan

Medineweb Ana Kategoriler

Cevaplar Son Mesajlar
Oruç ve Aç Durmak NUR Oruç-Ramazan 1 05 Mart 2023 01:12
Durmak gerek... EyMeN&TaLhA Makale ve Köşe Yazıları 0 10 Şubat 2014 12:52
Günahtan uzak durmak için ne düşünmeli? Belgin Soru Cevap Arşivi 0 14 Nisan 2009 09:02
Hamilelik döneminde teknolojik aletlerden uzak durmak gerekir mi? MERVE DEMİR Tıbbı Nebevi ve Alternatif Tıp 0 11 Nisan 2009 23:23

Bir Ayet Bir Hadis Bir Söz | www.kaabalive.net Bir Ayet Bir Hadis Bir Söz | www.medineweb.net Yeni Sayfa 1
.::.Bir Ayet-Kerime .::. .::.Bir Hadis-i Şerif .::. .::.Bir Vecize .::.
     

 

 Medineweb Sosyal Medya Gruplarımız:  Medineweb  Medineweb  Medineweb  Medineweb Medineweb     

  www.alemdarhost.com sunucularını Kullanıyoruz.