|
Konu Kimliği: Konu Sahibi TufeyL,Açılış Tarihi: 08 Eylül 2007 (21:32), Konuya Son Cevap : 12 Ağustos 2008 (00:29). Konuya 69 Mesaj yazıldı |
| LinkBack | Seçenekler | Değerlendirme |
11 Eylül 2007, 11:29 | Mesaj No:21 |
Cvp: Umman-ı Aşk.. «Leylâ ile Mecnun'un Aşk hikâyesini herkes duymuştur» Mecnuna adın nedir diye sorarlar. «Leylâ» diye cevap verir. Bir gün yine Mecnuna "Leylâ ölmedi mi" derler. «Hayır, Leylâ kalbimde yaşıyor ölmedi, Leylâ benim» diye karşılık verir. Yine bir gün Mecnun, Leylâ'nin evi önüne gider ve gözlerini gökyüzüne diker. Ona «ey Mecnun, gök yüzüne değil, Leylâ'nin odasının duvarina bak, belki onu görürsün» derler. O böyle diyenlere «gölgesi Leylâ'nin evine düşen yıldız bana yeter» diye cevap verir. Anlatıldığına göre Hallac-ı Mansur'u (rahimehullahu) seksen gün hepsetmişler. İmam-ı Şibli (rahimehullahu) bir gün ziyaretine gitmiş ve «ey Mensur. Muhabbet nedir» diye sormuş. Mansur «bu soruyu bana bugün degil, yarın sor» demiş. Ertesi gün olunca Mansur'u zindandan cikarırlar, ve üzerinde boynunu vurmak üzere yere yaygiı yayarlar, bu sırada İmam-ı Şibli çıka gelerek karşısında dikilir. Bu anda Mensur ona seslenir, «ey Şibli! Sevginin başı yangın, sonu ise ölümdür. Hallac-ı Mansur'un nazarında Allah (C.C)'dan baska her şeyin batıl olduğuna kesin kanaat gelince ve yalnız Allah (C.C)'in hak olduğunu bilince, hak isminin onun kendi adı olduğunu unutmuş ve sen kimsin sorusuna muhatap olunca «ben hakkım» diye cevap vermiştir. | |
11 Eylül 2007, 11:29 | Mesaj No:22 |
Cvp: Umman-ı Aşk.. Anlatıldığına göre sahici muhabbet, şu üc davranısta belli olur: 1 — Aşık, sevdiğinin sözünü diğerlerinin sözlerine tercih eder. 2 — Aşık, sevgilisi ile oturup kalkmayı başkaları ile birarada olmaya tercih eder. 3 — Yine aşık. sevgilisinin rızasını kazanmayı, başkalarının hoşnutluğunu elde etmeye tercih eder. (El Münteha - Nam Kitapta da böyledir.) Söylendiğine göre «aşk» perdeyi yırtmak ve sırları keşfetmektir. «Vecd» hali ise zikrin lezzetine varıldığı anda ruhun, arzunun taşkınlığına katlanamamasıdır. Öyle ki, bu hali yaşayan kimsenin ezalarından biri kesilse hiç bir şey duymaz. Anlatıldığına göre adamın biri Fırat nehrinde yıkanıyormuş, bu arada: «Ey günahkârlar! Bugün seçiliniz» mealindeki âyet-i kerimeyi okuyan bir adamı duymuş ( Yasin Süresî. 59 ). Ayetin içine saldığı dehşetin etkisi ile çırpınmaya başlamıs ve sonunda boğulup ölmüş. Muhamned İbni Abdullah el-Bağdadi (rahimehullahu) diyor ki: "Basra şehrinde iken bir gün yüksek bir çatıya çıkmıs bir delikanlı gördüm, yüzünü halka dönmüştü, ş öyle diyordu: «Aşık olarak ölen kimse işte böyledir. Ugrunda ölüm olmayan askın hiç bir değeri yoktur. Bu sözlerin arkasından kendini boşluga attı. «Manzarayı hayretle seyreden halk tarafindan «ölüsü» alıp götürüldü. | |
11 Eylül 2007, 11:31 | Mesaj No:23 |
Cvp: Aşkı kimseye sorma Aşkın kendisine sor Güzellik kendisine sıfat değil ad olan... Gül olmayınca bağçeler berbad olan... Bakışındandır başlangıcı bütün hadiselerin; ve en büyük yangın aşkının bir kıvılcımından... Dönüyorsa gökler bir yüzük halkasınca, ve dönmedeyse içinde ne varsa, kaşındandır yüzüğün, inci tanesi kaşından... İyi hal de hatırlatıyor seni bize, kötü hal de; korktuğumuzda da sevgin var içimizde, umduğumuzda da... Gözyaşlarımız gözbebeklerimizi boğazlıyor sensiz, duru şaraplar içinde zehirler yutuyoruz... Gökkuşaklarını toprağa gömenler de, nurunu ağızlarında söndürmek isteyenler de senden öte sınavlarda değiller aslında. Nefis kendini içine üflemekte daim. Gülü kendi sesinde solduranların seni beklemekle geçecektir yüzyıllar süren ömürleri. Ah bir bilseler!... Hâb–ı gaflette geçen ömrümü rü'yâ gördüm. | |
11 Eylül 2007, 11:34 | Mesaj No:24 |
Cvp: Aşkı kimseye sorma Aşkın kendisine sor Gönül Mecnûn gibi dil-beste olma zülf-i Leylâ'ya Seni sâhra-neverd-i aşk eden zîrâ Hudâ'dır hep -Haşmet- A gönül! Mecnun misali, Leyla'nın zülfüne hemen gönül bağlama. Çünkü seni aşk çöllerinde gezdirip duran Leyla değil, Mevlâ'dır hep. Bu beyitte aşkın çilelerini çekmekle hayattan bezmiş bir âşığın yakarışı görülmekte, bunun çaresi olarak da teslimiyetçi bir ruh, yani başına gelenlere çare aramaktansa kaderine boyun eğip ''Hepsi Allah'tan!..'' diyen pasif bir anlayış ön plâna çıkmaktadır. Zaten âşık da sevgili karşısında pasif olmaya mahkûmdur. Ona düşen, başına gelen aşkı çekmek, onun acıları ile yaşamaktır. Bu anlayış, şairin devamlı sürgünde geçen hayatıyla da bir anlamda örtüşmektedir. Elden bir şey gelmeyince, zavallı âşık ne yapsın, ''Mecnun (çılgın) da zaten Leyla için çöllere düşmemiş miydi?'' diye avunur. Önünde böyle muhteşem bir örnek dururken aşk işinde şâirin başka türlü davranması da zaten mümkün değildir. Olsa olsa Mecnun'u geride bırakacak bir çile ile tecrübe kazanıp aşk yollarında pişebilir. Böylece hayatına anlam katacak, kederlerden neşe devşirmeyi, acıları zevk edinmeyi öğrenecektir. Bilir ki, ne kadar acı çekerse, kendisini sevgiliye o kadar yakın hisseder. Aşk, acıdan ibarettir zira. Acı çekmeyince aşkın büyümesinden de, büyütülmesinden de söz edilemez. En büyük aşklar, en çok acı verenler değil midir? | |
12 Eylül 2007, 00:45 | Mesaj No:25 |
RE: Aşkı kimseye sorma Aşkın kendisine sor
NAAT-I LEYLA Mecnolunca Leyla’sına tevhid-i Hak aşikâr Dem o demdir, mutmaindir, mahvolur ol dem şikâr Envarında faş olurken ubudiyet hilati Medhi dosttan çağrılır kim hazreti Leyla çıkar İşbu anda leyle sitem la diyende mahvolur Sırlara nazar edenler sin olunca af olur Mecnun-u Muhammedi’de fenaya erdin ise Ol zaman Leyla diyende kesafetin saf olur Dem o dem ki biz burada hara gark olmuşçayız Cezbesinden arınarak aşkla hem dolmuşçayız Âleminde kulluğundan bihaber olsak bile Sevgisini gönlümüzde ve sanki bulmuşçayız Der misin sen ey mevali bulduk O’nu aleni Derbedersin neden, niçin azdırırsın yareni Firakından siteminle sulukun geri kalıp Söndürürsün bilmeden kim, Leyla olmuş hareni | |
16 Eylül 2007, 23:13 | Mesaj No:26 |
Aşk'a Dair.. Aşk: "SARMAŞIK" BAŞI; "Karışık" ORTASI; "Karmaşık" SONU; "Karmakarışık" Aşk: "SARMAŞIK" "Aşk, muhabbetin seveni kavraması, bütün vücûduna yayılması âdeta onu SARMAŞIK dalları gibi kucaklamasıdır." "Aşk yapışkan bir bitkidir. İnsanların sevgisine aşk denmesi, kalbe yapışmasındandır."(Ferra) Bu yapışkanın adı; "SARMAŞIK" tır. Ve "Işk" kelimesinden alınmıştır. SARMAŞIK sarıldığı yeri nasıl kaplarsa, aşk da girdiği kalbi öyle sarar, sarmalar, kök salar. Kalpte yeşerir, zamanla sararır ve sâhib-i kalbi de sarartır. Aşkın kolları öyle güçlüdür ki; ne aşka tutunanlar, ne de aşkta tutuklu kalanlar ondan kurtulamazlar. Karışan kafalarında aşka dâir sonu gelmeyen sorular belirir. Aşk mıdır cân u dil mülkünü yağma eyleyen Aşk mıdır sînemin içre gelip câ eyleyen Aşk mıdır boynuma takıp belâ zincîrini Gezdirip Mecnûnleyin âlemde rüsvâ eyleyen (Muhibbî) | |
16 Eylül 2007, 23:17 | Mesaj No:27 |
Cvp: Aşk'a Dair.. Aşk; âşıkların ışığıdır. Bütün yangınların âteşidir. Mansur’un celladı, Şîrin’in Ferhad’ıdır. Halîl’in "Verd" i, Züleyhâ’nın "Derd"idir. Aşk imiş ışık veren âşıklara Aşk imiş âteş veren yanıklara Aşk imiş derde bırakan dem’i Aşk imiş deva veren âşıklara (Hicrânî) Aşk nefisleri teslim alıp, kalpleri tutsak eden bir hükümdardır. Kimi efendileri köle, kimi köleleri de efendi kılar. Hükümranlığı dillere destandır. Kahredici pençeleriyle Aslan’ları titreten sultanlar dahi, "Ceylan gözlü bir sevgiliye esîr" olmaktan kendisini kurtaramamıştır: "Şîrler pençe-i kahrından olurken lerzân Beni bir gözleri âhûya zebûn etti felek." (Yavuz Sultan Selim) | |
16 Eylül 2007, 23:20 | Mesaj No:28 |
Cvp: Aşk'a Dair.. Aşkın bir tür dîvânelik olduğunu söyleyenlerin sayısı az değildir. "Gel gör beni aşk neyledi" diyen âşıklar, içine düştükleri hâl-i pür melâli, ancak "Gel de gör" çağrısıyla dillendirebilmişlerdir. Aşkın yakıcılığı karşısında şaşkınlığa düşen âşıklar, bir nefeste dünyayı yakacak kadar derin bir "Âh"ın sahibi olduklarını bile iddia edebilmişlerdir. "Âh edersem bir nefes dünyâyı oda yakuben Yedi çarhı âhım odı cümle bir dem yandırır (İbrahim Gülşenî (k.s.) Onlar, varlık âlemine geliş sebeplerini de, yedi feleği bir anda yandıracak olan derin bir "Âh" ile açıklamışlardır: Sanman taleb-i devlet ü câh etmeğe geldik Biz âleme bir yâr için âh etmeğe geldik (Yeni Şehirli Avni) | |
17 Eylül 2007, 09:36 | Mesaj No:29 |
RE: Aşk'a Dair..
aşk aşktır ve dahi gönüllerin aşkı idraki yüreklerin yanmasıyla mümkün. kalp atarya hergün nefes her alışında beden hu hu derya derinden, aşk derya dil manasını ihata sesin yüreğe dokunmasıyla mümkün, aşkın en güzeli en güzel olana aşık olmak ve huzurunda buluşmak ümidiyle. dilden süzülenlerin kalbe dokunması kalpte hissedilenin derunu yakması ümidiyle Selam ve dua ile... | |
18 Eylül 2007, 18:38 | Mesaj No:30 |
Durumu: Medine No : 16627 Üyelik T.:
11 Şubat 2012 | Cvp: Aşk'a Dair.. Dil bilmez konuşamazlar,ama kokusuyla hep etkilemiştir Güller beni.Işığı nuru sönmüş şu gönlüme ve diğer buhranlık yüreklere huzur getirdin.Anlatamıyorum seni, sende öteyi ben Yarimi bulduğum zaman candan öte olurum ben.Seni sevenleride seviyorum Çünkü onlarda da sen varsın.Seccadem çoğu zaman yaşlarla dolu,Kalbim ise günahlarla tarumar... Geceler karanlık seni düşünüyorum,Kimi zaman gözlerim yaşla doluyor seni düşlerken.Rüyalarım ,hayallerim hasrete doğru gider belki canım benim.Sessizlik ise bir çığlıktır benim için. GÜLÜM sana muhtacım.Yolu karanlık olan şehvetinden başka birşey düşünmeyen kör,sağır,dilsiz insanlara o güzelim nurundan saçarak gel GEL Kİ gönül bahçemdeki Güller solmasın.Güle aşığım çünkü Güller bana seni anlatıyor.Mecnun ki Leylanın peşinden koşa koşa bulur HAKİKİ SEVGİLİYİ. Bir kuru ekmeğe suya vurgundum,Birde gülüme görmeden vuruldum.Önce kendime daha sonra Gençliğin haline bakıyorum da bende sensizken onlar gibiymişim.Onların hali bilmece gibi, hayatları ise kapkara bir gece gibi diyor ya ..... Eğer yıkılırsa gülüm içimdeki sevdanın sütunları,Anla ki bende ölmüşüm şu yazdığım yazı ellerimden düşerken..... |
Konuyu Toplam 1 Kişi okuyor. (0 Üye ve 1 Misafir) | |
Benzer Konular | ||||
Konu Başlıkları | Konuyu Başlatan | Medineweb Ana Kategoriler | Cevaplar | Son Mesajlar |
Geceye Dair | İslaminesil | Güzel Sözler-Deyımler-Nükteler | 48 | 09 Mayıs 2023 14:24 |
Dua’ya Dair... | MUHACİR. | Dua Bölümü | 0 | 06 Mayıs 2013 23:46 |
Kur`an`ın Faziletine Dair | EcelBekcisi | Hadis-i Şerif | 0 | 24 Kasım 2008 14:01 |
Şuf`ay`a Dair Hadisler | Belgin | Hadis-i Şerif | 0 | 24 Kasım 2008 08:38 |
Aldatmaya Dair | Aysima | Hadis-i Şerif | 0 | 22 Kasım 2008 15:07 |
.::.Bir Ayet-Kerime .::. | .::.Bir Hadis-i Şerif .::. | .::.Bir Vecize .::. |
|