|
Konu Kimliği: Konu Sahibi TÜRKcan,Açılış Tarihi: 01 Ağustos 2008 (21:56), Konuya Son Cevap : 15 Ağustos 2008 (12:42). Konuya 2 Mesaj yazıldı |
| LinkBack | Seçenekler | Değerlendirme |
01 Ağustos 2008, 21:56 | Mesaj No:1 |
İlk Cuma Namazı.. İlk Cuma Namazı.. a- Bu Konudaki Değişik Rivayetler: Ilk cuma namazının nerede ve kimler tarafından kılındığı konusunda değişik rivayetler mevcuttur. Bu rivayetleri şöylece özetleyebiliriz: 1. Resûlüllah hicret etmeden önce cumanın kılınmasına izin verdi. Kendisi Mekke'de cumayı kılmaya Kadir olamamış ve cumayı izhar edememişti. Mus'ab b. Umeyr'e: "Yahudilerin cumartesi günleri Zebûr'u açıkça okuduklarını göz önünde bulundurarak, kadınlarınızı ve çoçuklarınızı toplayın ve cuma günü, güneş zevalden yarıyı geçince, iki rek'atle Allah'a yaklaşın." diye yazdı. (Hamidullah, Muhammed, el-Vesâiku's-siyâsiyye s. 35; Alûsî; Rûhu'l-me'ânî XXVNI/99) Tabakât-i Ibn Sa'd'da aynı rivayete: "... ve Sa'd b. Usâme'nin evinde oniki kişi ile cuma kılındı." (Aynı kaynak Tabakât-i Ibn Sa'd'dan (NI/83) ilâvesi de mevcuttur. Bu rivayet nazar-i dikkate alındığında, cumanın Mekke döneminde farz kılındığı, izhar edilmesi gereken bir ibadet olduğu, Yahudilere karşı bir onur meselesi ve bir şiar olduğu söylenebilir. Cumanın izhar edilmesi gerekliligi, kısaca bir onur, bir varlık gösterişi namazı olduğu, diğer nakillerde de göze çarpıyor. Meselâ Allâme Ibn Hacer "Tuhfetü'l-Muhtâç"ta: "Cuma namazı Mekke'de farz kılındı ama sayı yetersizliğinden ya da şiarı izhar olduğundan, orada kılınamadı." (Aynı kaynak Tabakat-r Ibn Sa'd'dan (NI/83)) diyor. Sayı yüzünden kılınmadığı ihtimalini Ibn Hacer sâliki bulunduğu Şâfiî mezhebinin, cumanın kılınabilmesi için kırk hür erkek cemaat şartını koşmuş olmasından dolayı zikretmiş olabilir. Ama her ikisi de birer ihtimalden ibarettir. 2. Abdurrahman b. Kâ'b: "Gözlerini kaybetiğinde babamı cumaya ben götürüyordum. Ezanı duyduğunda Ebû Ümâme Es'ad b. Zürâra'ya dua edip mağfiretini istiyordu. Bir ara durdu ve yine böyle yaptı. Sebebini sordum. Yavrum, Medine'de Benî Beyâdâ Yurdunda bize ilk cuma namazını kıldıran odur, dedi. O gün kaç kişi idiniz? dedim. Kırk kişi idik, dedi. "(Alûsî, XXVNI/99) 3. "Umdetü'1-Kâri"deki şu rivayet de bunu tamamlar: "Ibn Sîrîn anlattı: Medineliler Resulullah (s.a.s.) gelmeden ve cuma âyeti inmeden önce toplandılar. Cumaya ilk defa bu adı verenler onlar oldu. Dediler ki, Yahudilerin her hafta toplandıkları bir günleri var. Keza Hiristiyanlar da öyle. Gelin biz de bir gün toplanıp Allah'ı zikredelim, namaz kılıp O'na şükredelim. Derken bunun için "Yevmü'1-arûbe"yi seçti ve Es'ad'ın evinde toplandılar. O da onlara iki rek'at namaz kıldırdı. Bu toplantıda bu güne "Cuma" adını verdiler. Sa'd da bir koyun kesip onlara yedirdi. Zira sayıları azdı."(Hâkim, el-Müstedrek I/28l ; Ibn Mâce, Sünen I/344 (el-Ikâme 78) Sevkâni bu hadisi aynı zamanda Ibn Hibbân ve e1-Beyhaki'nin de rivayet ettiklerini, sonuncunun sahih bulunduğunu, el-Hâfız'ın ise, isnâdı hasendir, dediğini söyler. Bkz. Neylü'l-evtâr NI/230) Tebyînü'1-hakâik hâsiyesi Selebî'nin, "cuma namazına ilk defa ‚cuma' adını veren Kâ'b b. Lueyy'dir" (Aynî, Umdetü'l-kârî VI/161) şeklindeki rivayeti buna muhalif değildir. Zira Kâ'b'ın aynı toplantıda bulunması ve bu ismin o nun buluşu olması muhtemeldir. 4. Bazı kaynaklarda bu konuda değişik rivayetler de vardır: "El-Ma'rife'de şöyle denir: Zuhri anlattı; Resulullah (s.a.s.) Mus'ab b. Umeyr'i, Medine'ye, onlara Kur'an öğretmek üzere gönderdiğinde, Mus'ab onlara cuma namazı kıldırdı ve Resulullah gelmezden önce Medine'de ilk cuma namazını kıldıran Mus'ab oldu. (Hasiyetü's-Selebî ‚alâ-Tebyîni'l-Hakâik I/217) Allâme Alûsî bu rivayetleri sıraladıktan sonra, "Bu konudaki haberlerin en sağlamı Medine'de ilk cumayı Es'ad'ın kıldırdığını bilderenler olmalıdır." diyor. Bu taktirde ilk cuma namazı Yahudi ve Hristiyanlara karşı bir varlık izharı şeklinde kılınmış oluyor. Burada; Acaba hangi şekilde olursa olsun, Medine'de ilk kılınan cumâ namazı, öğle namazınının yerini almış ve onun farziyetini düşürmüş müdür?" diye bir soru akla gelebilir. Ilk kılınan cuma namazının farz cuma olup olmadığını tesbit için, bu sorunun cevabı önemlidir. 5. Bizzat Resulllah'ın kıldırdığı ilk cuma namazı ise, Kubâ'dan ayrıldıktan sonra Benî Sâlim Yurdu'nda, öğle vaktinde, cuma olması üzerine kıldırdıkları cuma namazıdır. Bu mescid de bu münasebetle "Cuma Mescidi" adıyla bilinmeye başlanmıştır. İşte Resulullah'ın kıldırdığı ilk cuma budur. (Aynî, age. VN/I88. ) 6. Bir başka itibarla ilk cuma diyebileceğimiz cuma namazı da, Bahreyn köylerinden olan el-Cuvâsâ'daki Abdulkays'taki cuma namazıdır. (Zürkânî I/326; Elmalıli VNI/4980) Rivayetler arasında ihtilâflı gibi görünenler, Medine'de ilk cuma namazını Es'ad b. Zürâra; ya da Mus'ab b' Umeyr'in kıldırdığını bildiren haberlerdir. Ancak Merhum Elmalılı'nın da temas ettiği gibi (Sevkâni, Neylü'l-evtâr NI/233 (Buhari ve ·Ebûf Dâvûd)) anlaşılan Es'ad b. Zürâra, Resulullah'tan izin gelmeden önce ilk kıldıran; Mus'ab b. Umeyr ise Medine'de izinle ilk cuma namazı kıldıranlardır. b- Rivayetlerin Değerlendirilmesi Bu rivayetlerin tümüne birden baktığımızda şu sonuçlara va rabiliriz: Cuma namazının Mekke'de farz kılındığı konusu kesin değildir. Mekke'de farz kılındığını kabul etsek dahi, orada kılınmayışının sebebi, devletin bulunmayışı olduğuna dair bir delil olmadığı gibi, bu aklen de mümkün görülmemektedir. Çünkü Allah Resulü, Kubâ ile Medine arâsında ilk cuma namazını kıldırdığında henüz yoldadır. Medine'de de bir devlet sözkonusu değildir. Henüz Medine'ye yerleşilmemiş ve Müslümanlar insiyatifi ele almamışlardır. Ancak cumanın bir şiar ve bir varlık gösterişi anlamı taşıdığı doğrudur. | |
Konu Sahibi TÜRKcan 'in açmış olduğu son Konular Aşağıda Listelenmiştir | |||||
Konu | Forum | Son Mesaj Yazan | Cevaplar | Okunma | Son Mesaj Tarihi |
Şahitliği Allah katında Makbul Peygamber.. | Hz.Muhammed(s.a.v) | TÜRKcan | 0 | 2026 | 14 Şubat 2009 14:25 |
Aşkın ve İktidarın Sembolü:Kutsal Emanetler.. | Hz.Muhammed(s.a.v) | TÜRKcan | 0 | 2211 | 14 Şubat 2009 14:13 |
Mutluluk formülünden birkaçı.. | Bilgi Dağarcığı | dua dilencisi | 3 | 2480 | 11 Kasım 2008 14:16 |
Aşkı kimseye sorma ...Aşkı kendine sor... | Makale ve Köşe Yazıları | TÜRKcan | 0 | 1948 | 01 Kasım 2008 00:21 |
mükemmellik mi?:):):) | Komik Paylaşımlar | Mihrinaz | 7 | 2264 | 04 Ekim 2008 22:25 |
01 Ağustos 2008, 21:59 | Mesaj No:2 |
Cvp: İlk Cuma Namazı.. MÜBAREK CUMA GÜNÜ Günlerin seyidi, sultan-ı ala ve ulyası Cuma günüdür.Bu mübarek Cuma gününe ve gecesine hürmet etmek, adab-ı İslami yedendir. Hayır ile geçirilecek Cuma gününün,haftanın diğer günlerinin de maddi ve manevi hayır ile geçirilmesine; yine hayır ile geçirilen bir Ramazan-ı Şerif ayının da,hayır ile geçirilecek bir seneye sebep olacağı hadis-i şerifler ile sabittir.Risalemizin başında Cenabı Hak c.c Kur’an-ı Azim-üş-şan’ın 62. Cuma suresinin 9,10.Ayeti celillerinde mealen: “Ey iman edenler! Cuma günü namaz için çağırıldığı (nız) zaman, hemen Allah’ı zikretmeye gidin. Alış verişi bırakın. Bu, bilirseniz sizin için çok hayırlıdır. Artık o namaz kılınca yer yüzüne dağılın. Allahın fazlından (nasib) arayın. Allah’ı çok zikredin ta ki umduğunuza kavuşasınız.”Metnini koyduğumuz hadis-i şerifde Sevgili Peygamberimiz s.a.v. Efendimiz: ''Üzerinde güneşin doğduğu herhangi bir günün en hayırlısı Cuma günüdür. Adem a.s. o gün yaratıldı, o gün cennete sokuldu, o gün oradan çıkarıldı; Kıyamette o günden başka bir günde kopmaz.” ve yine:Meniğ berret kademehü fi sebilillahi harremehullahü alennari”Yani “Allah yolunda ayakları tozlananlar cehenneme haram olur.”buyurmuşlardır. Bu hadis-i şerifin şumulüne giren, cihad, ilim, hac, Cuma ve cemaat yolunda ayakları tozlananlardır. Hz.Musa a.s Cenab-ı Hakk’a c.c “Ya Rabbi ! bana cumartesi gününü verdin,Muhammed a.s ın ümmetine hangi günü vereceksin?”diye sual ettiğinde, Cenab-ı hak c.c “Onlara Cuma gününü vereceğim …”buyurdu.Musa a.s: “İlahi, Cuma gününün kıymeti ve sevabı ne kadardır?...”diye Cenab-ı hak c.c buyurdu ki: “Cuma günü yapılan bir ibadette, cumartesi ve pazar günü yapılan yüz bin ibadet sevabı vardır.”Bunun üzerine Musa a.s.: “Ya Rabbi !Beni Muhammed a.s nın ümmetinden eyle…”diye dua etti.Cebrail a.s. bu ayeti celileyi getirince: “Ya Muhammed !Musa a.s ümmeti,eğer Cuma gününü bilselerdi, Yahudi olmaktan kurtulurlardı. Buzağı ya tapmaktanda korunurlardı.” Hak teala nın,tazimini ve topluca ibadete tahsisini farz buyurduğu gün ,aynıyla Cuma idi. Bugün Yahudilere de farz edidiği halde ,Musa a.s kavminin karşı gelmesi üzerine ,yani (Ceba-ı hak c.c sebt-Cuma günü bir şey yapmadı)diye muhalefette bulunmakla,kavmi tarafından kabul edilmedi ve Yahudiler cumartesiyi; Nasraniler de, Pazar gününü kendilerine İbadet günü olarak seçtiler. Bu hususta Ebu Hureyre ile Huzeyfe radıyallahu anhümanın rivayet ettikleri bir hadis-i şerifte de mealen :”Allah-ü Teala bizden evvel gelenlere Cumayı tutmak yolunu göstermedi. Yahudilerin yevm-i mahsusu cumartesi;nasranında yevm-i mahsu Pazar oldu:derken bizi dünyaya getirdi ve yevm-i Cuma yolunu bize gösterdi ve Cuma ,Cumartesi,Pazar günlerini ibadet günü kılmış oldu.” Bu hadis-i şerif, Cumanın farziyyeti hakkında nastır.Ve sair rivayet olunan hadis-i şerifler de bunu müeyyed bulunmaktır. Adem a.s.’ın yaratılması ,cennete girmesi,yeryüzüne inmesi tevbesinin kabulü,ve vefatı,Resul-ü Ekrem s.a.v. Efendimizin Medineye girmesi hep Cuma gününe rastlamıştır. Cenab-ı Peygamber s.a.v. Efendimiz ,Mekke’den Medine’yi Münevvere’ye hicretlerinde,Medine-i Münevvere yakınlarındaki Ranona Vadisinde , Beni Salim Mescidinde ,ilk Cuma hutbesini okumuş ve ilk Cuma namazını kıldırmıştır. Hz. Peygamber s.a.v. bu hutbenin birinci kısmında şunları söylemiştir: RANONA VADİSİNDE HUTBE “Ey nas! Ey insanlar! Sağlığınızda ahretiniz için tedarik görünüz, hazırlanınız. Muhakkak bilinizki ,kıyamet gününde herkes burada yaptığından sorguya çekilecektir. Cenab-ı Hak,burada iken ahireti için iyi bir hazırlık yapmamış olan kuluna diyecek ki:”Ey kulum ,sana benim Peygamberim gelip de söylemedi mi? Ben sana mal verdim, sağlık verdim, sana birçok nimetler ihsan ettim.Sen kendin için ne hazırladın? Dünyada iken hayır yaptın mı? İbadet yaptın mı? İyilik ettin mi?”O kimse de sağına soluna bakacak , bir şey göremeyecek…Önüne bakacak ,cehennemden başka bir şey göremeyecek , öye ise her kim , kendisini hiç olmazsa bir hurmanın yarısı ile olsun ateşten cehennemden kurtarılabilecekse ,hemen dünyada iken yapabildiği kadar hayır ve iyilik yapsın.Yarım hurma tanesi kadar bile iyilik yapacak bir şeyi yoksa ,herkese karşı tatlı dilli ve güler yüzlü olsun. Zira bu suretle yaptığı bir hayra on mislinden yediyüz misline kadar sevap ve mükafat verilir.” Hz. Muhammed s.a.v hutbenin ikinci kısmında da sözlerine şöyle devam buyurdular: “ALLAH’a hamd ve sena olsun . Allah’a hamdeder ve ondan yardım isterim. Nefislerimizin şerlerinden ve kötü işlerimizden Allah’a sığındık Allah’ın doğru yolu gösterdiği bir insanı,hiç kimse baştan çıkaramaz. Allahın sapıtığını da hiç kimse doğru yola çekemez. Size bir haber veririm ki:Allah birdir.O’ndan başka Mabud yoktur. O’nun eşi ve ortağı da yoktur. Sözün en güzeli Allah kelamıdır. Allah’ın kitabıdır.Her kim ki ,Allah onun kalbini Kur’an la süsliye ve onu kafirken Müslüman eyliyle, o da kuranı diğer sözlere üstün tuta, işte o kimse kurtuluşa kavuşur. Allah’ın kitabı,sözlerin en güzeli,en üstün anlamlısıdır.Allah’ın sevdiğini seviniz.Allah’ı can ve gönülden seviniz.Allahın sözünden ve zikrinden usanmayınız. Allah’ın kelamından kalbinize katılık gelmesin. Zira Allahın sözü her şeyin alasını ayırıp seçer. İşlerin hayırlısını ve kulların seçkini olan peygamberleri, kıssaların iyisini zikreder.Helali de haramı da bildirir. Artık yalnız Allah’a ibadet ediniz ve ona hiçbirşeyi eş ve eşit tutmayınız. Onun sözlerine karşı gelmekten sakınınız.Birbirlerinize karşı güzel söyleyiniz ve birbirinizi seviniz.Muhakkak bilmelisiniz ki, Allah, sözünden dönenlere gazab eder. Selam sizin üzerinize olsun.” CUMA KİMLERE FARZ ? Cuma namazı akil baliğ ve erkek olup, esir olmayan serbest bulunan gözü, vücudu sıhatte olan her müslüman üzerine Farz-ı ayındır. Cuma gününde çok kıymetli bir an vardır:Ondan gerekeni alabilmemiz için ,Cuma gününü ve gecesini bir nimet bilip, Gafletsiz geçirmeliyiz. Cuma namazı fakirlerin ve hacca gidemeyenlerin haccıdır. Cuma namazına erken gitmek çok sevaplı olup:bu erkencilik günün evvelinden başlar. Cumaya en evvel gelene bir deve kurban veya tasadduk etmiş sevabı verilir.Daha sonra gelenlere birer sığır , daha sonrakilere birer koyun ve daha sonra gelenlere de tavuk tasadduk etmiş sevabı verilir.Çok daha sonra gelenler de birer yumurta sadaka etmiş sevabı kazanırlar.Bu sayılanlar,ilk safı tutanlar ve ezandan önce gelenlerdir. Cuma günü her caminin kapısına , Allah-ü Teala melekler gönderir bunlar gelenleri sıra ile yazarlar ve hutbe esnasında defteri kapatıp , hutbeyi dinlemek üzere cami içine girerler. Bu sırada gelenlere hutbe sevabı, daha sonra gelenlere yalnız namaz sevabı kendi katib melekleri tarafından yazılır. İlk Müslümanlar , Cuma gününün faziletine tam olarak erebilmeleri için, Cuma namazına sabah erken saatte giderlerdi. Bazı gençlerimiz,hatib mimbere çıktıktan sonra yetişemedikleri sünneti kılmaktadırlar .Hatib mimbere ayak bastıktan itibaren namaz kılınmamalıdır. O esnada konuşmak ,biryana baş ve göz ile selam verilmesi, işaret yapılması bile doğru değildir, günahtır. En azı sevabı azaltır veya tamamen zayi eder.Hutbe iki rekat namaz mesabesindedir. Namazı bozan, hutbeyi bozar.Hutbe duyulmasa bile dinlemek veya sükutu muhafaza etmek lazımdır.cumanın sünnetini hutbeden önce kılamayan , Cumanın farzından sonra kılar. Bundan başka daha on rekat behemehal kılınmalıdır.Bunun dört rekatı Cuma’nın son sünneti , dört rekatı hali hazırda üzerimden sakit olmayan zuhru ahir namazına ve iki rekatı da vaktin sünneti olarak kılınır.Hiç bir mazereti olmayıp , namazdan sonra duayı beklemeden camiden veya mescitten çıkanlar ,ikramiyenin dağılma zamanını beklememiş sayılırlar ve sevabları noksan olur. AMMAR R.A. Ünlü sahabi Ammar Ra. Cuma günü çok kısa ve özlü bir hutbe okuyup minberden indi, fakat namazda kıratı uzattı. Bunun üzerine kendisine sordular : Hutbeyi çok kısa tuttunuz, namazı biraz uzattınız, neden? Cevap verdi: -Peygamber s.a.v ‘den işittim, şöyle buyurdu : Adamın namazının uzunluğu hutbesinin kısalığı onun fıkhına (dinde bilgili ve anlayışlı olduğuna) alamettir. İslam kültürü zayıflayınca her Müslüman kendi mantığına göre ibadete yön vermektedir. Halbuki din , babalarımızdan miras kalan bir mal değildir ki, ondan istediğimiz gibi tasarruf edebilelim. Allah ve Peygamber’den nasıl gelmişse, öylece korunması gerekir.Aksi halde gün gelir dinde birçok şeyler aslından uzaklaştırılmış olur ki, bu büyük bir cinayettir. Günümüzün imam ve hatibleri çok müteyakkız olmalılar, farz ve sünnetlere gerekilen önem verilerek harfiyen yerine getirilmeye çalışılmalıdır. Cuma Günü Oruç Tutulur Mu ? Cuma gününe ayrı bir özellik kazandırmak için yalnız o gün oruç tutmak mekruh sayılmıştır. Bunun gibi yalnız cumartesi gününde de oruç tutmak mekruhtur. Çünkü bu gün daha çok Yahudilerin haftalık tatilleri ve saygı gösterdikleri bir gündür. İslam getirmiş olduğu cihan şumül esas ve prensipleriyle diğer dinlerden ayrı bir özellik taşımaktadır. Resulü Ekrem s.a.v. Efendimiz bu konuda şöyle buyurmuştur: “Cumartesi günü oruç tutmayın. Ancak üzerinize farz olmuş bir oruç bu güne rastlarsa o müstesna. Cumartesi günü iftar etmeniz için hiçbirşey bulamayacak olursanız bir asma kabuğu yada bir ağaç kabuğu olsun çigneyiniz.””Cuma günü de oruç tutmayın.Meğer ki, birgün öncesini veya bir gün sonrasını da tutmuş olasınız.” O takdirde bir sakınca yoktur. Cuma Namazının Sahih Olması İçin Yedi Şartı Vardır 1- Mısr olmak, yani şehir denecek kadar büyük yer olmak. 2- Hutbe okumaktır. 3- Hutbeyi namazdan önce okumaktır. 4- Orada imam veya devlet reisi tarafından me’zun naibi olmaktır. 5- Öğle vaktinde kılınmaktır. 6- Cemaat bulunmaktır. İmam’dan başka, baliğ ve akıl ve erkek üç kişi. 7- Namaza herkesin gelmesi serbest olmaktır. Cuma’nın Vacibi Beştir. 1- Ezan vaktinde her şeyi terk etmektir. 2- Cami’e sa’yederek gitmek. 3- Hatib efendi hutbedeyken nafile kılmamak. 4- Dünya kelamı söylememek.(namazdaymış gibi davranmak) 5- Her şeyden sükut eylemek Cuma’nın Mekruhları Beştir. 1- Hatib efendi hutbede iken selam vermek. 2- Kur’an-ı kerim okumak 3- Aksıran kimseye (yerhamükellah)demek. 4- Yemek ve içmek 5- Mekruh olan her ameli işlemek. Cuma’nın On Sünneti Cuma namazından evvel yerine getirilecek on sünnet vardır: 1- Gusül,huzura girmek üzere güzel bir boy abdesti almak. 2- En iyisinden temiz bir elbise (en iyisi beyaz) veya hususi Cuma elbisesi giymek. 3- Misvak kullanmak, yoksa parmakla oğmak veya fenni fırça ile dişleri ve ağzı güzelce fırçalamak. 4- Koku sürünmek. 5- Ağır,ağır ve yaya gitmek. 6- Yolda ve camide kimseye eza vermemek. 7- Hutbeden önce sünnet namazı kılmak. 8- İmama yakın olmak. 9- Camide veya mescide hiçbir kelamda bulunmamak. 10- Hutbeyi dinlemek. Cuma’ya Erken Gitmek Müslümanların haftada bir camilerde toplanıp toplu halde ibadet etmesi, bir hafta içinde geçen olayların Kur’an açısından değerlendirmesini yapmaları, dini kültürlerini arttırmaları kadar lüzumlu bir şey var mıdır? O halde Cuma’nın bu tür feyiz ve rahmetinden yararlanabilmemiz için şu hususlara dikkat edilmesi gerekir. a) Vaiz ve hatib efendiler çok ölçülü ve ciddi şekilde hazırlanmalı, her hafta değişik bir bilgi sunmalı, günün ihtiyacına ve şartlarına göre, Kur’an ve hadistan İslam inceliklerini ihtiva eden tasavvufi bilgilerden konu seçmelidirler. b) Cemaatte en az namazdan bir saat önce işini alım-satımını bırakıp camilere gitmeli ve ruhuna en doyurucu gıdayı vermeye çalışmalıdır. CUMA GÜNÜNÜN ŞEREFİ Cuma, mü’minlerin ibadet için toplanma günü demektir.Cumanın eşref saati sayesinde, Cuma gecesi de şeref bulmuştur. Bu gece mü’minlerin ölmüşlerinin ruhları, cumartesi sabahına kadar serbesttir. Cuma günü Müslümanlar ihramda gibidir.Namazı kılınca da ihramdan çıkmış gibi olur.Vakti müsait olan kimseler ikindiye kadar cami-i şerifte kalırlarsa, hac ve umre yapmış gibi sevab kazanırlar. Cuma namazına erken gelmeyi itiyat edinip de, bir mazeret dolayısiyle gelemeyen kimse hakkında, erken melekleri: “Ya Rabbi ! Bu kulun hasta ise, şifa fakir ise zenginlik, yoldan sapmış ise, Hak yolu nasib et…” diye haklarında dua ederler. Durr-ül Muhtar şehrinde:”Kabir azabı kafirlere kıyamete kadar;günahı olan mü’minlere ise, ilk Cuma gününe kadar devam eder. Sonra artık azab olmaz. Günahı olmayan veya af edilen mü’minlere kabir azabı hiç olmaz.Günahı olan mü’min, Cuma günü veya gecesi vefat ederse, kabir azabı bir saat olur, sonra kurtulur.Bu azab ruh ve cesetedir. Cuma günlerinde ve ramazan aylarında kabir azabı kafirlere de olmaz”denilmektedir. Küçük günahları Allah affeder; Nice nimet vardır Cuma gününde; Melekler sizleri hep tavaf eder; Böyle bir kudsiyyet var Cuma gününde . Böyle şeref ve meziyetleri olan, kıyametine paha biçilmeyecek kadar çok nimetlerle dolu bu mübarek Cuma gününe maalesef gereken önemi veremez olduk. Halbuki Cuma’yı terk edenin kalbi mühürlenir. Gafillerden yazılır. Böyle bir insanın dünyaya ne faydası olabilir? Allah’a karşı vazifelerini yapmayanlar cemiyete karşı,hiç istenilen şekilde bir şekilde hizmet gösterebilirler mi? Üç Cuma’yı özürsüz terk eden, amel bakımından münafıklardan yazılır.Bir hadis-i şerifte: Münafıklığın Alameti Münafıklığın alameti üçtür: 1-Yalan söyler; 2-Emanete hiyanetlik eder; 3-Sözünde durmaz…Buyrulmaktadır. Böyle saf bir evsaf ile mülevves olan kimseden,memlekete ve millete ne hayır gelebilir. Cuma’dan geri kalmak, Cennet’ten geri kalmaktır. Allah’ü Teala, millet olarak cümlemizi nevm-ü gafletten ikaz buyurup bize ve evlatlarımıza bu kutsal görevleri nasib buyursun.Bizlerden sonra saflarımızı dolduracak evlatlarımızı kendine kul, Habibine ümmet, cemiyete hayırlı evlat eylesin, amin. Bu mübarek güne, Perşembe gününden hazırlık yapılmalı, mana dolu heyecanını o günden tatmalıdır. Cuma günü adı üzerine mü’minlerin bayramıdır. O günde ziyafetler tertip edip, yemeli, yedirmelidir.Bir hadis-i şerifte Fahr-i Alem s.a.v. Efendimiz:” “-Sofrasında fikir bulunmayanın ,sofrasında hayır yoktur…”buyurmuşlardır. Ramazan ve kandil gününe rastlamadıkça, Cuma günü oruç bile tutulmaz. Cumaya göstereceğimiz ihtimam nisbetinde karşılık göreceğimiz muhakkaktır. “Cuma günü dünya işleriyle meşgul olunmaz…”sözü yanlıştır. Ancak;kadın olsun ,erkek olsun Cuma vakti hiçbir iş yapmamalıdır. İbadet, zikir, tesbih ve selat-ü selam ile meşgul olunmalıdır. Bu kayıt sadece Cuma vaktinin bir saatlik zamanına münhasırdır. Bunun haricinde, çalışmaya hiçbir vakit mani değildir. Bu mübarek günde alimlerin sohbetlerinden istifade edilmeli ve bol duada bulunulmalıdır. Dualarımız;anne, babalarımıza, hısım ve akrabalarımıza milletimize ve bütün ümmeti Muhammede ,kendimize eş ve dostumuza , üstadlarımıza şamil olmalıdır. ÇünküCuma, duaların kabul edildiği önemli günlerden biridir. Bugünde mümkünse kabir ziyareti de yapılmalıdır. Geçmişlerimize hayr ile yad edip, hayırlı dualarda bulunmalıyız. Mevlay-ı Müteal cümlemizin geçmişlerine rahmet, bakide kalanlarımıza sıhhat ve selamet, maddi ve manevi saadet müyesser eyleyip;bizi ve çocuklarımızı şeriat-ı garrayı Ahmediyye’ye hadim eylesin;hiç ölmeyecekmiş gibi dünyamıza, yarın ölecekmiş gibi ahretimize hayırlı mesailer sarfedip, razı olduğu kullarından eylesin.Amin. AYASOFYA'DA İLK CUMA İstanbul’un fethini müteakip derhal cami haline getirilmesi faaliyetine geçilen Ayasofya’da ilk Cuma namazı, fetihten üç gün sonra yani 1 haziran 1453 tarihinde kılındı. İstanbul’un genç fatihi Sultan Mehmed Han başta olmak üzere fethin bütün vezir ve kumandanları, zabitler ve onbinlerce gazinin katıldıkları bu muhteşem Cuma namazında imamlığı Fatih Sultan Mehmed ‘in hocası Akşemseddin Hazretleri ifa etmişti. Fethin muzaffer ordusu koca Ayasofya’yı ve bahçesini tamamen doldurduğu gibi cemaat yanıbaşındaki yeşil sahaya da taşmıştı. Cuma Hakkında Bazı Hadisi Şerifler 1- Cuma gününde bir saat vardır ki;Müslüman olan hiçbir kul, namaz kılarken, o saatte rastlayıpda Allah’tan bir şey istemeye dursun.Duasını kabul eder;illa matlubunu verir. 2- Cuma, fakirlerin Haccı, mü’minlerin ve gök ehlinin bayramı, Cennette de bayram günüdür. Günlerin en iyisi, en şereflisidir. 3- Cuma günü iyiliklerin hazinesidir ve güzel şeylerin kaynağıdır. 4- Cuma günü geldiği için sevinen bir mü’mine,kıyamete kadar sevab verilir ki;adedini ancak Cenab-ı Hak c.c. bilir. 5- Cuma günü vefat eden mü’minlere şehid sevabı verilir. Ölen, kabir azabından korunur. 6- Cehennem her gün kızdırılır, ancak Cuma günleri bundan müstesnadır. 7- Cuma namazından sonra dünya kelamı söylemeden evvel, kulhüvallahü ehad, kul euzu birabbil felak,kul euzu birabbinnas surelerini yedişer defa okuyan kimseyi,diğer Cuma gününe kadar kötülüklerden Cenab-ı Hak c.c. muhafaza buyurur. 8- Cuma günü bana çok selat edin.Zira o gün, meleklerin hazır olacağı vakit ve şahitlikte bulunacakları bir yevm-i meşhuddur. O gerçek kimse bana selat etmeye dursun; onun selatı bitince,muhakkak bana arz olur. 9- Cuma gecesi, gündüzü ile beraber yirmi dört saattir.Bundan her saatte cehenneme müstehak olanlardan altıyüz bin kişiyi Allah-ü Teala’nın azad eylemesi vardır. 10- Ümmetin bayramlarında, Cuma’nın efdal bayram olmadı. Cuma günü, Ramazan ve Kurban bayramlarından efdaldir. Cuma gününde kılınan iki rekat namaz başka günde kılınan bin rekattan efdaldir. 11- Özrü yokken Cuma namazını terk eden, bir altın bulamazsa yarım altın sadaka versin. 12- Cuma namazına gidene;Cuma guslü yapmak, misvaklanmak, varsa koku kullanmak lazımdır.Bunları yapamayan, güzel bir abdest alır ve ağzını iyice yıkar. 13- Beş gece vardır ki,o gecede yapılan dualar reddedilmez.Recebin ilk gecesi,Şabanın on beşinci gecesi (yani Berat gecesi).Cuma gecesi Ramazan Bayramı gecesi , Kurban Bayramı gecesi. 14- Özrü olmaksızın üst üste üç cumayı terk edenin Allah kalbini mühürler. Allah da bir kimsenin kalbini mühürleyecek olursa, onu cehennemin en alt tabakısına kor. 15- Her müslümanın, baş ve vücudunu haftada bir defa yıkayacak şekilde gusletmesi haktır. 16- Cuma günü, müezzin ezan okuduğu zaman,çalışmak haramdır. 17- Cuma günü baliğ olan bir Müslüman için gusletmek, misvak kullanmak ve bulabiliyorsa koku sürünmek sünnettir. 18- Nezafete ziyadesiyle riayet ediniz. Hak Teala İslam dinini nezafet üzerine bina kılmıştır.Cennete nezafeti olanlar girecektir. 19- Bir kimse Cuma gecesi yahut Cuma günü sure-i Duhan’ı okursa;Cenab-ı Vacib-ül Vücut o kimse için Cennete bir saray bina eder. 20- Bir kimse Cuma gecesi veyahut Cuma günü sure-i KEhf-iokusa;o kimsenin okuduğu mahalden,Mekke’yi Mükerreme’ye kadar kendisine bir nur verilir ve gelecek Cuma’ya kadar ve üç günde ziyade günahı mağfiret olunur. Yetmişbin melek ona dua ve istiğfarda bulunur.Siraca zatülcenp, bars ve miskin illeti ile deccal fitnesinden emin olur. 21- Biliniz ki ;bu günde bu makamda ve bu ayda ,Cenab-ı Hak c.c.kıyamete kadar devam etmek üzere size Cuma namazını farz kılmıştır.Hayatında olsun ,ölümünden sonra olsun, ister adil imanın, ister zalim imanın tebası altında bulunsun;her kim Cuma’yı inkar veya istihfaf edecek olursa, Allah iki yakasını bir araya getirmesin ve hiçbir işini tamamlamasın. Biliniz ki;Cuma’yı terk edenin namazı da ,zekatı da ,orucu da kabul değildir.Meğer ki tevbe etmiş olsun, tevbe edenin, Allah c.c.tevbesini kabul eder. 22- Kim her Cuma günü bir defa anne ve babasının veya birinin kabrini ziyaret ederse,günahları af olunur. 23- Ölünün mezardaki hali,imdad diye bağıran denize düşmüş kimseye benzer, boğulmak üzere olan kimse kendisini kurtaracak birini beklediği gibi.Meyyitde babasından ,anasından ,kardeşinden,arkadaşından gelecek dua’yı gözler,kendisine bir dua gelince, dünyanın hepsi kendisine verilmiş gibi sevinmesinden daha ziyade sevinir.Allah-ü Teala yaşayanların duaları sebebiyle, ölülere dağlar gibi çok rahmet verir.Dirilerinde ,ölülere hediyesi,onlar için dua ve istihfar demektir. 24- Beş vakit namazla,Cuma namazları ve Ramazan orucu; büyük günahlardan sakınıldıkca, aradaki küçük günahları affettirir. DUA Cenab-ı Halık-ı Zülcelal, okuyan ve dinleyene tesrinihalk edip,bu ulvi günden ziyadesiyle yararlanıp,karlı çıkan bahtiyar kullarından eylesin.Okumanın , dinlemenin kolay olduğunu asıl marifetin,mucibiyle amel ederek gereken mana ağızını temine çalışıp,hizmette kusur etmemekte olduğunu anlayarak yaşayan kullarından eylesin.Amin. Velhamdülillahi Rabbil Alemin ve bi hürmeti Seyyidil mürselin. | |
15 Ağustos 2008, 12:42 | Mesaj No:3 |
Cvp:Cuma gününün fazileti.... Hadisler: Evs İbnu Evs radıyallahu anh anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm buyurdular ki: "Cum'a, en hayırlı günlerinizden biridir. Hz. Adem aleyhisselam(ın toprağı) o gün yaratıldı, o gün kabzedildi. (Kıyamette Sûr'a) o gün üflenecek, sayha da o günde olacak. Öyleyse o gün bana salâvatı çok okuyun. Zira salâvatlarınız bana arzedilir!" Orada bulunanlar: "Salavatlarımız size nasıl arzedilir? Siz çürümüş olacaksınız!" dediler. Aleyhissalatu vesselam: "Allah Teala Hazretleri, Arz'a peygamberlerin cesetlerini yemeyi haram kıldı! buyurdular." Ebu Davud, Salat 207, (1047); Nesai, Cum'a 5, (3, 91, 92). İbnu Ömer radıyallahu anhüma anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm buyurdular ki: "Cum'a gecesi veya cum'a günü vefat eden hiçbir müslüman yoktur ki, Allah onu kabir fitnesinden korumamış olsun." Tirmizi, Cenaiz, 72, (1074). Hz. Ebu Hüreyre radıyallahu anh anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm cum'a gününden bahis açıp dedi ki: "Onda bir saat vardır; müslüman bir kul namaz kılar olduğu halde, o saate erse, Allah'tan her ne istemişse onu Allah kendisine mutlaka verir." Bunu söylerken (Resulullah) eliyle o vaktin azlığını işaretliyordu." Buhari, Cum'a 37, Talak 24, Da'avat 61; Müslim, Cum'a 13, (852); Muvatta, Cum'a 15, (1, 108); Nesai, Cum'a 45, (3, 115, 116). Ebu Bürde, babası Ebu Musa el-Eş'ari radıyallahu anh'tan naklediyor: "Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm'ın: "Cum'adaki icabet saati imamın minbere oturduğu anla, namazdan çıkması anına kadar geçen vakittir" dediğini işittim." Müslim, Cum'a 16, (853); Ebu Davud, Salat 208, (1049). Hz. Enes radıyallahu anh demiştir ki: "Cuma günü, (duaların kabul edileceği) ümit edilen saati, ikindi namazından sonra güneşin ufuktan kaybolması anına kadar arayın." Tirmizi, Salat 354, (489). 62:el-CUM'A Suresi Ayet:9. Ey iman edenler! Cuma günü namaza çağırıldığı (ezan okunduğu) zaman, hemen Allah'ı anmaya koşun ve alış verişi bırakın. Eğer bilmiş olsanız, elbette bu, sizin için daha hayırlıdır. «Cuma günü Cuma ezanı okunduktan sonra çıkancıya kadar kazanılan bütün paranın haram olduğunu dahi bilmiyorsun veya bildiğin halde işine öyle geldi.» Rasulullah(s.a.v.) "cuma gününde duaların kabul olduğu bir saatten" bahsetmektedir. Fakat hangi saat olduğunu açıklamamaktadır. Allah'ın rızasını aramayı kendisine hedef edinen mü'min o saati yakalayabilmek için gayret gösterecek, yirmi dört saat imkan nispetinde müteyakkız ve uyanıklık içinde olacaktır, azami nispette dua, ibadet ve istiğfarla meşgul olacaktır. Bu saati haftanın birinde gece vaktinde, bir diğerinde seher vaktinde, bir diğerinde kuşluk, öğle, öğle-ikindi arası, ikindi akşam, akşam-yatsı arasında vs. arayacaktır. Rasulullah (aleyhisselatu vesselam)'in bu hadisini, ~cuma gününü mü'minin bayramı ilan eden~ hadis-i şerifleriyle birleştirecek olursak şöyle bir neticeye ulaşırız:Efendimiz (aleyhisselatu vesselam) bize bayram adabı vermektedir. Yani ~yeme, içme, birleşme~ günleri olarak da tarif edilmiş olan bayram ve tatil günlerimiz -bugün olduğu gibi- gafilane geçirilmemelidir. İbadet, ağırlıkla bu günlerde yer almalıdır. Şimdilerde Batı tarzının hakim olduğu anlayışla haftanın iki gününü -bilhassa uygun mevsimler boyunca- piknik adı altında ve yılın en az bir ayını yaz tatili adı altında heba edişimiz İslam'a ne kadar uzak bir tatbikat olmakta! Ebedi hayatın kazanılması için verilmiş bir sermaye durumunda olan ömrümüzün nasıl içler acısı bir israfı olmaktadır! Ey akıl, izan ve iman sahipleri düşünün! Cuma Gününün Fazileti: Cuma gününü, Rasulullah(s.a.v.) "mü'minlerin bayramı" olarak tasnif buyurur. Bayram, bir kısım imtiyazları ve hususiyetleri sebebiyle bir günün diğer günlerde olmayan, o güne has bazı umumi merasimlerle kutlamasıdır. Her bayramda bir kutlama ve merasim ve bunun da bir sebebi vardır. O halde, Cuma gününü kutlamaya sevk eden hususiyetleri nelerdir? Şeriat kitapları, bu günün hususiyetleri üzerine otuzdan fazla keramet ve fazilet zikrederler. Bazılarını şölece kaydediyoruz: * Bayram günüdür, Münferit oruç tutulmaz. * O günün sabahında Secde ve insan surelerini, gündüzde Cuma ve Münafıkun sureleri okunur. * Cuma günü gusledilir, koku sürülür, misvak kullanılır, en güzel elbiseler giyilir. * Mescidler buhurlanır. * Mescide erken gidilir. * Hatip hutbeye çıkıncaya kadar ibadetle meşgul olunur. * Sessiz durulur, hutbe dinlenir. * Kehf suresi okunur. * istiva vaktinde | |
Konuyu Toplam 1 Kişi okuyor. (0 Üye ve 1 Misafir) | |
Benzer Konular | ||||
Konu Başlıkları | Konuyu Başlatan | Medineweb Ana Kategoriler | Cevaplar | Son Mesajlar |
cuma namazı nasıl kılınır | cennetgülü | Namaz-Abdest-Teyemmüm | 23 | 07 Şubat 2014 15:48 |
Cuma Günü Ve Namazı | Belgin | Tebliğ-İrşad-Vaaz-Hutbe-Nasihat | 1 | 15 Şubat 2013 14:58 |
Cuma Namazı Kaç Rekattır? | KuM TaNeSi | Namaz-Abdest-Teyemmüm | 0 | 09 Nisan 2009 23:52 |
Cuma namazı ve O günkü öğle namazı | MERVE DEMİR | Namaz-Abdest-Teyemmüm | 0 | 09 Nisan 2009 22:27 |
Cuma namazı Müslüman, akıl baliğ, hür olan her erkeğe farzdır Cuma namazını terk etme | MERVE DEMİR | Namaz-Abdest-Teyemmüm | 0 | 09 Nisan 2009 22:27 |
.::.Bir Ayet-Kerime .::. | .::.Bir Hadis-i Şerif .::. | .::.Bir Vecize .::. |
|