25 Nisan 2015, 19:03
|
Mesaj No:25 |
Medineweb Baş Editörü Durumu: Medine No : 14593 Üyelik T.:
15 Kasım 2011 Arkadaşları:15 Cinsiyet:Anne Memleket:MEDİNEWEB Yaş:44 | Cevap: Evleneceklere!/Muhsin Arslan Alıntı: Muhsin Arslan Üyemizden Alıntı
İslam gözüyle evliliğe bakıldığında,İslam’ın evlilikten beklentisi,amacı ve olması gereken eşleri birbirlerine "huzur sığınağı" yapmaktır.. evliliğe hazır olmayanlar, evliliği adeta "savaşa hazırlanmak psikolojisiyle" karşılamaktadırlar..oysaki evlilik savaş değil,anneden,babadan,kardeşten ileri bir projedir. Eşiniz hayatınızın tamamını işgal edecektir. Eşiniz çocuklarınızın anası yahut babasıdır. Eşiniz yer yüzündeki tek sırdaşınızdır, huzurunuzun yegane adresidir. Eşiniz konum olarak, anneniz, babanız, kardeşiniz, arkadaşınız, hastabakıcınız, hayat yoldaşınız, dert keder ortağınız, sevinç mutluluk merkeziniz, aynı yastığa baş koyduğunuz diğer yarınızdır. Eşiniz toy olabilir,kaprisli,kıskanç ve çocukça hareketleri olabilir.. Eşiniz evlilik cahili olabilir, ilk başlarda bu yeni dünya’ya yabancı olmasından ürkek korkak tedirgin olabilir... Eşiniz tabiri caizse anasının kuzusu olabilir. Anasına bağlı, ona endekslenmiş bir alışkanlığı olabilir... Eşiniz yemeğin tuzunu, masanın bezini, rüyasının hıncını, kardeşinin nazını bahana edip kavga çıkarabilir... eşiniz çekirdek kabuğunu doldurmayacak bir konuda size yüklenebilir saçmalayabilir,üzebilir.. evlilikler kolay değildir.çıkmazları çoktur.. çıkmaz sandıklarımızın çoğu "bizim eksikliğimizden" ileri gelir.. Donanımlı sabırlı hoş görülü bir erkeğin, ailesinde mutluluk olmaması imkansız. en azından sorunları asgariye indirmesi söz konusudur.. her alanda olduğu gibi,evliliklerde Resulullah (sav) örnek edinmelidir.. yemeğin tuzu sofranın bezi kavgası basit evliliklerin alanıdır..eşinizin kusursuz olması imkansızdır...eşinizi severseniz olan kusurlara kör olursunuz,rahat edersiniz..eğer kusur ararsanız şeytan size yardımcı olacaktır! şüpheniz olmasın.. eşinizin de bir insan olduğu,duyguları zevkleri emelleri beklentileri olduğunu unutmamak lazım...İslami çerçevede bunları yerine getirmeyi görev bilmelisiniz..ve unutmayın kadın her yaşta çocuksudur,çocuklaşmak onun tabiatında mevcuttur. bazen eşinizin bağırmasına sinirlemesine susmanız en doğrusudur(işe yarar..).. sinirli anlarınızda sorunları çözmeye kalkışmayınız...günler çuvala girmedi.. İslam alanında taviz vermeyiniz.. Hedefiniz sorunların çözümü olsun... Sorunların parçası olmaktan kaçınınız. Sorunları çözmeye çalışırken kendinizi haklı çıkarmak için basit gerekçelere başvurmayınız... eşinize tokat atmanız eşinize bir şey kazandırmaz ama sizden çok şey götürür.. Peki, huzurlu bir yuva nasıl olur? Tüm yuvalar böylemi? Yuvasını cennet köşesi yapan yok mu? Evlilikler iticimi hep? vs sorularına verilecek cevap şudur; HAYIR... 1-evlilikler sağlam temeller üzere kurulmalı, sağlam değilse acilen tedavisi hızla yapılmalıdır. Karşılıklı anlayış ve ortak akılcılık... 2-evlilikler şıpsevdim, yaşayamam, onsuz asla, ölürüm vs gibi holigancılıkça, çocukça, hevesçe, anlık Duygusallıklarla kurulmamalıdır. Samimiyet güven sadakat sevgi merkezli olmalıdır. 3-eş adayına sorduğunuz zaman,şunun nesini beğendin de evlendin sorusuna verdiği genel cevap ;yakışıklı idi,güzel idi,şakacı idi,romantik idi,tebessümlü idi vs..renkler zevklere karışılmaz elbette..ama yeterli gerekçe değildir.dindar eş almayan çok ağlar...dindar eşler,olgun insanlardır,İffetlerini kale gibi korurlar,şereflidirler,sadece kendisini değil,çocuklarını,çevresini,onurunu koruma pahasına yuvasını korurlar..onların hesap vereceği bir RABLERİ vardır. 4-Eşlerin çoğunda diyalog kopukluğu vardır. Birbirlerini dinlemiyorlar ya da anlamıyorlar. Kavga etmeden karşılıklı oturup problemleri çözme fukaralıkları maalesef vardır. Kesinlikle bu hastalığı terk etmeleri gerekir. 5-hatalı olan özür dilemekten çekinmemelidir. Eşler birbirlerine muhalefeti marifet olarak görmemelidirler. Muhatabınız düşmanınız değil eşinizdir... Eşinizden özür dilemeniz sizi küçültmez bilakis değerinizi arttırır. 6-Eşinize sık sık seni seviyorum demekten üşenmemelisiniz. Şımarır bilmem ne olur gibi cahilane geleneklerden erkeğimsi egolardan kaçınmalısınız.eşinize sevginizi dile getirmekten utanmayınız,çekinmeyiniz..eşinizin yetişmesinde,ibadetlerinde asla müsamahakar olmayınız... 7-Eşinizi üzecek hareketlerden kaçınmalısınız. ve eşinizi çok iyi tanımalısınız. Ona göre hareket etmelisiniz. Bu kölelik ise köle olun. Sonuçta eşinizin kölesisiniz düşmanınızın değil. 8-Eşinizin ailesine saygıda sevgide kusur etmemelisiniz. Aileler yuvaya zarar veriyorsa uzaklaştırmalısınız. Bu demek değil ki aileleri çöpe atın, aileler ziyaretlerde saygı sevgi ile ağırlanılır... Ama aile iç meselelerine sokulmaz izin verilmez, verilmemelidir. 9-eşinizin cinsel anlamda, helalisiniz. Onu dış mihraklara karşı korumalısınız. Unutmayın sizin dış mihraklardan hiç bir eksiğiniz yoktur sadece ıhmalınız vardır. eşinizin zevkine hitap etmek size farzul ayndır.eşinize sahip çıkmazsanız,onu doyurmazsanız arayışları sizi üzebilir,yuvanızı havaya uçurabilir,başkasına meyledebilir... 10- evliliklerin ilk bir yılındaki bazı ufak tefek sancılar dert edinmemelidir, sabırlı, iyimser olun geçecektir. zamanla işler rayına oturacaktır. bir böbrek nakli bile, vücudun kabullenmesi için zaman lazım.siz iki yabancısınız kendinize biraz zaman verin.çocuksuluğu unutun. Siz ananızın bebeği değilsiniz artık. siz o yuvanın kurucususunuz. Yuvanın anası babasısınız. 07.Şubat.2011 Muhsin Arslan [Linkler Ziyaretçilere Kapalıdır.Giriş Yap Veya Üye Olmak için TIKLAYIN...] |
vesselam hocam..değil evleneceklere,evlenip,15 yılı devirmişlere bile çok güzel yön çizmişsiniz...neler için birbirimizi yemişiz demeden önce bu makalenin okunması şart..çok samimi ve isabetli bir yazı..allah razı olsun hocam..
__________________
~~~ Bilmediklerimi Ayaklarımın Altına Alsam Başım Göğe Ererdi ✒~ |
| |