Medineweb Forum/Huzur Adresi

Go Back   Medineweb Forum/Huzur Adresi > ..::.İBADETLER.::. > İbadetler > Namaz-Abdest-Teyemmüm

Konu Kimliği: Konu Sahibi MERVE DEMİR,Açılış Tarihi:  09 Nisan 2009 (22:23), Konuya Son Cevap : 09 Nisan 2009 (22:23). Konuya 0 Mesaj yazıldı

Yeni Konu aç  Cevapla
 
LinkBack Seçenekler Değerlendirme
Alt 09 Nisan 2009, 22:23   Mesaj No:1
Medineweb Emekdarı
Avatar Otomotik
Durumu:MERVE DEMİR isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Medine No : 5587
Üyelik T.: 05 Aralık 2008
Arkadaşları:14
Cinsiyet:
Memleket:İstanbul
Yaş:35
Mesaj: 2.537
Konular: 2038
Beğenildi:116
Beğendi:0
Takdirleri:270
Takdir Et:
Konu Bu  Üyemize Aittir!
Standart Farzların ve Sünnetlerin Açıklaması nelerdir?

Farzların ve Sünnetlerin Açıklaması nelerdir?

Ahiret yolcusunun gözetmekle vazifeli olduğu farz, sünnet, âdâb ve heybetleri kapsamaktadır; zikredeceklerimizin onikisi farzdır:
1) Niyet
2) Tahrim tekbiri
3) Kıyam (ayakta durmak)
4) Fâtiha'yı okumak
5) Rükûda istikrara kavuşacak ve ellerinin ayası dizlerine
değecek kadar eğilmek
6) Rükûdan, sırtının kemikleri düzelecek derecede rükûda
kalkmak
7) Secdeye, istikrar bulacak derecede varmak (secdede iki elin yere konması farz değildir)
8) Birinci secdeden, belini doğrultacak derecede kalkmak
9) Son teşehhüdde oturmak
10) Son teşehhüd
11) Son teşehhüdde Râsûlullah'a salavât-ı şerife getirmek
12) Birinci selâmı vermek (Namazın çıkış niyeti, farz değildir)

Bu saydıklarımızın dışındakiler farz değil sünnet ve farzlarda sünnetler ve heybetlerdir

Sünnetlere gelince;
amelî sünnet dört tanedir:
1) Tahrim tekbirini alırken ellerini kaldırmak
2) Rükûa varmak için ellerini kaldırmak
3) Rükûdan kalkarken ellerini kaldırmak
4) Birinci teşehhüd için oturmak

Bizim 'Teşehhüd için otururken parmaklar nasıl yayılır ve ne zaman kaldırılır' şeklindeki açıklamamıza gelince, bunlar teşehhüd için yapılan oturuş sünnetinin hey'etleridir Kalçalar üzerine oturmak, (ikinci teşehhüde otururken) sol ayağı sağın altından çıkarmak ve (birinci oturuşta) sol ayağın üzerine oturmak ise celseye (oturuşa) tâbi birer heybettirler

Başı eğmek, sağ sola bakmayı terketmek ise, kıyama tâbi hey'etlerden olup (zâhirde) sûretini güzel göstermek içindir Teşehhüdü bulunmayan her rek'atın ikinci secdesinden sonra istirahat için azıcık oturmayı amelî sünnetin esaslarından saymadık Çünkü bu oturuş, secdeden kıyama kalkma hey'etini güzelleştiren birşey olup haddizatında yapılması gerekenlerden değildir Aksine secdeden kıyama kalkışa yardımcı olsun diye yapılır Ayrı zikredilmemesi de bu sırra binaen olsa gerek

Zikirlerden olan sünnetler ise şunlardır
1) İstiftah (açılış) duasını okumak
2) Eûzü çekmek
3) Amin demek, (Bu, müekked sünnetlerdendir)
4) Fâtiha'dan sonra bir sure okumak
5) İntikal (meselâ kıyamdan rükûa, rükûdan itidala ve oradan da secdeye gitmek) için getirilen tekbirler
6) Rükûda,
7) Secdede,
8) Rükû ve secdeden kalkarken ve
9) Birinci teşehhüdde yapılan zikirler
10) Birinci teşehhüdde getirilen salavât-ı şerîfeler
11) Son teşehhüdün sonunda okunan dua
12) İkinci selâm

Bütün bunları sünnet ismi altında topladıksa da, dereceleri ayrı ayrıdır Zira bu saydıklarımızdan dört tanesi (Kunut duası, birinci teşehhüd, birinci teşehhüd için oturuş ve birinci teşehhüdde salavât-ı şerife getirmek) terkedildiği zaman ancak sehiv secde-siyle telâfi edilir Fiillerde ise, sünnet bir tanedir O da birinci teşehhüd için birinci oturuştur

Namazın dörtlü olup olmamasının bilinmesi için, dikkat edenlerce bilinsin diye, birinci oturuş namaz nazmının tertibine tesir eder Ellerin kaldırılması ise böyle değildir; zira onun namaz nazmında zerre kadar bir tesiri yoktur İşte bu sebepten dolayı birinci oturuşa, namazın bâz'ı denilmiştir

Bir kısım âlimlere göre, bâz sayılan hareketler, terkedildiklerinde secde-i sehivle telâfi olunurlar Üçü hariç, zikrolunan bu sünnetlerin hiçbiri secde-i sehiv gerektirmez Sehiv secdesi gerektirenler şunlardır:
1 Kunut duasının terki
2 Birinci teşehhüdün terki
3 Birinci teşehhüdde getirilen salavât-ı şerîfelerin terki

İntikal tekbirleri ve rükû, secde ve bu ikisinden kalkarken okunan zikirlerin terkedilmesi ise secdeyi gerektirmez Zira rükû ve secdenin sûretleri âdete muhalif olduğundan, buradaki zikirler terkedilip onlara intikal etmek için tekbirler getirilmese dahi ibadet mânâsı hâsıl olur Buradaki zikirlerin olmaması ibâdet sûretini değiştirmez

Teşehhüd (ün okunması) için oturmaya gelince, bu mûtad bir oturuştur ve teşehhüd için ihdas edilmiştir Bu bakımdan onun terkinin tesir edeceği besbelli bir hakikattir İstiftah duâsı ile zammı sûrenin terkine gelince; kıyam, Fâtiha-i şerîfe ile ma'mûr olup, ibâdet âdetten bu sayede ayrıldığı için, bunların terkedilmesi herhangi bir menfi tesir yapmaz

Son teşehhüddeki dua da böyledir Sabah namazındaki kunut duâsı ise, secde ile telâfi, edilmekten en uzak duâlardandır Fakat sabah namazındaki itidalin uzatılması sadece kunut duâsının okunması için meşru olduğundan, secdeden sonra istirahat için uzatılan istirahat oturuşu gibi olmuştur

İstirahat oturuşunun, teşehhüdle uzatılıp birinci teşehhüdün celsesi kabul edildiği gibi, sabah namazının bu kıyamı da kendisinde vâcib bir zikir bulunmayan mûtad ve uzun bir kıyamdır Uzunluk vasfıyla sabah namazının dışındaki namazların kıyamlarından ayrılır, (Zira sabah namazından başka hiçbir farzda böyle uzun bir kıyam yoktur) 'Bu uzun kıyamda, vacip olan bir zikir yoktur' demekle de namazın esasından olan kıyamdan ayrılmıştır Eğer 'Farzların sünnetlerden ayrılması mâkul bir keyfiyettir Şöyle ki: Farzın yapılmamasıyla namaz sahih olamaz; Fakat sünnet böyle değildir Farzın terkinde ikap ve ceza vardır; sünnetin terkinde ise böyle birşey yoktur Sünnetin bir kısmını diğerlerinden ayırmaya gelince bu, karışık bir durumdur Çünkü bütün sünnetler istihbab yoluyla emrolunmuşlardır Hiçbirinin terkinde ikap yoktur Ancak hepsinin yapılmasında sevap mevcuttur O halde sünnetler arasındaki ayırımın mânâsı nedir ve bu ayırım nasıl yapılır?' dersen; buna şöyle cevap verebiliriz:

Bütün sünnetlerin, ifasında sevabın varlığında, terkedildiğinde ikabın yokluğunda ve istihbabiyette eşit olmaları, aralarındaki ayrımı kaldıramaz Biz bu hükmü şöyle bir misâl ile açıklayabiliriz: İnsan ancak bâtınî mânâ ve zâhirî âzalarıyla kâmil bir insan sayılabilir İnsanın kemâlini intac eden bâtınî mânâ, hayat ve ruhudur; zâhirî mânâ ise, âzaların cisimleridir Bu hakîkat böylece bilindikten sonra mâlumdur ki, kalp, ciğer ve dimağ gibi, yok olmasıyla insanın yok olmasına sebep olan bazı âzalar varsa da, fevt olması hayatın fevtine değil, ancak maksatlarının fevtine sebep olanları da vardır: Göz, el, ayak ve dil, bu gruba misâl olarak gösterilebilir

Bazılarıyla da ne hayat ve ne de maksatları fevt olur Ancak güzelliğin yok olmasına sebep olur hepsi o kadar: Kirpik, sakal, kaş ve yüz güzelliği gibi

Bazılarının yokluğunda ise güzelliğin esası de yok olmaz; ancak onunla güzelliğin kemâli kaybolur Kaşların yay gibi oluşu, sakalın ve kirpiklerin siyahlığı, âzaların uygunluğu, cilt renginin kırmızı ve beyaz karışımı olması gibi İşte bunlar âzalar arasında ayrı ayrı derecelerdir

İbadet de bunun gibi şeriatça tasvir edilmiş bir sûrettir Şeriat aynı zamanda bizleri onu elde etmeye de mecbur kılmıştır Bu bakımdan ibadetin ruhu ve bâtıni hayatı huşû, niyet, kalp huzuru ve ilerideki bahislerde geleceği gibi ihlâstır Biz ise, şu anda onun zâhirî parça ve cüzlerini beyana çalışıyoruz Bu bakımdan rükû, secde, kıyam ve sair rükünler, ibadetin kalbi, baş ve ciğeri mesabesindedir Çünkü bunların yokluğu namazın olmamasına sebebiyet verir

Daha önce zikrettiğimiz ellerin kaldırılması, istiftah duası ve birinci teşehhüd gibi sünnetleri ise, ibadetin elleri, gözleri ve ayakları mesabesindedir Şahsın hayatı bazı âzaların yokluğuyla yok olmadığı gibi namazın sıhhati de bunların yokluğuyla bozulmaz Ancak şahıs bu âzaların yokluğuyla çirkinleşip, rağbetten düşer Namazın bu gibi sünnetlerini terkedip sadece farzlarla iktifa eden de böyledir
Namazında sadece farzlara yer veren bir kimse, padişaha, diri, fakat elleri, kolları ve bacakları kesik bir köleyi hediye eden gibi olur Namazın, sünnetlerden sonra gelen hey'etlerine gelince; onlar insan güzelliğinde rol oynayan kaş, sakal, kirpik ve güzel renk yerine kaim olur Sünnetlerdeki zikirlerin vazifeleri ise, güzelliğin tamamlayıcısıdır Kaşların kavis yapması, sakalın çevirmesi ve benzeri gibi

Kısaca namaz senin elinde, Allah'ın rahmetine bir yaklaşma vesilesi ve kıymetli bir hediyedir Onunla padişahlar padişahına mânen yaklaşılır Sultanlara yaklaşmak isteyenin elinde bulunan ve ona hediye edilecek bir câriye (teşbihte hatâ olmasın) gibidir Bu hediyeyi bugün Allah Teâlâ'ya arzedersin Yarın en büyük arz gününde O bunu sana iade edecektir Bu bakımdan onun güzellik veya çirkinliğinde seçim senin elinde olup, takdir sana aiddir İyi de yaparsan kendine, kötü de yaparsan kendine aittir

Sakın sünneti farzdan ayırdetmek için fıkıhla kurduğun ilişkiden nasibin 'Mademki sünnet, terki caiz olan bir ibadettir O halde terkedeyim' olmasın Zira böyle bir hareket, tıpkı bir doktorun 'Gözün çıkartılması insan vücudunu yok etmez Gözü kör edilen köle, sadece hediye olarak sultana arzedildiği zaman kabul olunmayacağı korkusuyla karşı karşıyadır' sözüne benzer İste sünnet, hey'et ve âdâbın mertebelerini böylece bilip takdir etmek gerekir

Rükû ve secdesi tamamen edâ edilmeyen namaz, kıyamette sahibinin gırtlağına sarılan ilk hasımdır Sahibine 'Beni zayi ettiğin gibi Allah da seni zâyi etsin!' diye bedduada bulunur
Namazın rükünlerinin kemâli hakkında verdiğimiz bilgileri dikkat ve itina ile mütalaa et ki, tesirlerini hakîkî bir şekilde görebilesin!

Not: Müellif tarafından verilen fıkhî malumât (kendisinin bağlı olduğu) Şafiî mezhebine göredir Okuyucularımız bu hususu dikkate almalıdırlar


Alıntı
Alıntı ile Cevapla

Konu Sahibi MERVE DEMİR 'in açmış olduğu son Konular Aşağıda Listelenmiştir
Konu Forum Son Mesaj Yazan Cevaplar Okunma Son Mesaj Tarihi
Başbakan Recep Tayyip ERDOĞAN ülke tv Canlı... Videolar/Slaytlar Medine-web 1 2873 23 Ağustos 2013 00:41
İran Emperyalizmi Makale ve Köşe Yazıları Medine-web 6 3614 26 Ocak 2013 22:53
gerekli gereksiz bir şiir.. Makale ve Köşe Yazıları MERVE DEMİR 0 3259 06 Aralık 2012 10:48
olmamış kayınbiradere mektup :) Komik Paylaşımlar Allahın kulu_ 10 7668 03 Kasım 2012 23:19
İslamın kurtuluşu bilinçlenme ile mümkündür Makale ve Köşe Yazıları Esadullah 11 7165 02 Ekim 2012 21:16

Cevapla


Konuyu Toplam 1 Kişi okuyor. (0 Üye ve 1 Misafir)
 

Benzer Konular
Konu Başlıkları Konuyu Başlatan

Medineweb Ana Kategoriler

Cevaplar Son Mesajlar
Boşanma Sebepleri Nelerdir? En Sık Yaşanan Sorunlar Nelerdir? dinalemidrn İslamda Kadın ve Erkek 6 09 Ocak 2024 14:48
Son Dakika S-400 Açıklaması nurşen35 Gündem/ Manşetler 3 27Haziran 2019 15:06
İran'dan Kritik ABD Açıklaması nurşen35 Gündem/ Manşetler 3 26Haziran 2019 10:03
DİB basın açıklaması mehmet akif2 Diyanetten Duyurular/Haberler 0 17Haziran 2014 23:28
Basın Açıklaması RemLe Diyanetten Duyurular/Haberler 0 25Haziran 2013 15:01

Bir Ayet Bir Hadis Bir Söz | www.kaabalive.net Bir Ayet Bir Hadis Bir Söz | www.medineweb.net Yeni Sayfa 1
.::.Bir Ayet-Kerime .::. .::.Bir Hadis-i Şerif .::. .::.Bir Vecize .::.
     

 

 Medineweb Sosyal Medya Gruplarımız:  Medineweb  Medineweb  Medineweb  Medineweb Medineweb     

  www.alemdarhost.com sunucularını Kullanıyoruz.