|
Konu Kimliği: Konu Sahibi MERVE DEMİR,Açılış Tarihi: 24 Aralık 2007 (23:50), Konuya Son Cevap : 23 Eylül 2009 (21:57). Konuya 26 Mesaj yazıldı |
| LinkBack | Seçenekler | Değerlendirme |
24 Aralık 2007, 23:50 | Mesaj No:1 |
Abdest Abdest hakkında genel bilgiler [CENTER]Rahman Rahim Allahin adi ile... Alemlerin Rabbı Allaha hamd olsun. Afiyette ve belada, darlıkta ve genislikte. Salat ve selam, Seyyidül-mürselin Resulullah Efendimize ve tüm aline Sübhan Allahtan temenni: Selametiniz, afiyetiniz, sebat ve istikametinizdir Allahummerzuknel hifzal murselin ilhamel enbiyayi ve fehmel evliyayi bikeremike ya ekramel ekramin.ve birahmetike ya erhamer rahimin. Allahumme bi hubbi zatike tahassanna ya Allah.Lailahe illallah seyyidina muhammedurrasulullah. Hakkan ve sıdkan **************************** ///////////// /////////////// **************************** ABDEST Nedir? *Abdest, namaza ve diger bazı ibadetlere baslamadan önce su ile yapılması gereken maddi ve manevi temizligin adıdır. Farsca *ab* ve *dest* kelimelerinin birlesmesinden meydana gelmis olup, lugat olarak *el suyu* demektir. Arapcada ise, *vudu* kelimesiyle ifade edilir. *Abdest, namaz kılmanın dısında, Kabeyi tavaf etmek, tilavet secdesi yapmak, Kuran-ı Kerimi (Mushafı) ele almak icin farzdır. Ehl-i Sünnete göre, abdestsiz Kuran-ı Kerime dokunmak caiz degildir; zira, *Ona ancak temizlenenler dokunabilir* (S. Vakıa, 79) ayet-i celilesinde kastedilen seyin, *Mushaf-ı Serif* oldugu görüsündedirler. Resulüllah (s.a.v.) Efendimizin sünneti ve ümmetin tatbikatı da bu istikamette olmustur. Aksi yöndeki söylenenlere katiyyen kulak vermemek lazımdır. *Kuran-ı Kerimi ezbere okuyacak kimsenin abdestli olması icap etmez. Cünüb olan kimse ise, ezbere de olsa, dua manasına olan ayetleri dua niyetiyle okuması haric, Kuran okuyamaz. *Kabeyi tavaf icin abdestin sart olması da, Resulüllah Efendimizin sünnetine istinad eder. Sevgili Peygamberimiz (s.a.v.) Efendimiz, Tirmizi ve Dare Kutni rahımehümallahın rivayet ettikleri bir hadis-i seriflerinde; tavafın aynen namaz gibi oldugunu, ancak tavafta konusmanın mubah kılındıgını beyan etmislerdir. | |
Konu Sahibi MERVE DEMİR 'in açmış olduğu son Konular Aşağıda Listelenmiştir | |||||
Konu | Forum | Son Mesaj Yazan | Cevaplar | Okunma | Son Mesaj Tarihi |
Başbakan Recep Tayyip ERDOĞAN ülke tv Canlı... | Videolar/Slaytlar | Medine-web | 1 | 2904 | 23 Ağustos 2013 00:41 |
İran Emperyalizmi | Makale ve Köşe Yazıları | Medine-web | 6 | 3645 | 26 Ocak 2013 22:53 |
gerekli gereksiz bir şiir.. | Makale ve Köşe Yazıları | MERVE DEMİR | 0 | 3285 | 06 Aralık 2012 10:48 |
olmamış kayınbiradere mektup :) | Komik Paylaşımlar | Allahın kulu_ | 10 | 7827 | 03 Kasım 2012 23:19 |
İslamın kurtuluşu bilinçlenme ile mümkündür | Makale ve Köşe Yazıları | Esadullah | 11 | 7287 | 02 Ekim 2012 21:16 |
24 Aralık 2007, 23:54 | Mesaj No:2 |
Durumu: Medine No : 16627 Üyelik T.:
11 Şubat 2012 | Cvp: Abdest
[CENTER] **************************** ///////////// /////////////// **************************** KURANA ABDESTLİ OLARAK DOKUNMAK Hazret-i Ömer (r.a.) Resulüllah (s.a.v.)ın söyle buyurdugunu rivayet ediyor: *Kurana temiz olandan baskası dokunamaz.* (Taberani, Mucemüs-Sagir, 2/798) Bir ayet-i kerimede, *Kurana temizlenmis olanlardan baskası dokunamaz.* (S. Vakıa, 79) buyurulmustur. Amelde Ehl-i Sünnet vel-Cemaata mensup dört hak mezhebe göre de, *Abdestsiz kimsenin Kurana dokunması caiz degildir.* Ancak, Kurana dokunmadan onu okumakta bir mahzur bulunmamaktadır. Kuran ögrenen cocukların (sıbyanın) abdestsiz olarak onu ellerine almaları caiz ise de, abdestli olmaya ve almaya tesvik edilmeleri güzeldir. Meal ve tefsir hacim itibariyle Kuran miktarından fazla ise, tefsir kitapları abdestsiz olarak ele alınabilir. Miktar itibariyle Kurana esit veya fazla ise, abdestsiz olarak ele alınmaz. Buna göre bir ciltlik meallerin abdestsiz olarak ele alınması caiz degildir. |
24 Aralık 2007, 23:55 | Mesaj No:3 |
Durumu: Medine No : 16627 Üyelik T.:
11 Şubat 2012 | Cvp: Abdest Abdest, günahlara keffarettİr *Abdest, bilindigi üzere müstakil bir ibadet olmayıp, belli ibadetleri yapmaya imkan veren, onlara anahtar teskil eden bir vasıtadır. Bir baska ifadeyle abdest; kulun, Rabbine ibadet icin ruhen ve bedenen hazırlanmasını temin eden bir vesiledir. Bununla beraber Allah Tealanın diger emir ve nehiylerinde oldugu gibi, abdestin de bircok fayda ve hikmetleri vardır. Esasen manevi temizlik ve hazırlık mahiyetinde olan abdest, aynı zamanda maddi bir temizlenme vasıtasıdır. Temizlik imandan oldugu gibi, abdest de imandandır. *Resulüllah (s.a.v.) Efendimiz bir hadis-i seriflerinde, Müslümanın namaz icin aldıgı abdestin günahlarına keffaret olacagını belirtmis; bir baska hadiste de kulun, abdest alırken elinden-yüzünden kirin-pasın döküldügü gibi, hata ve günahlarının da döküldügünü ifade etmisler... Keza, kıyamet gününde Müslümanların abdest sebebiyle el, yüz ve ayaklarının parlayacagını bildirmislerdir. (Fıkhüs-Sünne, 1/41-42) *O bakımdan dini ıstılahta abdestin manevi temizlenme ve arınma yönü daha büyük agırlık tasımaktadır. Bununla birlikte kirli-paslı bir cevrede, toz-toprak icerisinde yasayan insanlar icin, günde bes defa alacagı abdestin maddi temizlik acısından da ne gibi faydalar saglayacagı acıktır. Evinin icinde dahi ayakkabı ile dolasan, ayakkabısını ve corabını ancak yatacagı zaman cıkaran Batı modeli biri ile, abdest alarak günde birkac kez elini-yüzünü, agzını-burnunu, ayagını yıkayan, yatmadan önce ve kalktıktan sonra agzını ve dislerini temizleyen kimsenin, bırakınız diger yönleri, maddi temizlik acısından bile mukayasesi yapılamaz. Zaten Müslüman; dıs görünüsü, giyinisi, hal ve tavırları ile tertemiz olan, kimseyi rahatsız etmeyen insan degil midir? *Günümüzde Dogulu-Batılı bircok *bilim* adamı, abdesti ve namazı beden saglıgı acısından son derece dikkat cekici bulmakta, incelemeye almakta ve bu hususta farklı-farklı fayda ve hikmetlerden söz etmektedirler. Ancak bütün bu dünyevi ve maddi faydalar, Müslümanın Allahın emrine imtisal etmesinin asli sebebi degil, sadece feri neticeleri, ilave mükafatıdır; esas karsılıgı ise uhrevidir. |
24 Aralık 2007, 23:56 | Mesaj No:4 |
Durumu: Medine No : 16627 Üyelik T.:
11 Şubat 2012 | Cvp: Abdest Abdest müminin zinetidir. Resulüllah (s.a.v.) Efendimiz abdestin, müminin zineti olduguna isaret ederek, *Müminin zineti, abdestin [ecrinin] yükseldigi yere kadar yükselir* (Buhari, Vudu, 3) buyurmuslardır. Abdest, Allah indinde mümin icin bir zinettir. Onunla süslenen mümin de nezd-i İlahide kıymetli bir makama yükselir. Mümin icin abdest, adeta günahlardan, streslerden, bir yıgın günlük aktivitelerin agırlıgından kurtulmaya bir vesiledir... Kuvvet, sıhhat, huzur ve sükunet dolu atmosferiyle müminleri rahatlatır, ferahlatır. Abdestin manasında; ibadete hazırlıgın yanında, Allaha kavusmaya hazırlık da vardır. O bakımdan mümin, sadece ibadet anında degil, her an abdestli bulunmaya gayret etmek ve kendisini, *abdest alacagım* demekten kurtarıp *abdest tazeleyecegim* demeye-diyebilmeye alıstırması lazımdır... Allaha her an kavusma ihtimaline binaen, suurlu bir insanın bunu itiyat haline getirmesi gerekir. Bu sayede mümine; Allahın sevdigi, razı oldugu bir hal üzere ona kavusma imkanı dogar. Farzı, sünneti, mendubu bir arada isleme ve hepsinin sevabını kazanmaya vesile olan abdest, rivayetlerde *nur* olarak tavsif edilmekte; abdestte yıkanan uzuvların kıyamet gününde parlayacagı ve kisinin lehinde sahitlik yapacagı bildirilmektedir. Abdest bozulunca hemen abdest almak ve bozulmamıs olsa bile, abdest üzerine abdest almak, nur üstüne nur olur. Abdestin ecrine nail olabilmek ve onun nur ikliminden istifade edebilmek icin, tam olarak yapmak ve onu süslemek icap eder. Cok acele anlarda veya abdest almanın zor, suyun soguk oldugu zamanlarda bile, güzelce, sartlarına riayet ederek abdest almaya ancak Allaha kullukta samimi olan, abdestin nuruna, ferahlıgına hakikatte ihtiyac hisseden kimseler tahammül edebilir. Rıza-i İlahiye ulasmak maksadıyla yapılıp yapılmadıgı böyle zamanlarda belli olur. Abdest alırken dünyaya ait seyler konusmamak, kalbi ve dili dua ve zikirle mesgul etmek lazımdır. Hadis-i serifte buyuruldu ki, *Abdesti olmayanın namazı (sahih) olmaz. Abdest alırken Allahı zikretmeyenin de abdestinin (sevabı) yoktur.* (Ebu Davud, Tirmizi, et-Tac, 1/216) Suyu kullanırken israf etmek de abdestin ecrini giderir ve hasıl olacak sevaptan mahrum kalmaya sebep olur. Binaenaleyh, temizlikte dahi israfa kacmamak gerekir, hayır ile hata bir arada olmamalıdır. |
25 Aralık 2007, 00:08 | Mesaj No:5 |
Durumu: Medine No : 16627 Üyelik T.:
11 Şubat 2012 | Cvp: Abdest ABDEST Ab sudur..ve dest el.. [CENTER]abdest..namazin kapisi degil midir? su ile elin birlesmesinde ne var? bir sevda..bir hasret...bir kavusma arzusu.. Cenab-i Hak..."biz canli olan herseyi sudan yarattik" buyuruyor... oysa insanin asli topraktir bilirsiniz.. lakin biraz suyla karismis bir toprak, düpedüz balcik yani.. toprakla su, birbirinden uzak düsmüs adem ile havva gibidir.. gün gecer hasret koyulasir.. su, basini tastsan tasa vurup asirlar boyu avare dolasir.. günesin altina gerilen toprak, bagrini serha serha yararak vuslat gününü bekler.. Hakka varan kisi icini ve disini temizlemis olmali degil midir? iste abdest bizi temizler.. icimizi, disimizi nur ile doldurur.. ellerimizi yikarken ...bu elerle ne günahlar isledigimizi biliriz... iste onlar parmaklarimizin arasindan kayip giden sulara karisir ve temizlenir.. abdestin suyu günaha bakan gözleri... günahla kizaran yüzü de arindirir.. agzi abdest suyu ile calkaladigimiz zaman... bizi günaha sokan kelimeler.. bu kelimeleri olusturan dil ve disler pir ü pak olur.. basimizi mesh ettigimizde zihnimizden gecen günahlar bir bir dökülür... kulaklara degen abdest suyu bu organin dikkat kesilip dinledigi günahkar sözleri siler süpürür... ve en nihayet bizi günahin kapisina kadar yürüten ayaklarimizi yikariz... onlar da günahtan kurtulmus olur.. iki cihan serveri Peygamberimiz Efendimiz..söyle buyurmus degil midir..: "ümmetim kiyamet gününde.. yüzleri..elleri..kollari parlak bir vaziyette cagrilacaktir.. iste bu parlaklik abestin izidir.." namaz nurdur..sadaka bürhandir..sabir ziya.. temizlik imanin yarisidir.. ve abdest bu temizligin anasidir.. yani ab su ve dest eldir.. su ile elin birlesmesi abdesttir.. su bulamayan mümin teyemmüm eder.. yani elini topraga sürer.. toprak da bir temizleyendir.. o da sudan gelen bir can tasir.... |
25 Aralık 2007, 00:23 | Mesaj No:6 |
Durumu: Medine No : 16627 Üyelik T.:
11 Şubat 2012 | Cvp: Abdest Abdestin farzları dörttür: 1- Yüzü, bir defa yıkamak. 2- İki kolu, dirsekleri ile birlikte, bir defa yıkamak. 3- BaşIn dörtte birini mesh etmek ya'nî ıslak eli başa sürmek. 4- İki ayağı bir defa topuklarla birlikte yıkamak. Bu farzlardan birini yapmayanın abdesti sahîh ya'nî geçerli olmaz. Abdestin sünnetleri 1- Helâya girerken ve abdeste başlarken, Besmele çekmek. 2- Elleri, bilekleri ile beraber, üç defa yıkamak. 3- Ağzı, ayrı ayrı su ile, üç defa yıkamak. Buna mazmaza denir. 4- Burnu, ayrı ayrı su ile, üç defa yıkamak. Buna istinşak denir. 5- Kaşların, sakalın, bıyığın altındaki görünmeyen deriyi ıslatmak. Bunların üzerini yıkamak farzdır. Kıllar seyrek olup alttaki deri görünüyorsa, deriyi yıkamak, ya'nî ıslatmak farz olur. 6- Sakalı hilâllemek ve sarkan kısmını mesh etmek. 7- Dişleri oğmak, temizlemek. 8- Başın her tarafını bir defa mesh etmek. 9- İki kulağı, bir defa mesh etmek. Kulakla yanak arasını yıkamak farzdır. 10- Enseyi, üçer bitişik parmaklarla, bir defa mesh etmek. 11- El ve ayak parmaklarının arasını tahlîl etmektir. 12- Yıkanacak yerleri, üç defa yıkamak. Her birinde, uzvun her yeri ıslanmalıdır. Üç defa su dökmek değil, üç defa yıkamak sünnettir. 13- Yüzü yıkayacağı zaman, kalb ile niyet etmek. 14- Tertîp, ya'nî uzuvları sıra ile yıkamak. 15- Delk, ya'nî yıkanan yerleri oğmak. 16- Müvâlât, ya'nî her uzvu, birbiri arkasından yıkayıp ara vermemek. Bu sünnetleri yapmak sevâb olur. Yapmamak, tenzihen mekrûh olur. |
25 Aralık 2007, 00:41 | Mesaj No:7 |
Durumu: Medine No : 16627 Üyelik T.:
11 Şubat 2012 | Cvp: Abdest
[LEFT] Resimlerle Abdestin Alınışı [LEFT] 1) Önce kollar dirseklerin yukarısına kadar sıvanır, sonra "Niyet ettim Allah rızası için abdest almaya" diye niyet edilir. Ve"Eûzü billahi mineşşey-tanirracîm, Bismillahirrahmanirrahîm" okunur. 2)Eller bileklere kadar üç kere yıkanır. Parmak aralarının yıkanmasına dikkat edilir. Parmaklarda yüzük varsa oynatılıp altının yıkanması sağlanır. [LEFT]3) Sağ avuç ile ağıza üç kere ayrı ayrı su alınıp her defasında iyice çalkalanır. [LEFT]4)Sağ avuç ile buruna üç kere ayrı ayrı su çekilir. [LEFT] 5) Sol el ile sümkürülerek burun temizlenir.[LEFT]6) Alında saçların bittiği yerden itibaren kulakların yumuşağına ve çene altına kadar yüzün her tarafı üç kere yıkanır. [LEFT] 7) Sağ kol dirseklerle beraber üç kere yıkanır. Yıkarken kolun her tarafı, kuru bir yer kalmayacak şekilde iyice ovulur. 8) Sol kol dirseklerle beraber üç kere yıkanır. Yıkarken kolun her tarafı, kuru bir yer kalmayacak şekilde iyice ovulur. 9)Eller yeni bir su ile ıslatılır. Sağ elin içi ve parmaklar başın üzerine konularak bir kere meshedilir. [LEFT] 10)Eller ıslatılarak sağ elin şehadet parmağı ile sağ kulağın içi, baş parmağı ile de kulağın dışı; sol elin şehadet parmağı ile sol kulağın içi, baş parmağı ile de kulağın arkası meshedilir. [LEFT] 11)Elleri yeniden ıslatmaya gerek olmadan geriye kalan üçer parmağın dışı ile de boyun meshedilir. [LEFT]12)Sağ ayak üç kere topuklarla beraber yıkanır. Yıkamaya sağ parmak uçlarından başlanır ve parmak araları iyice temizlenir. 13)Sol ayak üç kere topuklarla beraber yıkanır. Yıkamaya sağ parmak uçlarından başlanır ve parmak araları iyice temizlenir. Oruçlu değilse abdest aldığı sudan biraz içip, kıbleye karşı durup kelime-i şehadet getirmeli, duâları ve Kadr Sûresi okunmalıdır. Abdest alırken suyu fazla açmamak, duâların haricinde konuşmamak lazımdır . |
25 Aralık 2007, 00:44 | Mesaj No:8 |
Durumu: Medine No : 16627 Üyelik T.:
11 Şubat 2012 | Cvp: Abdest ABDEST DUALARI Namaz kılabilmek için, Kur'an'ı tutabilmek v.s. bazı ibadetleri yapabilmek için abdest almak lazımdır. Abdest alırken okunacak dualar vardır ki bunlar salih atalarımızdan bize kadar nakledilmiştir. Bunların okunması güzel (müstehab) görülmüştür. [HR] 1) Abdeste başlarken eûzu besmeleden sonra: [B] "Elhamdu lillahillezî ce'ale'l-mâ'e tahûran ve ce'ale'l-islâme nûra!" (Suyu temiz, islamı nur kılan Allah'a hamdolsun) [HR] [B]2) Ağıza su verirken: "Allahumme eskınî min havdı nebiyyike ke'sen lâ azma'u ba'dehû ebedâ" (Allah'ım, bana peygamberinin havuzundan öyle bir kadeh içir ki, ondan sonra bir daha susamıyayım) [HR] [B]3) Burnuna su verirken: "Allahumme lâ tuharrimnî râyihate na'imike ve cinânike" (Allah'ım, bana ni'metinin ve cennetlerinin kokusunu haram kılma) [HR] [B]4) Yüzünü yıkarken: "Allahumme beyyid vechî bi-nûrike yevme tebyeddu vucûhun ve tesveddu vucûh" (Allah'ım, bazı yüzlerin beyazlanacağı, bazı yüzlerin kararacağı günde yüzümü ağart) [HR] [B]5) Sağ kolu yıkarken: "Allahumme a'tınî kitabî bi yemînî ve hâsibnî hisâben yesîrâ" (Allahım kitabımı sağ tarafımdan ver ve hesabımı kolaylaştır) [HR] [B]6) Sol kolu yıkarken: "Allahumme lâ tu"tınî kitâbî bi-şimâlî velâ min-verâ'i zahrî velâ tuhâsibnî hisâben şedîdâ" (Allah'ım, kitabımı sol tarafımdan ve arkamdan verme, beni zor bir hesaba çekme) [HR] [B]7) Başı meshederken: "Allahumme ğaşşinî bi-rahmetike ve enzil aleyye min berakatik" (Allah'ım, başımı rahmetinle ört, üzerime bereketlerini indir) [HR] [B]8) Kulakları mesederken: "Allâhumme'c'alnî minellezîne yestemi'ûne'l-kavle fe-yettebiûne ahseneh" (Allah'ım, beni, sözü işitip sözün en güzeline uyanlardan eyle) [HR] [B]9) Boynu meshederken: "Allâhumme a'tik rakabetî mine'n-nâri vehfeznî mine's-selâsili ve'l-ağlâl" (Allah'ım boynumu cehennemden âzâd eyle ve beni zincirlerden, bağlardan koru) [HR] [B]10) Sağ ayağı yıkarken: "Allâhumme sebbit kademeyye alas-sırâtı yevme tezillu fîhi'l-akdâm" (Allah'ım ayakların kayacağı günde ayaklarımı Sırat üstünde sağlam tut) [HR] [B]11) Sol ayağı yıkarken: "Allâhumme'c'al-lî sa'yen meşkûran ve zenben mağfûran ve ticâraten len tebûra" (Allah'ım, bana beğenilecek bir çalışma ver, günahımı affedip makbul amel ve kârlı bir ticaret ihsan eyle) [HR] [B]12) Oruçlu değilse abdest aldığı sudan biraz içip, kıbleye karşı durup kelime-i şehadet getirmeli: "Eşhedu en lâilahe illallâh ve eşhedü enne Muhammeden abdühü ve rasûlüh" (Ben şehadet ederimk ki, Allah'tan başka ilah yoktur. Yine şehadet ederimki, Muhammed (a.s.), O'nun kulu ve Rasûlüdür) [HR] 13) Ve şu duayı okumalıdır "Allâhumme'şfinî bi-şifâike ve dâvini bi devâike va'sımnî mine'l-velehi ve'l-emrâdı ve'l-evca'" (Allah'ım, bana şifanla şifa ver, devanla deva ver. Beni âfetlerden, hastalıklardan ve acılardan koru) [HR] 14) Abdestten sonra bir veya üç kez Kadr Sûresini okumak ta abdestin âdâbındandır: "İnnâ enzelnâhu fî-leyleti'l-kadri. Vemâ edrâke mâ leyletu'l-kadri. Leyletu'l-kadri hayrun min-elfi şehr. Tenezzelu'l-melâiketu ve'r-rûhu fîhâ bi izni rabbihim min-kulli emr. Selâmun hiye hattâ metle'ıl-fecr" (Biz O (Kur'an)'nu Kadir gecesinde indirdik. Kadir gecesinin ne olduğunu sen nereden bileceksin? Kadir gecesi bin aydan hayırlıdır. Melekler ve ruh, o gece her türlü işle iner. O gece tan yeri ağarıncaya kadar bir esenliktir.) |
25 Aralık 2007, 00:46 | Mesaj No:9 |
Durumu: Medine No : 16627 Üyelik T.:
11 Şubat 2012 | Cvp: Abdest ABDESTİ BOZAN DURUMLAR [LEFT]1- Idrar veya dışkı yollarından yani ön ve arkadan herhangi bir şeyin çıkması. Mâide sûresi 6. âyetinde "...sizden birisi abdest bozmaktan geri dönmüşse..." ve Hz. Peygamber (s.a.s.)'e "Hades nedir?" diye sorulduğunda; "Her iki yoldan çıkandır" cevabını vermeleri, ön ve arka yollardan birinden çıkan idrar, dışkı, yel, vedi, mezi, meni, kurt ve diğer hususların abdesti bozduğunu ifâde eder.[LEFT]2- Aklın idrak gücünü gideren hususlar; uyumak, bayılmak, delirmek, sarhoş olmak vs.'dir. Ancak oturduğu yerde kıpırdamadan uyuyan kimsenin abdesti bozulmaz. (Müslim, Vudû', 2; Ahmed b. Hanbel, 1, 256). [LEFT]3- Vücudun herhangi bir yerinden kan, irin veya sarı su çıkması ve etrafına yayılması. Ağızdan akan kana bakılır, şâyet bu kan tükrük kadar veya tükrükten fazla ise abdesti bozulur. [LEFT]4- Ağız doluşu kusmak. Zira Hz. Peygamber (s.a.s.) "Kusuntu abdesti bozar" (Tirmizî, Tahâre, 64) buyurmaktadır. Kusma ağız doluşu değilse abdest bozulmaz. [LEFT]5- Cinsî münasebette bulunmak. [LEFT]6- Tam olarak cinsî ilişki olmasa bile kadın ve erkeğin çıplak veya ince bir elbise ile vücutlarının veya tenâsül uzuvlarının birbirine değmesi. [LEFT]7- Teyemmüm yapan kimsenin su bulması . [LEFT]8- Namazda sesli olarak gülmek. Zira Hz. Peygamber (s.a.s.) şöyle buyurmaktadır: "Sizden biriniz namazdayken kahkaha ile gülerse abdesti ve namazı birlikte iade etsin. " Kahkaha namazın dışında olursa abdesti bozmaz. Bir kimse abdest alırken bazı organlarını yıkayıp yıkamadığı konusunda endişe ederse, şayet bu ilk defa karşılaştığı bir şüphe ise o organını yeniden yıkar, yok eğer sürekli şüpheye düşüp duruyorsa bu şüpheşinin önemi yoktur. Abdestini tam almış sayılır. Abdestinin bozulup bozulmadığını tam hatırlayamayan kişi kesin olarak abdest aldığını hatırlıyorsa abdestli demektir. Çünkü kesin olarak bilinen bir husus şüphelerle yok olmaz. Ayrıca namaz haricinde abdestinden şüpheye düşenin abdest almasının takvaya daha yakın olduğu; fakat namaz içinde bulunan kimsenin ise abdestinden şüpheye düşmesi hâlinde namazını bozup abdest alması gerekmediği âlimler tarafından ifâde edilmiştir. |
Konuyu Toplam 1 Kişi okuyor. (0 Üye ve 1 Misafir) | |
Benzer Konular | ||||
Konu Başlıkları | Konuyu Başlatan | Medineweb Ana Kategoriler | Cevaplar | Son Mesajlar |
ilitamlar hakkında genel bilgiler-medineweb | makbergülü | İlitam 3.sınıf Genel Paylaşımlar | 403 | 17 Eylül 2018 20:03 |
Bakara Süresi Hakkında Genel Özet Bilgiler | AlimOğlu | Sorularla Sureleri Tanıyalım | 0 | 11 Şubat 2016 22:41 |
Genetik kopyalama hakkında genel bilgiler | MERVE DEMİR | Soru Cevap Arşivi | 0 | 08 Nisan 2009 00:23 |
Genel Kültürünüzü Geliştirecek Bilgiler | MERVE DEMİR | Soru Cevap Arşivi | 1 | 07 Nisan 2009 09:36 |
Nesh Hakkında Genel Bilgiler | NUR | Kur'ân-ı Kerim Genel | 0 | 21 Mart 2009 13:10 |
.::.Bir Ayet-Kerime .::. | .::.Bir Hadis-i Şerif .::. | .::.Bir Vecize .::. |
|