|
Konu Kimliği: Konu Sahibi MERVE DEMİR,Açılış Tarihi: 10 Nisan 2009 (08:39), Konuya Son Cevap : 10 Nisan 2009 (08:39). Konuya 0 Mesaj yazıldı |
| LinkBack | Seçenekler | Değerlendirme |
10 Nisan 2009, 08:39 | Mesaj No:1 |
Abdestin namaz ile ilişkilendirilmesi Abdestin namaz ile ilişkilendirilmesi Abdest, ibadet için gereken en güzel kostümdür İbadetlere mânen ve ruhen hazırlanmaya vesile olan ve onlardan azamî istifadeyi sağlayan abdest, özellikle namaz yolunda ilk tembih ve birinci hazırlıktır Abdest her amel ve ibadet için değil, başta namaz olmak üzere bazı ibadetler için farz kılınmıştır Namaz kılmak, tilavet secdesi yapmak veya Kur'an-ı Kerim'i elle tutmak için abdestli olmak farzdır; Kabe'yi tavaf etmek için alınan abdest vacip; ezan okumak, kâmet getirmek ve din ilimlerini okuyup okutmak gibi maksatlarla abdest almak ise menduptur; yani, din kat'î olarak emredilmese de yapıldığında sevap kazanılan bir ameldir Ayrıca, Resûl-i Ekrem Efendimiz'in (sallallahu aleyhi vesellem) her zaman abdestli olmaya itina gösterdiği ve abdest almadan hiçbir iş yapmadığı malumdur; bu itibarla da, Müslüman'ın sürekli abdestli bulunması sünnettir Evet abdest, namaz yolunda ilk ikaz ve birinci hazırlıktır Ne var ki, onun istenilen semereyi verebilmesi insanın mülahazalarındaki derinliğe bağlıdır Aslında insan, duygu ve düşüncelerindeki samimiyet ölçüsünde, yaptığı bütün işleri derinleştirebilir ve başından geçen her hadiseye bambaşka bir mahiyet kazandırabilir Eksiksiz abdest, günahlardan arındırır Namazı daha derince duyabilmek için de henüz abdeste teşebbüs ederken aynı şekilde gönülden mülahazalarla dolu olmak gerekir "Allah'ım, Senin huzuruna dünyevîliklerden arınmış bir insan olarak çıkmam için bana abdest kurnasını işaret ettin; bu işaret ve emrine binâen abdest alıyorum Şayet, 'Namaza durmadan önce yedi defa deryaya dalman lazım' demiş olsaydın, ben onu da yapardım" deyip abdesti Cenâb-ı Hakk'ın emri olan bir vazife bilmek ve onu Allah Teâlâ'nın tayin ve tespit ettiği bir nevî ibadet kostümü şeklinde değerlendirmek icap eder Çünkü, abdestin ne ifade ettiğini, nasıl bir temizliğe vesile olduğunu ve bizi misal âlemi itibariyle hangi hüviyete büründürüp nasıl güzelleştirdiğini sadece O bilir ve O görür Bir de, O'nun izniyle mele-i âlânın sakinleri ve hafaza melekleri görürler Dolayısıyla, Hazreti Rahman, "matlûp keyfiyet şudur" deyip bize emir buyurduğu temizlenme tarzı ne ise ve bizi nasıl görmek istiyorsa, onu o şekilde kabul edip uygulamak mü'min olmanın gereğidir Abdestin va'd ettiklerine ulaşabilmenin ilk şartı da, ona her şeyden önce sırf Allah emrettiği için değer vermek ve maddî-manevî temizleyiciliğine inanıp onu dinin belirlediği esaslar çerçevesinde ele almaktır Abdestin manevî kir ve lekeleri de yuyup yıkayan bir temizleyici olduğunu vurgulayan Allah Resûlü (sallallâhu aleyhi ve sellem) şöyle buyurmuştur: "Bir mü'min abdest alırken yüzünü yıkayınca, gözüyle işlediği bütün günahlar yanaklarından damlayan o su ile -veya suyun son damlasıyla- dökülür gider; ellerini yıkayınca elleriyle yaptığı hataların vebali abdest suyuyla beraber düşer kaybolur; ayaklarını yıkayınca da harama yürümek suretiyle ayaklarının sebep olduğu bütün günahlar parmaklarının ucundan süzülen en son damlayla akıp tükenir Böylece, eksiksiz abdest alan bir kul, günahlarından bütün bütün arınmış ve temizlenmiş olur" (Müslim, Taharet 32) Demek ki, sağdan-soldan üzerine bulaşan maddî kirleri temizleyen insan, abdest sayesinde, manevî lekelerden de arınmış, huzur-i Kibriyâ'ya en uygun ibadet kisvesine bürünmüş ve Hazreti Sultan'nın yüce dergahına çıkmaya tam hazırlanmış olur Diğer taraftan, namaza duracak insanın önce abdest kostümünü giyinmesi gerektiği gibi, kalbini ibadetin ruhundan uzaklaştırabilecek bütün meşgalelerden de âzâde olması icab eder Onun içindir ki, insanın sıkıştığı bir durumda namaza durması çirkin görülmüştür İnsan, evvela, atması gerekli olan şeyleri atmalı, ibadet turnikesine sadece ibadet duygusuyla girmeli ve kendisini meşgul edebilecek bütün menfi tesirlerden kurtularak namaza öyle durmalıdır Zaten, fıkıh kitaplarında bu mesele ele alınırken hüküm kalbin meşgul olup olmamasına bağlanmış ve şayet insan tuvalete gitme ihtiyacı içinde ise onun namaza durması mekruh sayılmıştır Çünkü, kalb ve zihin bir işle meşgulken diğer bir işe konsantre olamaz Zihni bir ihtiyaca yoğunlaşan insanın ikinci bir meseleye teksîf-i himmet etmesi çok zor, hatta imkansızdır Dolayısıyla, böyle bir ihtiyaçla meşgul olan kimsenin namazı şuurluca kılması, onun hakkını vermesi ve ibadetini derince duyması mümkün değildir Dahası, öyle bir vaziyette namaza durmada, namaza hakaret de söz konusudur; zira o, hemen geçiştiriliverecek kadar basit bir iş değildir Namaz, hemen aradan çıkarılıversin diye değil, hem o anı nurlandırsın hem de bütün hayatı aydınlatsın diye vardır Bütün bu hususlardan dolayıdır ki, Vehbe Zühaylî gibi bazı fıkıhçılar, abdeste niyetin daha ıtrahâta gidilirken yapılmasını uygun bulmuşlardır Çünkü, böyle bir niyet sayesinde, huzur-u kalble namaz kılmak için yapılan bütün ön hazırlıklar ibadet kategorisinde değerlendirilir; abdest öncesi hazırlıklardan başlayıp namaza durma anına kadar geçen her merhale insana sevap kazandırır İbadet havasına bürünme ve namaza konsantre olma açısından da abdest çok önemlidir Ne havanın soğukluğu ne de sıcaklığı, bir mü'minin tastamam abdest almasına mani değildir Şartlar nasıl olursa olsun, o bir yolunu bulur ve miraca yükselecek bir yolcu edasıyla maddî-manevî temizliğe koyulur Daha ellerini suyun altına götürürken, çoktan Rabbin mehafet ve mehabeti altında bir ibadeti eda ediyor olma havasına girer ve dünyaya ait fuzûlî sözleri terk eder Sonra da, her uzvunu yıkayışıyla biraz daha mesafe alır, farklı bir aydınlık idrak eder ve daha ayrı bir canlılığa erer abdest esnasında okunan duâları bilir ve zikrederse ya da onların ihtiva ettiği manaları zihninden geçirip bir de o yüce duygularla Cenâb-ı Hakk'a yönelirse, işte o zaman bütün bütün ruhânîleşir ve bambaşka bir metafizik gerilim içine girer ÖZETLE 1- İbadetlere mânen ve ruhen hazırlanmaya vesile olan ve onlardan azamî istifadeyi sağlayan abdest, özellikle namaz yolunda ilk tembih ve birinci hazırlıktır 2- Abdestin va'd ettiklerine ulaşabilmenin ilk şartı, ona sırf Allah emrettiği için değer vermek ve maddî-manevî temizleyiciliğine inanıp onu dinin belirlediği esaslar içinde ele almaktır 3- Namaza duracak insanın önce abdest kostümünü giyinmesi gerektiği gibi, kalbini ibadetin ruhundan uzaklaştırabilecek bütün meşgalelerden de âzâde olması icab eder 26-01-07 Kaynak: Zaman, KÜRSÜ | |
Konu Sahibi MERVE DEMİR 'in açmış olduğu son Konular Aşağıda Listelenmiştir | |||||
Konu | Forum | Son Mesaj Yazan | Cevaplar | Okunma | Son Mesaj Tarihi |
Başbakan Recep Tayyip ERDOĞAN ülke tv Canlı... | Videolar/Slaytlar | Medine-web | 1 | 2872 | 23 Ağustos 2013 00:41 |
İran Emperyalizmi | Makale ve Köşe Yazıları | Medine-web | 6 | 3613 | 26 Ocak 2013 22:53 |
gerekli gereksiz bir şiir.. | Makale ve Köşe Yazıları | MERVE DEMİR | 0 | 3258 | 06 Aralık 2012 10:48 |
olmamış kayınbiradere mektup :) | Komik Paylaşımlar | Allahın kulu_ | 10 | 7664 | 03 Kasım 2012 23:19 |
İslamın kurtuluşu bilinçlenme ile mümkündür | Makale ve Köşe Yazıları | Esadullah | 11 | 7163 | 02 Ekim 2012 21:16 |
Konuyu Toplam 1 Kişi okuyor. (0 Üye ve 1 Misafir) | |
Benzer Konular | ||||
Konu Başlıkları | Konuyu Başlatan | Medineweb Ana Kategoriler | Cevaplar | Son Mesajlar |
Abdestin önemini anlatan bir yazı | MERVE DEMİR | Namaz-Abdest-Teyemmüm | 0 | 10 Nisan 2009 08:22 |
Maliki mezhebinde abdestin alınışı | MERVE DEMİR | Namaz-Abdest-Teyemmüm | 0 | 10 Nisan 2009 08:09 |
Abdestin Sünnetleri | Aysima | Hadis-i Şerif | 0 | 21 Kasım 2008 19:35 |
Abdestin Sıfatı | Aysima | Hadis-i Şerif | 0 | 21 Kasım 2008 19:31 |
Abdestin Faziletleri | Aysima | Hadis-i Şerif | 0 | 21 Kasım 2008 19:21 |
.::.Bir Ayet-Kerime .::. | .::.Bir Hadis-i Şerif .::. | .::.Bir Vecize .::. |
|