|
Konu Kimliği: Konu Sahibi MERVE DEMİR,Açılış Tarihi: 10 Nisan 2009 (12:24), Konuya Son Cevap : 13 Nisan 2023 (23:06). Konuya 1 Mesaj yazıldı |
| LinkBack | Seçenekler | Değerlendirme |
10 Nisan 2009, 12:24 | Mesaj No:1 |
Şafii Mezhebinde Orucun Kazası, Fidye ve Kefaret Şafii Mezhebinde Orucun Kazası, Fidye ve Kefaret Şafii Mezhebinde Orucun Kazası, Fidye ve Kefaret 1 Yolculuk ile hastalık Yolculuktan veya hastalıktan dolayı Ramazan orucunun tutulmayan günleri, gelecek senenin Ramazan ay'ı gelmeden önce kaza edilmelidir Gevşek davranılır ve ikinci senenin Ramazan orucu gelinceye kadar kaza edilmezse günahkâr olunur Ayrıca kaza etmekle beraber her gün için bir günlük yemek fidye olarak verilmelidir Fidye, şehirde genellikle kul*lanılan yiyeceklerden verilir Fidye, sadaka olarak fakirlere verilmelidir Kişi kaza etmesi gereken orucu, on yıl sonra kaza ederse, on yıllık fidye vermesi gerekir Oruca mâni olan özür, gelecek senenin Ramazan'ına kadar devam ederse, sadece orucu kaza etmek yeterlidir Bu tehirden dolayı fidye ge*rekmez Kişi orucu kaza etmeden ölürse iki durum sözkonusudur; ya kaza etmek imkânı bulmuştur veya bulamamıştır İkinci durumda kişi günahkâr olmaz ve orucunun kazası sözkonusu olmaz Çünkü orucu tutamaması kendi suçu değildir Fakat kaza etmek imkânına sahip olduktan sonra ölmüşse, velisinin onun yerine kaza etmesi mendubdur Buradaki ve/ı'den maksat, kişinin akrabalarından herhangibirisidir Hz Peygamber şöyle buyurmuştur: Kim ki üzerinde oruç borcu varken ölürse, o ölünün velisi ölüye ni-yabeten (onun yerine) oruç tutabilir[27] İbn Abbas'tan rivayet edildiğine göre bir kadın Hz Peygamber'e gelerek şöyle sordu: - Annem, üzerinde bir ay oruç borcu varken öldü, (ben ne yapabili*rim?) - Eğer annenin üzerinde herhangibir boç bulunsaydı, sen o borcu ödermiydin? - Evet - Öyle ise Allah'a olan borç başka borçlardan daha ziyade ödenmeye lâyıktır[28] Yabancı bir kişi ölenin akrabalarından birinden izin alarak ölenin yerine oruç tutarsa bu oruç sahih olur Yabancı bir kişi ölenin akraba*larından izin almadan, ölünün de bu hususta kendisine bir vasiyeti ol*madan oruç tutarsa, bu oruç sahih olmaz Ölen için hiç kimse oruç tutmazsa, hergün için 1 müdd yiyecek ve*rilmelidir Fidyenin de borç gibi ölenin malından çıkarılması vacibdir Eğer ölenin malı yoksa onun yerine başkası kefaret verebilir Böylece Allah'ın azabından kurtulur İbn Ömer şöyle demiştir: 'Kim üzerinde bir ay oruç borcu olduğu halde ölürse, onun yerine (velisi) her gün için bir fakiri doyursun'[29] İbn Abbas ise şöyle demiştir: 'Bir kimse Ramazan'da hasta olup, sonra orucunu tutamadan ölürse, oruçları yerine fidye (yiyecek) verilir'[30] 2 Aciz olan yaşlı ve şifası umulmayan hasta Oruç tutamayan yaşlı kişi, her gün için memleketinde kullanılan yiyeceklerden 1 müdd fidye vermelidir Onun veya velîlerinden birinin, bundan başka birşey yapması gerekmez Atâ şöyle demiştir: Ben İbn Abbas'm 'Oruç tutmaya gücü yetmeyen*lere, bir fakirin doyumluğu kadar fidye vardır1 (Bakara/184) ayetini okuduğunu duydum İbn Abbas 'Bu ayet neshedilmemiştir' dedi[31] Ayette sözkonusu edilen kişiler erkek ve yaşlı kadınlardır Bunlar oruç tutmaya güç yetiremedikleri için kendilerinden, bir fakiri doyurma*ları istenmektedir İyileşme ümidi olmayan hasta da, oruca güç yetiremeyen yaşlı hük*mündedir O da tutamadığı orucun her günü için, memleketinde kul*lanılan yiyeceklerden, fakirlere 1 müdd fidye vermelidir 3 Hâmile ve emzikli kadın Hâmile veya emzikli kadın, kendisinin veya çocuğunun zarar gör*mesinden korkarsa oruç tutmayabilir Eğer kendisinin zarar görmesinden korkarak oruç tutmazsa, ikinci senenin Ramazan ay'ı gelmeden orucunu kaza etmelidir Hz Peygamber şöyle buyurmuştur: Allah Teâlâ, namazın bir kısmını (veya yarısını) ve orucu misafirden, emzikli ve hâmile kadından kaldırmıştır[32] Yani namazı kısaltmasına ve kaza etmek şartıyla orucunu bozmasına ruhsat vermiştir Kadın, çocuğunun zarar görmesinden korkarak orucunu bozarsa; meselâ hâmile kadın çocuğunu düşürmekten, emzikli kadın da sütünün azalıp çocuğunun zarar görmesinden korkarsa, orucunu bozması vacib olur Daha sonra kaza edip o memlekette genellikle kullanılan yiyecekten, her gün için bir fakiri doyuracak kadar fidye vermelidir Yine aynı şekilde helak ile karşı karşıya gelen kimse de orucunu bozabilir ve daha sonra kaza ederek her gün için fidye verir İbn Abbas'tan şöyle rivayet edilmiştir; 'Ona takat getirenler için bir miskin doyumu fidye vardır' (Bakara/184) ayeti, yaşlı erkek ve kadına ruhsat idi Bu yaşlılar oruca takat getirirlerse de, oruçlarını yeyip her gü*nün yerine bir fakir doyurmalarına ruhsat verildi Çocukları için korktuk*ları takdirde hâmile ve emzikli kadınlara da ruhsattır'[33] --------------------- [27] Buharî/1851, Müslim/H47, (Hz Aişe'den) [28] Buharî/1852, Müslim/1148 [29] Tirmizî/817 [30] Ebu Dâvud/2401 [31] Buharî/4235 [32] Ebu Dâvud/2408, Tirmizî/715 [33] Ebu Dâvud/2318 _________________ Kaynak: Büyük Şafii İlmihali | |
Konu Sahibi MERVE DEMİR 'in açmış olduğu son Konular Aşağıda Listelenmiştir | |||||
Konu | Forum | Son Mesaj Yazan | Cevaplar | Okunma | Son Mesaj Tarihi |
Başbakan Recep Tayyip ERDOĞAN ülke tv Canlı... | Videolar/Slaytlar | Medine-web | 1 | 2898 | 23 Ağustos 2013 00:41 |
İran Emperyalizmi | Makale ve Köşe Yazıları | Medine-web | 6 | 3640 | 26 Ocak 2013 22:53 |
gerekli gereksiz bir şiir.. | Makale ve Köşe Yazıları | MERVE DEMİR | 0 | 3281 | 06 Aralık 2012 10:48 |
olmamış kayınbiradere mektup :) | Komik Paylaşımlar | Allahın kulu_ | 10 | 7794 | 03 Kasım 2012 23:19 |
İslamın kurtuluşu bilinçlenme ile mümkündür | Makale ve Köşe Yazıları | Esadullah | 11 | 7259 | 02 Ekim 2012 21:16 |
13 Nisan 2023, 23:06 | Mesaj No:2 |
Durumu: Medine No : 59105 Üyelik T.:
03 Şubat 2018 |
Şafiî mezhebine göre -hastalık olmaksızın- kazanın bir sonraki Ramazan ayına kadar geciktirilmesi caiz değildir. Hanefî mezhebine göre kazayı ertelememek müstehap olmakla aynı yıl içerisinde tutma zorunluluğu yoktur. • Kazâyı bir yıl erteleyen kimse Şafiî mezhebine göre ayrıca fidye vermelidir. Bu fidye yıl geçtikçe katlanır. Hanefî mezhebine göre geciktirme nedeniyle fidye gerekmez; her ne zaman tutulursa tutulsun sadece kazâ borcunun yerine getirilmesi kâfidir. • Kazâ orucunu tutmadan vefat edenlerin bıraktığı mallardan kendileri adına fidye verilir. Bir şey bırakmadıkları takdirde yakın akrabaların bu borcu ödemesi farz değil müstehaptır. • Hamile veya süt emziren kadın, oruç tuttuğu takdirde kendisine zarar gelmesinden korkarsa oruç tutmayabilir. Sonrasında sadece bu günleri kazâ eder. Fakat kendisine değil de çocuğuna zarar gelmesinden dolayı oruç tutmazsa Şafiî mezhebine göre kazâyla birlikte ayrıca fidye verir. • Yukarıda zikredilen fidye çeşitlerinin miktarı Hanefî mezhebine göre fıtır sadakası kadardır. Şafiî mezhebine göre fidye, fıtır sadakasının dörtte biri (1/4) miktarındadır. Fidyenin para olarak verilmesi fakirler açısından daha evladır. • Orucun geçerli olmasının şartlarından biri de hiç şüphesiz niyettir. Kazâ orucu tutan kimsenin hangi orucu kaza ettiğini belirtmesi gerekir. Çünkü kazâ, Ramazan ayına ait olabileceği gibi; adak, kefaret ve fidye gibi daha önce tutulup çeşitli sebeplerden dolayı bozulan oruçlar için de olabilir. • Bütün oruç çeşitlerinde niyetin başlangıç vakti akşam ezanından sonradır. Şafiî mezhebine göre ister eda olsun ister kaza, tüm farz oruçlarda niyetin son vakti imsak öncesine kadardır. Hanefî mezhebine göre vaktinde tutulan Ramazan orucu ile belirli bir vakitte tutulmak üzere tayin edilen adak oruçlarında zevâl/öğleden öncesine kadar da niyet getirilebilir. Ancak bütün kazâ oruçlarda -Şafiilerde olduğu gibi- imsak vaktinden önce muhakkak niyetin getirilmesi gerekir. • Kazâ dahil olmak üzere bütün oruç çeşitlerinde yanlışlıkla bir şey yiyip içmek orucu bozmaz. Bu durumda kişi orucuna kaldığı yerden devam eder. Ancak oruçlu olduğunu hatırlar hatırlamaz ağzındakini atmalıdır, hâlâ yemeye devam ederse orucu bozulur. • Bir kimse orucun bozulduğuna kanaat getirip yiyip içmeye devam ederse ve sonradan, yaptığı şey nedeniyle aslında orucunun bozulmadığını öğrenirse orucu geçersiz sayılır. Bugünü sonradan kazâ eder. • Kazâ orucunun kasten yeme-içme veya cinsi münasebet nedeniyle bozulması kefareti gerektirmez. Kefaret cezası sadece Ramazan ayına özel bir durumdur. • Âdet, hastalık ve yolculuk gibi meşru mazeretler nedeniyle kazası bulunanların, özel günlerde tutulan nafile oruçları öncelemeleri Şafiî mezhebine göre mekruh olmakla birlikte caizdir. Hanefilere göre kişi her durumda sünnet orucu tutabilir. Fetva kurulu
__________________ Ben yalnızca sevdiklerimden korkarım. Çünkü beni sadece onlar incitebilirler |
Konuyu Toplam 1 Kişi okuyor. (0 Üye ve 1 Misafir) | |
Benzer Konular | ||||
Konu Başlıkları | Konuyu Başlatan | Medineweb Ana Kategoriler | Cevaplar | Son Mesajlar |
Şafii Mezhebinde Orucun Hikmetleri, Sırları ve Faydaları | MERVE DEMİR | Oruç-Ramazan | 1 | 13 Nisan 2023 22:57 |
Şafii mezhebine göre Orucun Kazası, Fidye ve Kefaret | MERVE DEMİR | Oruç-Ramazan | 1 | 12 Nisan 2023 18:24 |
Şafii Mezhebinde Orucun Teşrî Kılınma Tarihi | MERVE DEMİR | Oruç-Ramazan | 1 | 12 Nisan 2023 18:23 |
Şafii Mezhebinde Orucun Tarifi | MERVE DEMİR | Oruç-Ramazan | 1 | 12 Nisan 2023 18:22 |
Şafii Mezhebinde Orucun Vucûbiyetinin ve Sıhhatinin Şartları | MERVE DEMİR | Oruç-Ramazan | 1 | 12 Nisan 2023 18:14 |
.::.Bir Ayet-Kerime .::. | .::.Bir Hadis-i Şerif .::. | .::.Bir Vecize .::. |
|