|
Konu Kimliği: Konu Sahibi seher1906,Açılış Tarihi: 07Haziran 2015 (13:24), Konuya Son Cevap : 19 Ekim 2017 (20:16). Konuya 1 Mesaj yazıldı |
| LinkBack | Seçenekler | Değerlendirme |
07Haziran 2015, 13:24 | Mesaj No:1 |
Asr-ı Saadet/ MEDİNEWEB Asr-ı Saadet/ MEDİNEWEB Peygamber Efendimiz (s a s )'in dönemi Peygamber Efendimiz'den itibaren İslâm Tarihi, Hz Peygamber dönemi, Hulefâ-i Râşidûn, Emevîler, Abbâsîler, Selçuklular, Osmanlılar gibi muhtelif dönemlere ayrılmıştır İşte bu dönemlerin başında yer alan Hz Peygamber dönemine müslüman âlimler "Asr-ı Saâdet" adını vermişlerdir "Mutluluk Devri" manasını ifade eden bu terkip, gerçekten de o dönemin bir kelimeyle ifade edilmesini sağlayan isabetle seçilmiş bir terkiptir Çünkü Peygamber Efendimiz (s a s ) döneminde bizzat O'nun rehberliği ve liderliğinde ashab-ı kirâm, İslâm'ın dînî-dünyevî bütün emirlerini anlamış, yaşamış ve yaşatmışlardı Hz Peygamber'in eğitiminden geçmiş olan ashab-ı kirâm, İslâm davasına gönülden bağlı idiler Samimiyet ve ihlâs içerisinde yalnız bir Allah'a kul olmuşlar, O'nun Resûlüne gönül vermişlerdi Ruhlarını, düşüncelerini, davranış ve yaşayışlarını Allah ve Rasulunun istediği şekilde şekillendirmişlerdi; Kitap ve Sünnet, onlara yön veriyordu Bu sebeple de inandıkları ulvî davalarını her şeyin üstünde tutuyor; dinleri uğruna mallarını, hatta canlarını feda etmede zerre kadar tereddüt göstermiyorlardı İşte bu anlayış ve yaşayışa sahip bulunan fertlerden oluşan İslâm toplumunda, tam bir birlik ve beraberlik, âhenk ve uyum, dayanışma ve yardımlaşma, kaynaşma ve aktivite hakimdi Müslümanlar, idarî, siyasî, ictimaî, iktisadî, ilmî, askerî, adlî gibi çok muhtelif yönlerden olgunluğun zirvesinde idiler Belki idarî müesseseler gelişmemişti, ama idarenin en mükemmeli veriliyordu Henüz dünya imparatorlukları dize getirilmemişti müslümanlar dünyanın dört bir tarafına hâkimiyetlerini götürememişlerdi, ama bunun temelleri sağlam bir şekilde ve muvaffakiyetle atılmıştı Müslümanların hayat standardı ve refah seviyesi pek yüksek değildi ama, zaten onlar müreffeh, mutantan ve lüks ve israfa yönelik bir hayatın arayıcıları değillerdi Muhtelif ilimlere dair muntazam, sistemli eserler yazılmamıştı ama, ashab-ı kirâm, gerçek bilgiye yani vahye sahip çıkmış, ilmin önem ve değerini gayet iyi anlamışlardı Henüz o dönemde devamlı silâh altında tutulan ve talim yaptırılan teçhizatlı ordular yoktu ama; İslâm cemiyetinin her bir ferdi, gözünü budaktan esirgemeyen ve şehidliği mertebelerin en yücesi bilen cesaret timsali mücahid bir kişiliğe sahipti Adliye sarayları, mahkeme salonları, adliyeye dair diğer organizasyonlar henüz mevcut değildi ama; Hırsızlık yapan, kızını Fâtıma da olsa elini keserdim " diyen bir peygamberin tabîleri, adaletin eşsiz örneklerini sergilemişlerdi Yani cemiyetin her köşesinde huzur, güven, emniyet, asayiş, nizam, intizam ve istikrar vardı Bu dönem, daha sonraki müslüman nesillere örnek teşkîl eden mutluluk ve saâdet dönemiydi Bundan dolayı da elbette ki bu dönem "Âsr-ı Saâdet" diye anılacaktı alıntı | |
Konu Sahibi seher1906 'in açmış olduğu son Konular Aşağıda Listelenmiştir | |||||
Konu | Forum | Son Mesaj Yazan | Cevaplar | Okunma | Son Mesaj Tarihi |
Asr-ı Saadet/ MEDİNEWEB | Peygamberler-Ashab-ı Kiram-Alimler | nurşen35 | 1 | 1601 | 07Haziran 2015 13:24 |
19 Ekim 2017, 20:16 | Mesaj No:2 |
Durumu: Medine No : 38944 Üyelik T.:
09 Şubat 2014 | Peygamberimiz Hz. Muhammed'in (A.S.M.) peygamber olarak dünyada bulunduğu devir. (Bu sıdk ve kizb; küfür ve iman kadar birbirinden uzak. Asr-ı Saadet'te sıdk vasıtasıyla Muhammed'in (A.S.M.) ala-yı illiyyine çıkması ve o sıdk anahtarıyla hakaik-ı imaniye ve hakaik-ı kainat hazinesi açılması sırrıyla, içtimaiyat-ı beşeriye çarşısında sıdk, en revaçlı bir mal ve satın alınacak en kıymetli bir meta' hükmüne geçmiş. Ve kizb vasıtasıyla Müseylime-i Kezzabın emsali, esfel-i safiline sukut etmiş. Ve kizb o zamanda küfriyat ve hurafatın anahtarı olduğunu o inkılab-ı azim gösterdiğinden, kainat çarşısında en fena, en pis bir mal olup; o malı satın almak değil; herkes nefret etmesi hükmüne geçen kizb ve yalana, elbette o inkılab-ı azimin saff-ı evveli olan ve fıtratlarında en revaçlı ve medar-ı iftihar şeyleri almak ve en kıymetli ve revaçlı mallara müşteri olmak fıtratında bulunan Sahabeler; elbette şüphesiz bilerek ellerini yalana uzatmazlar. Kizb ile kendilerini mülevves etmezler. Müseylime-i Kezzab'a kendilerini benzetemezler. Belki, bütün kuvvetleriyle ve meyl-i fıtriyeleriyle en revaçlı mal ve en kıymettar meta' ve hakikatların anahtarı Muhammed'in (A.S.M.) ala-yı illiyyine çıkmasının basamağı olan sıdk ve doğruluğa müşteri olup, mümkün olduğu kadar sıdktan ayrılmamağa çalıştıklarından, ilm-i Hadisce ve ulema-i şeriat içinde bir kaide-i mukarrere olan "Sahabeler, daima doğru söylerler. Onlardaki rivayet, tezkiyeye muhtaç değil. Peygamberden (A.S.M.) rivayet ettikleri Hadisler bütün sahihtir." diye ehl-i şeriat ve ehl-i hadisin ittifakına kat'i hüccet bu mezkur hakikattır. H.) (Osmanlıca'da yazılışı: asr-ı saâdet)
__________________ O (cc)’NA SIĞINMAK AYRICALIKTIR |
Konuyu Toplam 1 Kişi okuyor. (0 Üye ve 1 Misafir) | |
Benzer Konular | ||||
Konu Başlıkları | Konuyu Başlatan | Medineweb Ana Kategoriler | Cevaplar | Son Mesajlar |
Asri Saadet Sohbetleri | Nebevi Sevda | Duyurular/Öneriler/Şikayetler | 1 | 06 Ekim 2018 22:49 |
Ebedi Saadet İçin.... | nurşen35 | Serbest Kürsü | 26 | 04 Nisan 2017 20:22 |
Asr-ı Saadet | MERVE DEMİR | İslami Kavramlar | 1 | 07 Mayıs 2009 17:54 |
Asrı Saadet'ten Gözyaşları | Aysima | Kıssalar-Hikayeler-Nasihatler | 0 | 15 Şubat 2009 19:47 |
Asr-ı Saadet'te Çocuk Olmak | Aysima | Şiirler ve Şairler | 1 | 03 Aralık 2008 23:43 |
.::.Bir Ayet-Kerime .::. | .::.Bir Hadis-i Şerif .::. | .::.Bir Vecize .::. |
|