|
Konu Kimliği: Konu Sahibi NUR,Açılış Tarihi: 23 Mart 2009 (14:53), Konuya Son Cevap : 23 Mart 2009 (16:51). Konuya 1 Mesaj yazıldı |
| LinkBack | Seçenekler | Değerlendirme |
23 Mart 2009, 14:53 | Mesaj No:1 |
Rabbimiz'in Peygamberlere Bahşettiği Mucizeler Rabbimiz'in Peygamberlere Bahşettiği Mucizeler Rabbimiz, kimi zaman elçilerini inkar edenlerin ve müşriklerin tuzaklarından korumak, kimi zaman da insanların imanına vesile olması için bazı peygamberlerine mucizeler lütfetmiştir. Kuran-ı Kerim'de, Yüce Allah'ın mucizelerle desteklediği peygamberlerin tebliğleri, hayatları ve inkarcılara karşı verdikleri mücadele detaylı olarak bildirilmiştir. Sevgili Peygamberimiz Hz. Muhammed (sav), Hz. Musa, Hz. İbrahim ve Hz. İsa, Rabbimiz'in mucizeler bahşettiği mübarek elçilerindendir. Örneğin Hz. İbrahim'i ateşe atmak isteyen inkarcıların tuzakları Rabbimiz'in mucizesiyle bozulmuştur. Allah, "Biz de dedik ki: "Ey ateş, İbrahim'e karşı soğuk ve esenlik ol." (Enbiya Suresi, 69) ayetiyle de haber verdiği gibi, ateşe Hz. İbrahim'e esenlik olmasını emretmiştir. Böylece Rabbimiz'in mucizesiyle, inkar edenlerin Hz. İbrahim aleyhinde kurdukları tuzak yerle bir olmuştur. Kuran'da Allah'ın elçilerinden bazılarına bahşettiği diğer mucizeler şu şekilde haber verilmektedir:
__________________ EN GÜZEL AŞK: ALLAH! | |
Konu Sahibi NUR 'in açmış olduğu son Konular Aşağıda Listelenmiştir | |||||
Konu | Forum | Son Mesaj Yazan | Cevaplar | Okunma | Son Mesaj Tarihi |
Hadîsi anlamak için nelere dikkat etmeli | Hadis-i Şerif | NUR | 0 | 2584 | 10 Ağustos 2009 21:09 |
Allah Rızası İçin Hadis Uyduranlar/Medineweb | Hadis-i Şerif | Mihrinaz | 1 | 2992 | 10 Ağustos 2009 21:07 |
18.HAFTANIN KONUSU:Çocuklar Dünya Hayatının Süsü... | Hafta'nın Konusu | NUR | 1 | 2990 | 10 Ağustos 2009 00:05 |
35.Haftanın Misafiri Elifzişan | Hafta'nın Misafiri | kurtmehmet | 11 | 6800 | 09 Ağustos 2009 23:35 |
Çocuklar Ümmetin Geleceğidir! | Çocuk ve Aile Sağlığı | NUR | 0 | 2598 | 07 Ağustos 2009 23:03 |
23 Mart 2009, 16:51 | Mesaj No:2 |
Mucizelerin Keyfiyeti
İnsanların hidayetine vesile olan Allah'ın elçileri son derece hassas bir vicdana sahiptirler. Onlar, insanlara iyiliği emredip onları kötülükten men eden, üzerlerindeki bu şerefli sorumluluğu titizlikle yerine getiren çok kıymetli insanlardır. Allah'ın elçileri ulaşabildikleri tüm insanların ahiretlerinin kurtulması ve onların hidayet bulmalarına vesile olmak için çalışırlar. Onları içinde bulundukları gafletten uyandırmak ve Allah'ın razı olacağı umulan bir ahlaka iletmek isterler. Buna karşılık peygamberler bu şerefli mücadeleleri sırasında kimi zaman iman etmeyenlerin, münafıkların, müşriklerin tehditlerine, iftiralarına, sözlü ve fiili saldırılarına maruz kalmışlardır. Ancak bu koşullar altında dahi sabırla, güzellikle, iyilik ve tevazuyla tebliğ görevlerine devam etmişlerdir. Peygamberimiz (sav) de tüm diğer peygamberler gibi insanlara tebliğ ettiği gerçeklerden dolayı türlü eziyetlere, iftiralara maruz kalmış, alaycı tavırlarla karşılaşmıştır. Birbirinden farklı pek çok iftira ile itham edilmiş ve uzun yıllar iman etmeyenlerin baskısı ve ölüm tehdidi altında yaşamıştır. Peygamberimiz (sav)'e itaat eden salih müminler de uzun süre boyunca içinde yaşadıkları toplum tarafından boykot edilmişlerdir. Elbette zorluk gibi görünen tüm bu olaylar, Peygamber Efendimiz (sav) ve onunla birlikte olan salih müminlerin dünyada ve ahirette güzel bir yaşama kavuşmalarına vesile olmuş şerefli olaylardır. Samimi olarak iman eden ve Rabbimiz'e tevekkül edenler, bunlar ve benzeri zorluklardan hiçbir zaman yılgınlığa kapılmaz, tam tersine zorlukları ve sıkıntıları Allah'a yakınlaşmaya ve O'nun rızasını kazanmaya bir yol olarak görürler. Peygamber Efendimiz (sav) tebliğe başlamadan önce de, daha çok genç yaşlarından itibaren, "El emin" sıfatıyla nitelendirilmiş, güvenilirliğiyle tanınan bir insandı. Daha önce de belirttiğimiz gibi içinde yaşadığı toplumda insanlar ona herşeyi emanet edecek kadar güvenmişler, pek çok sorunun çözümünde kendisini hakem seçmişlerdir. Onun ahlakını, adaletini, hakkaniyetini her zaman övmüşlerdir. Peygamber Efendimiz (sav) yaptığı her işi, her zaman en iyi şekilde yerine getiren, çok akıllı ve ileriyi gören, basiret sahibi mübarek bir insan olduğundan, onun tüm bu seçkin özellikleri her görenin hemen dikkatini çekmiştir. Ancak Peygamberimiz (sav) çevresindekileri Allah'a iman etmeye ve putlara tapmaktan vazgeçmeye çağırmaya başlayınca, kendisinin üstün ahlakına şahit olmalarına rağmen iman etmeyenlerin en büyük hedefi haline gelmiştir. Peygamber Efendimiz (sav) gibi Allah'ın diğer seçkin elçileri de peygamberlik görevlerini yapmaya başlayana kadar kendi kavimleri içinde sevilen ve sayılan insanlar olmuşlardır. Ancak elçilik göreviyle şereflendirilmelerinin ardından Allah'ın varlığını ve ahiret gününü inkar edenler ya da dünyevi kaygılar nedeniyle din ahlakına uymayanlar onlara cephe almıştır. Bu durum Kuran'da şöyle haber verilmektedir: Dediler ki: "Ey Salih, bundan önce sen içimizde kendisinden (iyilikler ve yararlılıklar) umulan biriydin. Atalarımızın taptığı şeylere tapmaktan sen bizi engelleyecek misin? Doğrusu biz, senin bizi davet ettiğin şeyden kuşku verici bir tereddüt içindeyiz." (Hud Suresi, 62) Dediler ki: "Ey Şuayb, atalarımızın taptığı şeyleri bırakmamızı ya da mallarımız konusunda dilediğimiz gibi davranmaktan vazgeçmemizi senin namazın mı emrediyor? Çünkü sen, gerçekte yumuşak huylu, aklı başında (reşid bir adam)sın." (Hud Suresi, 87) (Hükümdar topladığı o kadınlara "Yusuf'un nefsinden murad almak istediğinizde sizin durumunuz neydi?" dedi. Onlar: "Allah için, haşa" dediler. "Biz ondan hiç bir kötülük görmedik." Aziz (Vezir)in de karısı dedi ki: "İşte şu anda gerçek orta yere çıktı; onun nefsinden ben murad almak istemiştim. O ise gerçekten doğruyu söylenlerdendir." (Yusuf Suresi, 51) Peygamber Efendimiz (sav)'in hakka ve doğruya davetine karşılık kavminin tepkisi de, Allah'ın, "Onlar: "Ey kendisine kitap indirilen (Muhammed). Gerçekten sen cinlenmiş (bir deli)sin," dediler. "Eğer doğruyu söylüyor isen, bizlere melekleri getirmeli değil miydin?" (Hicr Suresi, 6-7) ayetlerinde bildirdiği gibi bu mübarek insana asılsız iftiralar atmak olmuştur. Peygamberimiz (sav)'in bu ayetlerde haber verilen iftiralar dışında, başka pekçok iftiraya maruz kaldığı, Kuran ayetlerinde bildirilmektedir. Peygamberimiz (sav) bu koşullar altında, iman etmeyenlerle olan fikri mücadelesine ve Kuran ahlakını anlatmaya devam etmiştir. Fakat tebliğ ettiği gerçekler, kavmin iman etmeyen kesiminde ve müşriklerinde kin ve öfke meydana getirmiştir. Allah'ın Kuran'da "alemlere rahmet" olarak zikrettiği (Enbiya Suresi, 107) Peygamberimiz (sav)'i insanlar, çok azı dışında, takdir edememişlerdir. Nitekim bir süre sonra Peygamberimiz (sav) yer değiştirerek Mekke'den ayrılıp Medine'ye hicret etmek zorunda kalmıştır. Peygamberimiz (sav) tehlikeli ve müşrik bir kavmin içerisinde, bir yandan dini tebliğ etmiş, bir yandan iman ederek kendisine tabi olanları eğitmiş, diğer yandan da iman etmeyenlerle çetin bir mücadele yürütmüştür. Bu mücadele zaman zaman sıcak savaşa dönüşmüştür. Dönemin müşriklerinin yanı sıra inkarda direnen bazı Yahudiler de Peygamberimiz (sav)'e karşı düşmanca bir tutum içinde olmuşlardır. Hz. Muhammed (sav) onlarla da ilgilenmiştir. Yahudiler gibi bazı Hıristiyanlar da Peygamberimiz (sav)'i hedef almış, sürekli zorluk çıkarmış, kendilerince kurdukları tuzaklarla ona zarar vermeye çalışmışlardır. Peygamberimiz Hz. Muhammed (sav) bu kadar geniş bir alanda mücadele yürütürken bir yandan da münafıklar ona sinsice zarar vermeye çalışmışlardır. Münafıklar, inkarcılarla işbirliği yaparak onlara haber taşımış, gizliden gizliye Peygamberimiz (sav)'in aleyhinde türlü faaliyetler yürütmüşlerdir. İnkarcılar ve müşrikler gibi onların da asıl hedefi Peygamberimiz (sav) olmuştur. Peygamberimiz Hz. Muhammed (sav)'e hased (çekememezlik) etmiş, kin ve öfke beslemişlerdir. Duydukları bu kine rağmen Peygamberimiz (sav)'in yakınına kadar girerek sohbetlerine katılmışlar, sinsice tavırlar sergilemişlerdir. Münafıklar gibi, Peygamberimiz (sav)'in tebliğini dinleyenler arasında iman etmeyenler de vardır. Bu kişiler de diğerleri gibi Allah'ın kutlu elçisine rahatsızlık vermek için birçok eylemde bulunmuşlardır. Allah bir ayetinde, haince bakışlarıyla Peygamberimiz (sav)'e eziyet vermek isteyen bu kişileri şöyle haber vermektedir: O inkar edenler, zikri (Kur'an'ı) işittikleri zaman, seni neredeyse gözleriyle devireceklerdi. "O, gerçekten bir delidir" diyorlar. (Kalem Suresi, 51) Buraya kadar anlatılanlarda görüldüğü gibi Peygamberimiz (sav) hem iman etmeyenlerin ölüm tehdidi altında, hem münafıkların arasında olmasına rağmen insanlara din ahlakını tebliğ etmiş, onların hidayetlerine vesile olmaya çalışmıştır. İman etmeyenlerin ileri gelenleri ise Allah'ın elçisini öldürmek için planlar kurmuş, tuzaklar hazırlamışlardır. Rabbimiz'in en önemli mucizelerinden biri, Peygamber Efendimiz (sav)'in aleyhine kurulan bunca tuzağa ve hileye rağmen, Sevgili Efendimiz (sav)'in hiçbir zarar görmeden mücadelesine devam etmesidir. Bir Kuran ayetinde Rabbimiz, Sevgili Peygamberimiz (sav)'e "kendisini insanlardan koruyacağını" vaat etmiştir: ... Allah seni insanlardan koruyacaktır. Şüphesiz, Allah, kafir olan bir topluluğu hidayete erdirmez. (Maide Suresi, 67) Rabbimiz'in bu vaadi pek çok mucizeyle tecelli etmiş, inkarcı önde gelenler, müşrik ve münafıklar, Peygamberimiz (sav)'e karşı haksız bir kin ve öfke içinde olanlardan tek bir kişi bile, mucizevi şekilde ona zarar verememişlerdir. Hazırladıkları komplolar, kurdukları tuzaklar her seferinde bozulmuştur. Üstelik pek çok sıcak savaşta müşrikler ve inkarcılar Peygamber Efendimiz (sav)'le karşı karşıya gelmelerine rağmen Rabbimiz her zaman kendisini korumuş ve Peygamberimiz (sav) tebliğ görevine sonuna kadar devam etmiştir. Ona eziyet vermeye çalışanlar bununla hiçbir zaman amaçlarına ulaşamamış, aksine kendileri zillete düşerken, her geçen gün Peygamberimiz (sav)'in beden gücü, sağlığı, neşesi, nuru ve güzelliği daha da artmıştır. Allah Peygamberimiz (sav)'i rahmetiyle korumuş, ona hem fiziksel hem de manevi anlamda büyük bir güç ve heybet vermiştir. Kuşkusuz bu Peygamberimiz (sav) üzerinde tecelli eden büyük bir mucizedir. Kurdukları hileli düzenler, inkarcıların ve münafıkların kendi aleyhlerine dönerken, Peygamberimiz (sav) Allah'ın rahmeti ve koruması altında hiçbir zarara uğramadan mücadelesini sürdürmüştür. Mucize niteliğindeki bu gerçek Kuran'da bildirildiği gibi, Peygamber Efendimiz (sav)'den rivayet edilen hadislerde de yer almaktadır.
__________________ EN GÜZEL AŞK: ALLAH! | |
Konuyu Toplam 1 Kişi okuyor. (0 Üye ve 1 Misafir) | |
Benzer Konular | ||||
Konu Başlıkları | Konuyu Başlatan | Medineweb Ana Kategoriler | Cevaplar | Son Mesajlar |
Peygamberlere iman | Medineweb | Akaid | 0 | 02 Ağustos 2014 14:23 |
Peygamberlere İman Etmek | Medineweb | İslam İnanç Esasları | 0 | 09 Mayıs 2014 17:10 |
Peygamberlere vahiylerin gelişi | Belgin | Soru Cevap Arşivi | 0 | 10 Nisan 2009 23:27 |
İnsanlar Niçin Peygamberlere Muhtaçtırlar? | KuM TaNeSi | Peygamberler(a.s) | 0 | 10 Mart 2009 21:53 |
Peygamberlere İman Ne Demektir? | KuM TaNeSi | Peygamberler(a.s) | 0 | 10 Mart 2009 21:51 |
.::.Bir Ayet-Kerime .::. | .::.Bir Hadis-i Şerif .::. | .::.Bir Vecize .::. |
|