|
Konu Kimliği: Konu Sahibi EyMeN&TaLhA,Açılış Tarihi: 20 Şubat 2014 (00:31), Konuya Son Cevap : 20 Şubat 2014 (20:00). Konuya 7 Mesaj yazıldı |
| LinkBack | Seçenekler | Değerlendirme |
20 Şubat 2014, 00:31 | Mesaj No:1 |
Said Nursi, Bediüzzaman ünvanını ne zaman ve nasıl aldı? Said Nursi, Bediüzzaman ünvanını ne zaman ve nasıl aldı? Prof. Dr. Ahmet Akgündüz, Said Nursi Hazretlerinin ''bediüzzaman'' ünvanını nasıl aldığını yazdı.risalelerde geçen ifadelerle yazısını sürdüren Akgündüz, "Bu imzayı gurur için mi kullanıyorsun" diyenlere verilen cevabı da hatırlattı. MOLLA SA’ÎD İ MEŞHUR BEDÎÜZZAMAN ÜNVANINI NE ZAMAN ALDI? (SİİRD: HİCRÎ 1309/MİLADÎ 1892) Bu konu bilen bilmeyen herkes tarafından tartışma konusu yapıldığından biz bunu cevaplamak durumundayız. Bütün ayrıntıları ve belgeleriyle Bediüzzaman Kitabımızın I. Cildinde izah ettik. Burada kısaca özetleyeceğiz. Molla Sa’îd, Molla Abdullah’ın yanında bir süre kaldıktan sonra Siird’e gelir. Molla Fethullah Efendi’nin medresesine gider. Molla Fethullah ile Molla Sa’îd arasında şöyle bir konuşma geçer: Evvela asıl meseleyi görelim ve büyük allame Siirdli Molla Fethullah ile olan konuşmalarını görelim. Molla Fethullah: Geçen sene Süyûtî (Elfiyye Şerhi El-Behcet’ül-Mardıyye, Bin beyitlik Arap grameri şerhi) okuyordunuz, bu sene Molla Câmî’yi (Arabî ilimlerde son kitap) mi okuyorsunuz? Molla Sa’îd: Evet Câmî’yi bitirdim. Molla Fethullah hangi kitabı sordu ise, “bitirdim” cevabını alınca, hayrette kalır. Bu kadar kitabı bu kadar kısa bir zaman dilimi içinde bitirebileceğine ihtimal vermez. Molla Fethullah, “Geçen sene deli idin, bu sene de mi delisin?” diye şaka yollu sorar. Molla Sa’îd: “İnsan başkasına karşı kesr-i nefs için hakikatı ketmedebilir. Fakat babadan daha muhterem olan Üstâdına karşı hakikat-ı mahzdan başka bir şey söyleyemez. Emrederseniz söylediğim kitaplardan beni imtihan ediniz” şeklinde cevap verir. Molla Fethullah’ın sorduğu bütün sorulara mükemmel şekilde cevap verir. Bunun üzerine muhâvereyi dinleyen ve bir sene evvel Said’in hocasının hocası bulunan Molla Ali Soran namındaki zat, kendilerinden ders almaya başladı. Neticede Bedîüzzaman’ı imtihan etmeye kalkışırlar. Şimdi sırasıyla bu imtihanları özetleyelim: Birinci İmtihan: Molla Fethullah Efendi hangi kitaptan sordu ise, cevabını pekiyi olarak alır. İkinci İmtihan: Molla Fethullah Efendi Molla Sa’îd’e: “Pekâlâ, zekâda hârikasınız. Fakat acaba hıfzınız nasıldır?”diyerek “Makâmat ı Haririye’den(Makâmat-ı Haririye, meşhur Arap şâ’ir ve edibi Ali Hariri’nindir. Vefatı, 665/1266’dır) birkaç satırını iki defa okumakla hıfzedebilir misiniz?” dedi ve kitabı kendisine uzâttı. Molla Sa’îd kitabı aldı ve bir yaprağını bir defa okumakla hıfzetti ve ezbere okudu. Molla Fethullah: “Zekâ ile hıfzın ifrat derecesiyle bir adamda toplanması ender hâdiselerdendir. Bunu bir sende, bir de Molla Hâlid i Ölekî de gördüm” diyerek hayretlerini izhar etti. Bedîüzzaman Hazretleri, Siird’de Molla Fethullah Efendi’nin onu imtihan etmesi neticesinde vardığı kararını ve söylediği takdirkâr sözlerini şöyle beyân etmiştir: (Bu mektub, 1946 senesinde Emirdağı’nda yazılmıştır) "Meraklı kardeşimiz Re’fet Bey, Bedîüzzaman i Hemedânî’nin üçüncü asırda, vazife ve te’lifatı hakkında malûmat istiyor. Ben o zât hakkında yalnız hârika bir zekâveti ve kuvvei hafızası bulunduğunu biliyorum. Elli beş sene evvel, Üstâdlarımdan Siird’li merhum Molla Fethullah Eski Sa’îd’i ona benzeterek, onun o ismini ona vermiştir..." Üstâd Bedîüzzaman’ın bu ifadesine göre, ilk olarak Bedîüzzaman ünvânını ona veren Siird’li merhûm Molla Fethullah Efendi’dir ki, Doğu Bâyezid’deki üç aylık tahsil hâdisesinin aynı senesinde vaki’ olmuştur. Bedîüzzaman, Siird’te iken, Cem’’ul-Cevami’ (Usûl-i Fıkıh ile alakalı iki ciltlik eser) kitabını günde bir iki saat meşgul olmak suretiyle hıfzetti. Bu acîb, emsâlsiz hâdise üzerine, Molla Fethullah Efendi şu aşağıdaki Arapça cümleyi söyliyerek, kitabın kapağına yazdı. Cümle şudur: قد جمع جمع الجوامع في جمعة واحدة “Bir hafta içinde Cem’ul-Cevami’ kitabının tamamını ezberledi” Bu Arabî cümlenin aynı mealini bilâhare Bedîüzzaman da bir Cem’ul-Cevami’ kitabının kapağına yazmıştır. Üstâd’ın Arapça yazısının Türkçesi: “Cem’ul-Cevâmi’ kitabının tamamını bir haftada ezberledim” şeklindedir. Daha sonra ise, İstanbul’a gelen Bediüzzaman’a evvela Kürd Hoca, sonra Molla Said-i Kürdî ve nihayet 1909 tarihinden itibaren Bediüzzaman ünvanı İstanbul âlimleri ve de kitabımız incelenirse, Osmanlı Şeyhülislamları ve Padişah tarafından da kullanılagelmiştir. Derviş Vahdetî’nin Volkan’daki şu cümlesi manidardır: Kürt ülemâsından meşhur Bedîüzzaman Molla Sa’îd-i :: Kur'an'daki Peygamberler {a.s} ::dî Hazretleri bu cemiyette bulunmakla mübâhîdir (övünmektedir). Yine Ayasofya mevlidinin tasvirindeki şu ifadeler de önemlidir: “Bizim Hazret yani Bedî’-i âlem-i İslâmiyet, o Kürd elbisesiyle, o Kürd tavr-ı kahramanesiyle, daima taşıdığı belindeki hançeriyle kürsiy-i hitâbete çıkması kendisinden rica olunduğundan kemâl-i salâbetle kürsüye çıkarak ve kaim olarak bir nutk-ı belîğ îrâd buyurmuşlardı.” Hem İttihad-ı Muhammedî Cemiyeti kurucuları ve hem de Dâr’ül-Hikmetil-İslamiye azaları arasında ismi zikredilirken yazılan da Bedîüzzaman Molla Sa’îd-i Kürdî ibn-i Mirza ünvanıdır. Bâyezid Dersiâmlarından Mehmed Emin Hayretî Efendi ise, “Küffâr-ı münâfıkînin hoşuna gitmese de Cenâb-ı Hâfız-ı Hakiki, Sehller, Bedî’ler, Vahdetîler, Hayretîler ve Hilmiler gibi sâdık erler…” ifadesiyle aynı övgüye katılmaktadır. Bu imzayı gurur için mi kullanıyorsun diyenlere olan cevabı da şudur: Sen imzanı Bedîüzzaman yazıyorsun. Lakab medhi îma eder?.. İrşâd: Medih için değildir. Kusurlarımın sened-i özrünü bu unvan ile îbraz ediyorum. Zîra “Bedî’” garib demektir. Benim ahlâkım sûretim gibi, üslûb-u beyanım elbisem gibi garibdir, muhâliftir. Görenekle revacda olan muhâkemât ve esâlîbi, üslûb ve muhâkemâtıma mikyas ve mehenk-i itibar yapmamağa bu ünvanın lisân-ı hâliyle ricâ ediyorum. Hem de murad “bedî’”, acib demektir. alıntıdır risale haber | |
Konu Sahibi EyMeN&TaLhA 'in açmış olduğu son Konular Aşağıda Listelenmiştir | |||||
Konu | Forum | Son Mesaj Yazan | Cevaplar | Okunma | Son Mesaj Tarihi |
ATAUZEM 4.sınıf 2014 bahar dönemi bütünleme... | Erzurum Atatürk İlitam | EyMeN&TaLhA | 0 | 6300 | 14 Temmuz 2015 13:14 |
ATAUZEM 4.sınıf 2014 bahar dönemi bütünleme... | Erzurum Atatürk İlitam | EyMeN&TaLhA | 0 | 4195 | 14 Temmuz 2015 13:06 |
ATAUZEM 4.sınıf 2014 bahar dönemi bütünleme DİN... | Erzurum Atatürk İlitam | EyMeN&TaLhA | 0 | 5069 | 14 Temmuz 2015 13:00 |
Ramazan-oruç ve çocuğa kazandırdıkları | Çocuk ve Aile Sağlığı | Mihrinaz | 2 | 2822 | 14 Temmuz 2015 12:23 |
çocuk eğitiminde ceza hiç mi olmamalı? | Çocuk ve Aile Sağlığı | EyMeN&TaLhA | 0 | 2503 | 14 Temmuz 2015 12:03 |
20 Şubat 2014, 06:48 | Mesaj No:2 |
Durumu: Medine No : 13966 Üyelik T.:
27Haziran 2011 | Cevap: Said Nursi, Bediüzzaman ünvanını ne zaman ve nasıl aldı?
Bedii Allah tır ve bunu insanlara yakıştırmak,islam ile bağdaşmayacağı gibi zaten yukardaki paylaşımdada Kuranın dışında kalan kitaplardan ve şiirlerden bahsedilmiştir... Bedii nin kuranda geçtiği yerlerde sadece Allah ın bu özelliğinden bahsedilmiştir.[bakara 116,117],enam 100,101] Bedii,Eşsiz ve benzersiz anlamında kullanılan BED kökünden türemiş olan ve bir şeyi yoktan var eden,bir işi ilk defa var eden benzeri bulunmayan anlamındadır.. Böyle durumlar aşırı tasavvufçular için,insanlara yakıştırmak kolay dır,zaten aşırılıklarıda bundandır,insanda olamıyacak özellikleri insanlara atf edip onları YARI İLAH KONUMUNA koymak,ulaşılmaz yapmak,aşırı tasavvufçuların en belirgin ilk özelliklerindendir.
__________________ önce yazdığım katılım yaptığım beğeni yaptığım paylaşımların arasında azda olsa kuran ve sünnete uygun olmayan düşünceler olabilir.Bunların bana sorulmadan dikkate alınmasından mesul değilim... ... |
20 Şubat 2014, 09:07 | Mesaj No:3 | |
Cevap: Said Nursi, Bediüzzaman ünvanını ne zaman ve nasıl aldı? Alıntı:
BEDİÜZZAMAN=Zamanın bedi'i olan anlamına gelmektedir.yani yaşadığı zamanda kendisi gibi olmayan anlamında.kimseye benzemeyen zamanın garib ve acibi bulunan demek... bedi kelimesi,zaman kavramıyla birlikte kullanılmaktadır farkettiyseniz.yani biz üstada bedi demiyoruz.''bediüzzaman'' diyoruz.bundan dolayı sizin yakıştırdığınız özellikleri saf dışı bırakıyor birlikte kullanımı. kısacası üstadın benzersiz olması,kendisi gibi yaratılmışlar içindir.sizin ima ettiğiniz gibi değildir bilesiniz... bu arada araştırınız bediüzzaman kavramı sadece üstad için kullanılmamış.Bediüzzaman-ı Hamedani ve Mirza Bediüzzaman a da bu lakab verilmiş. İmam-ı Rabbanî'nin Mektubat kitabında Mirza Bediüzzaman'a yazılmış bir mektup var. Lakabın kullanımında bir kusur olsa herhalde İmam-ı Rabbani Müceddid-i Elf-i Sani kullanmazdı! bediüzzaman ı sevmeyebilirsiniz ama en azından alim olduğu için saygı duyabilirsiniz sayın bilinmez... selametle... | ||
20 Şubat 2014, 09:21 | Mesaj No:4 |
Cevap: Said Nursi, Bediüzzaman ünvanını ne zaman ve nasıl aldı? said i nursi'ye neden bediüzzaman ünvanı verilmiş? bediüzzaman kelimesinin ma’nası şudur; 1. Zamanın harikası. 2. Asrın mükemmel insa-nı. Yani insanlar için kullanıldığında, lugat ma’nası itibariyle, kendi zamanının eşsiz şahsiye-ti, benzeri görülmemiş garibi, emsali olmayan harikası ve saire demektir. Terim olarak ise,bediüzzaman ünvanı, insanlar arasında emsali bulunmaz derecede zeki ve kuvve i hafızası şaşılacak derecede yüksek olan kimselere verilmiştir.bediüzzaman i Hemedani, Bediüz-zaman-ı Cezeri de tarihde bu ünvanı alanlardandır. Tarihde bir kaç bediüzzaman gelmiş geçmiş. Fakat hem zeka ve hıfzda, hem idrak ve kavrayışta, hem hal ve davranışta, hem kıya-fet ve harekette, hem tarz ı beyan ve üslub cihetlerinde hiç birisi bediüzzaman Sa’id i Nursi’ye benzememektedir. Yani Sa’id i Nursi gerçekten ve vakı’a olarak herşeyi ile zamanın Bedi’idir. Hatta meslek ve meşrebi de, davası ve mücahadesi de bambaşkadır, garibtir, bedi’dir. bediüzzaman Hazretleri, kendisine zamanın din Alimlerinin büyükleri, hatta ehl i siyaset ve mekteb muallimleri bile ''bediüzzaman'' ünvanını verdikten sonra, kendisi de bazen te’lifatında bu ünvanı imza yerinde kullanmasına bazı itirazlar geldiği zaman, şöyle izah edip cevab vermiştir: Sual: Sen imzanı bazen bediüzzaman yazıyorsun. Lakab medhi ima eder? Cevab: Medih için değildir. Kusurlarımın sened i özürünü bu ünvan ile ibraz ediyorum. Zira bedi’, garib demektir: Benim ahlakım suretim gibi, üslub u beyanım elbisem gibi garibtir, muhaliftir. Görenekle revaçta olan muhakemat ve esalibi, üslub ve muhakematıma mikyas ve mihenk i itibar yap-mamayı bu ünvanın lisan ı haliyle rica ediyorum. Hem de muradım Bedi’, acib demektir. الَىَّ لَعَمْرِى قَصْدُ كُلِّ عَجِيبَةٍ * كَاَنِّى عَجِيبٌ فِى عُيُونِ الْعَجَائِبِ (Acayip varlıkların nazarında ben bir garip varlığım. Ömrüme yemin ederim ki, benim de tek gayem garip şeylerdir) beytine masadak oldum. Bir misali budur: Bir senedir İstanbul'a geldim, yüz senenin inkılabatını gör-düm. Yine bu ma’na için başka bir eserinde şöyle demiştir: Şimdi anlıyorum ki: Eskiden beri benim liyakatım olmadığı halde bana verilen Bediüz-zaman lakabı benim değildir. Belki Risale i Nur’un manevi bir ismi idi. Zahir bir tercümanına ariyeten ve emaneten takılmış. Şimdi o emanet isim, hakiki sahibine iade edilmiş. Prof. Dr. Ahmet Akgündüz, ARŞİV BELGELERİ IŞIĞINDA bediüzzaman said nursi ilmi ve şahsiyeti alıntıdır | |
20 Şubat 2014, 15:30 | Mesaj No:5 |
Cevap: Said Nursi, Bediüzzaman ünvanını ne zaman ve nasıl aldı?
meyveli ağaç taşlanır ya.. o mesele işte.. bilinmez bildiğini sandığın cehl.. tey yey tey.. tilililili.. zalimler için yaşasın cehennem | |
20 Şubat 2014, 19:45 | Mesaj No:7 | |
Durumu: Medine No : 13966 Üyelik T.:
27Haziran 2011 | Cevap: Said Nursi, Bediüzzaman ünvanını ne zaman ve nasıl aldı? Alıntı:
Tabiki hayır,çünkü Allah ın bu tür sıfatlarını insanlar için kullanmak vahiy islamının öğretilerinde yoktur ve bu tür öğretiler,aşırı tasavvufun içine düştüğü hezeyanlarıdır .Hocalarını,alimlerini aşırıya kaçarak övüp yarı ilah konumuna getirmekten başka bir şey değildir ve olmayacaktırda. Müslümanlar için ölçü Allah ın Rasulleri ve ,Rsaulullah ın güzide ashabı ve ehli sünnet muvvahhid alimlerinin uygulamaları ve öğretileri esastır ve hiç bir müslüman bu öğretilerin önüne geçmez,geçemez eğer geçerse müslümanlığından olur ve Allah ve Rasaulunun önüne geçmiş olur,Allah a dinini öğretmiş olur. Aşırı tasavvufçuların bunu anlama sıkıntısı çekmeleri çok normaldir tabiki,
__________________ önce yazdığım katılım yaptığım beğeni yaptığım paylaşımların arasında azda olsa kuran ve sünnete uygun olmayan düşünceler olabilir.Bunların bana sorulmadan dikkate alınmasından mesul değilim... ... | |
20 Şubat 2014, 20:00 | Mesaj No:8 | |
Medineweb Site Yöneticisi Durumu: Medine No : 1 Üyelik T.:
14Haziran 2007 | Cevap: Said Nursi, Bediüzzaman ünvanını ne zaman ve nasıl aldı? Alıntı:
insan olmak çok zor değil.biraz gayret inşaallah !
__________________ Büyükler fikirleri,Ortalar olayları,Küçükler kişileri tartışır. | |
Konuyu Toplam 1 Kişi okuyor. (0 Üye ve 1 Misafir) | |
Benzer Konular | ||||
Konu Başlıkları | Konuyu Başlatan | Medineweb Ana Kategoriler | Cevaplar | Son Mesajlar |
Vitaminler Nasıl?Ne Zaman?Ne ile Kullanılır? | Mihrinaz | Sağlık / Beslenme | 0 | 28 Nisan 2023 12:13 |
Bediüzzaman’ı nasıl bir ana-baba yetiştirmiş? | EyMeN&TaLhA | Risale_i Nur (Said Nursi) | 1 | 15Haziran 2014 15:13 |
Bediüzzaman'dan Kürt Sorunu ve Kardeşlik Çözümü - Said Nursi'ye Göre Sorunun Çözümü | Bîhemtâ | Risale_i Nur (Said Nursi) | 4 | 20 Şubat 2014 15:34 |
100 soruda bediüzzaman said nursi | Efsa_Rana | Risale_i Nur (Said Nursi) | 6 | 17 Kasım 2013 17:18 |
İçki Ne Zaman ve Nasıl Haram Kılındı? | YASEMİN ATAMAN | İlmihal Bölümü | 0 | 28 Kasım 2011 01:54 |
.::.Bir Ayet-Kerime .::. | .::.Bir Hadis-i Şerif .::. | .::.Bir Vecize .::. |
|