|
Konu Kimliği: Konu Sahibi Seleme,Açılış Tarihi: 08 Mayıs 2008 (14:39), Konuya Son Cevap : 18 Şubat 2009 (09:50). Konuya 7 Mesaj yazıldı |
| LinkBack | Seçenekler | Değerlendirme |
08 Mayıs 2008, 14:39 | Mesaj No:1 |
Risale-i Nur Işığında Soru-cevap Risale-i Nur Işığında Soru-cevap 1.[Linkler Ziyaretçilere Kapalıdır.Giriş Yap Veya Üye Olmak için TIKLAYIN...]
__________________ Dünyayı Güzellik Kurtaracak. Bir İnsanı sevmekle başlayacak herşey... | |
Konu Sahibi Seleme 'in açmış olduğu son Konular Aşağıda Listelenmiştir | |||||
Konu | Forum | Son Mesaj Yazan | Cevaplar | Okunma | Son Mesaj Tarihi |
Üniversiteli Bayanla Geçinme Sanatı | İslamda Kadın ve Erkek | mehmet akif2 | 20 | 9551 | 20 Mayıs 2009 19:42 |
Üniversiteli Erkekle Geçinme Sanatı | İslamda Kadın ve Erkek | mehmet akif2 | 1 | 2422 | 20 Mayıs 2009 19:35 |
A.Hakan'dan Döneklik Konferansı | Serbest Kürsü | kurtmehmet | 4 | 2350 | 10 Mayıs 2009 20:54 |
Hanefi Mezhebi: İslamda Kazanç | Zekat-İnfak | Seleme | 0 | 2305 | 19 Nisan 2009 04:52 |
Hanefi Mezhebi: Alışveriş | İlmihal Bölümü | Seleme | 0 | 2375 | 19 Nisan 2009 04:51 |
08 Mayıs 2008, 14:41 | Mesaj No:2 |
Cvp: Risale-i Nur Işığında Soru-cevap Lem'alar, Sayfa 88 Amma hasenat ve hayrat ise, madem ki vücudîdirler, kesb-i insanî ve cüz-ü ihtiyarî onlara illet-i mûcide olamaz. İnsan onda hakikî fâil olamaz. Ve nefs-i emmâresi de hasenâta taraftar değildir. Belki rahmet-i İlâhiye onları ister ve kudret-i Rabbâniye icad eder. Yalnız, insan, iman ile, arzu ile, niyet ile sahip olabilir. Ve sahip olduktan sonra, o hasenat ise, ona evvelce verilmiş olan vücut ve iman nimetleri gibi, sabık hadsiz niam-ı İlâhiyeye bir şükürdür, geçmiş nimetlere bakar. Vaad-i İlâhî ile verilecek Cennet ise, fazl-ı Rahmânî ile verilir. Zâhirde bir mükâfattır, hakikatte fazldır. Demek seyyiâta sebep nefistir, mücâzâta bizzat müstehaktır. Hasenatta ise sebep Haktandır, illet de Haktandır. Yalnız, insan iman ile tesahup eder. "Mükâfâtını isterim" diyemez, "Fazlını beklerim" diyebilir. ÜÇÜNCÜ SUAL: Beyanat-ı sabıkadan da anlaşılıyor ki, seyyiat, intişar ve tecavüz ile taaddüt ettiğinden, bir seyyie bin yazılmalı; hasene ise, vücudî olduğu için maddeten taaddüt etmediğinden ve abdin icadıyla ve nefsin arzusuyla olmadığından, hiç yazılmamalı veya bir yazılmalı idi. Neden seyyie bir yazılır, hasene on ve bazan bin yazılır? Elcevap: Cenâb-ı Hak, kemâl-i rahmet ve cemâl-i rahîmiyetini o suretle gösteriyor. DÖRDÜNCÜ SUAL: Ehl-i dalâletin kazandıkları muvaffakiyet ve gösterdikleri kuvvet ve ehl-i hidayete galebeleri gösteriyor ki, onlar bir kuvvete ve bir hakikate istinad ediyorlar. Demek ya ehl-i hidayette zaaf var, ya onlarda bir hakikat var. Elcevap: Hâşâ! Ne onlarda hakikat var, ne ehl-i hakta zaaf vardır. Fakat, maatteessüf, kàsırü’n-nazar, muhakemesiz bir kısım avam tereddüde düşüp vesvese ediyorlar, akidelerine halel geliyor. Çünkü diyorlar: "Eğer ehl-i hakta tam hak ve hakikat olsaydı, bu derece mağlûbiyet ve zillet olmamak gerekti. Çünkü hakikat kuvvetlidir. olan kaide-i esasiye ile, kuvvet haktadır. Eğer o ehl-i hakka mukabil galibâne gelen ehl-i dalâletin hakikî bir kuvveti ve bir nokta-i istinadı olmasaydı, bu derece galibiyet ve muvaffakiyet olmamak lâzım gelecekti." Elcevap: Ehl-i hakkın mağlûbiyeti kuvvetsizlikten, hakikatsizlikten gelmediği, sabık işaretlerle kat’î ispat edildiği gibi, ehl-i dalâletin galebesi kuvvetlerinden ve iktidarlarından ve nokta-i istinad bulmalarından gelmediği, yine o işaretlerle kat’î ispat edildiğinden, bu sualin cevabı, sabık işaretlerin heyet-i mecmuasıdır. Yalnız burada desiselerinden, istimal ettikleri bir kısım silâhlarına işaret edeceğiz. Şöyle ki: "Hak daima üstün gelir; hakka galebe edilmez." (Keşfü’l-Hafa, 1:127, Hadis no:362.)
__________________ Dünyayı Güzellik Kurtaracak. Bir İnsanı sevmekle başlayacak herşey... | |
17 Şubat 2009, 11:10 | Mesaj No:3 |
Durumu: Medine No : 1390 Üyelik T.:
16 Nisan 2008 | Cvp: Risale-i Nur Işığında Soru-cevap bu neden devam etmemiş lütfen seleme editörüm birkaç soru eşliginde devam ettirelim
__________________ ''Gönlüm Sükût-u Ezber Eyledi...!'' |
17 Şubat 2009, 11:15 | Mesaj No:4 |
Durumu: Medine No : 1390 Üyelik T.:
16 Nisan 2008 | Cvp: Risale-i Nur Işığında Soru-cevap Ümitsizliği intaç eden hırs, ne demektir? İnsan, kör hırsı ile, her şeyi elde etmeye koşar. Sanki bütün mülkün idare ve tasarrufu, elinde imiş gibi hareket ediyor. Halbuki insan, en basit ihtiyacını karşılayamayacak kadar aciz ve zayıftır. Hırs ile talep ettiği şeyleri, eline geçiremeyince, hayattan kopuyor ve ümitleri tükeniyor. Hırs, kainata konulan sebepler zincirini atlayarak, neticeye ulaşma çabasıdır. Tarlayı ekmeden, sulamadan, mahsulatı arzulamak gibi bir duygudur. Böyle bir duygu ise; asla ve kat'a başarı elde edemez. Başarı elde edemeyince, hayattan beklentileri ve umutları tükeniyor ve ümitsizlik hastalığına düşüyor. Üstadın dediği gibi, ifrat tefriti doğurur. Hırs dünya malına karşı aşırı istekli olmak iken; neticesi ümitsizlik ve tembelliktir. Selam ve dua ile...
__________________ ''Gönlüm Sükût-u Ezber Eyledi...!'' |
17 Şubat 2009, 11:17 | Mesaj No:5 |
Durumu: Medine No : 1390 Üyelik T.:
16 Nisan 2008 | Cvp: Risale-i Nur Işığında Soru-cevap Dine gelen musibet ne demektir? Asıl musibet ve muzır musibet, dine gelen musibettir. Musibet-i diniyeden her vakit dergâh-ı İlâhiyeye iltica edip feryad etmek gerekir. Burayi açıklayabilir misiniz, dine gelen musibetten kasit nedir? Başta Peygamber Efendimiz (s.a.v) olmak üzere, müceddit ve müçtehitlerin çektiği sıkıntıların tümü, zâhiren şahıslarına gelmiş gibi görünse bile, hakikatta İslam'a, imana gelen musibetlerdir. İslâmi ve imani hakikatlerin doğru anlaşılmasına ve yayılmasına engel teşkil eden her türlü fikir, eylem ve saldırı birer musibettir. Bir radyo, televizyon veya gazete gibi iletişim araçlarıyla, İslam'ın özünü zedeleyen her fikir, musibet olduğu gibi, insanları İslam'dan uzaklaştıran her film, görüntü ve fâaliyet'te birer musibettir. Her bir günah içinde, küfre giden bir yol vardır. Günaha giden yolların çoğalması bir musibettir. Müslümanların İslam'ı tam temsil edememesi bir musibettir. Efendimiz'in (s.a.v) yeterince insanlık tarafından anlaşılmaması, bir musibettir. Kısacası, insanları Allah, Ahiret inancından alıkoyan herşey musibettir. Ve hâkeza... Selam ve dua ile...
__________________ ''Gönlüm Sükût-u Ezber Eyledi...!'' |
17 Şubat 2009, 11:57 | Mesaj No:6 |
Durumu: Medine No : 1390 Üyelik T.:
16 Nisan 2008 | Cvp: Risale-i Nur Işığında Soru-cevap Fetret Zamanındaki İnsanlar Ehl-i Necat mıdır?Beşinci Nükte Sual ediyorsunuz ki: "Zaman-ı fetrette Resul-i Ekrem Aleyhissalâtü Vesselâmın ecdadı bir din ile mütedeyyin miydiler?" Elcevap: Hazret-i İbrahim Aleyhisselâmın, bilâhare gaflet ve mânevî zulümat perdeleri altında kalan ve hususî bazı insanlarda cereyan eden bakiye-i dini ile mütedeyyin olduğuna rivâyat vardır. Elbette Hazret-i İbrahim Aleyhisselâmdan gelen ve Resul-i Ekrem Aleyhissalâtü Vesselâmı netice veren bir silsile-i nuraniyeyi teşkil eden efrad, elbette din-i hak nurundan lâkayt kalmamışlar ve zulümat-ı küfre mağlûp olmamışlar. Fakat zaman-ı fetrette, ["Peygamber göndermedikçe Biz kimseye azap edici değiliz." (İsrâ Sûresi: 17:15.)] sırrıyla, ehl-i fetret, ehl-i necattırlar. Bil'ittifak, teferruattaki hatîatlarından muahazeleri yoktur. İmam-ı Şâfiî ve İmam-ı Eş'arîce, küfre de girse, usul-i imanîde bulunmazsa, yine ehl-i necattır. Çünkü teklif-i İlâhî irsal ile olur ve irsal dahi ıttıla ile teklif takarrur eder. Madem gaflet ve mürur-u zaman, enbiya-yı sâlifenin dinlerini setretmiş; o ehl-i fetret zamanına hüccet olamaz. İtaat etse sevap görür; etmezse azap görmez. Çünkü mahfî kaldığı için hüccet olamaz. 28. Mektup s.374
__________________ ''Gönlüm Sükût-u Ezber Eyledi...!'' |
17 Şubat 2009, 11:59 | Mesaj No:7 |
Durumu: Medine No : 1390 Üyelik T.:
16 Nisan 2008 | Cvp: Risale-i Nur Işığında Soru-cevap Az Bir Şeyle Çok Şeyler Kazanmak Üçüncü Sualiniz: "O mübarek zatların başına gelen o feci, gaddârâne muamelenin hikmeti nedir?" diyorsunuz. Elcevap: Sabıkan beyan ettiğimiz gibi, Hazret-i Hüseyin'in muarızları olan Emevîler saltanatında, merhametsiz gadre sebebiyet verecek üç esas vardı: Birisi: Merhametsiz siyasetin bir düsturu olan, "Hükûmetin selâmeti ve âsâyişin devamı için eşhas feda edilir." İkincisi: Onların saltanatı unsuriyet ve milliyete istinad ettiği için, milliyetin gaddârâne bir düsturu olan, "Milletin selâmeti için herşey feda edilir." Üçüncüsü: Emevîlerin Hâşimîlere karşı ananesindeki rekabet damarı, Yezid gibi bazılarında bulunduğu için, şefkatsiz bir gadre kabiliyet göstermişti. Dördüncü bir sebep de, Hazret-i Hüseyin'in taraftarlarında bulunuyordu ki, Emevîlerin, Arap milliyetini esas tutup sair milletlerin efradına "memâlik" tabir ederek köle nazarıyla bakmaları ve gurur-u milliyelerini kırmaları yüzünden, milel-i saire Hazret-i Hüseyin'in cemaatine intikamkârâne ve müşevveş bir niyetle iltihak ettiklerinden, Emevîlerin asabiyet-i milliyelerine fazla dokunmuş, gayet gaddârâne ve merhametsizcesine, meşhur faciaya sebebiyet vermişlerdir. Mezkûr dört esbab, zâhirîdir. Kader noktasından bakıldığı vakit, Hazret-i Hüseyin ve akrabasına, o facia sebebiyle hasıl olan netâic-i uhreviye ve saltanat-ı ruhaniye ve terakkiyât-ı mâneviye o kadar kıymettardır ki, o facia ile çektikleri zahmet gayet kolay ve ucuz düşer. Nasıl ki bir nefer, bir saat işkence altında şehid edilse, öyle bir mertebeyi bulur ki, on sene başkası çalışsa ancak o mertebeyi bulur. Eğer o nefer şehid olduktan sonra ona sorulabilse, "Az birşeyle pek çok şeyler kazandım" diyecektir. 15. Mektup s.59
__________________ ''Gönlüm Sükût-u Ezber Eyledi...!'' |
18 Şubat 2009, 09:50 | Mesaj No:8 |
Cvp: Risale-i Nur Işığında Soru-cevap
allah razı olsun üstad soru cevapalra dvm
__________________ her şeyin bir zamanı vardır sadece sabret.... | |
Konuyu Toplam 1 Kişi okuyor. (0 Üye ve 1 Misafir) | |
Benzer Konular | ||||
Konu Başlıkları | Konuyu Başlatan | Medineweb Ana Kategoriler | Cevaplar | Son Mesajlar |
Bir Soru Bir Cevap... | İslaminesil | Güzel Sözler-Deyımler-Nükteler | 11 | 26 Mart 2020 13:06 |
Soru cevap | osmntnrkl87 | Arapça2 | 9 | 29 Nisan 2017 15:22 |
soru-cevap ile ibadetler(diyanet sınavlarına yönelik 141 soru) | Medine-web | Seviye Belirleme Sınavı-(MBSTS) | 0 | 20 Mayıs 2014 18:07 |
din sosyolojisi soru-cevap | makbergülü | Din Sosyolojisi | 0 | 17 Şubat 2013 18:01 |
hadis işığında | Muhteşem | Hadis-i Şerif | 0 | 11 Temmuz 2008 11:45 |
.::.Bir Ayet-Kerime .::. | .::.Bir Hadis-i Şerif .::. | .::.Bir Vecize .::. |
|