Medineweb Forum/Huzur Adresi

Go Back   Medineweb Forum/Huzur Adresi > ..::.İLİTAM İLAHİYAT LİSANS TAMAMLAMA.::. > İLİTAM Bölümleri Ders/ Dökümanlar > SAKARYA İlitam

Konu Kimliği: Konu Sahibi Medineweb,Açılış Tarihi:  28 Aralık 2013 (14:31), Konuya Son Cevap : 28 Aralık 2013 (14:31). Konuya 0 Mesaj yazıldı

Yeni Konu aç  Cevapla
 
LinkBack Seçenekler Değerlendirme
Alt 28 Aralık 2013, 14:31   Mesaj No:1
Medineweb Emekdarı
Medineweb - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Durumu:Medineweb isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Medine No : 13301
Üyelik T.: 04 Şubat 2011
Arkadaşları:5
Cinsiyet:erkek
Yaş:37
Mesaj: 4.833
Konular: 926
Beğenildi:342
Beğendi:0
Takdirleri:62
Takdir Et:
Konu Bu  Üyemize Aittir!
Standart sakarya ilitam Tefsir 5.Hafta

sakarya ilitam Tefsir 5.Hafta

Tâbiûn Devrinde Tefsir

Gerek Hz. Peygamber (sas), gerekse dört halife devrinden itibâren, yeni fetihlerle İslâm devletinin sınırları Arap yarımadasını asmıstı. Fethedilen her beldeye İslâm’ı öğretmek için muallimler, asayisi temin etmek için de valiler görevlendiriliyordu. Resûlullah zamanında Muaz b. Cebel’in Yemen’e, Hz. Ömer döneminde de Abdullah b. Mes’ud’un Irak’a muallim olarak gönderilisini burada misâl olarak zikredebiliriz. Bu sekilde muhtelif sehirlere dağılan sahâbe, oralarda ilmî hareketlere baslamıstı. İslâm dininin hükümran olduğu beldelerde, sahâbenin güzîde bilginleri, tedrîs halkalarını kuruyor ve etrafına toplanmıs olan tâbiûndan öğrencilerine Kur’ân’dan anladıkları ve Hz. Peygamberden (sas) öğrendikleri tefsiri öğretiyorlardı.

Tâbiîler içinde tefsir ve fıkıhta öne çıkan Nâfi’, İkrime, Atâ, Saîd b. Cübeyr ve Hasan Basrî gibi sahıslar, tefsirde meshur sahâbilerin mevâlisi olarak anılmaktadırlar. İste bu ve benzeri kimseler, eski din ve kültürlerinin de belli ölçüde tesiri altında kalarak, İslâmiyeti Araplardan farklı bir biçimde anlamıslar, bu anlayıs farkları yüzünden tefsirde önemli hareketlerin baslamasında etkin rol oynamıslardır. Bu faaliyetin tabiî sonucu olarak, hocaları sahâbîler, öğrencileri tâbiîler olan mektepler olustu.

1. Mekke Medresesi/Ekolü: Bu medrese/ekol, Mekke’de tesis edilmis bir ekoldür. “İlim denizi” ve “Tercümânu’l- Kur’ân” ünvânının sahibi olan Abdullah b. Abbas tarafından kurulmustur. Kur’ân tefsirinin pîri olan bu sahâbînin kurmus olduğu tefsir ekolünün yetistirdiği en seçkin öğrenciler sunlardır: Saîd b. Cübeyr , Mücâhid b. Cebr , İkrime , Atâ b. Ebî Rabah , Tâvus b. Keysan .

2. Medîne Medresesi/Ekolü: Medine medresesi, Medine’nin en büyük âlimlerinden olan Ubeyy b. Ka’b tarafından kurulmustur. O’nun tedris halkasında yetisen en meshur öğrenciler de sunlardır: Ebu’l- Âliye , Muhammed b. Ka’b el-Kurâzî , Zeyd b. Eslem , doğrudan veya dolaylı biçimde Ubeyy b. Ka’b’dan ders almıslardır.

3. Irak (Kûfe) Medresesi/Ekolü: Tefsir ve kırâat konusunda en önde gelenlerinden biri de Abdullah b. Mes’ûd’dur. İbn Mes’ûd, Peygamber Efendimizin (sas) vahiy kâtiplerindendir.Hz. Ömer (r) halifeliği sırasında İbn Mes’ûd’u Kûfe’ye muallim olarak tayin etmistir. İbn Mes’ûd’un Kûfe’de olusturduğu medrese, daha çok rasyonel bir temel üzerine bina edilmistir. Bu sebepten dolayıdır ki İslâm âlimleri, İbn Mes’ûd’un tesekkül ettirdiği bu medreseyi/ekolü, içtihâdî hareketlerin ilk nüvesi olarak kabul ederek O’na “Irak Re’y Ekolü” ismini vermislerdir. Mesruk b. el-Ecda’ , Esved b. Yezîd , Mürre b. el-Hemedânî , Âmir es-Sa’bî , Hasan Basrî , Katâde b. Diâme , İbrahim en-Nehaî, İbn Mes’ud’tan ilim alarak yetismisler ve tefsir alanında ün kazanmıslardır.

Mekke ve Medine ekolleri re’y ve kıyasa fazla yer vermezlerken, Irak medresesinde bu görüslere fazlasıyla önem verilmektedir.Tâbiîler, tefsiri sahâbeden ya isittikleri sekilde nakletmisler, ya da kendi içtihatlarına müracaat etmislerdir. Bu arada İsrâiliyyat denilen hareket de tefsire girmistir. Aslında sahâbe devrine kadar indirilebilecek bu hareket tâbiîler devrinde artarak devam etmis,

Yahudî, Hıristiyan ve diğer kültürlerden gelen rivâyetler tefsir kitaplarına girmistir. İslamî eserlerde İsrailî rivâyetler çoğunlukla Abdullah b. Selâm , Ka’bu’l- Ahbâr , Vehb b. Münebbih , Abdülmelik b. Cüreyc üzerinde yoğunlasmaktadır.

a. Tâbiûn Tefsirinin Özellikleri

Kur’ân’ın bütünü tefsir edilmeye baslanmıstır.Ayetlerin icmâlî mânâlarıyla yetinilmeyip gerektiğinde kelimeler de tefsir edilmistir. Kur’ân’daki garip lafızlar, bastan sonuna kadar âyet âyet tefsir edilirken, istinbat ve istidlâl yoluyla âyetlerden hükümler çıkartılması sebebiyle, âyetlerde geçen bazı kelime ve tâbirlerin tavzihine genis yer verilmistir. Lügat müfredatının yanında târihî bilgiler, fıkhî serhler ve gayb âlemini tasvîr mahiyetinde açıklamaların yapılması da sahâbe döneminde fazlaca görülmeyen, tâbiûna ait tefsir özelliklerindendir. Tâbiîler arasındaki anlayış farklılığının çokluğuna bağlı olarak tefsirdeki ihtilafları da çok olmustur. Bu ihtilaflar neticesinde mezhebî ihtilafların tohumları da bu dönemde atılmıs olmaktadır.

b. Tâbiûn Tefsirinin Bağlayıcılık Değeri

Tefsircilerin çoğunluğunun görüsü, Tâbiûn Tefsirinin hüccet olarak kabûlü yönündedir. Bunu benimseyenlerin gerekçesi ise, tâbiîlerin, tefsirin ekserisini sahâbeden almıs olmalarıdır. Ayrıca tâbiîlerin kendi sahsî ifadeleri, birbirleri hakkındaki hüsn-ü sahâdetleri, Kütüb-i Sitte sâhiplerinin onları tevsîki de bu görüsü destekler mahiyettedir. Bir rivâyete göre Ahmed b. Hanbel de bu görüstedir. Âlimlerin bir kısmı da Tâbiûn Tefsirini hüccet olarak kabul etmeme görüsündedir. Su’be b. el-Haccâc, onun re’yine istinaden İbn Âkil ve bir diğer rivayete göre Ahmed b. Hanbel bu görüsü benimseyenlerdendir. Nüzûl vaktinde yasayıp, nüzûle sebep olan halleri ve karîneleri görmediklerinden dolayı, âyette kastedilen murâdı anlamada hata edebilirler, delil olamayan seyi delil sanabilirler. Ayrıca sahâbenin sîka (güvenilir) olusuna dair nass var ama, bunlar hakkında böyle bir nass mevcut değildir. Ebu Hanîfe’nin: “Rasulullah’tan gelen bas göz üstüne, sahâbe’den gelenlerde muhayyeriz. Tâbiîler’den gelene gelince, onlar ricâl(insan), biz de ricâliz” dediği rivayet edilmektedir. Kanaatimize göre de Tâbiûn Tefsiri, hüccet değildir.

F. Tâbiûn Devrinden Sonraki Tefsir

Hz. Peygamber ve sahâbe dönemine “tefsirin birinci merhalesi”; hadisin bir cüzü olma özelliği sebebiyle tâbiîler dönemine “tefsirin ikinci merhalesi” denilmistir. Etbau’t- tâbiîn döneminde müstakil yapıya kavustuğundan bu devre de “tefsirin üçüncü merhalesi” olarak değerlendirilmistir.

İlk asırlardan itibaren zuhur etmeye baslayan fırkalar, kendi fikirlerinin asıl olduğu noktasından hareket ederek, onları teyid edecek mahiyette Kur’an’dan deliller aramaya baslamıslardı. Ekseriya onları teyid eden nass’lar bulunamıyor, bazı ayetler zorlanmak sûretiyle te’vil edilmeye çalısılıyordu. Bu arada pek çok haberlerin de uydurulması icâb ediyordu. Bunlara İsrâiliyyat dediğimiz haberler de ilâve edilirse, tefsir ilmindeki karısık durum kendiliğinden ortaya çıkacaktır. Böyle bir durum karsısında, bazı ciddi ilim adamlarının tefsire karsı olan itimadı sarsılmıs, dönemin tefsirlerine kuskulu bakmıs, itimat etmemislerdir. Meselâ; Ahmed b. Hanbel “tefsir, melâhim ve megâzî gibi üç seyin aslı yoktur” demisti. Kanaatımızca, Ahmed b. Hanbel’in bu sözünde, zihinler için bir ikaz ve tenbih vardır. Tefsire dair olan haberlerin sahih olmayanları, sahihlerine nisbetle çok olduğuna isaret etmek istemistir.

İlk müstakil tefsir yazanın Mukâtil b. Süleyman olduğu görüsü ağırlık kazanmaktadır. Bu arada en eski matbu Kur’ân tefsirinin de Süfyânü’s- Sevrî’nin olduğu bilinmektedir.

Bu devirde müstakil tefsir yazmıs zevattan bazısı sunlardır: Ali b. Ebî Talha, Mukâtil b. Süleyman , Su’be İbnu’l- Haccac , Süfyan es-Sevrî , Vekî’ İbnu’l- Cerrah , Süfyan b. Uyeyne ,Yahya b. Sellâm , Abdurrazzak b. Hemmâm .

İlk tefsirlerin çoğu kaybolmus ve bize kadar ulasmamıstır. Bu bakımdan Taberî ve İbn Ebî Hâtim’in tefsirleri, bu eski tefsirleri koruyan tefsirler koleksiyonu sayılmıslardır.

G. Tefsir Faâliyetinin Gelismesi ve Tefsirlerin Tedvîni

Emevîler’in son dönemiyle Abbâsîlerin ilk döneminde Hz. Peygamberin hadîsleri tedvîn edilmeye baslandı. Hadîslerden muhtelif konular ayrı bablar altında toplanıyor ve tefsir konusu da bu hadîs mecmuaları içerisinde ayrı bir bölüm olarak yer alıyordu. Henüz sûre sûre, bastan sona Kur’ân tefsiri mevcut değildi. Peygamberimizden veya sahâbe ya da tâbiûndan rivâyet edilen Kur’ân âyetlerinin tefsirleri hadîs imâmlarının derledikleri mecmuâlar içerisinde yer alıyordu. Ancak bu mecmuâlarda tefsir yalnızca “kitâbu’t- tefsir” adıyla bir bölüm halinde mevcut idi. Ve kendilerinden önce geçen zevâtın tefsirlerinin aktarılmasından öteye geçmiyordu.


Tefsirlerin Tedvîni

Tedvîn “ilk devirden itibaren gelen tefsir rivâyetlerini muntazam bir sekilde bir kitapta toplamak” demektir. Kur’ân’daki her âyetin tefsiri ile ilgili Hz. Peygamberden (sas) ve ashâptan nakledilen

rivâyetler yine mushaftaki sırasına göre tanzîm edilerek ilk tefsir mecmuaları meydana getirildi. Bunlar arasında bilhassa İbn Mâce , İbn Cerîr et-Taberî , Ebû Bekir ibn Münzir en-Neysâbûrî , İbn Ebî Hâtim , İbn Hibbân , Hâkim ve Ebû Bekir ibn Merdûyeh gibi değerli tefsir âlimleri bulunuyordu. Ve bu tefsirler de yine Hz. Peygamberden, ashâptan, tâbiûndan ve tebe-i tâbiînden nakledilmis olan rivâyetlerin isnatlar halinde aktarılmasından ibâretti. Kısacası rivâyet tefsiri idi. Yalnızca İbn Cerîr et-Taberî nakledilen rivâyetleri zikrettikten sonra kendi tercihini belirttiği gibi bazı yerlerde gramer ve i’râbla ilgili bilgiler de veriyordu. Ayrıca âyetlerden çıkabilecek hükümleri de zikrediyordu. Böylece ilk rivâyet tefsirleri ortaya çıktı.

Müfessirleri kronolojik sıra ile, bes tabakaya ayırabiliriz:

I. Tabaka: Sahâbîler. En basta Hulefâ-i Râsidîn gelir. Bunların arasında tefsire ait rivâyetlerin en çoğu Hz. Ali’den gelmistir. Hz. Ebu Bekr’in daha evvel vefat ettiğinden dolayı, tefsire ait rivâyetleri çok nadirdi ki es-Suyûtî, bunların sayısının 10’u geçmediğini söyler. Bunlardan baska, tefsir hususunda söhret sahibi altı sâhâbi daha vardır:

1. İbn Mes’ûd. 2. İbn Abbâs. 3. Ubeyy İbn Ka’b. 4. Zeyd b. Sâbit. 5. Ebû Mûse’l- Es’ari. 6. Abdullah İbn Zübeyr.

Diğer sâhâbilerin tefsire ait rivâyetleri azdır. (Ebu Hureyre, Enes, Abdullah İbn Ömer, Câbir, Abdullah İbn Amr İbni’l- As).

II. Tabaka: Tâbiîler. İbn Teymiye’nin değerlendirmesine göre, tefsir hususunda, tâbiîlerin en mühimi Mekkelilerdir. Bunlar İbn Abbas’tan rivayet etmislerdir. Bunlardan bazılarını zikredebiliriz: Atâ İbn Ebî Rabah, Mücâhid, İkrime, Saîd İbn Cübeyr, Tâvus İbn Keysan. Bunların arasında en az rivayet eden fakat en güvenilir zat Mücâhid’tir. Bunun tefsirine en büyük alimler bile (el-Buhârî ve es-Sâfiî gibi) itimat etmislerdir.

İbn Mes’ûd’un Irak’taki en mühim talebeleri sunlardır: Katade, Mesruk İbnü’l- Ecda’, Alkame İbn Kays, Esved en-Nehaî, İbrahim en-Nehaî, es-Sa’bî vb.

Bunlardan baska: Mâlik İbn Enes, Hasan el-Basrî, Zeyd İbn Eslem, ed-Dahhâk İbn Muzâhim, Atiyye el-Avfî ve diğerleri tefsir ile mesgul olan tâbiîlerdir.

III. Tabaka: Bu kategoriye girenler, tefsir kitaplarını te’lif etmeye baslayanlardır. Bunlar, bir ayetin tefsirine yarayacak sahâbe ve tâbiîlerden olan bütün rivayetleri sened ile birlikte zikretmektedirler ki, en meshurları sunlardır: Süfyan İbn Uyeyne, Veki’ İbnü’l-Cerrah, Su’be İbnü’l- Haccâc, Yezid İbn Harun, Abdürrezzak, İshâk İbn Râheveyh, Ebû Bekr İbn Ebi Seybe.

IV. Tabaka: İbn Cerîr et-Taberî, İbn Hibbân, İbnü’l-Münzir v.s.

V. Tabaka: Ebû Ca’fer en-Nehhâs, Ebû Ali el-Fârisî v.s.

Dördüncü tabakadan itibaren, artık tefsir, hadisten ayrılıp müstakil bir ilim haline gelmeye basladı. Böylece mushafın tertibine göre sıra ile âyet âyet tefsir yapmak âdet oldu.
Alıntı ile Cevapla

Konu Sahibi Medineweb 'in açmış olduğu son Konular Aşağıda Listelenmiştir
Konu Forum Son Mesaj Yazan Cevaplar Okunma Son Mesaj Tarihi
Medinewebli önlisans İlahiyat 1.sınıf öğrencileri... İlahiyat Öğrencileri İçin Genel Paylaşımlar nurşen35 87 33953 23 Mayıs 2015 21:53
Gülmek isteyenler tıklasın :))) Videolar/Slaytlar Kara Kartal 3 4091 10 Mayıs 2015 16:16
Cumartesi Anneleri’nin ahı/Can Dündar İslami Haberler Medineweb 0 2745 10 Mayıs 2015 16:13
Ayın Üyesi ''zeynepnm'' Ayın Üyesi 9Esra 13 9033 30 Nisan 2015 14:29
Müzemmil suresi bize ne anlatıyor Tefsir Çalışmaları Medineweb 0 3353 19 Nisan 2015 15:45

Cevapla


Konuyu Toplam 1 Kişi okuyor. (0 Üye ve 1 Misafir)
 

Benzer Konular
Konu Başlıkları Konuyu Başlatan

Medineweb Ana Kategoriler

Cevaplar Son Mesajlar
sakarya ilitam tefsir usulü 1-8 hafta özetleri Medineweb SAKARYA İlitam 7 28 Aralık 2013 14:47
sakarya ilitam tefsir tarihi 2.hafta özeti Medineweb SAKARYA İlitam 0 28 Aralık 2013 14:34
sakarya ilitam Tefsir Tarihi 4.hafta Medineweb SAKARYA İlitam 0 28 Aralık 2013 14:26
sakarya ilitam Tefsir Tarihi 9.Hafta Medineweb SAKARYA İlitam 0 27 Aralık 2013 15:02
sakarya ilitam Tefsir Tarihi 8.Hafta Medineweb SAKARYA İlitam 0 27 Aralık 2013 14:59

Bir Ayet Bir Hadis Bir Söz | www.kaabalive.net Bir Ayet Bir Hadis Bir Söz | www.medineweb.net Yeni Sayfa 1
.::.Bir Ayet-Kerime .::. .::.Bir Hadis-i Şerif .::. .::.Bir Vecize .::.
     

 

 Medineweb Sosyal Medya Gruplarımız:  Medineweb  Medineweb  Medineweb  Medineweb Medineweb     

  www.alemdarhost.com sunucularını Kullanıyoruz.