|
Konu Kimliği: Konu Sahibi Hazan Mevsimi,Açılış Tarihi: 29 Aralık 2009 (17:09), Konuya Son Cevap : 29 Aralık 2009 (17:09). Konuya 0 Mesaj yazıldı |
| LinkBack | Seçenekler | Değerlendirme |
29 Aralık 2009, 17:09 | Mesaj No:1 |
Şuuraltı inançlarımız Şuuraltı inançlarımız Şuuraltı İnançlarımız Çoğumuz, ağır hasta veya komadaki insanlara şahid olmuştur. Bazen bu kimseler o halde iken bir şeyler sayıklayabilirler. Bu bazen bir isim, bazen bir yer, bazen de başka bir şey olabilir. Hasta halde iken söylenilen ve tekrar edilen bu şeyler kısaca şuuraltına yerleşmiş şeylerdir. Yani kişinin normal hayatında en çok düşündüğü, konuştuğu, üzerinde durduğu kısaca onunla yatıp-kalktığı şeylerdir. Hatta şuuru yerinde olmadığı bir zamanda bile bu şeyler dudaklarından dökülebilir. Ayrıca rüyalarda bir şuuraltı alemi olarak tanımlanabilir. Bir hadise ile konuyu daha iyi anlamaya çalışalım. Birisinden dinlemiştim: çok şiddetli bir kaza geçirip yanmış fakat ölmemiş birisi hastanede komada iken, yanındakiler onun aralıklı olarak "öğretmenim" dediğini duymuşlar ve bir anlam verememişler. Araştırılıp sorulduğunda, çok erken yaşlarda tanıdığı ve hayatında önemli bir yeri olan bir öğrtmeni olduğu anlaşılıyor. Bu hadisede de görüldüğü gibi kişi normal hayattayken devamlı düşündüğü, onu konuştuğu ve örnek almaya çalıştığı bir öğretmenini farkında olmadan şuuraltında önemli bir yere koymuş olmaktadır. Baygın halde veya komada iken ve daha çok da rüyada bu şuuraltı ortaya çıkar. Şimdi ise şu satırlara dikkat edelim: "İnsan kabre şuuraltıyla girer. Bundan dolayı orada kendisine ne yarayacaksa onları şuuraltına koymalı. Ahirette şuuraltına koyduğumuz şeylere göre hakkımızda cereyan eder." O halde biz insanlar neden şuuraltımızı neden böyle boş şeylerle dolduruyoruz.. neden biz bu gibi şeyleri çok düşünüyor, çok konuşup da onların şuuraltılarımız olmasını sağlıyoruz. Bu sorunun cevabı herhalde insanın gafleti olarak cevaplandırılabilir. Akıllı insan ise kendine faydalı olanla meşgul olur ve hep onu düşünür ve onu konuşur ve o hedefe varmaya çalışır. Zaten bundan dolayı da yüce kitabımız defalarca bize "Ey iman edenler Allahı çokça anın" hedefini göstermiyor mu? Asrın büyük bir alimi de şöyle demiyor mu "La ilahe illallah"hakikati kalbe çok işlettirilmeli" Bu ve buna benzer bütün prensipler bizim şuuraltımızı kabirde ve ahirette işimize yarayacak şeylerle doldurmamız için bir tavsiyedir. Buraya kadar olan şeyleri düşündüğümüzde Peygamber efendimizin (sav) hayatının her anını dua ederek geçirmesini çok daha iyi anlıyoruz. Zira bu kadar çok dua, bu kadar çok zikir, Cenab-ı Allah'ı şuuraltına yerleştirme gayretidir. Efendimizin yolunu takip eden alimlerin, velilerin da bizlere bol bol dua tavsiyeleri dua kitaplarını göstermeleri herhalde şimdi daha iyi anlaşılmaktadır. Zira bunlar şuuraltını kabirde ve ahirette işimize yarayacak şeylerle doldurma gayretidir. Bu istikamette gayret gösterenlere ne mutlu! A. Said Tunçpınar | |
Konu Sahibi Hazan Mevsimi 'in açmış olduğu son Konular Aşağıda Listelenmiştir | |||||
Konu | Forum | Son Mesaj Yazan | Cevaplar | Okunma | Son Mesaj Tarihi |
Sevginin Üç Dili | Makale ve Köşe Yazıları | su damlası | 2 | 2259 | 16 Mart 2010 18:30 |
Akıllı anneler medyadan daha güçlüdür | Çocuk ve Aile Sağlığı | Nesli_Nur | 2 | 2093 | 16 Mart 2010 18:25 |
Kur'an Açısından Sömürü ve Sömürgeciler | Kur'ân-ı Kerim Genel | Hazan Mevsimi | 0 | 2303 | 16 Mart 2010 00:59 |
Zor İnsanlarla Diyalog Nasıl Kurulur? | Bilgi Dağarcığı | GÖKCEN_AZRA | 6 | 3787 | 06 Mart 2010 18:27 |
Tüketerek Tükenenlerden Olmamak İçin | Kıssalar-Hikayeler-Nasihatler | Hazan Mevsimi | 0 | 1461 | 04 Mart 2010 18:17 |