|
Konu Kimliği: Konu Sahibi nurşen35,Açılış Tarihi: 30 Mayıs 2018 (20:51), Konuya Son Cevap : 02Haziran 2018 (11:35). Konuya 5 Mesaj yazıldı |
| LinkBack | Seçenekler | Değerlendirme |
30 Mayıs 2018, 20:51 | Mesaj No:1 |
Durumu: Medine No : 38944 Üyelik T.:
09 Şubat 2014 | 565. Kutlu Yolculuk ve Fetih Haftası 565. Kutlu Yolculuk ve Fetih Haftası www MedineWeb.Net
__________________ O (cc)’NA SIĞINMAK AYRICALIKTIR |
Konu Sahibi nurşen35 'in açmış olduğu son Konular Aşağıda Listelenmiştir | |||||
Konu | Forum | Son Mesaj Yazan | Cevaplar | Okunma | Son Mesaj Tarihi |
Gündem Korona Aşısı | Gündem/ Manşetler | Esma_Nur | 6 | 1484 | 10 Aralık 2020 12:20 |
DHBT Muhteşem Özetler | DHBT-Hazırlık/Notlar/Özetler | nurşen35 | 4 | 2249 | 08 Aralık 2020 18:40 |
Kıssaları Hayatımıza Taşıyalım | Kıssalar-Hikayeler-Nasihatler | nurşen35 | 1 | 963 | 08 Aralık 2020 17:46 |
TENKİD | Serbest Kürsü | nurşen35 | 0 | 850 | 08 Aralık 2020 12:44 |
Vitir Namazını Niye Kılıyoruz Biliyor musunuz... | Namaz-Abdest-Teyemmüm | nurşen35 | 0 | 978 | 04 Aralık 2020 13:56 |
30 Mayıs 2018, 23:53 | Mesaj No:2 |
Durumu: Medine No : 38944 Üyelik T.:
09 Şubat 2014 | 1451'de babasının ölümü üzerine Padişah oluyor, ilk iş olarak İstanbul'un Fethi'ni programına alıyordu. Çünkü baştan beri Fetih ruhu ile yoğrulmuştu. Bu anlayışla devrinin teknolojisinden faydalanıyor, askerini bu disiplin içinde eğitiyordu. Bizans'ın geçit vermez surlarını yıkabilecek, 1,5 kilometre uzağa fırlatılabilen 2 ton ağırlığında toplar döktürdü. Ayrıca "Havan topu"nu icad etti. Bu sırada Bizans'ın durumu hiç de iç açıcı değildi. Halk ahlakî ve ekonomik çöküntüden bıkmış, Konstatin'in zulmünden yılmıştı. O kadar ki halk "Hristiyan külahı görmektense, Müslüman sarığı görmek daha iyidir." diyecek duruma gelmişti. Çünkü o dönemde Osmanlı "Adil bir dünya düzeni" kurmayı başarmış, dünyanın hayranlığını kazanmışta. İstanbul'u fethetmekte kararlı olan II. Mehmet tarihin ilk ağır toplarını döktürdü. Karadan ve denizden kuşatılması gereken bu şehir için her türlü tedbiri aldı. "Ya ben İstanbul'u alırım, ya da İstanbul beni." diyordu. Ölümü göze alacak kadar kararlı alan bir insanın elinden hiçbir şey kurtulamazdı. Öyle de oldu. Fatih, düşmanların hayallerinin bile ulaşamayacağı şeyleri "gerçek" haline getirmişti. Donanmayı bir gecede Dolmabahçe'den Haliç'e indirmeyi başardı. Gemileri karadan yürüttü. Hocası Akşemsettin Hazretlerinin izni ve duası ile kuşatmayı başlattı. 53 gün durmadan surlar doğuldu. Geçit vermez surlar delik-deşik oluyordu. Bütün tedbirlere rağmen İstanbul düşmüyordu. Son gece Fatih hocasının yanına geliyor: - "Hocam, ne olur, artık himmet buyurun da İstanbul'u fethedelim." diye ağlıyordu. Akşemsettin Hazretleri kısa bir uykuya dalıyor, rüyasında "Ebu Eyyüb el-Ensarî'nin kabri gösteriliyordu. Bu fethin müjdecisiydi. Gece yarısı "Talebesini yeniden çağırıyor, 29 Mayıs sabahı için son hücum emrini veriyordu. Gerçekten bu son hücuma surlar dayanmıyor, İstanbul Osmanlıya teslim oluyordu. Surlara Tevhid Bayrağı'nı dikme şerefi ise ulubatlı Hasan'ın... Genç ulubatlı, bir ok yağmuruna maruz kalmasına rağmen, azim ve kararlılığından hiç bir şey kaybetmiyor, bayrağı burçlara diktikten sonra şehitlik rütbesine yükseliyordu. Ulubatlı bir sembol şahsiyetti. Fatih'in ordusunda, Ulubatlı Hasan misali Peygamber müjdesine ulaşmanın aşk ve iştiyakiyle yanıp tutuşan, Anadolu'nun binlerce bağrı yanık delikanlısı bulunuyordu. Her biri genç neslin ideal örneği olması gereken yiğitler... Fatih, önde hocası Akşemsettin Hazretleri olduğu halde, çoşkulu bir törenle İstanbul'a giriyordu. Bizans halkı ve kadınlar yollara dökülmüş, genç Fatih'i selamlıyor, üzerine çiçekler atarak tebrik ediyorlardı. Başka bir ülkenin tarihinde böyle göz yaşartıcı bir sahneye şahit olabilmek mümkün mü? Çünkü Bizanslılar, Osmanlı'nın zulmetmeyeceğini çok iyi biliyorlardı. Öyle de oldu. Fatih, Bizanslıları dinlerinde serbest bıraktı ve mabedlerine dokunmadı. Fatih İstanbul'a girerken, yeryer halkı öndeki "Akşemsettin"i padişah zannediyor, Akşemsettin "hükümdar arkada" işaretini yapınca, Fatih'teki edep, terbiye ve inceliğe bakın ki, şöyle karşılık veriyordu: "- Evet, hükümdar benim, lakin o da benim Hocam'dır!" Fetih'ten sonra, başkent, Edirne'den İstanbul'a taşınıyordu. Daha önce Trakya bölgesi fethedildiği için, İstanbul ortada kalmış, fetihle birlikte Trakya ile Anadolu arasındaki köprü de kurulmuş oluyordu. İstanbul'un Fethi, yıkılmaz sanılan Bizans surlarının yıkılabileceğini, "sağlam İmanın tekeden bile süt çıkarabileceği" gerçeğini ortaya çıkarmıştı. Fetih, bir işgal olayı değildir. Tüm insanlığı sevgi ve özgürlük ülkesine taşıma arzusudur. Mutluluğa kanat açmaktır. Kilitli gönüllerin açılması, fetih ile gerçekleşir. Zaten fetih de "açma", "başlatma" anlamlarına geliyor. Fedai olmadan fetih olmaz. Can feda etmeden İslam yayılmaz. Uğrunda ölünebilen davalar ebedî olarak yaşar. Kaos, huzursuzluk ve madde saltanatının hüküm sürdüğü bir dünyada fetih ruhuna o kadar muhtacız ki... Fetih anlayışı, insanımıza hız ve hamle gücü kazandıracak, azim ve fedakarlık duygularını canlı tutacaktır. Millet olarak, genç nesle zafer ve başarılarımızı yeteri kadar anlatabildiğimiz söylenemez. Eğer, Çanakkale, İstanbul, Preveze, Mohaç, Varna gibi zaferlerin birini Batılılar gerçekleştirmiş olsaydı, sırf onun için yüzlerce film yapar, bu başarısını yeni nesle anlata anlata bitiremezdi. Nitekim tarihlerindeki basit direniş örnekleri için bunu uyguluyorlar. Bize düşen ise "Fatih ruhu"nu genç nesle taşımak ve yaşanmaya değer hayatın ne olduğunu göstermek. Zaferlerimizi tanıtalım ki, "gençlerimiz inançları uğrunda fedakarlık yapabilme" zevkini tatsınlar. Kahramanlarımızı tanıtalım ki, her gencimiz "Fatih, Ulubatlı Hasan, Yıldırım, Yavuz, Seyyid Çavuş" olmaya özensin. Fetih bereketiyle, bütün insanlığın yüzü gülsün.
__________________ O (cc)’NA SIĞINMAK AYRICALIKTIR |
31 Mayıs 2018, 00:45 | Mesaj No:3 |
Durumu: Medine No : 38944 Üyelik T.:
09 Şubat 2014 | İstanbul’un Fethi; Bizans İmparatorluğu 1000 seneden fazla İstanbul surları içinde yaşıyor, şehir Hristiyanlığın Roma’dan sonra ikinci derecede önemli merkezi sayılıyordu. Kapatby ReklamStore Kalın ve aşılmaz surlar içinde Bizans, artık iyice zayıflamış, insanlar dini ve ahlâki bir karanlığın içine düşmüşlerdi. Herkes birbirinin aleyhinde konuşuyor; rüşvet, zina, kumar ve içki Bizansın hayat damarlarını tıkıyordu. Şehirde yaşayanların tek güvenceleri bu güne kadar aşılması mümkün olmayan kalın ve kuvvetli surlardı. Gerçekten pek çok millet, özellikle Müslümanlar Peygamberimizin “İstanbul elbette fetholunacaktır. Onu fetheden komutan ne güzel komutan, onu fetheden asker ne güzel askerdir.” müjdesine kavuşmak için şehri defalarca kuşatmışlar, fakat surları aşamayıp geri dönmek zorunda kalmışlardı. Bu büyük ve şerefli vazifeyi genç Osmanlı Padişahı Sultan Mehmet gerçekleştirmek istiyordu. Çocukluğundan beri, geceleri rüyalarına, gündüzleri hayallerine giren zafer İstanbul’un fethi idi. Padişah olduktan sonra durmak bilmeyen bir çalışma içine girerek fethin hazırlıklarına başladı. Her şeyi inceden inceye hesap ediyor, surları yıkıp aşmak için büyük toplar döktürüyordu. Daha önce dedesi Yıldırım Bayezid’ın yaptırdığı Anadolu Hisarı’nın karşısında bizzat kendisi de çalışarak Rumeli Hisarı’nı yaptırdı. Fetih için kesin kararın ilânından sonra bütün bir Osmanlı ülkesi coşkun bir hazırlığın içine girdi. Genç, ihtiyar herkes gücü yettiği kadar çalışıyor, zafer için Allah’a dualar ediyor, Sultan Mehmet hiç bir şeyi eksik bırakmamak için geceleri uyku bile uyumuyordu. Nihayet Müslüman Türk ordusu 1453 yılının Şubat ayı başında başkent Edirne’den yola çıktı. Toplar hususi bir şekilde çekiliyor, ordu büyük bir düzen içinde ilerliyordu. İki ay içerisinde İstanbul önüne gelindi, padişah otağını kurdu. Askerler yerlerini aldılar. Toplar ağızlarını yıkılmaz sanılan Bizans surlarına doğru çevirdiler. Büyük bir korku içinde başlarına geleceği bekleyen Bizanslılar bir gece gemilerin karadan yürütülerek Haliç’e indirildiğini görünce Osmanlı Sultanı’nın dehâ ve kudretini anlayarak titremeye başladılar. Kuşatma 52 gün sürdü. Askerler olağanüstü kahramanlıklar göstererek tarihin altın sayfalarına adlarını yazdırdılar. Nihayet 1453 Mayıs’ının bir Salı sabahı Ulubatlı Hasan İstanbul surlarına İslâm’ın muhteşem sancağını sapladı. Yıkılan surlardan Türk askerleri içeri girdi. Şehir kısa bir sürede fetholundu. Bizans İmparatoru Konstantin Dragazes iki yeniçeri tarafından öldürüldü. Genç Osmanlı Sultanı Fatih muhteşem bir törenle Topkapı’dan şehre girdi. Ayasofya Kilisesi’ne kadar atınının üzerinde ilerledi. Kiliseyi camiye çevirerek Cuma namazı kıldırdı. Artık şehrin üzerindeki çan sesleri susmuş, Ezân-ı Muhammedi dalga dalga yayılmaya başlamıştı. Osmanlı ülkesi bayram ediyor, bütün bir Hristiyan âlemi keder içinde ağlıyordu. 1000 yıllık Bizans İmparatorluğu paslı bir çivi gibi sökülüp atılmış, Peygamberimizin ilahi müjdesine Fatih Sultan Mehmet ve kahraman askerleri ulaşmıştı ve artık Orta Çağ kapanmış Yeni Çağ başlamıştı.
__________________ O (cc)’NA SIĞINMAK AYRICALIKTIR |
01Haziran 2018, 00:53 | Mesaj No:4 |
Durumu: Medine No : 38944 Üyelik T.:
09 Şubat 2014 | İstanbul muhakkak fetholunacaktır. Bunu gerçekleştirecek ordunun kumandanı ne güzel kumandan ve askeri ne mutlu askerdir. ( Hz. Muhammed SAV ) Ya ben İstanbul'u alırım ya İstanbul beni ( Fatih Sultan Mehmet )
__________________ O (cc)’NA SIĞINMAK AYRICALIKTIR |
01Haziran 2018, 01:44 | Mesaj No:5 |
Durumu: Medine No : 38944 Üyelik T.:
09 Şubat 2014 | Fetih, şüphesiz büyük bir askeri harekattır. Planlamasıyla, stratejisiyle, lojistiğiyle, kadrosuyla ve ulaştığı nihai sonuçla, netice itibariyle 40 defa denenen ve sonuç alınamayan bir başarının elde edildiği askeri harekattır ama fethin arkasında çok güçlü bir diplomasi var. Uluslararası ilişkiler, çok güçlü bir iktisadi yapı, çok güçlü bir ilmi anlayış, teknoloji var. Fethin arkasında birbiriyle kenetlenen çok güçlü bir toplum yapısı var. Fethin arkasında farklı unsurları, yaklaşımları ve muhalefeti sabırla, metanetle, dirayetle ve iradeyle, en muhalif çevreyi bile aynı hedefe kilitleyen bir planlama ve koordinasyon var. Eğer fethi anlamak istiyorsak ve fethin büyüklüğünü kavramak istiyorsak bu askeri harekatın etrafındaki bütün o gelişmeleri çok iyi anlamak ve değerlendirmek durumundayız." İstanbul Müftüsü Hasan Kamil Yılmaz ise konuşmasında Akşemseddin ve Fatih Sultan Mehmet ilişkiye değinerek “Fetih deyince Fâtih, Fâtih deyince Akşemseddin hatıra gelir. İstanbul’un fethi gündeme geldiğinde Fâtih’in gönlündeki fetih anlaşılır” dedi. İstanbul Müftüsü Yılmaz, bu iki önemli insan arasındaki sevgi bağı hakkında ise şunları söyledi: “Fâtih, Osmanlı hânedânının genel karakteristik yapısında olduğu gibi irfânî özelliklere sâhip bir Osmanlı Sultanıydı. Gönül sultanı âriflere sevgiyle bağlıydı. Eğer Fâtih, fikirde ve fiilde gerçek fetih şuuru ile bezenmiş olmasaydı yine de dünyânın diğer cihângirleriyle boy ölçüşebilirdi, fakat Fâtih olamazdı. Çünkü fâtihlik, fethi gönlünde gerçekleştirmiş bir gönül sâfiyeti ister. Böyle bir gönül sâfiyeti ve irâde eğitimi almamış insanın belki de isminin başına hiç de hoş olmayan pek çok sıfat eklenirdi. Aslında Akşemseddîn, ona çok fazla bir şey yapmadı. Onu kendisinde bulunan kudret ve isti’dâdlardan haberdâr etti. Yanılıp sürçtüğünde ona hizâya gelmesini söyleyerek öğütlerini eksik etmedi.
__________________ O (cc)’NA SIĞINMAK AYRICALIKTIR |
02Haziran 2018, 11:35 | Mesaj No:6 |
Durumu: Medine No : 38944 Üyelik T.:
09 Şubat 2014 | İstanbul'un Fethinin, dünya tarihinde birçok etkileri olmuştur : Fetihle birlikte Bizans İmparatorluğu tarihe karışmıştır. Bizans´ın fethiyle orta çağ kapanıp yeni çağ başlamıştır. Bundan böyle Sultan Mehmet Fatih Sultan Mehmet olarak anılacaktır. Osmanlı Devleti İmparatorluk olma yolunda önemli bir adım atmıştır. Geçmişte Bizans İmparatorluğu´nun egemen olduğu yerlerde ve çok daha fazlasında 30 Ekim 1918 yılında yıkılışına kadar geçen 600 küsür yıl gibi uzun bir süre, Osmanlı İmparatorluğu egemen olacaktı
__________________ O (cc)’NA SIĞINMAK AYRICALIKTIR |
Konuyu Toplam 1 Kişi okuyor. (0 Üye ve 1 Misafir) | |
Benzer Konular | ||||
Konu Başlıkları | Konuyu Başlatan | Medineweb Ana Kategoriler | Cevaplar | Son Mesajlar |
Kutlu Doğum Haftası Tarihi Değişti /Manşet | nurşen35 | Gündem/ Manşetler | 0 | 21 Eylül 2017 19:36 |
Kutlu doğum haftası özel | Efecan71 | Videolar/Slaytlar | 2 | 11 Aralık 2016 12:00 |
kutlu doğum haftası-Medineweb | bilinmez | Hz.Muhammed(s.a.v) | 70 | 24Haziran 2015 10:37 |
Diyanet İşleri Başkanı Görmez Kutlu Doğum Haftası final gecesi gençlerle | RemLe | Diyanetten Duyurular/Haberler | 0 | 21 Nisan 2013 20:17 |
Diyanet İşleri Başkanı Görmez, Kutlu Doğum Haftası’nın son gününde çocuklarla | RemLe | Diyanetten Duyurular/Haberler | 0 | 21 Nisan 2013 20:14 |
.::.Bir Ayet-Kerime .::. | .::.Bir Hadis-i Şerif .::. | .::.Bir Vecize .::. |
|