|
Konu Kimliği: Konu Sahibi nurşen35,Açılış Tarihi: 01 Temmuz 2019 (01:23), Konuya Son Cevap : 15 Ocak 2025 (13:50). Konuya 4 Mesaj yazıldı |
| LinkBack | Seçenekler | Değerlendirme |
01 Temmuz 2019, 01:23 | Mesaj No:1 |
Durumu: Medine No : 38944 Üyelik T.:
09 Şubat 2014 | Neslimiz İçin En Büyük Tehlike Neslimiz İçin En Büyük Tehlike Geçtiğimiz günler de bir "Lgbt" sayfası gençlere; "Eş cinsel olduğunuzu ilk nasıl farkettiniz?" diye sordu. Ve altına binlerce yorum geldi. Ben bunların bir kaç tanesini ancak okuyabildim, dehşetle sayfayı kapattım. Henüz lise ve üniversite çağında olan binlerce genç hem cinslerine ilgi duyduğunu, hatta ilişki yaşadıklarını itiraf etmekle kalmamış birde "bunun normal bir durum" olduğunu savunmuşlardı. Ve şuan bir çok hastaneye cinsiyet değiştirme başvuruları yapılıyor, kaymakamlıklar isim ve nüfus cüzdanı değiştirme talepleriyle dolup taşıyor. Bunlar sadece görünen kısmı.. Birde aile ve toplum baskısından çekinip bu halini gizleyen binlerce genç mevcut. Bunlardan biri belki sizin evladınız, kardeşiniz, akrabanız.. Bilemiyoruz lakin durum sandığımızdan daha vahim. Neden kaçmıyor uykularımız? Elbette normal bir zihnin yada bedenin ürünü değil bu çocuklar. Peki ama ne oluyor? Kim fısıldıyor bunları ismi "Ümmeti Muhammed" olan gençlerimizin kulaklarına? Hiç duydunuz mu bilmem.. Ama merhume Aidin Salih hocamız çok bahsederdi. "REKOMBİNANT DNA" Size en yalın haliyle anlatmaya çalışacağım; Bizim bedenimiz de bulunan dna'nın bir kopyasını çıkarıyorlar fakat içine istedikleri mutant hücreleri koyup izole ettikten sonra bu genin milyonlarca klonunu üretiyorlar. Rekombinant dna bugün öncelikle aşılarda ve çeşitli ilaçlarda bulunuyor. İnsanın 2 sarmalı olan dna yapısını 12 ye kadar çıkarıyorlar ve tamamen genleri bozulan mutant bir insan haline getiriyorlar. Ve en korkunç olan, dna sarmalı 12'ye ulaşmış bir insanın bir daha düzelip eskiye dönmesi im-kan-sız.! Rekombinant dna ilk olarak "insülin" ilaçların da kullanılmaya başlandı. Bu sebeple insüline başlayan insanlar bir daha bırakamıyor ve ne hikmettir ki bugün 5-6 yaşında ki çocuklara dahi şeker hastalığı teşhisi konuluyor. Hamilelikte kullanılan folik asitler rekombinant dna yöntemiyle üretiliyor. Aşıların içeriğinde aynı şekilde bu bela fazlasıyla mevcut. Doğduğu andan itibaren dna sarmalına müdahale edilen bu çocukların büyüdüklerinde istenilen gibi "eş cinsel" olmaları aslında bizi çokta şaşırtmamalı.. Sadece bunlar ile de sınırlı değil durum. Dna sarmalımızı bozan diğer faktörler: -Lazer epilasyon, lazer ameliyatları -Elektromanyetik dalgalar -Yapay ve kimyasal yiyecekler (Paket gıdalar) -Rekombinant dna ilaçları, aşıları -Çok müzik dinlemek -KOKULAR! Yani bize kısaca diyorlar ki; -Madem siz bizim istediğimiz insan formuna doğal yollarla gelmiyorsunuz, tek tip insan modelini kabul etmiyorsunuz, madem Müslümansınız eş cinsellik size göre değil ve sizin "aile kavramı/mahreminiz" var o zaman dna ve gen yapınızı; ilaç, gıda, spreyleme ile bozalımda bu şekilde itaat edin bize! Oysa Vallahi ve Billahi Rabbimiz bizi bu konuda açık açık uyarıyor! Nisa suresi 118-119. Ayetlerin tefsirini hiç merak edip okudunuz mu? Bakın ne söylemiş müfessirler: -Dna ile oynayıp sarmalı bozarak farklı yaratıklar elde etmeye çalışacaklar -Mahluku Halik yerine koyacaklar -Allah'ın yaratışının değiştirilmeyeceğini ve kendilerine lanet olunduğunu bilmeyecekler! -Hayvanların kulaklarını yaracaklar.. Bakın bu ayet çok önemli bir bilgi veriyor bizlere. Şeytan; "...Kesinlikle onlara emredeceğim de hayvanların kulaklarını yaracaklar, emredeceğim de Allah’ın yarattığını değiştirecekler" demiştir. Ayeti Celile'de "Hayvanların kulaklarının yarılması ile yarattıkların değiştirilmesinin" peşpeşe zikredilmesinde büyük hikmetler vardır.. Japonya Kagoşima enstitüsünde tarihteki ilk kopyalama hücreleri kulak yarılarak alınmıştır. Hayvanların kulakları yarılıp, içerisinden kök hücreleri alınarak kopyaları üretilmiş ve daha sonra bu durum geliştirilerek Avustralya'da donmuş embriyodan bir kız çocuğu dünyaya getirilmiştir. Amerika'da ise aynı yöntemle yapay bir kadın rahmi üretilmiştir. Ki geçtiğimiz günlerde Çin'de dünyaya gelen "genetiği değiştirilmiş" ikiz bebekler de bunun bir örneğidir. İnsanlara bu durumu masum göstermek için "Kök hücre ve klonlama yöntemleriyle sizin kalıtsal hastalıklarınızı tespit edip iyileştirmeye çalışıyoruz" yada " size daha sağlam bir gen hazırlıyoruz" yalanları söyleselerde işin aslı; -Mutant -Allah'a inancı kalmayan -Tek tür -Üreyemeyen -Eşcinsel -Düşünme yetilerini yitirmiş, robotlaşmış -Uzaktan kontrol edilebilen insanlar üretmek. Bugün avmlerde, ayrı atıklarda toplanan kadın pedlerindeki adet kanlarından dahi kök hücreler alınıyor. Farkında değil misiniz her hastaneye gidenden illa bir "biyopsi" isteniyor. Bunun için bedeninizden kesilen o parçaların çöpe atıldığını mı sanıyorsunuz? Hiç soran oldu mu; benim biyopsi için verdiğim doku örneğim nerede diye? -Aa hayır atmadık, öğrenciler üzerinde yeni hücre üretmeye çalışıyorlar derler.. Eğer dürüstler ise..(!) Ben size paket gıdalardan uzak durun, kimyasal ürünler kullanmayın, ilaç içmeyin, aşı yaptırmayın dediğimde sizden ne çıkarım var Allah aşkına? Bir çok ilacın prospektüsünde yan etki olarak " kişilik değişimi" yazıyor. Oturup kafa yoran oldu mu, yahu nedir bu kişilik değişimi? Yani üstü kapalı şekilde diyor ki; bunu içersen eş cinsel olabilirsin, zina yapabilirsin, ensest ilişkilere meyledebilirsin kişiliğin değişir! Özellikle parkinson ilaçlarında bu daha nettir! Bakın güya her önlemi aldı anneler ama dönün bakın şu gençliğin haline! Hangisi kız, hangisi erkek ayırt edilebiliyor musununuz? Fatih Sultan Mehmed'in İstanbul'unda mübarek ramazan ayında binlerce kişiyle eş cinsel yürüyüşü yaptılar. Peki kimdi bu gençler? Gökten zembille inmediler ya. Onlar bizim gençlerimizdi. Her birinin annesi babası anadoludan kopmuş gelmiş insanlardı oysa ki.. Düşmanın planı ve projesi bizim idrakımızın çok ötesinde ve bunları teker teker uyguluyorlar evlatlarımızın üzerinde. Şimdi gönül rahatlığı ile paket gıdalara devam edin, aşılarını yaptırın, her verilen ilacı bitene kadar kullanın.. 10 sene sonra yavrunuz da nelerin ortaya çıkabileceğini tahmin edebiliyor musunuz? Rabbimiz bize "Onları dost edinmeyin!" Diye emredip uyarırken biz bırakın dost edinmeyi herşeyimizi teslim ettik.. Çünkü bir defa bile Allah'ı ve Rasul'unu anlamaya çalışmadık.. O Allah'ki yarattığı herşeyi güzel yaratmıştı, kendi ellerimizle ifsad ettik! Yağmur Mirzayeva
__________________ O (cc)’NA SIĞINMAK AYRICALIKTIR |
Konu Sahibi nurşen35 'in açmış olduğu son Konular Aşağıda Listelenmiştir | |||||
Konu | Forum | Son Mesaj Yazan | Cevaplar | Okunma | Son Mesaj Tarihi |
Gündem Korona Aşısı | Gündem/ Manşetler | Esma_Nur | 6 | 1513 | 10 Aralık 2020 12:20 |
DHBT Muhteşem Özetler | DHBT-Hazırlık/Notlar/Özetler | nurşen35 | 4 | 2308 | 08 Aralık 2020 18:40 |
Kıssaları Hayatımıza Taşıyalım | Kıssalar-Hikayeler-Nasihatler | nurşen35 | 1 | 1002 | 08 Aralık 2020 17:46 |
TENKİD | Serbest Kürsü | nurşen35 | 0 | 884 | 08 Aralık 2020 12:44 |
Vitir Namazını Niye Kılıyoruz Biliyor musunuz... | Namaz-Abdest-Teyemmüm | nurşen35 | 0 | 1025 | 04 Aralık 2020 13:56 |
14 Ocak 2025, 19:32 | Mesaj No:2 |
Durumu: Medine No : 4458 Üyelik T.:
19 Ekim 2008 |
Malesef tehlike geliyorum dedi. Yıllar önce bülent ablayı hoş gördüler normallleşdirdiler. Ve zamanla topluma işlendi bu durum Türkiyenin sanatçısı olan biri kadın oluyorsa halk neden olmasın kim dur diyecek? 40 yıl önce ince ince işlediler planı ve geldiğimiz nokta çocuklar eczaneden reçetesiz cinsiyet değiştirme hormon ilaçları satın alıyorlar rahatça :( ve o kadar yaygınlaşmışki bu durum .anlamadığım hem hükumet karşıyız diyor hemde eczaneler bu ilaçlar reçetesiz satılıyor.Bana göre en önce devlet sorumlu sonrasında aileler zamanında bülent ablayı kabul etmeselerdi gerekli cezalalar yurttaşlıkdan çıkarma gibi caydırıcı durumlar olsaydı millet bu kdar rahat olmazdı . Ben istanbuldayım özellikle kadıköy ve taksim bölgesinde normalleşmiş bu durum :( biz aileler olarak çocuklarımızı yetişdiremedik dinlerini onlara sevdiremedik tuhaf yaratık haline geldi çocuklarımız . Durum çok vahim çok ürkütücü
__________________ Birbirimize Fikirlerimiz uyuşmasa bile İNSAN olduğumuz için SAYGI duymamız lazım... Ne MUTLU MÜSLÜMANIM DİYENE.... |
14 Ocak 2025, 22:58 | Mesaj No:3 |
Medineweb Baş Editörü Durumu: Medine No : 14593 Üyelik T.:
15 Kasım 2011 |
Tehlikenin adım adım gelişinin anlatıldığı bir alıntı: "Eğri Oturalım, Doğru Konuşalım" LGBT Derneklerinin yüzde 90'ı AK PARTİ döneminde resmileşti. AK Parti hükümetinin onayı ile LGBT Öğrenci Derneği kuruldu. İstanbul’da 170 yataklı LGBT oteli açıldı. 6251 sayılı LGBT yasası çıkarıldı. LGBT kurumsal olarak sosyal medya platformlarında yerlerini aldılar. AK Parti iktidarının onayı ile MEŞCİD (Müslüman Eşcinseller Derneği) kuruldu. ETCEP (Eğitimde Toplumsal Cinsiyet Eşitliği) AK Parti iktidarının onayı ile yürürlüğe girdi. AK Parti iktidarının izni ile LGBT onur yürüyüşleri başladı. AK Parti iktidarının onayı ile Türkiye’de LGBT dernek sayısı 22 oldu. Günahla, günahkârla vakit geçirmeyin. Günaha giden yolları bırakın kapatmayı, kolaylaştırdınız. Diyanetin cuma günü yayınlanan hutbesi cümle cümle haktır. Ancak failleri kim! @diyanetbasin .((
__________________ ~~~ Bilmediklerimi Ayaklarımın Altına Alsam Başım Göğe Ererdi ✒~ |
14 Ocak 2025, 23:04 | Mesaj No:4 |
Medineweb Baş Editörü Durumu: Medine No : 14593 Üyelik T.:
15 Kasım 2011 |
İstanbul Sözleşmesi sonrası LGBT’nin dernekleşme serüveni şöyle: 2011: SPoD (Sosyal Politikalar Cinsiyet Kimliği ve Cinsel Yönelim Çalışmaları) Derneği kuruldu. 2011 ve 2013: İstanbul’da LGBT yürüyüşü yapıldı. 2013: MEŞCİD (Müslüman Eşcinseller Derneği) kuruldu. 2014: ETCEP (Eğitimde Toplumsal Cinsiyet Eşitliği) yürürlüğe konularak bazı okullarda uygulandı. 2015: Hevi LGBTİ+ Derneği kuruldu. 2018: Havle Kadın Derneği kuruldu. “Türkiye’nin ilk Müslüman feminist Kadın Derneği” sloganıyla kurularak İslâm dini derneğin propagandasına alet edildi. Gelinen süreçte, LGBT’nin resmileşmesi, dernekleşmesi, kurumsallaşarak Avrupa Birliği fonlarından yararlanması, etkinliğini artırması 2005-2023 yılları arasında gerçekleşmiştir. Aile ve Sosyal Hizmetler Bakan Yardımcısının beyanına göre Türkiye’de LGBT alanında aktif faaliyet gösteren 17 tane dernek bulunmaktadır. Netice itibarıyla LGBT, 2000’lerden önce zayıf örgütlenmesiyle toplumun gündemine dahi girmezken, özellikle 2004’ten sonra eli güçlenmiş; dernekler kanununda yapılan değişiklik ve İstanbul Sözleşmesi’nin imzalanmasıyla etkinliğini artırmış, yasallaşmasına zemin bulmuştur. LGBT konusundaki en içler acısı durum ise cinsiyet değişikliği ameliyatının SGK güvencesiyle milyonları bulan masrafının milletimizin üzerine yüklenmesidir.
__________________ ~~~ Bilmediklerimi Ayaklarımın Altına Alsam Başım Göğe Ererdi ✒~ |
15 Ocak 2025, 13:50 | Mesaj No:5 |
Durumu: Medine No : 62825 Üyelik T.:
12 Ekim 2023 |
Konuyu tam okuyamadım ama aşılardan bahsediliyor gördüğüm kadarıyla. Ve ben de, aşılarda "insan diploid hücresi" ibaresi altında var olan şeyi duyduğumdan beri, bu çoğalan eşcinselliğin altında bunun yattığını düşünmeye başladım. Araştırınca "genetiğe etki etmez" deniliyor ama bilim dünyasını "ilaç ve aşı üreticilerinin fonladığını" bilmeyen kalmadı sanırım. Ve eşçinsellik, "Dünya nüfusunu azaltmalıyız" diyen bilim(!) insanlarının kullandığı şeylerden biri. Nitekim ortaya bir çocuk çıkmıyor. Kısırlık, kadın-erkek arasında giderek tırmanan psikolojik gerilim, feministlik, kadınların iş hayatı ve kariyer aşkı, ekonomik pahalılık vs; kimisi doğrudan, kimisi dolaylı olarak nüfus azalmasına hizmet edebilecek şeyler. Kalanları ise savaş veya bir depremde çökecek şekilde binalar, dereyatağına yapılan yerleşim yerleri, insanlar arasında yükselen şiddet vs şeklinde çok güzel temizliyorlar.
__________________ Rahman ve Rahim olan Allah'ın adıyla "Andolsun biz bu Kur’an’ı, iyice anlaşılıp öğüt alınabilmesi için kolaylaştırdık. O halde düşünüp öğüt alacak kimse yok mu?" [Kamer Suresi 17, 22, 32 ve 40. Ayetler] |
Konuyu Toplam 1 Kişi okuyor. (0 Üye ve 1 Misafir) | |
Benzer Konular | ||||
Konu Başlıkları | Konuyu Başlatan | Medineweb Ana Kategoriler | Cevaplar | Son Mesajlar |
Anne - Babaları bekleyen büyük tehlike: 'Evlatkoliklik' | EyMeN&TaLhA | Çocuk ve Aile Sağlığı | 2 | 11 Mart 2015 22:03 |
Pazardan aldığınız kıyafette büyük tehlike | EyMeN&TaLhA | Bilgi Dağarcığı | 0 | 09 Mayıs 2013 10:32 |
Kadınlar için büyük tehlike! | muuskem | Tıbb-ı Nebevi ve Alternatif Tıp Bilgileri | 0 | 14 Mart 2013 10:18 |
En büyük tehlike | enderhafızım | Güzel Sözler-Deyımler-Nükteler | 1 | 09 Ekim 2012 21:52 |
Parmak Arası Terlikte Büyük Tehlike..! | antivirüs | Tıbb-ı Nebevi ve Alternatif Tıp Bilgileri | 0 | 01 Kasım 2008 22:13 |
.::.Bir Ayet-Kerime .::. | .::.Bir Hadis-i Şerif .::. | .::.Bir Vecize .::. |
|