korku için yapılan Muskaların dinimizde ki yeri..

[MERVE DEMİR]

korku için yapılan Muskaların dinimizde ki yeri..

selam alayküm hocam...

öncelikle böyle bir kategori açtığınız için sizden Allah razı olsun..

benim sorum şudur;

Korkan bir kişi için korkusunu gidermek adına muska yapılmaktadır.

bu muskanın dinimizdeki yeri nedir ve taşıması, muska yaptırması caiz ise kime yaptırılmalıdır ??

bu konuyu araştırdım kimi kaynaklar caiz olduğunu içinde ayetlere ters olacak şeyler yazmadığı sürece taşınabileceğini, kimi kaynaklar ise her ne şekilde yapılmış olursa olsun üzeridne muska ile ölen kişi cehennemliktir şeklinde yorumlar yapmaktadır...

bunu size sormayı daha uygun buldum.

Çok teşekkür ederim..

saygılar...

[Medine-web]

Yüzyıllardır toplumumuzda var olan ve belayı defedeceğine inanılan bazı adetler vardır. Toplumun her kesiminde benimsenen bu adetlerin en meşhuru nazar boncuğudur.
bir hadis-i şerifte: “(Nazar değmesin diye) Kim bir temime takarsa ALLAH o kimsenin muradını tamam etmesin. Temime takan bir kimseye ALLAH bir menfaat vermesin.” (Ahmed) buyrulmuştur.
Temime: Arap çocuklarına nazar değmesin diye takılan nazarlık, muska ve tılsım gibi şeylerdir.
Zararı defeden ve kârı getiren ancak ALLAH’u Zülcelal’dir.
Dolayısıyla zararı defeder düşüncesiyle bir şeyin, çocukların üzerine, evlere, arabalara, hayvanlara v.s. şeylere takılması insanı şirk yoluna sevkeder. İslam daha ilk zamanlarda bunları yasaklamıştır. Hadiste zikredildiği gibi, ‘ALLAH o kimsenin muradını tamam etmesin’ buyruluyor. Yani arabasına boncuk asıp o taş parçasının kendini, çocuğunu, evini veya arabasını koruyacağını zannedenlerin haberleri olsun ki, muradları tamam olmayacaktır.
İbn-i Mesud ra Rasulullah’tan işittim O şöyle diyordu: “Sara ve sıtma için takılan ağaç parçaları, nazar boncukları ve tevelle şirktir.” buyurdu (İbni Hibban ve Hakim)
Tevelle: Kadının kocasına yaptığı şirinlik muskasıdır.
Müslümanın yardım beklediği taş ve tahta parçası değil, Yaratan’ın bizzat kendisidir.
Müslümana düşen vazife gördüğü hurafeleri üslubunca yerinden indirip, zararı defedebilenin yalnızca ALLAH-ı Zülcelal Hazretleri olduğunu bildirmek ve haykırmaktır. Unutulmamalıdır ki nazar haktır, yani gerçektir. Onu defetmek için ALLAH’tan yardım istenmelidir. Efendimiz sallALLAHu aleyhi ve sellem’de, “Ve hüve hasir”e kadar Mülk Suresinin baş kısmından üç defa okumanın bir yardım şekli olacağını, böyle yapıldığı takdirde ALLAH’ın izni ile fayda bulunacağını söyler.
Bazı rivayetlerde nazar için Kalem Suresi’nin son iki ayetinin okunması gerektiği ifade edilmiştir.
MUSKA YAZMAK
Sahabe’nin ve Tabiîn cumhur görüşü nefes ile tedavide bir zarar olmadığıdır.
Kişi ALLAH’ın izni ile şifanın geleceğini umarak ayetleri ve sahih rivayetlerde öğrendiği duaları okuyabilir.
Eğer kişi bunları okumaya güç yetiremiyorsa örneğin okuma yazması yoksa, çok ihtiyarsa veya çocuksa o zaman bu ayet ve dualar bir kağıda yazılır ve ihtiyaç sahibi bunu üzerinde taşıyabilir. İşte biz buna muska diyoruz. Muskanın yazılması için böyle bir gereklilik olmak zorundadır.
Ayrıca bir muskanın içinde şu üç özellikten biri bulunmak zorundadır:
1- ALLAH’ın isimleri olmalıdır.
2- Kur’an olmalıdır.
3- Açık bir şekilde yazılmak şartı ile hadis veya dua olmalıdır.
Okunmayan yazılar, anlaşılmayan şeyler, sayılar, harfler, karakterler, yıldızlar asla caiz değildir. Bunları yazanların uyarılması ve icap ederse kınanması gerekir. Üzerinde bu tip rumuzlar ve sayılar olan muskaları taşımak caiz değildir. Zira bunlar insanı şirke iter. (Neylül Evtar)
Tabii ki bu tip şeylerin terkinin evlâ olduğu, nefes etmenin daha sıhhatli olduğu aşikârdır. (Kurtubî)
Rebi, İmam-ı Şafi’ye muskanın hükmünü sorduğunda, Kur’an ve bazı zikirlerin bir sakıncası olmadığı cevabını alır.
Bu meyanda Cevşen de konumuzla alakalı diğer bir husustur. Cevşen taşıyanların durumunu iki ayrı şekilde değerlendirmek mümkündür:
1- Kişi Cevşeni içinde bulunan dualar hürmetine takar ve zararı yalnızca ALLAH’ın defedeceğini düşünürse taşıyabilir. Fakat yazısının tam okunaklı olması gerekir. Eğer okunaklı ve cam içinde ise bunlarla tuvalet v.s. yerlere girilmemesi gerekir.
2- Metropol şehirlerde ve bazı elit kesimlerde cevşen tabulaştırıp kendisinden yardım beklenilen bir kurtarıcı gibi algılanmaya başlamıştır. Bu ise İslam’ın ruhuna aykırıdır.
Bu noktada ulemanın Cevşen hakkında ciddi bir mütalaada bulunması gerekir ve insanlarımıza sağlıklı ve netice vermesi gerektiği kanaatindeyiz.
“Şu halde şüpheden kaçınıp takva ile amel etmek en hayırlı olacaktır.”
TEFECİLER
Müslümanların zaaflarından yararlanıp onlara anlaşılmayan kağıtları satanlar veya Cevşen satarken Hz. Peygambere bile iftira atanlar tefecilerdir. Zararı defedenin yalnız ALLAH olduğunu bilip yalnız O’ndan yardım dilemeliyiz. Bir önceki sayıda Cevşen satanların verdiği kağıttan bahsetmiştik. Eğer bu kağıdı vermeyip bu sadece bir duadır deselerdi yarar veren ve zarar defeden yalnız ALLAH’tır deselerdi Cevşen bu kadar yayılır mıydı?.. Tabi ki hayır.
saygılar..

[CaferTayar]

ve aleyküm selam
size ve bize bu an ve bu gün ve bu sorunun muhatablığı hayırlar getirsin inşaallah
sorun web sorumlusu adminemi banamı bilememekle beraber ginede bir kaç kelam eylemektir muradım
İçinde küfre sebep olacak ifadeler olmayan veya haram olan bir yazı bulunmayan
kurandan şifa ayetleri diye bildiğimiz bir kısım ayetleri yazmak ve taşımak caizdir.
Caizdir derken ehli sünnet itikadını benimsemiş ve bununla beraber hiçbir ücret almayan salih bir insan yapmalı,
böyle insan yoksa yaptırmamalı, yani cinci hoca denilen bir kısım insanlara gitmek caiz değildir.
şuda göz ardı edilmemeli rukye veya muskaya tesir veren de Allahü teâlâdır.
Yani her muska tesirli olmaz, ilaç gibidir, Allahü teâlâ dilerse tesir eder.
korkunun nedeni genelde kişilerin inanç değerlerine bigane oluşlarındandır
diyelimki karı kocanın ikisi de namazını kılar, dinimizin güzel ahlakına uyarlarsa,
birbirlerinin hak hukukuna riayet ederlerse böyle şeylere lüzum kalmaz inanın .
O evde sevgi değil, ilahi aşk başlar. Bütün sıkıntıların asıl sebebi dine uymamaktır.

sevgi değer biliyormusun aslında dert, bela, fitne, hastalık, nazar, sihir ve zalimlerin şerrinden korunmak için,
sabah akşam, okuyarak korunmak lazım diyceksinki ne okuyacaz
Hadis-i şerifte buyuruldu ki:
(Bismillâhillezi lâ yedurru ma’asmihi şey’ün fil erdi ve lâ fissemai ve hüves-semi’ul alim
duasını sabah 3 kere okuyana, akşama kadar, akşam okuyana da, sabaha kadar hiç bela gelmez.) [İbni Mace]

Korkulu yerde ve düşman karşısında, emin ve rahat olmak için
Li ilafi’yi okumalıdır. Tecrübe edilmiştir.
Gece ve gündüz, hiç olmazsa, 11 defa okumalıdır!
Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki:
(“Euzü bikelimâtillahi-ttammâti min şerri mâ haleka” duasını okuyana,
o yerden kalkıncaya kadar, hiçbir şey zarar veremez.) [Müslim]
Bir hadis-i şerif meali şöyledir:
(Hasbiyallahü ve ni’mel vekil sözü her korku için bir emniyettir.) [Deylemi]
(Evinde, Fatiha ve Âyet-el kürsi okuyana, o gün cin ve şeytan zarar veremez.) [Deylemi]

birde dertlerin, belaların gitmesi için, istiğfar okumak da çok faydalıdır, çok tecrübe edilmiştir.
Hadis-i şerifte, (İstiğfara devam edeni, çok okuyanı, Allahü teâlâ, dertlerden, sıkıntılardan kurtarır.
Onu, hiç ummadığı yerden rızıklandırır) buyuruldu.
İstiğfar, insanı her murada kavuşturur. tevbe etmeli, istiğfarı çok okumalı.
Bütün dertlere, sıkıntılara karşı faydalıdır.
Allahü teâlâ, (İstiğfar okuyun; imdadınıza yetişirim) buyurdu. (Hud 52)
şimdilik bu kadarla yetinelim istersen şayet sualine yeteri kadar aydınlık getiremediysem
bilahare tekrar sorabilirsin
selam ve dua ile

[inzar]

böylesine güzel bir konu başlığı açıldığı için öncelikle taktir ediyorum..
inşaalah bilmediklerimizi sizlerle ve burada paylaşılanlarla öğreneceğiz..
bende ek bir bilgi olarak felak ve nas sürelerinin bu şerler için etkili bir sure olduğunu ifade etmek isterim..
ayrıca her gece yatmadan önce ve hersabah kalktıktan sonra insanın her bir yönüne (sağ,sol,arka,ön,tavan ve tabanına)ki bu yönler bizim manevi boyutumuzuda teşkil eder.ve birde çevresine yani kapladığı alana Ayetel kürsi okuması.arkasından üç ihlas birde Fatiha yı okuması kulu Allah katında korumaya alan tesirli bir duadır.
inşaallah..

[CaferTayar]

insanın böylesine latif ve nezih dosları olması ne güzel
bu halin günümüz medyası tarafından dikta edilen kaos ortamına göre
nasıl bir fark oluşturduğu tüm vicdan sahibleri tarafındanda farkediliyordur sanırım
rabbim asrı saadetteki efendimizin sahabesiyle olan beşeri münasebetlerindeki
o güzel sevgi ortamını bu çağın garip ama asil müminleri olan bizlerede nasibeylesin aminn

siz sevgi değer doslarıma bir şiirimi armağan ediyorum


NUR
Gözünde nur, yüzünde nur
Aklında, fehiminde hep nur
Nurla sıvandı Kâbe
Nurun ala nur olunur

Elemine nur sunulur
Sevenine nur sunulur
Kereminle nur sunulur
Nurun ala nur olunur

Nurun aydın etti bizi
Bu nur, ya Nur dostun izi
Peş peşe faş etti nurun
Nur doldurdu destimizi

Nurun ile yanmak için
Nuruna dayanmak için
Nurun narına set oldu
Bu nurlar sırların için

Nurun neşet etti zahir
Nurla söndü gurur, kibir
Selam, selam nur olanlar
Lutfunla sundu el-Habir

Yarab nurun şifa olsun
yareler sıhat bulsun
Gönüller nurunla dolsun
Senin keremindir rabbim

varıdatı sır yani