|
Konu Kimliği: Konu Sahibi Verda_Naz,Açılış Tarihi: 18 Mart 2009 (03:00), Konuya Son Cevap : 04 Kasım 2013 (11:04). Konuya 1 Mesaj yazıldı |
| LinkBack | Seçenekler | Değerlendirme |
18 Mart 2009, 03:00 | Mesaj No:1 |
Durumu: Medine No : 176 Üyelik T.:
15 Eylül 2007 | Dinimizde mübarek geceler hicri yıl ile kutlanmaz mı? Dinimizde mübarek geceler hicri yıl ile kutlanmaz mı? Sual: Dinimizde mübarek geceler hicri yıl ile kutlanmaz mı, Kutlu doğum haftasını Nisan ayında yapmakta neyin nesi? CEVAP Peygamberimiz Muhammed aleyhisselam, miladi 571’ de 20 Nisana rastlayan, Rebiul-evvel ayının on ikinci pazartesi sabahı, Mekke’de doğdu. 622’de Mekke’den Medine’ye hicret etti. 20 Eylül pazartesi günü, Medine’nin Kuba köyüne geldi. Bu tarih Müslümanların Şemsi yılbaşı oldu. O yılın Muharrem ayının birinci günü de, Kameri yıl başı oldu. Muharrem ayının birinci gecesi Müslümanların kameri yılbaşı gecesidir. Bu geceyi ihya etmeli ve gecelere saygı göstermeli. Saygı göstermek, günah işlememekle olur. Zilhiccenin son günü ve Muharremin birinci günü oruç tutan, o yılın tamamını oruç tutmuş gibi sevaba kavuşur. Bir hadis-i şerifte, (Ramazandan sonra en faziletli oruç, Muharrem ayında tutulan oruçtur.) buyuruldu. İslâmiyetten önce Araplar, Muharremde harp etmek isteyince, o yıl Muharrem ayının ismini, sonraki aya korlar, sonraki ayın ismini, Muharrem ayına takarlardı. Böylece, haram ay, Muharremden bir sonraki ay olurdu. (Bir ayın haramlığını başka aya geciktirmek, ancak kâfirliği arttırır. Kâfirler, böylece sapıtıyorlar. Onlar, Allahın haram kıldığı ayların sayılarını denk getirmek için, haram ayı bir yıl helal edip, başka yıl onu yine haram ederler. Böylece, Allahın haram kıldığını helal kılmaya çalışırlar.) mealindeki Tevbe suresinin 37. âyet-i kerimesi, ayların yerlerini değiştirmeyi yasak etti. Kur'an-ı kerimde bildirilen ve dinde kullanılan arabi ayların bir yılı, bir güneş yılından on gün kısadır. Hicri kameri aylar, hicri şemsi ve miladi aylara göre, on gün önce gelmektedir. Bunun için Müslümanların mübarek günleri veya geceleri, şemsi yıllara göre, her yıl on gün önce olur. Çünkü, mübarek günler, güneş aylarına göre değil, kameri aylara göre yapılır. Dinimiz böyle emretmektedir. İslâmiyette, güneş yılının ayları içinde sayılı bir mübarek gün yoktur. Doğum günü ve mübarek geceler, hicri yıl ile kutlanır. Bütün ibâdetlerde ve dini faaliyetlerde kameri aylar esas alınır. Hac, oruç, kurban ve bayram günleri kameri aylara göre tespit edilir. Haccı Allahın bildirdiği Zilhicce ayında yapmayıp da, miladi bir ayda, mesela Ocakta yapmak, orucu, Ramazanda değil de, Şubatta tutmak, dini değiştirmek olur. Bütün mübarek geceler de kameri aylara göre tespit edilir. Allahü teâlâ, kullarına çok acıdığı için, bu gecelere kıymet vermiş, bu gecelerdeki, duâ ve tövbeleri kabul edeceğini bildirmiştir. Bu geceleri de başka günlere almak dini değiştirmek olur. Allahü teâlâ, (Bu gecelerde yapılan duâ ve tövbeleri kabul ederim) buyuruyor. 20 Nisan günü Kutlu doğum haftası denecek ve kutlamalar başlayacaktır. Halbuki kutlu doğum, 12 Rebiulevvelde olmuştur. [Bu yıl 3 hazirana geliyor.] Bunu 20 Nisana almaya kimin hakkı var? Resulullahın doğum gününü bir yılda iki defa yapmak bid'attir. Şimdi biri çıkıp, (Ya Rabbi, sen Mevlid gecesini Rebiulevvel ayının on ikinci gecesi yapmış idin, biz onu 20 Nisana aldık. Biz sana uymuyoruz, sen bize uy) demeye hakkı olur mu? Müslümanlar bid’atlerden uzak durmalıdır. |
Konu Sahibi Verda_Naz 'in açmış olduğu son Konular Aşağıda Listelenmiştir | |||||
Konu | Forum | Son Mesaj Yazan | Cevaplar | Okunma | Son Mesaj Tarihi |
Kur'an'daki Toplum Ahlâkı | Tesettür Konuları | Verda_Naz | 0 | 2351 | 11 Nisan 2009 00:08 |
Kur'an'daki İdeal Eş | Tesettür Konuları | Verda_Naz | 0 | 2299 | 11 Nisan 2009 00:06 |
Mü'mine İffetli Ve Onurludur | Tesettür Konuları | Verda_Naz | 0 | 2244 | 10 Nisan 2009 23:57 |
Mü'mine Boş Şeylerle Uğraşmaz | Tesettür Konuları | Verda_Naz | 0 | 2240 | 10 Nisan 2009 23:54 |
Mü'mine Cesaretlidir | Tesettür Konuları | Verda_Naz | 0 | 2022 | 10 Nisan 2009 23:52 |
04 Kasım 2013, 11:04 | Mesaj No:2 |
Durumu: Medine No : 90 Üyelik T.:
21 Ağustos 2007 | Hicri Yılbaşı “Hicretle birlikte adalete ve ahlaka dayalı yeni bir toplum inşa edilmiştir…” Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Mehmet Görmez, 4 Kasım 2013 Pazartesi günü idrak edilecek olan ve İslam dünyası için büyük öneme sahip hicri yılbaşı dolayısıyla bir mesaj yayımladı. Mesajında İslam dünyasının yeni bir hicri yıla girmesinden dolayı yaşadığı mutluluğa değinen Başkan Görmez, “Resûl-i Ekrem Efendimizin Mekke’den Medine’ye hicreti, tarihte Müslümanlar için bir milat ve dönüm noktası olmuştur. Hicretle birlikte Müslümanlar hem bireysel hem de toplumsal anlamda yeni bir başlangıç yapmışlardır.” dedi. Hicret vasıtasıyla İslâm’ın, diğer toplumlara ulaştığını, onların hakka ve hakikate doğru hicretlerinin başladığını ifade eden Başkan Görmez, böylece davetin ümmete dönüştüğünü kaydetti. Başkan Görmez’in mesajından bazı satır başları şunlar; “Hicretle birlikte adalete ve ahlaka dayalı yeni bir toplum inşa edilmiştir…” Hicretin neticesinde Hz. Peygamber, adalete ve ahlaka dayalı yeni bir toplum inşa etmiş, Medine’de inşa edilen bu örnek toplum modeli kısa zamanda etrafa yayılmış ve Mekke’nin fethiyle taçlanmıştır. Sevgili Peygamberimiz, hicretin ardından Yesrib’de farklı kesimlerle görüşerek toplumsal bir sözleşme gerçekleştirmiş, böylece barış ve huzur içerisinde bir arada yaşanan yeni bir şehir olarak Yesrip, Medine’ye dönüşmüş ve İslam Medeniyetinin nüvesi teşkil etmiştir. Bu nüveden bütün insanlığı aydınlatan bir medeniyet doğmuştur. İşte İslâm kültür ve medeniyeti açısından bir dönüm noktası olması sebebiyle hicretin gerçekleştiği tarih, Hz. Ömer’in halifeliği döneminde Hz. Ali’nin teklifiyle, hicrî takvimin başlangıcı kabul edilmiştir. “Hicrette sadece bedenlerin hicreti değil, aynı zamanda fikir ve düşüncelerin de göçü vardır…” Bilindiği gibi İslâm tarihi ve medeniyetinde hicretin yüksek bir mana ve değeri vardır. Hicret, sadece tarihte şartlar yüzünden cereyan etmiş tarihi bir olay olarak ele alınıp belirli bir zaman ve mekâna sıkıştırılacak bir hadise değildir. Hicret, sadece bedenlerin hicreti demek de değildir. Hicrette aynı zamanda fikir ve düşüncelerin göçü vardır. Şurası iyi bilinmelidir ki büyük, zengin ve egemen kültürler hep muhacir kültürleridir. Muhacir olan da güç ve kuvvetini ensardan alır. “Hicret bir Medine arayışıdır…” Hiç kuşkusuz bugün hicreti doğru okumak ve doğru anlamak, hicretin nasıl ve ne şekilde gerçekleştiğini tarihi olarak bilmek kadar önem arz etmektedir. Sevgili Peygamberimizin hicreti, Mekke’deki zorluk ve sıkıntılardan rahatlık ve kolaylığa bir kaçış değildir. Hicret hiçbir zaman böyle anlaşılmamalıdır. Hicret, yeni bir imkân, yeni bir mekân, yeni bir medeniyet merkezi, Medine arayışıdır. Hicret, muhacirlere ensar arayışıdır. İlk Müslümanları bugünkü Etiyopya’ya, Habeşistan’a göç ettiren bu arayıştır. Habeşistan muhacirleri arasında Mekke’de iken zor durumda kalan hiç kimse yoktur. Aynı şekilde Sevgili Peygamberimizi Taif yollarına düşüren bu arayıştır. Birinci ve İkinci Akabe Beyatları gerçekleşince bu arayışın istikameti belli olmuştur. Sevgili Peygamberimiz “Hicret edeceğiniz yer bana bildirildi. Burası Yesrib’tir” buyurmuştur. “Hicret, her durumda zulmün ve zalimin karşısında hak ve hakikatin tarafında yer almaktır…” Hicret, bir hayat tarzıdır. Dünya durduğu müddetçe hak ile batıl, adalet ile zulüm, hayır ile şer, iyilik ile kötülük mücadelesinin devam edeceği bilinciyle yaşamaktır. Hicret, her durumda zulmün ve zalimin karşısında hak ve hakikatin tarafında yer almaktır. Her fırsatta daha iyinin, daha güzelin arayışı içinde olmaktır. Hiçbir zaman fani dünyanın aldatıcılığına kanmamaktır. Nefsin, heva ve arzuların tuzağına düşmeyerek Allah’ın haramlarından uzak durmaktır. Hz. İbrahim’in dilinden dökülen “Hepimiz Rabbimize hicret etmekteyiz” ilahi hakikatini kalplerde ve zihinlerde her daim diri tutmaktır. Hicret müminler için sadece maddi olarak bir yerden bir yere göç etmeyi değil, hicret aynı zamanda günahlardan, her türlü kötülüklerden ve zulümden arınarak, hayra, iyiliklere ve rahmete göç etmeyi de temsil eder. Hicret, ister yaşadığı yeri, ister günahları ve kötülükleri terk etmek; isterse ahirete göç etmek anlamında olsun kıyamete kadar sürecek bir olgudur. Ne mutlu bugün hicretini hakka, hakikate, adalete, hayır ve iyiliğe doğru yapanlara… Ne mutlu bugün muhacirlere ensar olabilenlere… Tüm İslam aleminin hicri yılbaşını tebrik eden Başkan Görmez, Hicretin tıpkı 14 asır önce hüzünleri ortadan kaldırıp daveti ümmete dönüştürdüğü gibi bugün de tüm insanlığa yeniden hayat vermesi, hicrî 1435 senesinin ülkemiz, milletimiz, yurt dışındaki millet varlığımız, gönül coğrafyamız, İslâm âlemi ve tüm insanlık için barış, huzur, mutluluk ve bereket dolu bir yıl olması niyazında bulundu. diyanet.gov
__________________ Bismillah diyerek... |
Konuyu Toplam 1 Kişi okuyor. (0 Üye ve 1 Misafir) | |
Benzer Konular | ||||
Konu Başlıkları | Konuyu Başlatan | Medineweb Ana Kategoriler | Cevaplar | Son Mesajlar |
Sessiz Geceler Ne Söyler | Mustafa CİLASUN | Makale ve Köşe Yazıları | 0 | 21 Mart 2018 17:58 |
Hicri yılbaşımız Mübarek olsun | vertyucek | Dua Bölümü | 1 | 02 Ekim 2016 21:35 |
Geceler uzun;geceler kısa ve sensizlik; Zulüm……./İbrahim İnecik | İBRAHİM İNECİK | İbrahim İnecik | 6 | 17 Mayıs 2011 18:21 |
Çocuklara Hicri Yılbaşı | İmamHüseyin | Çocuk ve Aile Sağlığı | 1 | 24 Nisan 2009 01:24 |
Gece-Geceler | Aysima | Makale ve Köşe Yazıları | 6 | 12 Kasım 2008 00:37 |
.::.Bir Ayet-Kerime .::. | .::.Bir Hadis-i Şerif .::. | .::.Bir Vecize .::. |
|