|
Konu Kimliği: Konu Sahibi MERVE DEMİR,Açılış Tarihi: 07 Nisan 2009 (21:20), Konuya Son Cevap : 07 Nisan 2009 (21:20). Konuya 0 Mesaj yazıldı |
| LinkBack | Seçenekler | Değerlendirme |
07 Nisan 2009, 21:20 | Mesaj No:1 |
Efendimizin sünnetini arap kültürü ile ilişkilendirmek ne kadar doğru Efendimizin sünnetini arap kültürü ile ilişkilendirmek ne kadar doğru Peygamber Efendimizin (a.s.m.) getirdiği esas, kaide ve prensipler hayatın bütün safhalarını içine alır. İbadetten muamelâta, ahlâktan insanın şahsî yaşayışına ve cemiyetin bütün unsurlarına kadar... Peygamberimizin yaşayışı en güzel bir örnek ve mü'minler için en açık bir misaldir. Bu hususu Rabbimiz Kur'ân-ı Kerimde şöyle belirtir : «Gerçekten Allah'ı, âhiret gününü arzulayanlar ve Allah'ı çok zikredenler için, size Allah'ın Resulünde (takip edeceğiniz) pek güzel bir örnek vardır.» 1 Peygamberimizin birtakım sünnetleri vardır ki, bunlar, onun fıtrî muameleleri şeklindedir. Giyinip kuşanması, yeyip içmesi, vücudunun bakımı ve temizliği bu kabildendir. Bunların birçoğu muaşeret kaideleri sınıfına girmektedir. Mü'minler ise, bu sünnetlere uymakla hareketlerini nurlandırmış olurlar. İşte bu fıtrî sünnetlerden bir kısmını Hz. Âişe validemiz Resul-i Ekrem Efendimizden şöyle rivayet etmektedir : «On şey fıtrattandır (yaratılıştan olması gereken âdetlerdendir) : bıyığı kısaltmak, sakalı bırakmak, misvak kullanmak, buruna su çekmek, tırnakları kesmek, parmak aralarını yıkamak, koltuk altını temizlemek, etek tıraşı olmak, istinca ve istibra.» 2 Her insanın belli zamanlarda yapması gereken bu fıtrî sünnetler hem bir temizlik vasıtasıdır, hem de Peygamber âdetidir. İnsan bu vazifeleri yerine getirmekle hem bedenî vazifelerini yapmış, hem de sünnete uymakla manevî mükâfata kavuşmuş olur. Bazılarının zannettiği gibi sakal sadece bir örf değildir. Çünkü Hz. Peygamber’in (as) öyle fiilleri vardır ki, salt bir insan olarak, ya da o tarihte ve o bölgede yaşadığı için öyle yapmıştır. Bunların dinî bir yönleri olmayabilir. Mesela, o bir yerden bir yere gitmek için deveye binmiştir. Ama o zamanda araba ya da uçak bulunsa idi, kuvvetle muhtemeldir ki, onlara binmeyi tercih edecekti. O zamanki insanların giydiği izar ya da rida giymiştir. Başka bir elbise olmuş olsaydı onu da giyebilirdi. Nitekim o, çok farklı yerlerden gelen farklı elbiseleri de giymiştir. İşte onun böyle eylemleri/fiilleri, kendi zamanının örfüne, kültürüne ve alışkanlıklarına bağlı olan eylemleridir. Bunlar salt birer sünnet değillerdir. Ama bunlar en azından şu anlama gelirler ki, bunları yapmak caiz ve meşrudur. Bununla birlikte birisinin, Hz. Peygamber giydiği için entari giymesi, eğer yaşadığı memlekette bu elbise kınanmıyor ya da kadın elbisesini çağrıştırmıyorsa, ona Hz. Peygamber’i (sa) izleme sevabı kazandırabilir. Onun fiillerinin/yapıp ettiklerinin sünnet özelliği kazanabilmesi, şu üç şartı birlikte taşımalarına bağlıdır: 1.Hz. Peygamber ne yaptı, 2.Niçin yaptı, 3.Nasıl yaptı? Mesela, onun kan aldırmış olmasını ele alalım: 1. O kan aldırdı. 2. Niçin kan aldırdı? Zaman zaman boynunda ve ayaklarında ağrılar hissettiği için. 3. Nasıl aldırdı? Bir uzman bularak ve ağrıyan yerlerinden, kendi zamanında bilinen neşterle. İmdi bu sonuca göre, zamanımızda bir kişinin durup dururken, “kan aldırmak sünnettir, hadi gel kan aldıralım” demiş ve bunu gerçekleştirmiş olması, bir sünnetin yaşanması demek değildir. Sakala gelince, yukarıda da değindiğimiz gibi, onun sıradan bir örf ve kültür uygulaması olmadığını gösteren pek çok hadisi şerif vardır. Öyleyse onu dinen istenen bir eylem olarak görmek zorunluluğu bulunmaktadır. İşte ihtilaf, bu talebin derecesi konusundadır. Sakal sünnet midir, yoksa farz mıdır? Doğrusu sakal bırakmak en azından sünnettir ve farz diyenlerin bulunduğunu da hesaba katarsak, sıradan bir sünnet te değildir. Bahsi geçen sünnetler içinde sakal bırakmak ve bıyıkları kısaltmak dış görünüş itibarıyla ayrı bir hususiyet taşımaktadır. Sevgili Peygamberimiz «Sakalı bırakın ve bıyıklarınızı kısaltın» derken «Müşriklere muhalefet edin» 3 buyurmakla da hikmet cihetini belirtmektedirler. Kaynaklar: 1. Ahzab suresi, 21. ayet 2. Müslim, Tahare : 56; Neseî, Zinet: 1. 3. Buhari, Libas: 64. | |
Konu Sahibi MERVE DEMİR 'in açmış olduğu son Konular Aşağıda Listelenmiştir | |||||
Konu | Forum | Son Mesaj Yazan | Cevaplar | Okunma | Son Mesaj Tarihi |
Başbakan Recep Tayyip ERDOĞAN ülke tv Canlı... | Videolar/Slaytlar | Medine-web | 1 | 2912 | 23 Ağustos 2013 00:41 |
İran Emperyalizmi | Makale ve Köşe Yazıları | Medine-web | 6 | 3656 | 26 Ocak 2013 22:53 |
gerekli gereksiz bir şiir.. | Makale ve Köşe Yazıları | MERVE DEMİR | 0 | 3299 | 06 Aralık 2012 10:48 |
olmamış kayınbiradere mektup :) | Komik Paylaşımlar | Allahın kulu_ | 10 | 7855 | 03 Kasım 2012 23:19 |
İslamın kurtuluşu bilinçlenme ile mümkündür | Makale ve Köşe Yazıları | Esadullah | 11 | 7326 | 02 Ekim 2012 21:16 |
Konuyu Toplam 1 Kişi okuyor. (0 Üye ve 1 Misafir) | |
Benzer Konular | ||||
Konu Başlıkları | Konuyu Başlatan | Medineweb Ana Kategoriler | Cevaplar | Son Mesajlar |
Hangi kültürü yaşıyoruz? | EyMeN&TaLhA | Çocuk ve Aile Sağlığı | 0 | 13 Ağustos 2014 14:46 |
Yemek Kültürü | EyMeN&TaLhA | Bilgi Dağarcığı | 1 | 16 Nisan 2013 13:58 |
Peygamber Efendimizin Sünnetini Nasıl Anlamalıyız ?/Mevlüt Hönül | Mevlüt HÖNÜL | Makale ve Köşe Yazıları | 1 | 03Haziran 2010 01:17 |
Yakamoz Ayın ışığının suya, denize vuran savkıdır derler ne kadar doğru? | MERVE DEMİR | Soru Cevap Arşivi | 0 | 07 Nisan 2009 21:12 |
Arapça Dili ve Kültürü | NUR | Genel Arapça | 0 | 03 Ocak 2009 18:28 |
.::.Bir Ayet-Kerime .::. | .::.Bir Hadis-i Şerif .::. | .::.Bir Vecize .::. |
|