|
Konu Kimliği: Konu Sahibi İmamHüseyin,Açılış Tarihi: 09 Nisan 2009 (03:00), Konuya Son Cevap : 09 Nisan 2009 (03:00). Konuya 0 Mesaj yazıldı |
| LinkBack | Seçenekler | Değerlendirme |
09 Nisan 2009, 03:00 | Mesaj No:1 |
Dinimizde evlatlık, evlatlığa miras düşer mi? Dinimizde evlatlık, evlatlığa miras düşer mi? İslam dinine göre evlatlık mirasa hak kazanamaz Mal dinen mirasa hak kazanan kimselere verilir Ancak daha hayatta iken malından istediği kadar bu kişiye hibe edebilir fakat miras olarak bırakamaz Ayrıca öz evlatları varsa bunlar arasında adaletli bir paylaşım yapması gerekir Vefat eden kişinin öz evlatlarına miras kalır Üvey evladına miras kalmaz Bu bakımdan babanızın malları size ve kardeşinize kalır Üvey annenizin malları da (kardeşinden başka kimse yoksa) tamamı üvey annenizin kardeşine kalır Evlat edinme, bir başkasının çocuğunu kendi ailesi içine katma âdeti, tarihin her devrinde tatbik edilen bir husustur Bilhassa İslâmdan önceki Cahiliye Devrinde bu âdet daha yaygındı İsteyen kimse, seçtiği herhangi bir kimseyi öz çocukları arasına katarak onu evlatlık aldığını ilân ederdi Aldığı çocuğa “Sen benim oğlumsun, ben sana vârisim, sen de bana vârissin” diyordu Böylece, o çocuk öz oğlu sayılıyordu Ailenin bir ferdi olduğu gibi, aynı zamanda aile fertlerinin sahip olduğu hak ve vazifelere de ortakoluyor, ailenin ismini alıyordu Evlatlık edinen kimse bu çocuğun babası sayılıyordu Evlât edinenin hanımı da, çocuğun annesi yerine geçiyordu Oğlanın hanımı da bu babanın gelini kabul ediliyor, dolayısıyla, boşandıktan sonra gelini ile evlenmesi mümkün olmuyordu Peygamberimiz de (asm) Zeyd bin Sâbit’i kendisine evlâtlık olarak almıştı Hz Zeyd küçük yaşta köle olarak satılmış, Hz Hatice deonu satın almıştı Daha sonra onu Peygamberimize hediye etti Hz Zeyd, Peygamberimizin hizmetinde bulunuyordu Babası ve amcası, kurtarma akçesi karşılığında onu Peygamberimizden istemeye geldiler Peygamberimiz Hz Zeyd’i serbest bıraktı Fakat Zeyd, Peygamberimizi baba ve amcasına tercih ederek onun yanında kalmayı kabul etti Bundan sonra Peygamberimiz onu kölelikten azad etti Hazır bulunan cemaata hitap ederek, “Şâhit olunuz, Zeyd benim oğlumdur, ben onun vârisiyim, o da benim vârisimdir” buyurdu Bunun üzerine babası ve amcası memnun olarak ayrıldılar Bundan sonra Hz Zeyd Peygamberimizin evlâtlığı olmuştu Artık “Muhammed’in oğlu Zeyd” diye çağrılıyordu1 Hak din gelince, Cahiliye devrinde yapılan ve uygulanan âdet ve alışkanlıklar birer birer değişiyor, insanlara meşru olan yol gösteriliyor bâtıl ve haksızlıkların yerini hak ve adalet esasları alıyordu Cahiliye âdetlerinden birisi de o zamanki uygulanış şekliyle evlâtlık müessesesiydi İnsan tabiatına aykırı düşen bu uygulamayı Cenab-ı Hak hem açıkemirle, hem de Peygamberi üzerinde fiilen tatbik etmekle kaldırdı Bu konudaki âyetin meali şöyledir: “Allah, evlâtlıklarınızı oğullarınız gibi tutmanızı meşru kılmadı Bunlar, sizin dillerinize doladığınız boş sözlerdir Allah ise gerçeği söyler ve doğru yola O eriştirir Onları (evlât edindiklerinizi) babalarına nisbet ederek çağırın Allah yanında en doğrusu budur Eğer babalarının kim olduğunu bilmiyorsanız, bu takdirde onları din kardeşleriniz ve görüp gözettiğiniz kimseler olarak kabul edin Yanılarak yaptıklarınızda size vebal yoktur”2 İşte bu âyet-i kerime ile evlâtklık âdeti kaldırılmış oldu Meşru olmayan bu âdet haram kılındı Çünkü, evlâtlıkla ne hakiki bir evlat olunur, ne de evlâtlık edinen kişi gerçek bir baba olur Bu yasaklama ve “Sen benim oğlumsun” demekle hiçbirçocuğun gerçek bir evlât olmadığı hususunda Peygamberimize Allah’ın emirleri bildirildi Evlâtlığın boşadığı hanımın “babalık” tarafından nikâhlanmasının meşru sayıldığı açıklandı3 Evlâtlık müessesesinde şu mahzurlar bulunduğu içindinimizde yasaklanmıştır Önce meşru olmayan bir yolla başkasının çocuğjnu kendi evlâdı yerine getirerek haksız ve sahte bir muamele yapılmaktadır Yabancı bir çocuğu evlât kabul etmek fıtratı değiştirmektir Mukaddes olan nesil meselesini tahrif etmek, çocuğun asıl ana babasının unutulmasına sebep olmaktır İkinci olarak, bu çocuk büyüyünce aile içerisinde mahremiyet hususlarına riayet edilmeyecektir Tesettür, bakma ve temas gibi durumlara uyulmayacaktır Oğlansa ailenin bütün kadınlarıyla bir arada bulunacak, kızsa ailenin bütün erkekleriyle birlikte yaşayacaktır Halbuki, ister kız olsun ister oğlan; evin hanımı annesi olmadığı gibi, o ailenin akrabası da evlâtlığın ailesi sayılmaz, bir yabancıdan farksızdır Bunlar büyüyünce aile içinde bulundukları müddetçe devamlı haramla yüz yüze bulunacaklardır Başka bir mahzur da, evlâtlık olarak alınan çocuk mirasa ortak olacaktır Böylece daha yakın akrabalar kısmen veya tamamen mirastan mahrum kalacaklardır Hakları çiğnenen mirasçılar bu çocuğa bir düşman gözüyle bakacaklardır Çünkü, evlâtlık hakikatta miras hakkına sahip değildir İşte bütün bu mahzurlardan dolayı dinimiz evlâtlık almayı tavsiye etmemiştir ancak, bahsi edilen bu evlâtlık meselesinden ayrı olarak, insanın bir yakınının, bir dostunun çocuğunu himayesine alması, kimsesiz ve yetim bir çocuğu alıp evlâdı gibi onu sevmesi, ona yedirmesi, içirmesi, onu terbiye edip okutması bir fazilettir Fakat, bu durumda da onu kendisine tescil etmemesi, evlât haklarını ona devretmemesi, mahremiyet meselesine dikkat etmesi icap etmektedir Ancak, kişi isterse, hayatta iken malının bir kısmını o çocuğa bağışlayabilir Veya ölmeden önce malından bir miktar verilmesini vasiyet edebilir Nitekim, Peygamberimiz bir çok hadislerinde kimsesiz çocuklara ve yetimlere bakanlara Cenneti müjdelemiştir4 Sonuç: Bu konunu üç önemli özelliği vardır: 1- Evlat edindiğimiz çocuk kız olursa babalığa, erkek olursa analığa mahrem olacağı için beraber yalnız kalma ihtimaline göre caiz değildir Bu konu süt emzirmekle çözülebilir Annalık süet anne, babalık da süt baba olacağından dini açıdan da bir sakınca kalmaz 2- Evlatlık alanlar, çocuğun esas anne ve babasının vereceği şefkat ve göstereceği merhameti gösteremeyebilirler Bu açıdan çocuğun gerçek anne ve babasından mahrum bırakma sorumluluğu vardır Bu da çocuk açısından önemli bir durumdur Ancak kimsesiz çocuklar için bu sakınca olmayabilir 3- Evlat edinen ailelerin kalacak mirasları bu çocuğun olacaktır Halbuki, o miraslar akrabalara kalması gerekirdi Bu da başkasının hakkının evlatlığa verilmesi demektir ki caiz değildir Bu konuda bir çözüm olarak gerçek mirasçılarla helalleşilir ya da evlatlık mirastan kanunen mahrum bırakılarak çözüm aranabilir Bu üç sebepten dolayı evlat edinmenin doğru olmadığını söyleyebiliriz Bu üç engeli de dini açıdan çözebilirsek evlat edinmek inşallah haram olmaz 1 Üsdü’l-Gâbe, 2: 225 2 Ahzab Sûresi, 4-5 3 Ahzab Sûresi, 37 4 Müslim, Zühd: 42 | |
Konu Sahibi İmamHüseyin 'in açmış olduğu son Konular Aşağıda Listelenmiştir | |||||
Konu | Forum | Son Mesaj Yazan | Cevaplar | Okunma | Son Mesaj Tarihi |
MUHAMMED MUSTAFÂ'SIN | Şiirler ve Şairler | AŞK'ÜL İSLAM | 1 | 2368 | 09 Mayıs 2009 14:06 |
Rahmetli İmam Humeyni’den bir şiir | Şiirler ve Şairler | İmamHüseyin | 0 | 2712 | 09 Mayıs 2009 14:04 |
MÜSLÜMAN COĞRAFYASINA AĞIT | Şiirler ve Şairler | namzet davadar | 1 | 2107 | 09 Mayıs 2009 14:03 |
MÜSLÜMANLAR KARDEŞTİR | Şiirler ve Şairler | Yitiksevda | 3 | 2601 | 09 Mayıs 2009 14:01 |
MÜSLÜMANLIK NEREDE! | Şiirler ve Şairler | Mahru | 3 | 2337 | 28 Nisan 2009 23:39 |
Konuyu Toplam 1 Kişi okuyor. (0 Üye ve 1 Misafir) | |
Benzer Konular | ||||
Konu Başlıkları | Konuyu Başlatan | Medineweb Ana Kategoriler | Cevaplar | Son Mesajlar |
>< Cemre İnsana Düşer.! >< | su damlası | Gönülden Dökülen Nağmeler | 21 | 14 Ocak 2022 17:24 |
Hani Aklına Düşer ya / Fadime Yahşi | FADİME YAHŞİ | Fadime Yahşi | 10 | 24 Mart 2021 14:15 |
Payıma Gözlerin Düşer... | enderhafızım | Şiirler ve Şairler | 0 | 21 Şubat 2013 11:19 |
Cumaya gitmeyenin nikahı düşer mi | KuM TaNeSi | Soru Cevap Arşivi | 0 | 09 Nisan 2009 11:43 |
Dinimizde Miras İle İlgili Meseleler | MERVE DEMİR | Soru Cevap Arşivi | 0 | 07 Şubat 2009 12:23 |
.::.Bir Ayet-Kerime .::. | .::.Bir Hadis-i Şerif .::. | .::.Bir Vecize .::. |
|