|
Konu Kimliği: Konu Sahibi KuM TaNeSi,Açılış Tarihi: 09 Nisan 2009 (11:50), Konuya Son Cevap : 09 Nisan 2009 (11:50). Konuya 0 Mesaj yazıldı |
| LinkBack | Seçenekler | Değerlendirme |
09 Nisan 2009, 11:50 | Mesaj No:1 |
Durumu: Medine No : 5998 Üyelik T.:
02 Ocak 2009 | Meded isteme, tevessül, Allah dostlarından yardım dilemek caiz midir? Dinde vasıta ol Meded isteme, tevessül, Allah dostlarından yardım dilemek caiz midir? Dinde vasıta ol Meded isteme, tevessül, Allah dostlarından yardım dilemek caiz midir? Dinde vasıta olur mu? Burada ifadeden ziyade niyet önemlidir Manayı ismiyle şeyh veya veliden medet ummak caiz olmaz Anacak tevessül edilebilir İstiğaseveya medet,yardım istemek anlamını ifâde eder Vesile (tevessül) gayeye vasıta olan şeydir Güneş ve ay gibi hizmeti çok da olsa Kabe ve Hacerü'l-Esved gibi mukaddes de olsa cansız veya zevilukul olmayan bir mahluktan istiğase etmek caiz değildir Zevilukul yani akıl sahibi kimselerden medet ummak meselesine gelince, bakılır, kendisinden istiğase edilen kimse salih ve mii'min değilse, ister hazır olsun, ister gaib olsun kendisinden istiğase etmek caiz değildir Fakat salih bir kul olursa, huzurunda veya kabri başında olursa, şefaat dilemek maksadıyla ondan istiğase etmek caizdir Çünkü ölü olan kimse her ne kadar berzah âlemine intikal etmiş ise de kendisine has bir hayatı vardır Peygamberimiz (sav) şöyle buyurmuştur: "Peygamberler kabirlerinde hayattadırlar" Yine Bedir savaşında ölmüş müşrikler hakkında da şöyle buyurdular: "Siz bunlardan fazla işitmezsiniz; ancak cevap veremezler" Cumhur-u Ulemâya göre hazır olmayan bir kuldan, salih de olsa istiğase etmenin caiz olduğuna dair âyel ve hadîs vârid olmadığı gibi seleften de bir şey sabit olmamıştır Hazır olmayan kimse salih de olsa gaybı bilmediğine göre istiğase edenin durumunu nasıl bilip şefaat edecektir? Avam tabaka bu hususu bilmediği için, hüsn-ü zandan dolayı ifrata kaçıyor Salahın ölçüsünü bilmediğinden salih olmayanı salih olarak telakki ettiği gibi, dünyanın en uzak köşesinde de olsa inandığı kimseden istiğase edip yardımını istiyor Bugünkü tarikatcilere göre makam sahibi olan bir veli ister ölü ister uzakta olsun ondan istiğase edilir O yardım etme yetkisine sahiptir Özellikle ehli tasarrufun yardımı dünyada olduğu gibi dünyadan göç ettikten sonra da vardır, devam eder Vesile ise gayeye yetişmek için vasıta olarak kullanılan şeydir Bunların çeşitleri vardır: 1- Cenabı Allah'ın isimlerini vesile kılıp tevessül etmek: İbn'i Mace Hz Aişe'den şunu rivayet etmiştir: Hz Peygamber bir duasında şöyle buyurdular "Allah'ım, temiz, hoş ve mübarek ismin hakkı için senden istiyorum'" 2- Kendisiyle tevessül edilen zatın duasını vesile kılıp istemek 3- Büyük ve salih kimsenin zatını vesile kılmak suretiyle tevessül etmek: Meselâ Allah'ım şu dileğimin yerine gelmesi için Peygamber'i veya Ebubekir'i vesile kılıyorum demek gibi Hz Ömer (ra) yağmur duasında Hz Ahbas'ı (Peygamberimiz'in amcası) vesile kılarak şöyle dua etti: "Allah'ım, biz Peygamber'in amcasını sana vesile kılıyoruz, bunun için bize yağmur yağdır" (Buhari) 4- İşlenen salih amelleri vesile kılarak tevessül etme: Meselâ Allah'ım, senin için eda ettiğim şu hac veya şu ibâdeti sana vesile kılıyorum; şu musibetten veya şu beladan beni kurtar demek gibi Yukarıda saydığımız vesile çeşitleri İslâm'da mevcuttur Bunu inkâr etmek mümkün değildir Vesile edinilen kimsenin vesile edenden üstün olması gerekmez, Hz Peygamber (sav) Umre'ye gitmek için izin isteyen Hz Ömer'e, "kardeşim bizi duadan unutma" dedi Hem de Veysel Karaninin kendisine dua etmesi için Hz Ömer'e emir verdi Dinde vasıta, vesile var mıdır? Hikmet; hayatta ve başarıda vazgeçilmez unsurlardan biri olduğu gibi, bütün varlıkların sevk ve idaresinde de bir maya ve önemli bir kanundur İnsanlar; varlıklarını ve başarılarını, bu hikmet denen kaide ve kurala, riayet ve itibarla paralel olarak elde ederler ve koruyabilirler Hikmet: Yaratıcı ve yaratılanlar arasında; sebebi, vesileyi ve vasıtayı zorunlu kılmaktadır Zira yaratıcının izzet ve büyüklüğü, kendisi ile varlıklar arasındaki münasebet ve denge, hikmetle ilgilidir Ayrıca varlıkların, yaratıcısına delil ve burhan olması ve onların bir kitap gibi ehil insanlarca mütalaa edilip araştırılması ve en önemlisi de, insanların kendilerinin imtihan ve test edilerek dünyada ve ahirette başarılarının esası, temeli ve alt yapısı; hikmettir ve hikmetle ciddi münasebettir Hikmetin nasip olduğu insanlar ise, varlıkların en şereflisi ve kıymetlisidir Bu esasa binaen varlıklar, eşya ve insan ile, yaratıcı arasındaki münasebet olgusunun genel adı, hikmettir Cansızlar ve canlılar arasındaki irtibatlar, Yaratılma ve yaratma arasındaki perdeler, Hastalık ve afiyet arasındaki sebepler, Kulluk ve ona bağlı neticeler, Tebligat ve hidayet arasındaki ilişkiler, Ziraat, ticaret, sanat ve ibadetlerin, neticeleri ile münasebetlerinde hikmet esas olup, onun gereği olan sebepler, vesileler ve vasıtalar, işin mahiyeti icabı olacaktır ve vardır Burada vasıtaların olması, hikmet açısından kudret ve izzeti ilahiyece lüzumlu olmakla beraber, Cenab-ı hakkın birliği ve celali de, bu vasıtaları müessiriyetten azletmektedir Sadece ve sadece vesile olarak kalmasını, hikmet icap ettirmektedir Demek ki vasıtalar, Allah’ın hakim ismi iktizasınca yaratılışın bir esasıdır İşte bu manadaki vasıtalar; mahiyeti icabı dinimizde de vardır ve gereklidir Mesela: Hidayetin vasıtası, peygamberlerdir Allah’ın peygamberlerine emirlerinin vasıtaları, meleklerdir Kelam-ı ezelinin vasıtaları, kitaplar ve suhuflardır Tecelliyatın ve tezahüratın vasıtaları, mucizeler ve sanatlardır Affın ve mükafatın vasıtası, ikramlar ve cennettir Kahrın ve cezanın vasıtası, hadler ve cehennemdir Ubudiyetin ve kulluğun vasıtası, ibadetlerdir Allah’a yaklaşmanın vasıtası ise, marifet ve takvadır O halde; vasıtanın olmadığı hiçbir yer, durum ve zaman yoktur Vasıtasız olan şeylerin idraki, anlaşılması ve münasebetleri bilinmez Buraya kadar anlattıklarımızda önemli olan nokta şudur: Bu vasıtaların; sadece vesileden ileri geçmemesi, şeffaf ve nezih olması, hakikatleri perdelememesi ve örtmemesi, özellikle de, kul ile Allah arasındaki münasebete kuvvet vermesi ve kesmemesidir Hakikatler ile, muhatapları arasındaki, hikmet icabı olan vasıtalar; kesif olup irtibatı keser ise, o zaman hikmet ortadan kalkar ve mahsurlar meydana gelir O vasıta, vasıta olma özelliğini kaybeder Mesela; bir matematik kitabı ile, talebelerin arasına öğretmenlerin girmesi, talebe ile kitabı kaynaştırır Muhabbeti artırır İlme de kuvvet verir Öğretmenler bu anlamda vasıta olarak bir yekun teşkil etmektedirler Sanatkarlar; sanatlarla çıraklar arasında, maharetin intikalinde vasıtadırlar Aksi halde sanatların ve maharetlerin nesli kesilir ve güdük kalır Aynen öyle de; maneviyat büyükleri de Allah ile kul arasında, kulun rabbi ile münasebetini teminde ve muhafazasında şeffaf vasıtadırlar Bunların aradan çekilmesi kul ile Allah münasebetini bozar ve irtibatı keser Ancak, vasıta olmak da kolay bir şey değildir Bu işe ehil olmak ve erbabı olmak meselenin önemli noktasıdır Yani matematik kitabı ile öğrenci arasına vasıta olarak, öğretmen girmelidir Ancak bu, müzik öğretmeni olursa, o işten hayır gelmez Hasta ile hastalık arasına hikmet icabı şeffaf vasıta olan doktor girmelidir Ancak, doktor yerine mühendis girer ise, ölüm meleğine hizmetten başka bir şeye yaramaz Nasıl ki göz ile eşya arasına, gözlükler giriyor Kulak ile seslerin arasına duyma cihazları giriyor Ve bunlar vasıta olarak, gözleri ve kulakları avam olanların, daha iyi görmesini ve işitmesini temin ediyor ise; Aynen öylede, aklı ve kalbi avam olanların, hakikatlerle aralarına vasıflı ve ehil insanların girmeleri onların marifetlerini ve faziletlerini artırır ve inkişaf ettirir Manevi hayatlar nizam ve intizam altına girer Çünkü avam-ı nas çıplak hakikatleri göremezler ve idrak edemezler Ancak vasıtalarla hakikatleri algılayabilirler Kur-an’ı kerimdeki teşbihler, temsiller ve alışıla gelmiş misaller ve örnekler; insanlar ile, zorlanacakları hakikatler arasında bir çeşit numaralı gözlük ve dürbün gibi kutsi ve şeffaf vasıtalardır Buna binaen vasıtayı inkar; hikmeti, yardımı, faydayı, nizamı, iyiliği ve maslahatı inkar ve yalanlama demektir Fıtrata ve hakikate zıt bir davranıştır Fakat her şeyin istisnası ve su-i istimali olduğu gibi; vasıtalar da zamanla deforme olmuş, yanlış kullanılmış ve çirkin örnekleri maalesef zamanımıza kadar gelmiştir Bunların düzeltilmesi ve nizama sokulması veya tadil edilmesi icab ederken vasıtalık müessesesini toptan ve kotken yıpratmak ve inkar etmek vicdana sığmaz Islahı mümkün iken, ifnasını tercih etmek azim bir hata olur Demek ki vasıtalık; şeffaf cam gibi, hakikatle irtibatı sağlayan, münasebetleri nizam ve intizam altına alan bir tensib-i ilahidir Her yerde olduğu gibi, dinimizde de vasıta vardır ve olacaktır Ancak ruhbanlık tarzında kesif olan; ilgiyi, alakayı ve hürmeti sadece kendine hasredip, hakikatler ve Cenab-ı hakla münasebeti kıracak ve kesecek tarzda olan vasıtalar, bir nevi gizli şirkdir Bu anlamda vasıta, fıtratta ve yaratılışta olmadığı gibi, dinimizde de yoktur ve olamaz İşte vasıtalara yukarıdaki değerlendirmeler açısından bakmak, bizleri hem fikir hem de muamelat açısından ifrat ve tefritten korur, bütün duygu ve düşüncelerimizi sırat-ı müstakim olan orta yola çeker, hayata istikamet, huzur ve saadet verir Selam ve dua ile Sorularla İslamiyet
__________________ Söz işlemez yüreklere sükûtum dağlar gibi... |
Konu Sahibi KuM TaNeSi 'in açmış olduğu son Konular Aşağıda Listelenmiştir | |||||
Konu | Forum | Son Mesaj Yazan | Cevaplar | Okunma | Son Mesaj Tarihi |
41.Haftanın Misafiri Belgin | Hafta'nın Misafiri | Belgin | 37 | 15014 | 04 Ekim 2009 16:49 |
Neden Su içmeliyiz(46 sebep) | Tıbb-ı Nebevi ve Alternatif Tıp Bilgileri | su damlası | 6 | 3664 | 04 Ekim 2009 12:50 |
Yokluğuna Alıştırma... | Şiirler ve Şairler | KARAKÖSE | 1 | 3007 | 04 Ekim 2009 12:45 |
Kırgınım Sana /medineweb | Şiirler ve Şairler | su damlası | 8 | 3283 | 02 Ekim 2009 19:49 |
google amcam düzeltir işi bilir herşeyi =) | Resim/Karikatür | Esma_Nur | 2 | 2759 | 02 Ekim 2009 11:25 |
Konuyu Toplam 1 Kişi okuyor. (0 Üye ve 1 Misafir) | |
Benzer Konular | ||||
Konu Başlıkları | Konuyu Başlatan | Medineweb Ana Kategoriler | Cevaplar | Son Mesajlar |
Yardım dilemek.... | İslaminesil | Hadis-i Şerif | 4 | 23 Nisan 2014 08:59 |
Yalnız Allah tan yardım dilemek..... | HALUK GÜMÜŞTABAK | Makale ve Köşe Yazıları | 33 | 24 Ocak 2011 21:53 |
Allah' ın ismini vasıta yaparak başka birine dua edilirmi? | Belgin | Soru Cevap Arşivi | 0 | 10 Nisan 2009 23:58 |
Allah' a (c.c.) Tanrı demek caiz midir? | Belgin | Soru Cevap Arşivi | 0 | 08 Nisan 2009 11:21 |
Evde muhabbet kuşu beslemek caiz midir? Güvercin Beslemek Caiz midir? | Belgin | Soru Cevap Arşivi | 0 | 22 Mayıs 2008 09:34 |
.::.Bir Ayet-Kerime .::. | .::.Bir Hadis-i Şerif .::. | .::.Bir Vecize .::. |
|