|
Konu Kimliği: Konu Sahibi cananekinci,Açılış Tarihi: 08 Mart 2012 (23:52), Konuya Son Cevap : 10 Ekim 2022 (22:48). Konuya 358 Mesaj yazıldı |
| LinkBack | Seçenekler | Değerlendirme |
19 Şubat 2014, 19:50 | Mesaj No:121 |
Durumu: Medine No : 6340 Üyelik T.:
19 Ocak 2009 | Cevap: Bir Sorum var Hocalarımızdan cvp bekliyorum... (Kefir Konusunda Gimdes'in sitesinde şu bilgiler yer alıyor) Yaklaşık bir yıl önce bir kardeşimiz Kefir hakkında bilgi talep eden bir mesaj göndermişti. Biz de GIDA RAPORU olarak bir çalışma yapmış, kardeşimize göndermiştik. Başka kardeşlerimizden de sorular gelince, 26.02.2005’te sitemizde haber olarak yayınlamayı uygun gördük. Haber büyük ilgi gördü ve bugüne kadar 3686 okuma sayısı ile en çok okunanlarda 14.cü sıraya yükseldi. GIDA RAPORU çalışma gurubumuz araştırmayı biraz daha derinleştirerek konuyu daha açık anlaşılır hale getirmeye çalışmıştır. Bu çalışmayı, ilgilenen kardeşlerimize ekte sunuyoruz. Bu konuda fikri olan, görüşü olan, daha doğru olduğuna inandığı bilgi kaynağı olan kardeşlerimiz için kapımız her zaman açık olacaktır. Niyetimiz ve hedefimiz en doğrusunu bulmak ve hayatımıza uygulamaktır. GIDA RAPORU Kefir tanelerinin süt içerisinde kapalı bir ortamda belli bir sıcaklıkta ve belli bir zaman içerisinde bekletilmesi ile kimyasal bir olay olan Fermantasyonun devreye girmesi sonucunda, ayran veya yoğurt benzeri oluşan kıvamlı sıvıya Kefir denmektedir. Yoğurt ve ayranın oluşumundan farklı olarak, kefirin Fermantasyon sonucu oluşması sebebi ile beraberinde alkolün oluşması problemini de getirmektedir. Bu konuda bilgi veren kaynakların orijinal bilgi notunu aşağıda bilginize sunuyoruz. Bu bilgiler ışığında kefir içkisini tükettiğimizde, az da olsa bir alkol maddesini de tüketmiş olabileceğimiz anlaşılmaktadır. Çoğu sarhoşluk veren maddenin azından da kaçınmamız gerektiğini düşünüyoruz. En iyisini Allah(cc) bilir 1.”In its strictest sense, fermentation is the anaerobic metabolic breakdown of a nutrient molecule, such as glucose, without net oxidation. Fermentation does not directly produce energy in cells; it merely allows glycolysis to continue. Fermentation yields lactate, acetic acid, ethanol, or some other simple product. Fermentation is also used much more broadly to refer to the bulk growth of microorganisms on a growth medium. No distinction is made between aerobic and anaerobic metabolism when the word is used in this sense. This process is often used to produce or preserve food. Fermentation typically refers to the fermentation of sugar to alcohol using yeast, but other fermentation processes include the making of yogurt. Fermentation usually implies that the action of the microoganisms is desirable.” (Wikipedia the free enclopedia) En genel manasıyla, Fermantasyon, oksijen katışmaksızın glukoz gibi bir besin molekülünün havasız bir ortamda metabolik (hücre içerisinde) olarak bozulmasıdır. Fermantasyonda enerjinin doğrudan hücre içinde üretilmesi durumu söz konusu değildir, sadece glikolizin devam ettirilmesi söz konusudur. Fermantasyon sonucunda laktat, asetik asit, etil alkol v.b. gibi bazı basit ürünler ortaya çıkar. Fermantasyon için verdiğimiz açıklamadan daha çok kullanılan ve ayrıntılı açıklaması ise küçük mikro organizmaların beslenmeye ve büyümeye elverişli ortamlarda yüksek miktarda çoğalması olayıdır. Bu açıklama açısından bakıldığı zaman oksijenli (aerobik) veya oksijensiz (anaerobik) metabolizmalar arasında bir fark olmadığı görülmektedir. Bu işlem genel olarak besin üretiminde veya besinlerin korunması amacıyla kullanılır. Fermantasyon genellikle şekerin alkole fermante edilmesi olarak ifade edilir bunun yanında diğer fermante işlemleri sonucunda yoğurt oluşması durumu da söz konusudur. Fermantasyon, genellikle arzu edilen mikro organizmaların aksiyonunu dolaylı olarak içerir ve diğer zararlı mikro organizmaların gelişmesini önler. Gıdayı patojenik ve çürüme bakterilerinden korur. 2.What does kefir taste like? Kefir tastes somewhat like buttermilk or yogurt. However, it is much richer and more flavorful. That is partly due to the broad spectrum of probiotic bacteria, and partly to its small alcohol content. That is because it is a fermented product, like champagne. It has the zing you get from fermented foods, such as beer, pickles, and sauerkraut.(Kefir FAQ) Kefirin tadı neye benzer? Kefirin tadı ayrana veya yoğurta benzemektedir ama kıyas edildiği zaman daha lezzetli ve hoştur. Bunun sebebi kısmen birçok probiotic bakterinin işlem esnasında görev almasında, kısmen de içinde küçük bir miktar alkol bulunmasındandır. Bunun bir sebebi de şampanyanın fermante edilmesine benzer bir şekilde fermante edilmesidir. İçinde dile hoş gelen birada ve turşuda bulunan hafif bir ekşilik vardır. 3. Dolapta bekleyen kefir sağlık açısından bir olumsuzluk etmeni oluşturmaz. Düşük sıcaklıklarda bile, içerisinde bulunan Acetobakterler tarafından üretilen asetik asit nedeni ile ekşiliğin artmasına neden olur. Hatta bir araştırmada bir yıl boyunca bekletilen kefirin tadının biraz ekşi olduğu ve içerisinde yer alan mayalar nedeni ile alkol miktarının % 4 civarına çıktığı belirtilmiştir. ( RAHMİ LALE) 4. Kefir has a uniform creamy consisten, a slightly sour refreshing taste, with a mild aroma resembling fresh yeast [or beer like]. Kefir also has a slightest hint of natural effervescent zesty tang. There are an assortment of approx. 40 aromatic compounds, which contribute to the unique flavour and distinctive pleasant aroma of kefir. To round this all off, kefir may contain between 0.08% to 2% alcohol. However, between .08 to .5% alcohol are realistic figures for 24 hour brewed kefir. (Dom's Kefir ) Kefir krem gibi kaygan bir kıvamdadır. Bir parça ekşi lezzette ve bira gibi hafif taze maya aromalıdır ve tabii olarak köpürtülüdür. 40 civarında aromatik bileşenden oluşur. Bütün bunların yuvarlatılması durumunda, 24 saatte demlenmiş kefir %0.08-2 arasında, daha gerçekçi bir yaklaşımla %0.08-5 arasında alkol içerir. 5.Kefir is a fermented milk drink originating in the Caucasus. This drink is prepared by inoculating cow's or goat's milk with the grains - or "beads" - of previous kefir batches. Kefir grains are a combination of probiotic bacteria and yeasts in a matrix of proteins, lipids and sugars. Lactobacillus acidophilus and Saccharomyces kefir are widely used, though the exact combination of bacteria and yeasts vary between cultures. The milk is incubated at room temperature for a day or more, during which the lactose is fermented. The resulting beverage is a sour, carbonated, slightly alcoholic drink. The consisten is similar to yoghurt. (Wikipedia the free enclopedia) Süt, bir veya daha fazla gün oda sıcaklığında, kapalı bir ortamda kefir daneleri ile birlikte bekletilirse, bu esnada laktoz fermente olur. Sonuçta ekşi, karbonatlanmış, bir parça alkol ihtiva eden bir içecek elde edilir. Kıvamı ise yoğurda benzer. 6.Yoghurt or yogurt, less commonly yoghourt or yogourt, is a dairy product produced by bacterial fermentation of milk. Any sort of milk may be used to make yoghurt, but modern production is dominated by cow's milk. It is the fermentation of milk sugar (lactose) into lactic acid that gives yoghurt its gel-like texture and characteristic tang. (Wikipedia the free enclopedia) Yoğurt, sütün bakteriyel Fermantasyonu yolu ile üretilen bir mandıra ürünüdür. İşlem, süt şekeri(laktoz)u laktik aside dönüştüren, bir Fermentasyondan ibarettir. Sonuçta keskin lezzeti olan ve pelte kıvamında yoğurt elde edilir. Bakteriler, doğal süt şekerini yer ve yan ürün olarak laktik asidi serbest bırakır. Artan asitlik, süt proteinlerinin sıvı kitle içerisinde lifleşerek çökmesini sağlar. Yaklaşık 4-5 pH değerine çıkan asitlik, aynı zamanda potansiyel patojenik bakterilerin hızla oluşmasını da engeller… 7.Ayran or airyan is a popular drink in Turkey and Bulgaria, made up of a yoghurt and water mixture. The ayran made from yoghurt that has been from sheep milk has a quite thick taste, fatty but also tasty. Salt is usually added to ayran for flavour, and sometimes ground black pepper. It is served cool, and usually accompanies döner, kebab, banitsa or pastry. (Wikipedia the free enclopedia) Ayran, yoğurt ve suyun karıştırılması ile ve lezzet vermek için bir miktar tuz eklenerek elde edilen bir içecektir 8.“Kefir çeşitleri mayalama süreleri itibariyle; tatlı ekşi-sert, normal ekşi-sert, orta ekşi-sert ve çok ekşi-sert diye sınıflandırılmaktadır. Doğal alkol oluşumu bu mayalama süreleri ile doğru orantılı olarak gerçekleşmektedir. Elbette dünyada üretilen kefir çeşitleri genellikle çok sert-ekşi sınıfındandır. Örneğin arpa ve bira mayasından elde edilen ürünlere baktığımızda alkollü ve alkolsüz bira olarak oluşumlar çok iyi bir örnektir”(altıkılıç) 9. "Kefiriniz tatlı ise ve ekşi seviyorsanız mayalanma süresini 48 saate kadar uzatın. Kefir ekşidikçe faydası artar. Ayrıca alkol miktarı da artar. Tatlı kefir istiyorsanız mayalanma süresini 24 saatten fazla uzatmayın ve kefiri buzdolabında saklayın. Kefirinizin daha katı olmasını istiyorsanız ayırdığınız kefir ayranını birkaç saat buzdolabında tutun."(Prof.Dr. Ahmet AYDIN)([Linkler Ziyaretçilere Kapalıdır.Giriş Yap Veya Üye Olmak için TIKLAYIN...]) İslam Fıkhında Durum Nedir? Kur’an ı Mübin’de, sarhoşluk veren içkilerin kademeli bir şekilde yasaklandığını bildiren ayetler dikkat çekicidir. Bu ayetler incelendiği zaman sarhoşluk veren içkinin(hamrın, şarabın) haram oluşu ile ilgili on delil çıkartılabilir: 1. Cenab ı Hak Hamrı kumar ile birlikte ele almış ve kumara atfetmiştir. 2. Hamra necis demiştir. 3. Hamrı şeytanın amellerinden saymıştır. 4. Hamrdan sakınılmasını emretmiştir. 5. Selameti Hamrdan sakınmaya bağlamıştır. 6. Şeytanın Hamrla düşmanlığı yayma özelliğini belirtmiştir. 7. Buğzu yerleştirmeyi Hamra bağlamıştır. 8. Allah’ın zikrinden uzaklaşmayı Hamra bağlamıştır. 9. Namazdan menetme özelliğini Hamra bağlamıştır. 10. Tehdidi ilân eden soru sigasıyla açık bir yasaklama getirmiştir. Bu şartlar altında Hamr(şarap), liaynihi, yani bizatihi aynıyla haramdır. Hamr sarhoşluk vermesi şartıyla haram değildir, bilakis onun tek damlası dahi haramdır. Hamr, galiz bir necasettir. Çünkü Cenab ı Hak onu rics olarak adlandırmıştır. Yani sidik ve akıtılmış kan gibidir. Onu helal gören kâfir olur. Onun içilmesini kesinlikle haram kılan, onun alışverişini, onun bedelini yemeyi ve üretimini de haram kılmıştır. Onu çamur karmada da kullanmak haramdır. Tedavide de kullanmak haramdır. Başka yerlerde de kullanmak haramdır. Hamr içene had vurulur. Sadece ölüm tehlikesi halinde susuzluğu giderecek miktara izin verilmiştir. Konu ile ilgili Peygamberimiz(s.a.v.)’in hadislerine bakarsak: “Her sarhoş edici hamrdır, Her sarhoş edici haramdır.”, “Çoğu sarhoşluk verenin azı da haramdır.”O dönemde hamr genellikle üzüm ve hurmadan yapıldığından konunun genelliliğini açıklamak için “Kesinlikle buğdaydan bir hamr, arpadan bir hamr vardır. Kesinlikle kuru üzümden bir hamr vardır. Kesinlikle baldan bir hamr vardır.” El Kuhistani’ye göre: “Hamrın asılları üzüm ve hurma gibi meyvelerden; buğday, arpa, darı, mısır gibi hububattan; şeker, paluze ve bal gibi tatlılardan; deve ve kısrak sütü gibi sütlerden meydana gelir, ayrıca her birinin çiğ ve pişirilmiş olmak üzere iki çeşidi vardır.” Hamrı oluşturan Fermantasyon olayının başlangıcı ile hamr noktası arasında, farklı maddelerden oluşturulmuş içecekler söz konusu olmuştur. Bunlar “Tılâ”, “Bâzîk”, “Seker” ve “Nakî” isimleri ile anılan içeceklerdir. Bu içecekleri içenlere had vurulmasında farklı görüşler ortaya çıkmasına karşılık alîmlerin yaygın kanaati, bu içeceklerin haram olarak nitelenmeleri istikametindedir. Bunların dışında “Nebiz” denilen bir içecek daha var ki, bu içecek konumuz olan kefire benzer tarafları ile dikkatimizi çekmektedir. Nebiz, kuru veya yaş üzüm ve hurmadan başka bal, incir, buğday, arpa, darı veya başka danelerden yapılabilen bir içkidir. Bu daneler suya atılır ve bir müddet bekletilir. Çiğ veya pişirilmiş şekilde olabilir. Bu şekilde elde edilen içki ister sarhoşluk versin, ister vermesin Nebiz ismi ile anılmaktadır. Nebis konusunda, birbiri ile taarruz halinde olan rivayetler arasında iki rivayeti burada zikredelim. İbn-i Abbas(r.a.) kanalı ile gelen rivayette; İbn-i Abbas(r.a.) şöyle demiştir, ”Resulullah(s.a.v) nebiz yapıyor ve bundan üçüncü günün akşamına kadar içerdi.Bu zamandan sonra kapta bir şey kalmışsa içmez, dökerdi.”(Muslim,Eşribe 79-82; Nesaî, Eşribe 56 ) Diğer rivayette ise Firuz(r.a.) şöyle demiştir; “Resulullah(s.a.v.)’e gittim ve şöyle dedim.”Ya Resulallah, Allah Teala, içkiyi haram kılan ayetini indirdi. Bizim bağlarımız var, üzümleri ne yapalım?” dedim, Resulullah(s.a.v.) “kurutursun” dedi.”Kurusunu ne yapacağım?” deyince, “sabah ıslatır, akşam içersiniz; akşam ıslatır, sabah içersiniz” dedi. “Köpürünceye kadar bekletebilir -miyiz?” diye sorduğumda da O, “ testilere koymayın, tulumlara koyun, tulumlarda bekleyince sirke olur.” cevabını verdi.”(Nesaî,Eşribe56; Ebu Davud, Eşribe 10) Farklı ve bazen birbiri ile taarruz eden rivayetlerin temelinde nebizin oluşmasındaki şartların çokluğu söz konusudur. Ortamın sıcaklığı, kullanılan kabın cinsi, kapların açık veya kapalı oluşu gibi şartlar Fermantasyon olayının hem hızını ve hem de istikametini değiştirebilir. Nebiz sıcakta ve toprak kapta bekletilirse, alkolleşme daha kısa zamanda gelişecektir. Tulumda bekletilirse bu sefer alkolleşme yerine sirkeleşme olayı oluşacaktır. Neticede, nebiz ya da kefir içkisinin oluşumunda helal-haram sınırını tespit etmekte önemli derecede bir müşkülat söz konusu olmaktadır. Bu hususta, El- Kuhistani’de şöyle denmiştir: ”Eğer bu tarz bir nebiz içkisinden maksat yemeği sindirmek ise veya geceleri ibadete kuvvet bulmak, gündüzleri oruçta kuvvet kazanmak, İslam düşmanları ile savaşmakta kuvvet elde etmek veya elemleri defetmek suretiyle tedavi olmak ise, bu dahi âlimler arasında ihtilaf edilen bir noktadır.”(İbn-i Abidin, Eşribe bahsi) Yukarıdan itibaren, tarafsız bilim kaynaklarından ve fıkıh kitaplarından aktardığımız bilgiler önümüzdedir. Şunu bilelim ki Fermantasyon olayı ucu açık bir olaydır. Yani bir içecekte Fermantasyon olayı başlamışsa ve bu olay alkol oluşturan bir olaysa zaman ve sıcaklığa bağlı olarak alkolleşme sonuna kadar devam eder. Kefir oluşumu ile yoğurt oluşumunun farklı olaylar olduğu da yukarıdaki belgelerden açıkça görülmektedir. Ansiklopediler ve kefir üreticileri de kefirde az veya çok bir alkol oluşumunu kabul etmektedirler. Bilhassa Türkiye’de kefir üreten firmanın bize gönderdiği broşürden alıntıladığımız 8 no.lu belge de bizi teyid etmektedir. Nebiz gibi, kefir gibi, boza gibi Fermantasyon sonucunda alkol oluşturan içeceklerin ticarî bir mal olarak piyasada pazarlanmasının, günlerce raflarda durmasının dinine bağlı Müslümanlar için tehlike arz ettiği bilinmelidir. Bu sebeple, ilanlarda, reklâmlarda, Üniversite raporlarında, bulunmaz bir nimet gibi takdim edilen kefir içkisine karşı dikkatli olmamız gerektiğini hatırlatırız. İslamî kesime hitap eden yazılı, sesli ve görsel basın kurumlarımızın, bu tip ürünlerin reklâmını yayınlamadan önce inceleme yapmalarının önemini de vurgulamak isteriz. En iyisini Allah(cc) bilir. GIDA RAPORU Kaynakça: 1- Wikipedia Ansiklopedi 2- Dom’s kefir sitesi 3- Kefir FAQ 4- Rahmi Lale kefir yazısı 5- Altıkılıç Kefir Firması Broşürü 6- İbn Abidin Eşribe bahsi 7- Şamil İslam Ansiklopedisi Nebis bahsi 8- İslam Fıkhı Ansiklopedisi,4.cü cilt, İçecekler bahsi(Prof.Dr.Vehbe Zuhaylî) 9. (Prof.Dr. Ahmet AYDIN)([Linkler Ziyaretçilere Kapalıdır.Giriş Yap Veya Üye Olmak için TIKLAYIN...]) KAYNAK: [Linkler Ziyaretçilere Kapalıdır.Giriş Yap Veya Üye Olmak için TIKLAYIN...]
__________________ Selam Hidayete Tabi Olanlara Kur'an Senin Lehinde ve Aleyhinde Hüccettir(Müslim) |
19 Şubat 2014, 20:59 | Mesaj No:122 |
Durumu: Medine No : 14876 Üyelik T.:
01 Aralık 2011 | Cevap: Bir Sorum var Hocalarımızdan cvp bekliyorum...
Sayın Fecr hocam ,Bu tür helal gıda sitelerinde çokça dolaşmış biri olarak şunları paylaşmak isterim.Bu sitelerden ;önce Allah razı olsun.Helal yeme haramdan sakınma bilincini aşılıyorlar lakin şöyle bir sorun var. Bütün araştırmaları yapıyorlar ama sonuç olarak yenebilir mi yenemez mi Okuyucuyu muallakta bırakıyorlar. Halbuki soru soran kişinin şuna ihtiyacı var.yiyebilir miyim yiyemez miyim?helal mi,haram mı mekruh mu? cevap yok .. Bu sitelere girdiğiniz zaman yoğurt,ekmek,peynir,mayalı herşey,kırmızı şekerlemeler vs...hiç bir şey yiyemezsiniz.?Türkiyenin büyük alimlerinin evine gidiyorsunuz. Bunlar rahatlıkla yeniyor. O zaman doğru olan nedir ,nasıl davranmalıyım sorusunun cevabını şöyle buldum.Bu sitelerdeki teferruat (önemli)bilgiler daha çok araştırmacıları ilgilendiriyor.Bizler güvendiğiniz alim kim ise onun bu konudaki görüşüyle amel etmemiz en doğrusudur.Yine diyanet te fetvalarıyla sorumludur.Onların fetvalarıyla da amel edilebilir. mesela sizin paylaştığınız yazı da öyle ,bu yazıda ne diyor ? Dikkatli olalım tamam.Yenilebilir mi yenilemez mi? Bizler şüphe duyduğumuz mamullerde firma sahibine mail gönderir.içerik sorarız.Bazı mamullerde alkol yazmaz jelatin (meyva suları )yazmaz ama içinde vardır.maillere göre o maddenin yenip yenmeyeceği ortaya çıkar. bilmem ne demek istediğimi anlatabidim mi?
__________________ |
20 Şubat 2014, 12:01 | Mesaj No:123 |
Durumu: Medine No : 6340 Üyelik T.:
19 Ocak 2009 | Cevap: Bir Sorum var Hocalarımızdan cvp bekliyorum...
Meramınızı gayet iyi anlıyorum Bu konuda ölçümüz şu hadis olmalı herhalde: "Şurası muhakkak ki, haramlar apaçık bellidir, helaller de apaçık bellidir. Bu ikisi arasında (haram veya helal olduğu) şüpheli olanlar vardır. İnsanlardan çoğu bunları bilmez. Bu durumda, kim şüpheli şeylerden kaçınırsa, dinini de, ırzını da tebrie etmiş olur. Kim de şüpheli şeylere düşerse harama düşmüş olur, tıpkı koruluğun etrafında sürüsünü otlatan çoban gibi ki, her an koruluğa düşebilecek durumdadır. Haberiniz olsun, her melikin bir koruluğu vardır, Allah'ın koruluğu da haramlarıdır. Haberiniz olsun, cesette bir et parçası var ki, eğer o sağlıklı olursa cesedin tamamı sağlıklı olur, eğer o bozulursa, cesedin tamamı bozulur. Haberiniz olsun bu et parçası kalptir." [Buharî, İman 39, Büyû 2; Müslim, Müsakat 107, (1599); Ebu Davud, Büyû 3, (3329, 3330); Tirmizî, Büyû 1, (1205); Nesâî, Büyû 2, (7, 241).]
__________________ Selam Hidayete Tabi Olanlara Kur'an Senin Lehinde ve Aleyhinde Hüccettir(Müslim) |
05 Mart 2014, 18:26 | Mesaj No:124 |
Durumu: Medine No : 20781 Üyelik T.:
10 Ekim 2012 | Cevap: Bir Sorum var Hocalarımızdan cvp bekliyorum...
Selamun aleykum hocalarim bir sorum olacak sut annelik icin emzirme miktari nedir? Sut emen cocuklardan onceki ve sonraki cocuklarin durumlari nedir?
|
05 Mart 2014, 19:27 | Mesaj No:125 |
Durumu: Medine No : 6340 Üyelik T.:
19 Ocak 2009 | Cevap: Bir Sorum var Hocalarımızdan cvp bekliyorum...
Süt annenin süt emzirme dönemi ilk 2 yaş dönemidir. Mezhep imamları akrabalık ve evlenme haramlığı doğuran emmenin süresi ve miktarı konusunda farklı düşünürler. Mesela Hanefiler süt emme süresini ayetin işaretinden çıkararak iki tam sene olarak görürler ve iki seneden sonra emilen sütün mahremiyet oluşturmayacağını söylerler. Ayrıca bu iki sene içerisinde velev ki bir yudum olsun emilen sütün, sütkardeşliği oluşturduğu görüşündedirler. Şafiiler ise beş kez ve doyuncaya kadar emmedikçe süt akrabalığının oluşmayacağını söylerler. Onlar da bu içtihatta başka bir hadisi şerife tutunurlar. Bazı münferit görüşler de emmenin on beş on altı yaşına kadar, hatta ileri yaşlarda bile haramlık oluşturabileceği yönündedir. Hepsinin birleştiği nokta, süt emmenin mahremiyet ve evlenme haramlığı oluşturacağıdır. Çünkü bunu bizzat Kuranı Kerim söyler. Değer teferruat hadisleri anlamadaki içtihatlardan kaynaklanır. Bir anneden mesela 5 kişi süt emse, o 5 kişi de süt kardeşi sayılır ve birbirleri ile evlenmeleri haram olur
__________________ Selam Hidayete Tabi Olanlara Kur'an Senin Lehinde ve Aleyhinde Hüccettir(Müslim) |
05 Mart 2014, 22:34 | Mesaj No:126 | |
Durumu: Medine No : 14876 Üyelik T.:
01 Aralık 2011 | Cevap: Bir Sorum var Hocalarımızdan cvp bekliyorum... Alıntı:
Bir çocuğun annesinden başka bir kadından süt emmesiyle ;emen ve emziren ve emzirenin belli derecedeki yakınlarıyla ortaya çıkan ,meydana gelen hısımlık akrabalığa denir . İslamda süt kardeşliği de ;emen kişinin emzirenin çocuklarıyla kardeş olmasına denir. Süt kardeşliği; mahrem olma, evlenme engeli bakımından aynı kardeşlik hükümlerini taşır. Kuranı kerim Nisa 23.ayette evlenilmesi haram olan kadınlar arasında ''süt anneleri ve süt kardeşleri'' de sayar. Rasulullah Efendimiz ''Süt emmek soy bağının haram kıldığı her şeyi haram kılar.''buyurmuşlardır.(1) . Bir çocuğun annesinden başka bir kadından süt emmesiyle ilgili ortaya çıkan hükümler 1-Çocuğun süt annesi ,süt babası,süt ninesi ,süt dedesi ve bunların çocukları (süt hala ,süt teyze ),süt kardeşler -yukarı ve aşağı -(kendinden önce doğmuş ve kendinin emmesinden sonra doğmuş ) ile evlenilmesi haramdır.Yani süt hısımlığı değil de soy ,kan hısımlığı olsaydı kim evlenilmesi haram ise süt hısımlığında da aynı evlenme haramlığını getirir ve kardeşlik hukukunu doğurur. 2-Hukukçuların çoğunluğuna göre ,süt akrabalığının olması için ilk iki yaş içinde ( az olsun çok olsun )emmesi gerekir.(2) 3-İmam Şafi'ye göre ;ilk iki yaş içinde fasılalı, beş defa doyurucu bir şekilde emmiş olması gerekir. 4-Süt hısımlığı ve kardeşliği Miras ve velayet hükümleri doğurmaz. 5-Süt hısımlığı ve süt kardeşliği sadece emen çocuğu hükme bağlar.Emen çocuğun kardeşlerini anne babasını hükme bağlamaz.Misal:Emen çocuğun Süt kardeşleri ile kendi öz kardeşi arasında böyle evlenme yasağı bulunmamaktadır. 6-Halk arasında ''süt aşağı akar yukarı akmaz.''sözü İslama uygun bir söz değildir.Emen kişinin ;Hem kendinden büyük hem küçükler hepsi süt kardeş olurlar. Kaynaklar; 1-Buhârî, 2553; Müslim, 1444; 2-Hz.Ali,ibn-i Mesud,ibn-i Ömer,ibn-i Abbas,Hasan Basri.... 3-Abdullah ibn-i Mesud ''Süt emzirmenin sadece İlk iki yıl içinde et ve kemik oluşturanı haram eder.''demiştir./El Asar./134 syf. 4-Delilleriyle Hanefi fıkhı/Nikah/603 syf. 5-Diyanet İlmihali 2.cilt/Süt Hısımlığı/215 syf.
__________________ | |
06 Mart 2014, 01:03 | Mesaj No:127 | ||
Durumu: Medine No : 14876 Üyelik T.:
01 Aralık 2011 | Cevap: Bir Sorum var Hocalarımızdan cvp bekliyorum... Alıntı:
Alıntı:
1-Ayşe hasan ile evlenecek .Ayşenin ablası ve abisi ,hasanın annesinden süt emdiler.Ayşe nin abisi ablası ve hasan hepsi süt kardeştir.Ama Ayşe, Hasanla süt kardeş değildir.Evlenebilir.Yalnız Ayşenin abisi ve ablası ,hasanın kardeşleriyle evlenemez. süt kardeştirler. Süt emen çocuğun çocukları, bunun süt anası veya süt babası ile evlenemez.(Torunları hükmündedir.) Süt Çocuğun hanımı, çocuğun süt babası ile(kayınpeder hükmündedir.) süt çocuğun kocası da, çocuğun süt anası ile evlenemez.(Kayınvalide hükmündedir.) Aynı kadından emen oğlan ile kız, süt babaları başka olsa ve başka yıllarda emmiş olsalar bile, birbiri ile ve birbirlerinin çocukları ve torunları ile evlenemez. Emen çocuğun öz kardeşleri ,emen çocuğun süt kardeşleriyle ,Kardeş olmazlar.
__________________ | ||
06 Mart 2014, 01:33 | Mesaj No:128 |
Durumu: Medine No : 20351 Üyelik T.:
20 Eylül 2012 | Cevap: Bir Sorum var Hocalarımızdan cvp bekliyorum...
Icenin nefsi icilenin nesebini haram kilar.
__________________ ÜZÜLME GÖNÜL GECENİN AĞARINDAN SEHER KIŞIN ARDINDAN BAHAR MUHAKKAKTIR. UNUTMA GÖNÜL. GECENİN DE, KIŞIN DA SAHİBİ HAK'TIR. |
11Haziran 2014, 16:07 | Mesaj No:129 |
Durumu: Medine No : 44096 Üyelik T.:
07Haziran 2014 | Cevap: Bir Sorum var Hocalarımızdan cvp bekliyorum...
hayırlı günler..sorum kur'anın okunuşuyla alakalı ... arapça da malumunuz ü harfi yok ama kuranı okurken ü harfini kullanıyoruz kalın harflerle kullanımı haricinde arap dili okuyanlar buna kati bir şekilde karşı çıkıyorlar şimdi biz kuranı yanlış mı okuyoruz ? gibi bi düşünce ortaya çıkıyor aynı zaman da tı ve dad harflerinin de yanlış okunduğu ve diyanet tarafından yanlış öğretildiği belirtiliyor. bildiğimiz üzere dad harfi dişlerin dili hafif ısırılarak çıkarılır ve tı harfı de patlak da şeklinde... bunun anlam bozukluğuna sebebiyet verdiği düşünülmektedir...dad harfinin da olarak tı harfinin de olması gerektiği gibi okunması yönünde eliştiriler var ve diyanet tam tersi bi eğitim vermekte..bunun doğrusu nedir araştıran bilen var mıdır? inşallah meramımı anlatabilmişimdir.
__________________ Melikin atıyyelerini ancak matıyyeleri taşır. |
11Haziran 2014, 18:47 | Mesaj No:130 | |
Durumu: Medine No : 6340 Üyelik T.:
19 Ocak 2009 | Cevap: Bir Sorum var Hocalarımızdan cvp bekliyorum... Alıntı:
"Yarattı" anlamına gelen "khalaka" ifadesini "halaka" diye okursanız anlam değişir. "khalaka" yarattı anlamında "halaka" traş etti anlamına gelir. "khı" harfini "ha" olarak okursak anlam değişiyor tı ve dad harflerinin okunuşları ile ilgi bazı telaffuz farklılıkları vardır. Ama bunlar anlam değişikliğine sebep olmayabilir. Mısırlıların telaffuzları ile Suudlulların telaffuzları ve Türklerin telaffuzları farklı olabiliyor. Ama kast edilen anlam aynıdır. Bu yüzden onların okuyuşu yanlış , bizimki doğru diye bir anlayışa girmemek gerekir. Bugün Türkçe'de bile farklı telaffuz yok mu? Kimizi laz aksanıyla konuşurken , kimisi Türkmen aksanıyla kimisi arap aksanıyla Türkçe konuşuyor. Ama kast edilen anlam aynıdır. Ama hepside yazarken aynı şekilde yazıyor. Mesela; Ankara diye yazılan kelime okunuşta kimisi Ankara diye okurken kimisi Angara diye telaffuz edebiliyor. Yazılışta aynı ama telaffuzda az bir farklılık olabiliyor. Durum bundan ibarettir.İnş. anlaşılmıştır
__________________ Selam Hidayete Tabi Olanlara Kur'an Senin Lehinde ve Aleyhinde Hüccettir(Müslim) | |
Konuyu Toplam 4 Kişi okuyor. (0 Üye ve 4 Misafir) | |
Benzer Konular | ||||
Konu Başlıkları | Konuyu Başlatan | Medineweb Ana Kategoriler | Cevaplar | Son Mesajlar |
Yoruma bekliyorum! | Esma_Nur | Gündem/ Manşetler | 7 | 05 Ekim 2019 19:54 |
Önerilerinizi bekliyorum... | Nickgulsum | Soru Cevap Arşivi | 7 | 24 Kasım 2013 15:44 |
Hiç arapça temelim yok...tavsiyelerinizi merakla bekliyorum | mavirüya41 | İlahiyat Öğrencileri İçin Genel Paylaşımlar | 61 | 23 Mart 2013 13:49 |
Yorumlarınızı bekliyorum | MusabBinumeyr | Videolar/Slaytlar | 23 | 13 Mart 2013 22:19 |
din nedir?(herkesin din anlayışına dair yorumlar bekliyorum) | NUR | Soru Cevap Arşivi | 17 | 06 Kasım 2007 11:49 |
.::.Bir Ayet-Kerime .::. | .::.Bir Hadis-i Şerif .::. | .::.Bir Vecize .::. |
|