|
Konu Kimliği: Konu Sahibi Esma_Nur,Açılış Tarihi: 29Haziran 2012 (10:48), Konuya Son Cevap : 30Haziran 2012 (14:44). Konuya 3 Mesaj yazıldı |
![]() ![]() |
| LinkBack | Seçenekler | Değerlendirme |
![]() | Mesaj No:1 |
Durumu: ![]() Medine No : 4458 Üyelik T.:
19 Ekim 2008 | ![]() İsrafsız misafir ağırlamada örnek ve ölçümüz ne olmalı? Ülke çapında birlik beraberliğimizi, sevgi saygımızı pekiştiren sünnet âdetlerimizden biri de karşılıklı misafir olma ve misafir ağırlama anlayışımızdır. İnanmış insanlar evlerine hem misafir alırlar hem de dost ve yakınlarına misafir olurlar. Böylelikle aradaki dostluklar tazelenir, sevgi, saygı kuvvetlenir. Yabancılaşma kalkar, yakınlaşma başlar... Misafirliğin dostluk ve kardeşliğimizi pekiştirici bu özellik ve güzelliğinden dolayıdır ki; Efendimiz (sas) Hazretleri, misafirliğin önemine dikkatimizi çekmiştir: - Sofranın en hayırlısı, içine en çok misafir eli uzanan sofradır. - Yemeğinizi imanlı insanlar yesin. Ve yine buyurmuş ki: - Misafire kolayca hazırlayabileceğinizi ikram edin, israfa girip de misafirliği zorlaştırmayın!.. Demek ki Efendimiz (sas) Hazretleri misafirliği, birlik beraberliği pekiştiren özellik ve güzelliğe de sahip kutsal bir görev olarak görüyor, Müslümanların misafirliğe gidip gelmelerini tembih ve hatta tavsiye ediyor; bir şartla ki, misafirlikte israfa girilmesin, evdeki imkânlar zorlanmasın. Misafir de, ev sahibi de rahatsızlık duymasın. Nitekim israflı misafirliğin dostluğu zayıflattığını anlatan Fudayl bin İyaz der ki: - Dostların birbirlerinden uzaklaşmaları, misafir ağırlamakta imkânlarını aşan külfete girmelerindendir. Çünkü gelen misafir, bir sürü masrafa sebep olduğunu anlayınca ikinci defa gelme cesaretini bulamıyor. Külfete giren ev sahibi de bir daha misafir kabul etme arzusunu izhar edemiyor. Böylece israflı ikramlar yüzünden dostluk ve kardeşliğimizi pekiştiren misafirlik âdetimiz de kaybolmaya yüz tutuyor... İmam-ı Gazali Hz., masraflı misafirliğin dostluğa zarar verdiğini anlatırken der ki: - Bir zat, misafir gittiği dostunun bir sürü külfete girdiğini görünce demiş ki: Dostum, ya şu külfeti kaldır aradan ya da bu ülfeti... Unutma ki, sen külfeti kaldırmazsan külfet senin ülfetini kaldırır, bir daha kolayca gelip gidemez oluruz birbirimize. Bundan dolayı Hz. Ali (ra), kendisini misafirliğe davet eden bir dostuna önce şart koşmuş: - Ben geleceğim diye evde olmayanı hazırlama külfetine girmeyeceksin. - Evde olanlardan da çoluk çocuğun rızkını sofraya doldurup onları mahrum bırakmayacaksın. Bu şartla gelirim misafirliğe. Bu konuda en çarpıcı misali Halife Hazreti Ömer vermiştir. Bir gün dostu Ahnef bin Kays, kendisine misafir olarak gelmişti. Sofrada tek çeşit yemek görünce merakını yenemeyip sordu: - Halife olduktan sonra da mı tek çeşit yemek? Halifenin cevabı kesindi: - Evet dedi, halife olduktan sonra da tek çeşit yemek. Çünkü dedi, benim örnek aldığım halife de tek çeşit yemekle yetiniyordu. Onun örnek aldığı Allah Resulü de tek çeşit yemekle örnek oluyordu. Bizler örneklerini şaşırmayanlardanız. Sözlerine şunu da ekledi: - Ey Ahnef, unutma dedi, sofradaki helal ise hesabı var, haram ise azabı var; ve yine unutma ki, şu anda bu tek çeşit yemeği de bulamayanlar var! Bir gün yoksul sahabi Cabir bin Abdullah'a misafir geldi. O da evinde bulunan ekmekle sirkeyi koydu sofraya. Misafirine de şöyle özür beyan etti: - Şayet Resulullah'ın razı olacağını düşünseydim başka şeyler de bulup hazırlardım. Ama olmayanı ikram etmekten men edildiğimizi düşünmekteyim. Senin de öyle düşündüğünü biliyor, bu yüzden rahat ediyorum... İşte misafirliği böyle anladıklarından dolayıdır ki; sahabeler arasında misafirlik ileri seviyede gelişmişti. Ne ev sahibi misafir ağırlamakta zorlanıyor ne de misafir, gelmekten endişe duyuyordu. Çünkü iki taraf da biliyordu ki, misafirin hayırlısı, ev sahibinin imkânlarını zorlamayandır. Ev sahibinin hayırlısı da misafir için israfa girmeyen, israflı misafir ağırlama örneği vermeyendir. Yazar: Ahmed Şahin
__________________ Birbirimize Fikirlerimiz uyuşmasa bile İNSAN olduğumuz için SAYGI duymamız lazım... Ne MUTLU MÜSLÜMANIM DİYENE.... |
![]() |
![]() | |||||
Konu | Forum | Son Mesaj Yazan | Cevaplar | Okunma | Son Mesaj Tarihi |
![]() | Gündem/ Manşetler | Esma_Nur | 0 | 14 | 22 Şubat 2025 11:30 |
![]() | Forum Oyunları | su damlası | 16 | 94 | 20 Şubat 2025 13:47 |
![]() | Soru Cevap Arşivi | Esma_Nur | 4 | 194 | 05 Ocak 2025 11:05 |
![]() | Gündem/ Manşetler | Esma_Nur | 0 | 110 | 30 Aralık 2024 19:18 |
![]() | Videolar/Slaytlar | Esma_Nur | 0 | 76 | 12 Aralık 2024 19:26 |
![]() | Mesaj No:2 |
Durumu: ![]() Medine No : 13402 Üyelik T.:
25 Şubat 2011 | ![]()
allah razı olsun çok güzel paylaşım
|
![]() |
![]() | Mesaj No:3 |
Durumu: ![]() Medine No : 17229 Üyelik T.:
10 Mart 2012 | ![]() günümüz insanlarının okuyup uyglmsı. gereken ölçüler; ne yazık ki ölçler kaçmış günümüzde ; evet misafirperverlik güzeldir ama ölç. kaçtğnda gösterişe kaçıyo gibime geliyo.. eline salık esma ablam ![]()
__________________ "..insanın ruhunu yücelten bir acı, ucuz bir mutluluktan daha değerlidir..." |
![]() |
![]() | Mesaj No:4 |
Durumu: ![]() Medine No : 16640 Üyelik T.:
12 Şubat 2012 | ![]() ![]()
__________________ “Kim Allah’a karşı gelmekten sakınırsa, Allah ona sıkıntıdan çıkış kapıları açar. Onu hiç ummadığı yerlerden rızıklandırır. Allah’a dayanıp güvenene Allah kâfidir.” |
![]() |
![]() |
Konuyu Toplam 1 Kişi okuyor. (0 Üye ve 1 Misafir) | |
![]() | ||||
Konu Başlıkları | Konuyu Başlatan | Medineweb Ana Kategoriler | Cevaplar | Son Mesajlar |
Osmanlı'da Misafir Ağırlama | Seyit_Onbaşı | Tarih | 0 | 16 Eylül 2022 15:20 |
Cemaatlerde Bilinç Altı Etkileme Yöntemleri ve Cemaatlere Karşı Ölçümüz | Esadullah | Tasavvuf-Tarikat | 0 | 04 Ağustos 2016 23:56 |
76.Haftanın Misafir HattabHamza | Yitiksevda | Hafta'nın Misafiri | 21 | 15 Temmuz 2010 20:05 |
Örnek tövbe ve istiğfar nasıl olmalı?” | MERVE DEMİR | Soru Cevap Arşivi | 0 | 08 Nisan 2009 09:43 |
üstünlük ölçümüz takva mı? | Armagan | Makale ve Köşe Yazıları | 0 | 10 Ocak 2009 17:38 |
.::.Bir Ayet-Kerime .::. | .::.Bir Hadis-i Şerif .::. | .::.Bir Vecize .::. |
|