|
Konu Kimliği: Konu Sahibi yavuz uğurlu,Açılış Tarihi: 31 Ekim 2008 (22:48), Konuya Son Cevap : 04 Kasım 2008 (10:48). Konuya 4 Mesaj yazıldı |
| LinkBack | Seçenekler | Değerlendirme |
31 Ekim 2008, 22:48 | Mesaj No:1 |
finans bank finans bank finans bankalarına faizsiz bankadiye para yatırdık.bu bankalarda faiz yok ama kar payı veriyorlar,%hesabıyla veriyorlar.kafam karışıyor kar payı dedikleri helal oluyormu.onu öğrenmek istiyorum. teşekkürler... | |
Konu Sahibi yavuz uğurlu 'in açmış olduğu son Konular Aşağıda Listelenmiştir | |||||
Konu | Forum | Son Mesaj Yazan | Cevaplar | Okunma | Son Mesaj Tarihi |
finans bank | Soru Cevap Arşivi | sakafi | 4 | 1909 | 31 Ekim 2008 22:48 |
borç | Soru Cevap Arşivi | Medineweb | 1 | 1459 | 30 Ekim 2008 20:00 |
01 Kasım 2008, 18:26 | Mesaj No:2 |
Medineweb Site Yöneticisi Durumu: Medine No : 1 Üyelik T.:
14Haziran 2007 | Cvp: finans bank
bankalar da, 1-eğer para sahibine sadece kar payı veriliyorsa diğer bankalardan farkı yok faizdir..böyle bankalara yanaşmamak lazım.haramdır... 2-eğer para sahibine kar/zarar ortak ise ticarete girer,faiz değildir.bankaya kar/zarar ortak olur,zararıda göze alırsınız.helal olur... saygılar... |
01 Kasım 2008, 18:33 | Mesaj No:3 | |
Cvp: finans bank Alıntı:
kara ve zarara otlak olacak banka varmı.bütün finans bankalar aylık kar payı veriyorlar. | ||
01 Kasım 2008, 18:54 | Mesaj No:4 |
Medineweb Site Yöneticisi Durumu: Medine No : 1 Üyelik T.:
14Haziran 2007 | Cvp: finans bank
bu tip bankalar genelde büyük bir kriz olmazsa kar ediyor ve kar dağıtıyorlar zaten... önemli olan paranızı yatırdığınızda kar/zarar şartına bağlı kalacağınız bir mukavele imzalamanızdır...zarar etmeniz çok nadir olur..ama kar zarar ortaklığı olduğu için faiz sayılmıyor,ticaret sayılıyor... islam hukukunda böyle geçiyor... saygılar.. |
04 Kasım 2008, 10:48 | Mesaj No:5 |
Cvp: finans bank FAİSIZ FİNANS KURUMLARI Faizsiz finans kurumlarına gönül rahatlığı ile para yatırabilir miyiz? Neden bu kurumlar banka faiz oranlarına yakın bir kâr payı veriyorlar? Ayrıca diğer bankaların % 85'e varan son faiz ayarlamalarından sonra, bu kurumlar da kâr oranlarını yükselttiler.Bu kurumlara gönül rahatlığı ile para yatırabilir miyiz? Müslümanların iktisadı yönden de bağımsız ve güçlü olmaları önemli bir olaydır. Medine Site Devleti'nde teşebbüs edilen ve kazanılan ilk savaş iktisadî savaştır denebilir. Bu açıdan böyle faize (sömürüye) dayalı kapitalist bir ekonomi ortamında Islâm'a dayalı bu tür müesseselerin kurulması doğrusu bizim gönlümüze su serpmiştir. Ancak bunların dayandığı esas prensipler ve çalışma biçimleri hakkında Islâm iktisatçıları henüz son sözü söylemiş değillerdir. Belki meselenin detayını iyi bilmediğimiz için bizler gibi canhiraşane bu müesseseleri savunanlar, faizli sisteme alternatif.olduğunu söyleyenler, inancının gereğini yaşamak isteyenlerin çalıştıramadıkları sermayelerinin ancak bu yolla ezmekten kurtulacağını, hatta helâlinden nemalanacağını iddia edenler, hatta daha iyimser davranarak faizli sisteme öldürücü darbenin ancak bu yolla vurulabileceğine inananlar bulunmakla birlikte, yine bizim basınımızda ve yine yerli ve yabancı müslüman iktisatçilar tarafından bunların eleştirildiği ve inananların elinde âtıl halde bulunup, mevcut kapıtalist sistemlerin yaşayabilmeleri için ihtiyaç duydukları paranın, bu sistemlere kan takviyesi olmak üzere piyasaya kazandırılma hilesi olarak görüldüğü, bunların, adlarına kâr ortaklığı demekle beraber, yaptıklarının netice itibarı ile faiz olmaktan başka bir şey olmadığı, "ihtiyacı olan öküzü, peşin yüzbin lira bulamadığı için bir yıl vadeli faizle ikiyüz bin liraya satın almak zorunda kalan çiftçi Mehmet Efendi'nin bu sisteme müracaat etmesiyle, yine bir yıl sonra ödemek üzere ve yine ikiyüz bin liraya satın alabileceği, neticede isimden başka bir şeyin değişmeyeceğini" savunanlar da oldu. Bütün bu olanlar bu kurumların Islâmîliğinin herkesçe kabul edilebilmesi için daha çok bilgiye ve zamana ihtiyaç olduğunu gösteriyor. Sözünü ettiğiniz, kâr oranlarının faize göre ayarlanması aslında işin püf noktasını oluşturuyor değildir. Her ticari ortaklık kâr etmek için kurulur. Bunun içi de piyasa şartlarını göz önünde bulundurmak zorunda kalır. Eğer bu bir kâr ortaklığı ise ve kârın dağıtılma oranı da tarafların rızasına bağlı ise, o zamanki piyasa şartlarına göre o oranda, şu andaki piyasa şartlarına göre de bu oranda kâr veriyorum diye bilirler. Bunu fıkhî bir baza oturtmak, ya da kitabına uydurmak o kadar zor değildir. Bizi bu teferruata götüren sebep, bu kurumların biriyle alâkalı olarak bir tüccarın yaşadığı bir uygulamadır: "Diğer bankalara çok büyük miktarlarda para yatıran mevduat sahiplerine bankalar, tahakkuk edecek faizin dışında hediye adıyla çeşitli ödemelerde bulunmaktadırlar. Ben de bunu emsal göstererek aynı şeyi paramı yatırdığım A Finans Kurumundan istedim. Onlar da bir ön şart olarak bana onbeş milyon değerinde bir bilgisayar vermeyi kabul ettiler. Şimdi benim bunu almam caiz midir? diye soruyordu bu tüccar. İşte Islâm nokta-ı nazarından kitabına uydurulamayacak uygulamaların bir örneğidir bu. Bu alış veriş akdinde, akdin gerektirmediği bir şarttır ve muamelenin fasit (faizli) bir muamele olmasını sonuç verir: Aslında bu müesseselerin değerli ve güvenilir fıkıh danışmanları bulunduğuna ve bu gibi uygulamaların onların gözünden kaçmayacağını gören, "acaba kazanma hırsı müslümanları, menfi cevap alacakları şeylerin hükmünü sormamaya mı itiyor?" diye aklımıza takılıyor. Biz, ihtiyaç kaydını ihmal etmekle beraber bu müesseseleri; faiz (sömürü) sistemine alternatif olarak kuruldukları, en az Türkiye'deki hissedarlarının inanan insanlar olduğu, uygulamalarını güvenilir fıkıhçılara danışarak yaptıkları ve belki de daha önemlisi elindeki üç-beş kuruş tasarrufu kapıtalizmin çarkları arasında eriyen müslümanlara bir başka alternatif gösteremediğimiz için tavsiye ediyor ve yaşamalarında fayda görüyoruz. Ama bu tür fasit uygulamalar gördükçe de daha çok kazanma hırsının, müslümanlârı dahi fikren müslüman olmakla beraber fiilen kapıtalistleştireceğinden korkuyoruz. | |