|
Konu Kimliği: Konu Sahibi Mihrinaz,Açılış Tarihi: 13 Ocak 2020 (13:14), Konuya Son Cevap : 19 Ocak 2020 (23:04). Konuya 37 Mesaj yazıldı |
| LinkBack | Seçenekler | Değerlendirme |
13 Ocak 2020, 13:14 | Mesaj No:1 |
Medineweb Baş Editörü Durumu: Medine No : 14593 Üyelik T.:
15 Kasım 2011 | Sorularla Kahhar- Vehhâb -Rezzâk Esmâlarını Tanıyalım Sorularla Kahhar- Vehhâb -Rezzâk Esmâlarını Tanıyalım Bu hafta El Kahhâr/ El Rezzâk/ El Vehhâb Esmâlarını işliyoruz. ..
__________________ ~~~ Bilmediklerimi Ayaklarımın Altına Alsam Başım Göğe Ererdi ✒~ |
Konu Sahibi Mihrinaz 'in açmış olduğu son Konular Aşağıda Listelenmiştir | |||||
Konu | Forum | Son Mesaj Yazan | Cevaplar | Okunma | Son Mesaj Tarihi |
Dedesi Ruhunun Yanında | Serbest Kürsü | Sükutu-Ezber | 4 | 58 | 17 Aralık 2024 19:46 |
Peygamberler Neden Sadece Ortadoğu'ya Geldi? | Peygamberler(a.s) | Esma_Nur | 1 | 56 | 16 Aralık 2024 08:47 |
Namaz Hep Vardı | Namaz-Abdest-Teyemmüm | Mihrinaz | 0 | 45 | 16 Aralık 2024 08:36 |
Esad Ailesinin Keyfi Tutuklamaları | Makale ve Köşe Yazıları | Mihrinaz | 3 | 90 | 09 Aralık 2024 17:02 |
53 Yıllık Esad Rejimi Çöktü | Gündem/ Manşetler | Vasat | 8 | 118 | 08 Aralık 2024 09:59 |
13 Ocak 2020, 20:32 | Mesaj No:2 |
Medineweb Baş Editörü Durumu: Medine No : 14593 Üyelik T.:
15 Kasım 2011 |
el Kahr”; galebe çalmak ve üstün gelmek manasınadır. El Kahhâr ise, Allah’ın güzel sıfatlarındandır. El Kahhâr güzel bir sıfat olup bu sıfat ile hakka karşı direnen düşmanlar kahredilip uzaklaştırılır. Kahr öyle bir kuvvet ve güçtür ki bununla koyunların ürkütülüp kaçmaları sağlandığı gibi bu sayede azgınlara, büyüklük taslayanlara da boyun eğdirilir. Bu bakımdan Kahr Hakkı hâkim kılmak için üstün gelme, güç kullanarak karşıya boyun eğdirme demektir. El Kahhâr; İstediğini dilediği gibi yapandır. Hiçbir zaman yenilmeyen ve herkesi her gücü yenendir O, baştan sona tümüyle kemâldir. O her işi ve gerçeği çıkaran başlı başına ikna edici olan net hüccet ve kanıttır. Hem de tam bir tahakküm sahibi demektir ki, değiştirmeden tağyir ve tahvilden asla geri durmaz. Kahr demek; Hak yolu ile batılı yok etmektir. Çünkü Kahhâr olan Allah Hakkı hâkim kılmak suretiyle hakkın karşısına dikilen her gücü yenen ve yok eden galip demektir. Mademki hakkı egemen kılmak için O yenilmez üstün ve galiptir, Hak ile her şeyi egemenliği altına alacaktır. Bizler eğer Kahhâr olan Allah’ın ne murad ettiğini bilirsek kuşkusuz o zaman inatçılara ve kâfirlere karşı vaki olacak kahrın nevini, çeşidini anlamış oluruz. Bu bakımdan Kahhâr olan yüce Allah, herhangi bir inatlaşma söz konusu olmaksızın eşyanın kuvvet ve kudretle olacağını murad etmiştir. İşte bunlardan bazıları şunlardır. 1 – Beyan ve Hidayet;Kahhâr olan Allah, her ümmete, her topluma, her halka ve her şehir ve kasabaya müjdeleyici ve uyarıcı olarak peygamberler göndermek suretiyle kullarına hidayet yolunu kolaylaştırıp yaklaştırmıştır. Onlardan salih amel işlemelerini, yeryüzünde huzuru sağlamalarını ve yeryüzünü imar etmelerini istemiştir. 2 – Mü’min ile kâfirin birbirlerinden ayırt edilmelerini istemiştir. Bu irade de her şeyden münezzeh ve Kahhâr olan Allah’ın hikmetlerindendir. Onu da sadece kendisi bilir. Çünkü O, bütün insanları hidayette kılmaya kadirdir. O zaman içlerinde bir sapıtan, bir inkârcı, bir kâfir ve bir münafık ta olamazdı. Çünkü O buna Kâdirdir. Ancak bu da insanı bir tek şeye mahkûm eder Çünkü bu durumda onun için sadece bir tek yol vardır, o da iman etmektir. Elinde hiçbir seçeneği bulunmaksızın zorunlu olarak Allah’a itaat ile amel etmesini gündeme getirir, insanı da robot haline getirir. Oysaki insanın yaratılmasının ve yeryüzünde halife kılınmasının amacı bu değildir. İnsan bir amaç için yaratılmış, bu amacı da Kahhâr olan Rabbimiz kitabında ve bütün mesajlarında bize hatırlatıyor ve şöyle buyuruyor; Ve ma halaktül cinne vel inse illâ liya’budun. (Zariyat/56) “Ben cinleri ve insanları ancak bana kulluk etsinler diye yarattım.” 3 – Hem Dünya da hem Ahirette kâfirleri cezalandırmak 4 – Taatla Teslimiyet İradesi; Kahhar olan Allah emri gereği ve kendisine itaat etmeleri için kullarının kendisine teslim olmalarını, Müslüman olmalarını murad eder. Ancak Allah önce onları uyaracak peygamber gönderir. Onlar yoluyla kendilerini hakka davet eder. Onlara hatırlatmada bulunur. Daha sonra da gereğini yapar. Bu itibarla eğer kullar da itaat ederlerse bundan böyle Kahhâr olan Allah onları bu yola icbar etmiş olur. Onların durumlarını imana çevirir Bu iman sebebiyle de ahirette bunun karşılığı olan mükâfatlarını alırlar. Esasen Kur’an da Rabbimizin “El Kahhâr” isminin geçtiği her ayette, el Vâhid isminin de çoğu zaman birlikte geçtiği, beraber zikredildiği görülür. A – Bu iki isim yani “el Vâhidü’l-Kahhâr” isimleri Kur’an da yan yana gelmişlerdir ve geldikleri her ayette de her iki isim de muarref olarak (Marife) belirli “el” takısıyla zikredilkmişlerdir. Bütün bu ayetler özellikle Allah’a şirk koşan, müşriklerin o iddialarını içeren ayetlerde yer almaktadır. Çünkü müşrikler Allah’ın ayrıca kendilerine ibadet olunmaya layık olan ortaklarının olduğunu ileri sürmektedirler. Amaç, sadece “el Vâhid” isminin kalmasıyla da hasıl olmuştur Çünkü bununla da bilinen manası gereği bu diğer ayetlere de uygun düşmektedir. Zira “el Vâhid” ismi Allah’ın rububiyetini bildirmesi bakımından O’nun bir tek olduğunu, eşinin, ortağının, benzerinin, dengi ve menendinin olmadığını, bunları reddettiğini sarahatle ve açıkça bildirir. Bu arada Allah’ın ibadete layık olan yegâne Rab olduğuna ilişkin gelen ayetlerde ise orada “el Vâhid” ismine bir de “el Kahhâr” ismi eklenmiştir. Böylece arzulanan mana anlaşılsın istenmiştir. (A. El-Muallimi- el Yemani) B – Allah’ın “el Kahhâr” ismi, gerek Kur’an da olsun ve gerekse sünnette olsun, “el Vâhid” ismiyle irtibatlıdır. Bunun sebebi yüce Allah’ın her Kahir üzerinde kahredici olmasından dolayıdır. Bir ve tek olan Allah’tan başka bu kahr sıfatını alan yoktur, bulunamaz. Çünkü her bir yaratılmışın üzerinde onu kahreden olarak Kahir-i A’lâ vardır ki o da Allah’tır. Çünkü kahrın kuvveti ve gücü Vâhidü’l-Kahhâr olan zatta son bulur. Zira kahretmek ve tevhid birbirinden ayrılmayan iki isimdirler. C – “El Vâhidü’l Kahhar” burada dikkat edeceğimiz nokta; “Kahhâr” olmanın şartı kendisinden başka bir kahredicinin olmamasıdır. Sadece O’nun kendisinden başka her şey üzerinde kahreden Kahhâr olmasıdır. Bu da İlâh’ın zatı itibarıyla Vacibü’l-vücud olmasını gerektirir. Eğer bir yerde mekân tutmuş olsaydı o takdirde kahredilen olurdu, kahreden olmazdı. Kahhâr’ın mutlaka bir ve tek olması zorunludur. Çünkü varlık aleminde varlığı zorunlu iki zat var olsaydı, o takdirde kendisinden başka hiçbir şeyi kahreden olmazdı. İlâh’ın Kahhâr olması için mutlaka varlığının zorunlu olması gerekir. İşte o da bir tektir. (Razi) Daha önce anlattıklarımıza ilave olarak şöyle de diyebiliriz “el Vâhid” isminin “El Kahhâr” ismiyle yan yana zikredilmesi yüce rabbimizin kudretine ve azametine işaret etmektedir. Bu da bir tür dikkat çekmedir. Çünkü O Vâhid’dir. O’ndan başkaları ise birden daha çokturlar. Örneğin kâfirlerin İlâhları böyledir. İnatçıların ve inkârcıların çok çeşitli olmaları da böyledir. O halde bunlardan hangisi galebe çalacak ki? Bütün bu ilahlardan oluşan topluluk mu yoksa bir ve tek olan İlâh’mi galip gelecek, hangisi? Kuşkusuz galebe çalmak ve üstünlük bir ve tek olanındır. Çünkü O hepsini kahreden Kahhâr ismi ile yok edendir. Şanı yüce olan Allah Kahhâr’dır.
__________________ ~~~ Bilmediklerimi Ayaklarımın Altına Alsam Başım Göğe Ererdi ✒~ |
13 Ocak 2020, 20:52 | Mesaj No:3 |
Medineweb Baş Editörü Durumu: Medine No : 14593 Üyelik T.:
15 Kasım 2011 |
1. Aşağıdakilerden hangisi " el Kahhar" isminin anlamları arasında bulunmaz? a. Herşeye galip gelen b. Bütün varlıkları emir ve iradesi altında döndüren. c. Mutlak bir şekilde hakim olan d. Rızık dağıtan 2. " Allah El Kahhâr sıfatını ................ ile karşılar. İkisi birbirinin içindedirler. O ayrıca cezalandırmak için var olan yıkıcı kudretini İlahî nezaket ve muhabbetli lûtfediciliğinden ayırmak için sebepler ve vasıtalar yaratmıştır." Allah Kahhar sîfatını hangi Esma ile karşılar, boşluğa hangisi gelmelidir? A.El Latif B.El Rezzak C.El Mümin D.El Gafur 3. “Her şeye, her istediğini yapacak surette, galip ve hakim olan” demektir. Daha özel ve dar manada ise “Düşmanlarını kahreden ve perişan eden, mutlak galibiyetin sahibi ve her an kahretmeye muktedir olan” manalarına gelmektedir...Açıklaması verilen İsmi Celile hangisidir? A. El Kahhar B. El Vehhab C. El Rezzak D. El Musavvir 4. Aşağıdakilerden hangisi "Kahhar" ismiyle alakalı doğru bir bilgidir? A.Allah Kahhar İsminin Tecellileri ile bütün varlıkta ve de hususiyle insanda daima Faildir, Nazımdır, Hakim’dir, Habir’dir. B.Bütün mülk üzerinde görülen tasarruflar ve tedbirler ve tedvirler O’na aittir C. Kahhar İsm-i Celili Allah’ın azamet ve Kibriya’sını en haşmetli şekilde tezahür ettirmektedir. D. Hepsi doğrudur 5. "O, kulları üzerinde kahredici olandır. O, hüküm ve hikmet sahibi olandır, haberdar olandır” ayeti hangi süreye aittir? A. Rad 16 B. Enam 18 Ç. İnsan 20 D. Zümer 68
__________________ ~~~ Bilmediklerimi Ayaklarımın Altına Alsam Başım Göğe Ererdi ✒~ |
14 Ocak 2020, 00:48 | Mesaj No:4 |
Durumu: Medine No : 59388 Üyelik T.:
05 Nisan 2018 |
1. Aşağıdakilerden hangisi " el Kahhar" isminin anlamları arasında bulunmaz? d. Rızık dağıtan 2. " Allah El Kahhâr sıfatını ................ ile karşılar. İkisi birbirinin içindedirler. O ayrıca cezalandırmak için var olan yıkıcı kudretini İlahî nezaket ve muhabbetli lûtfediciliğinden ayırmak için sebepler ve vasıtalar yaratmıştır." Allah Kahhar sîfatını hangi Esma ile karşılar, boşluğa hangisi gelmelidir? A.El Latif 3. “Her şeye, her istediğini yapacak surette, galip ve hakim olan” demektir. Daha özel ve dar manada ise “Düşmanlarını kahreden ve perişan eden, mutlak galibiyetin sahibi ve her an kahretmeye muktedir olan” manalarına gelmektedir...Açıklaması verilen İsmi Celile hangisidir? A. El Kahhar 4. Aşağıdakilerden hangisi "Kahhar" ismiyle alakalı doğru bir bilgidir? D. Hepsi doğrudur 5. "O, kulları üzerinde kahredici olandır. O, hüküm ve hikmet sahibi olandır, haberdar olandır” ayeti hangi süreye aittir? B. Enam 18 |
14 Ocak 2020, 09:42 | Mesaj No:5 | |
Medineweb Baş Editörü Durumu: Medine No : 14593 Üyelik T.:
15 Kasım 2011 | Alıntı:
__________________ ~~~ Bilmediklerimi Ayaklarımın Altına Alsam Başım Göğe Ererdi ✒~ | |
14 Ocak 2020, 10:00 | Mesaj No:6 |
Medineweb Baş Editörü Durumu: Medine No : 14593 Üyelik T.:
15 Kasım 2011 |
El VEHHAB El Vehhâb; karşılıksız veren, bağış yapmada eşsiz ve benzersiz olan, kendisinden bedelsiz istenilen, verdiklerinin hiç birinden bedel beklemeyen, mutlak ve sonsuz özne demektir. Dilimize de geçmiş hibe, falan falana hibe etti. Hibe bağış ile karşılanıyordu Türkçe de, kişinin kendisine ait bir şeyi bir başkasına karşılıksız olarak vermesine hibe diyoruz. Vehhâb; mübalağa ile ismi fail, yani hep veren, çok çok veren, daima veren. Mübalagalarda iki vurgu vardır, biri fiilin en yüksek derecesi yani en çok veren. İkincisi fiilin sürekliliği. Biri fiilin yani dikeyine, diğeri yatayına zaman içerisinde. Dikeyine olan verenlerin içinde en yüksek veren. Yatayına olan ise sürekli veren, hep veren. Öyle değil mi, en nankörü nefes alarak yaşıyor her nefes Allah’ın hibesidir, kulun kazandığı bir nefes yoktur. ……..Nazari çerçeve şöyle kısaca çizmeye çalışalım. Kur’an da kullanılan tüm isimler ve fiiller sadece Allah’a hastır, her şeyde böyle değil, her maddede böyle değil. Bu maddeden Vehhâb isminin kökünde Kur’an da ne kadar isim ve fiil geliyor hepsi Allah’a isnaden kullanılıyor. Bu da çok özel bir madde olduğunu gösteriyor. ……..Vehhâb sadece O’dur, zira her bağışçının bağışladığı kendisine Allah’ın hibe ettiğidir. Bunun en güzel örneklerini Kur’an da hayatın içinde görüyoru. Hz. İbrahim, Hz. Hanne. Hz. İbrahim rabbimizden en büyük hibeyi alan kullardan idi. Ömrü boyunca çocuksuzlukla imtihan edilmişti, ömrünün sonunda rabbimiz ona bir evlat bağışladı, hibe etti, tam bir hibe. Bazı kaynaklarda 90 yaşında bazı kaynaklarda 120 yaşında olduğu zikredilir. Yani şu veya bu, çok fazla şey değil ama her tür beklentinin kesildiği bir dönem. Ama rabbimiz hibe edince demek ki bir alt yasa bir üst yasayla aşılıyor. Rabbimiz koyduğu kanunlarına göre işletiyor kâinatı, fakat koyduğu kanunun mahkûmu değil hakimi olan bir Allah olduğuna da iman ediyoruz. Kul’dan, hiç bir zaman gerçek mânâda cömertlik ve bağışlayıcılık beklenemez. Çünkü o, yapılacak bir işin, yapılmaması evlâ olunca o işi yapmaya katiyen yanaşmaz. Fakat bütün varlığını hatta en aziz varlığı olan ruhunu Allah yolunda, Cennetine tama etmeden veya azabından kurtulmak gibi bir gaye beklemeden feda ederse o kişi şüphe yok ki gerçekten Vehhâb (Bağışta bulunan) ve Cevad (son derece cömert olan) ismine lâyık olmuş olur.
__________________ ~~~ Bilmediklerimi Ayaklarımın Altına Alsam Başım Göğe Ererdi ✒~ |
14 Ocak 2020, 10:05 | Mesaj No:7 |
Medineweb Baş Editörü Durumu: Medine No : 14593 Üyelik T.:
15 Kasım 2011 |
El-REZZAK Er Rezzâk; her çeşit rızkı daima veren, yarattığı rızkı yarattıklarına daim dağıtan. Rızık dört türlüdür; Bedenin rızkı, aklın rızkı, kalbin rızkı, ruhun rızkı. Bedenin rızkı yiyecek ve içeceklerdir, belki giyeceklerdir. Bu rızkın 2 şartı var helal ve temiz olması. Helal ve temiz olan her yiyecek giyecek içecek bedenin rızkıdır. Aklın rızkı; Düşünceyi besleyen ilim, irfan hikmet aklın rızkıdır, zihin gıdalarıdır bunlar. Kalbin rızkı duyguları besler, takva, sevgi, şefkat, merhamet gönül gıdalarıdır. Ruhun rızkı; ruhu besler. İman, kulluk, îkan, taat, teslimiyet ruhun rızkıdır. Hz. Aişe öyle diyor; Rızık deyince boğazından geçenler aklına gelenin aklına şaşarım. Nedense bizim de hep boğazımızdan geçenler geliyor aklımıza. Demek ki Hz. Aişe’nin aklına şaştığı bir toplumun içinde yaşıyoruz. Vahiy rızıktır, bedenin rızkı suyla, yağmurla ilişkili, ya Ruhun rızkı neyle ilişkili? Yeryüzü için yağmur ne ise yürek içinde vahiy odur. Yağmur gökten, vahiy arştan inen yağmurdur. Onun için çöle dönmüş gönüller göle dönsün istiyorsa insan vahyin altına gönlünü tutmak zorunda.
__________________ ~~~ Bilmediklerimi Ayaklarımın Altına Alsam Başım Göğe Ererdi ✒~ |
14 Ocak 2020, 10:25 | Mesaj No:8 |
Medineweb Baş Editörü Durumu: Medine No : 14593 Üyelik T.:
15 Kasım 2011 |
Bu kısa bilgilerden sonra sorularimizla devam edelim. 6. "El Vehhab" ismi aşağıdaki surelerden hangisinde geçer? A. Sad 9 B.Sad 35 Ç. Ali İmran 8 D. Hepsi 7. Aşağıdakilerden hangisi, Süleyman as.ın Vehhab olan Allah'tan bağış olarak istediğidir? Ayeti yazınız. A.Benden sonra hiç kimseye nasip olmayan bir mülk B. Kalplerimizi kaydırma ve yanından bize bir rahmet Ç. Rabbinin hazineleri D. Hiçbiri 8. Rızıkla ilgili asagida verilenlerden hangisi yanlıştır? A. Bedenin rızkı helal ve temiz yiyeceklerdir B. Aklın rızkı; Düşünceyi besleyen ilim, irfan hikmet C Kalbin rızkı duyguları besleyen, takva, sevgi, şefkat, merhamet gönül gıdalarıdır. D. Bedenin rızkı bol ekmek,su, karbonhidrattır. 9. "Ruhun, gònlün, yüreğin rızkı" hangisidir? A. Yoga B. Meditasyon C. Vahiy D. Müzik 10. Açlık korkusu çekenlerle ilgili aşağıdaki yorumlardan hangisi isabetlidir? A. Açlık korkusunu en çok çekenler tok olanlardır. B. Karnı aç olanları bir ekmek doyurur, gözü aç olanları dünyanın tüm fırınları doyuramaz. C. Açlık korkusu insana öz evladını dahi öldürtür, cinayet işletir. D. Hepsi doğrudur
__________________ ~~~ Bilmediklerimi Ayaklarımın Altına Alsam Başım Göğe Ererdi ✒~ |
14 Ocak 2020, 12:05 | Mesaj No:9 |
Durumu: Medine No : 13055 Üyelik T.:
18 Aralık 2010 |
6. D 7.A 8. D 9. C 10.D ..Rabbigfir lî veheb lî mulken lâ yenbagî li ehadin min ba’dî, inneke entel vehhâb(vehhâbu). “Ey Rabbim! Beni bağışla. Bana, benden sonra kimseye lâyık olmayacak bir mülk (hükümranlık) bahşet! Şüphesiz sen çok bahşedicisin!” dedi. SÂD SÜRESİ / 35
__________________ "Bir yαrım αklın kuyusundα öbür yαrım αşkın kuytusundα... Cennet ve cehennem αrαsındα.Ucu sırαttαn geçen bir uçurum kenαrındα... Â'râftα..... Ârâfın dα αrαsındα...Ar ve αf yαrαsındα..." |
14 Ocak 2020, 14:02 | Mesaj No:10 | |
Medineweb Baş Editörü Durumu: Medine No : 14593 Üyelik T.:
15 Kasım 2011 | Alıntı:
Yeni sorular yolda hazırlıklı olun
__________________ ~~~ Bilmediklerimi Ayaklarımın Altına Alsam Başım Göğe Ererdi ✒~ | |
Konuyu Toplam 1 Kişi okuyor. (0 Üye ve 1 Misafir) | |
Benzer Konular | ||||
Konu Başlıkları | Konuyu Başlatan | Medineweb Ana Kategoriler | Cevaplar | Son Mesajlar |
En Nur / El Hadi / Es Sabur Esmalarını Sorularla Tanıyalım | nurşen35 | Sorularla Esmaül Hüsna | 31 | 22 Temmuz 2020 15:56 |
Sorularla El Mucib-El Hakem-El Vasi Esmalarını Tanıyalım | Mihrinaz | Sorularla Esmaül Hüsna | 35 | 29 Mart 2020 13:56 |
Eş Şekur / El Aliyy / El Kebir Esmalarını Sorularla Tanıyalım | nurşen35 | Sorularla Esmaül Hüsna | 26 | 07 Mart 2020 14:42 |
EL ADL / EL LATİF / EL HABİR Esmalarını Sorularla Tanıyalım | nurşen35 | Sorularla Esmaül Hüsna | 21 | 23 Şubat 2020 09:46 |
Sorularla El FETTAH - El ALİM - El KABID Esmalarını Tanıyalım | nurşen35 | Sorularla Esmaül Hüsna | 48 | 27 Ocak 2020 14:20 |
.::.Bir Ayet-Kerime .::. | .::.Bir Hadis-i Şerif .::. | .::.Bir Vecize .::. |
|