Kuranı Kerim Hakkında Sorular/Medineweb Çalışması

[Yitiksevda]

Fatihada ise Açıkça Dinleri olduğu halde Başka Rabler edinerek sapıtmışlara işaret ediliyor.

Yaşadığı toplumda saçma inançların hakim olduğu bir ortamda onun ruhunun bunlara meyletmediği ama çelişki içinde yolda bulamadığını ve ne sapıtanların yanında nede dinden dönenlerin yanında olduğunu Ancak Vahiy ile doğru yolu bulduğuna işaret etmektedir.Duha da geçen ayette şaşkınlık içinde ve sapıklık

(Şimdi burda Sapıklığa anlam bazında değineyim Bizim anladığımız bir sapıklık değil bu olay Çünkü Fatihada Dallin Duhada Dalle geçmektedir anlam farkı vardır Bu sapıklık yolunu şaşırmış anlamında Yoksa Zaten Peygamberimiz Peygamberlikten evvelde EL EMİN VASFINA sahip idi bu kelime yani Sapıtmışlar sapıtanlar anlamında değildir.Şaşırma yol bilmeme anlamındadır.)

bırakmadığını hatırlatıyor ve kendisini doğru yola ileteceğini belirtiyor.

İkisinin arasındaki fark biri sapıtmış olan biride sapıtmışların içinde vahiy ile doğru yola iletilen

[FECR]

Fatiha suresindeki "dall" ile Duha suresindeki "dall" ifadesi arasındaki ayrıncı şudur:
Fatiha suresinde "dall" ifadesi marife yani "belirlilik takısı" olan " el takısı" ile gelmiştir ki burdaki anlamı;bilinen anlamda sapıklık,sapmışlık,dalalette bulunma halini ifade eder ki vahyiden uzak yaşayan,vayhi tahrif eden,vahye başkaldıran her kişiyi kapsar.
Duha suresinde "dall" ifadesi ise "nekra" yani "belirsiz" olarak yani "el takısız" olarak gelmiş bir ifadedir.Buradaki anlamı da bildiğimiz anlamda "sapıklık,dalalet içinde bulunma,sapkınlık" değildir.Ayette Peygamberimizin vahy gelmeden önceki halini ifade ederken eğer kasıt bilinen anlamdaki" sapıklık" olsa idi marifeli yani "el takılı" olarak yani "ed-dallen" şeklinde olması lazımdı.Ama ayetteki ifade "dallen" diye gelmiştir.Bu yüzden şu anlamı vermek en uygunudur:"Yol yordam bilmemek,iki arada bir derede kalmak,ne yapacağını şaşırmış,toplumu içinde bulunduğu karanlıktan kurtamak için ne yapacağını bilememek"
Bu anlamı verdiğimizde Peygamberimizin siyeri ile uygunluğa dikkat etmiş oluruz.Çünkü Allah Rasulu için hiç kimse;Onun sapık birisi olduğunu ne iddia etmişler ne de buna cüret göstermişlerdir.Eğer böyle bir şey olsaydı Mekkeli Müşrikler bu kozu çok iyi kullanırlar ve Peygamberimiz aleyhinde propaganda etmekten geri durmazlardı.Allah Rasulu a.s Mekkeli Müşrikler nazarında da "El Emin" yani güvenilir olarak anılmakta idi.Hatta Hacerul Esved taşının yerine yerleştirmede onu seve seve hakem kabul etmişlerdi.

Soru sırası sizde Yitik Sevda kardeşim

[Yitiksevda]

Kuran'i kerimde Rabbil alemin kaç defa geçmektedir sure ismi ve ayet numaralarını veriniz ?(Ayetleri aktarmaya gerek yok )

[FECR]

43 yerde bulabildim
1-1/Fatiha-2
2-2/Bakara-131
3-5/Maide-28
4-6/Enam-45-71-162
5-7/Araf-54-71-67-71-104-121
6-10/Yunus-10-37
7-26/Şuara-16-23-47-77-98-109-127-145-164-180-192
8-27/Neml-8-44
9-28/Kasas-30
10-32/Secde-2
11-37/Saffat-87-182
12-39/Zümer-75
13-40-Mümin-64-65-66
14-41/Fuusilet-9
15-43/Zuhruf-46
16-45/Casiye-36
17-56/Vakıa-80
18-59/Haşr-16
19-69/Hakka-43
20-81/Tekvir-29
21-83/Mutaffifin-6

[Yitiksevda]

Fecr abi doğru cevap ..

[FECR]

Kur'an'da karanlıkların-zulumatın zıddı olarak hangi kavram kullanılır?

[Yitiksevda]

Nur

[FECR]

Evet doğru cevap
sorunun ikinci şıkkını soruyum

Zulumat-karanlıklar çoğul ifade olduğu halde "NUR" tekil bir ifadedir.Çoğul ifadenin zıddı da çoğul olarak geçmesi gerekirken tekil olarak gelmesinin sebebi nedir?

[Yitiksevda]

Nur yani Allah'ın yolunun tek olması dolayısıyla Tekil olarak kullanılır.

[FECR]

Doğru cevap

sıra sizde