|
Konu Kimliği: Konu Sahibi Muvahhid25,Açılış Tarihi: 06 Ocak 2012 (12:30), Konuya Son Cevap : 23 Ocak 2012 (17:52). Konuya 28 Mesaj yazıldı |
| LinkBack | Seçenekler | Değerlendirme |
06 Ocak 2012, 16:29 | Mesaj No:11 |
Durumu: Medine No : 13038 Üyelik T.:
14 Aralık 2010 | Cevap: Abdulvahhabın Keşf-el Şubuhat Eserinde Tevessül Meselesi Bakın bizim şefattla ilgili düşüncemiz bu varmı bir sakatlık Ayetlerden açıkça anlaşıldığı üzere şefaatın tamamı Allah’ındır. Şefaat ya Rasulullah yada şefaat ya Abdulkadir geylani demek şirkin babasıdır. Alimler bunu söylüyor. 1-Şefaat vardır ve haktır 2-Şefaatın tamamı allaha aittir 3-Onun izni olmadan hiçkimse şefaat edemez 4-Rasulullahın şefaat edebileceği hiçbir ayette geçmez 5-Necm suresinde bazı meleklerin şefaat edebilceğine dair işaretler vardır 6-Şefaat ancak müslüman günahkarlar için yapılacaktır 7-Kafirlere ne peygamber nede melekler asla şefaat edemeyeceklerdir 8-Bazı hadislerde rasulullahın şefaat edebilceği ile ilgili bilgiler vardır. 9- Tüm müslüman alimlerin üzerinde ittifak ettiği gibi eğer insanlardan birine şefaat hakkı verilecekse oda rasulullah (sav)dir. Gerek Muhammed bin Abdulvahabın kitaplarında olsun gerek ibn-i Teymiyyenin kitaplarında bu saydığım görüşlerin dışında bir farklı görüş bulamazsınız.
__________________ Kimin Ne Dediği Değil / Allah'ın Ne Dediği Önemli. |
06 Ocak 2012, 17:12 | Mesaj No:12 |
Durumu: Medine No : 2 Üyelik T.:
10 Nisan 2008 | Cevap: Abdulvahhabın Keşf-el Şubuhat Eserinde Tevessül Meselesi [Linkler Ziyaretçilere Kapalıdır.Giriş Yap Veya Üye Olmak için TIKLAYIN...] Çoğu zaman tartışmalardan uzak durmak istesemde ne yazık ki kişiler kendi düşüncelerini haklı çıkarmak ile meşgul olmakta ve benim şeyhim senin şeyhini döver mantığı ile hareket edilmekte...Ama Tartışma hakikatı ortaya koymak adına yapılmalıdır... Konulara katılım sağlayacam lakin iş yoğunluğundan katılamıyorum gerekli açıklamaları yazacam en kısa sürede....
__________________ Sakın başkasının kölesi olma; çünkü ALLAH seni hür yaratmıştır . -İmam Ali- (a.s) |
06 Ocak 2012, 18:39 | Mesaj No:13 | |
Cevap: Abdulvahhabın Keşf-el Şubuhat Eserinde Tevessül Meselesi Alıntı:
| ||
06 Ocak 2012, 18:44 | Mesaj No:14 |
Durumu: Medine No : 13966 Üyelik T.:
27Haziran 2011 | Meşru olan tevasül.. Konuyu açmamın sebebi karşılıklı münazara ettiğimiz arkadaşlarca sanki ,bizim tevasülün islamda olmadığının izlenimi doğmuş olmasıdır.Münazara ettiğimiz bütün arkadaşların ortak bi savunmasu vardır oda her kes şunu diyor,Kuran ve kuranın pıratiği olan rasulullah[sünnet]..Bende tam olarak rasulullahın pıratiği olan kurandan yola çıkarak bu konuya kanımca açıklık getirme ihtiyacı duydum faydalı olur inşaallah ,başarı Allah tan dır. Gelelim tevasü olayının beyanına.. 1.Allahın isimleri ile tevasül. ARAF SÜRESİ. 180- İsimlerin en güzeli Allah'ındır. Öyleyse O'na bunlarla dua edin. O'nun isimlerinde 'aykırılığa (ve inkara) sapanları' bırakın. Yapmakta oldukları dolayısıyla yakında cezalandırılacaklardır. 2.Kulun kendi salih[meşru] ameliyle tevasül. BAKARA SÜRESİ. 45- Sabır ve namazla yardım dileyin. Bu, şüphesiz, huşû duyanların dışındakiler için ağır (bir yük)dır. 3.Müslümanların hayattayken birbirlerine karşılıklı yaptıkları dua. Rasulullah hayattayken peygambere gelip kendileri için meşru dua etme talebinde bulunan müslümanlara rasulullah dua eddiği gibi müslümanlarda hayttayken birbirlerine dua etmeleri meşrudur.Bunun dışında ölmüş olan velevki peygamber olsun onları aracı kılarak tevesül etmek caiz değildir.Bunuda rasulullahın vefatından sonra hz ömerin döneminde yağmur duası için peygamberin yaşlı amcası ABBAS ra gelip dua etmeleri talebinde bulunulmuştur.Yani hz ömer peygamberin kabrine niye gitmemiştir ,eğer vefat edenlerdende tevasül edilseydi hz abbasın yerine peygamberin kabrine gidilirdi,bundanda anlaşılıyor ki kişi salih biride olsa vefat edenlerden böyle talablerin yapılması caiz değildir.Kuranın bir çok ayetindedede ölülerin dirileri işitemediğini[fatır.22]sadece Allahın işite bileceğinin beyanlarıda vardır. AHKAF SÜRESİ..5- Allah'ı bırakıp kıyamet gününe kadar kendisine icabet etmeyecek şeylere tapandan daha sapmış kimdir? Oysa onlar, bunların tapmalarından habersizdirler. Bu gün tasavvuf erbabı olan arkadaşların savunduğu idda şudur ,benim mürşidimde Allahın velisidir ve bende onunla tevasül ediyorum yalnız hem ölü hem diri tevasül edmenin bu yönüde caizdir diyor.Bu tür savunma yapan arkadaşlara şunu demek istiyorum sizin veli olarak kabul eddiğiniz sadece sizi bağlar ,islam ise GENELE HİTAP eden bi dindir.Onun için dir ki veli dediklerimiz sadece bizim veli kabul etmamizle olmaz,veli dediklerimizde ilk başta kuranın VELİ KAVRAMINDA GEÇEN HASLETLER OLMALIKİ bütün müslümanlarca kabul görsün,yoksa birinin velisi,bi bölgede,diğerinin veliside başka bi bvölgede olur ki her veli kabul olunan özelde o bölgenin velisi sayılsada GENELDE HER KESİN İTAAT ETMESİ GEREKEN VELİ KİM o zaman islam vahdede çağırırken bu özelde veli sayılanlar TEFRİKA ÇIKARMIŞ OLMAZ MI,yok hayır tefrika çıkarmaz diyenlere şunu demek zorundayım o zaman ÖZEL VELİLERİNİZE BİZZAT GİDİN ŞUNU DEYİN BAKALIM NASIL Bİ TAVIRLA KARŞILAŞACAKSINIZ.Bütün velileri ya kendinizle birlikteliğe çağırın yada siz gidin diğer veliye tabi olun,birliktelikte rahmet var demi.. not..konuya katılım yapanlar lütfen ORTAK TARAFIMIZ OLAN İLK SIRA KURAN,DAHA SONRA RASULULLAHIN PIRATİKLİĞİNDE ÖRNEKLER VERMESİNİ RİCA EDİYORUM. Ayrıca şu başlıklardada konular açmayı düşünüyorum..1..Meşru olan dua ve kurandaki peygamber ve müslümanların dualarının örnekleri,..2...Meşru olan şefaat[kurandaki ve rasullerin şefaat tebyinleri..3...Kuranda meşru olan zikir ve rasullerin zikir örnekliği..
__________________ önce yazdığım katılım yaptığım beğeni yaptığım paylaşımların arasında azda olsa kuran ve sünnete uygun olmayan düşünceler olabilir.Bunların bana sorulmadan dikkate alınmasından mesul değilim... ... |
06 Ocak 2012, 19:02 | Mesaj No:15 | |
Cevap: Meşru olan tevasül.. Alıntı:
birincisi kardeşim ölülerin dirileri işitmeyeceğinin beyanı vardır diyorsun kuranda peki “Allah yolunda öldürülenleri sakın ölü zannetme! Bilakis onlar hayatta olup, Rablerinin katında yaşarlar, rızıklanırlar.” (Al-i İmran, 3/169) bu ayetle verdiğin ayetin arası uzlaştırırmısın yoksa kuranda çelişki var gözükecek.değil mi? Selefîcî kardeşlerimizin bir yanılgısı da ölü ile diri olanları ayırmalarıdır. Onlara göre, hayatta iken birinin vesile kılınması caizdir, fakat öldükten sonra vesile kılınması ise şirktir. Oysa, diri olanlarda zahiren görülen bir güç olduğu için onların vesile kılınması şirke daha müsait zannedilebilir.ayette ifade edildiği gibi, şehitler diridir. Peygamberler de diridir, çünkü, onlar şehitlerden çok üstündür. Şehitlik bir nevi velayettir. Şehitlerden daha üstün mertebede olan veliler de vardır. Kur’an’da şehitlerin özelikle söz konusu edilmesi, onların kendilerini ölü bilmeyecek derecede Berzah aleminde bir hayata mazhar olmalarındadır. Yoksa, bütün ölüler diridir, çünkü asıl olan ruhtur ve o da zaten -Allah’ın izin ve inayetiyle- bâkidir. Bir Müslümanın “Allah’ım! Peygamberinin hakkı için / onun yüzsuyu hürmetine şu işimi yap...” şeklinde bir duada bulunmasında bir sakınca yoktur. Bu konuda önemli olan “vesilelik” konusudur. Eğer kendi salih ameli veya başkasının salih ameli bir şefaatçi olarak bir vesile kılınıyorsa, bunda bir sakıncanın olduğunu düşünmüyoruz. Yok, eğer iş “vesilelik” ten çıkarılıp bizzat yaratıcılık konumuna taşınırsa; bunun tehlikeli bir yaklaşım olduğu ortadadır. Bu konuda karşıt görüşlere yer veren Alusî, vefatından sonra da Resulullah (asv)’ı vesile kılmak ve “Allah’ım! Peygamberinin yüz suyu hürmetine şu işimi yap.” demekte bir sakıncanın olmadığını söylemiştir. Alusi’ye göre, peygamberlerin dışındaki salih insanların vesile kılınmasında da bir sakınca yoktur.(bk. Alusî, Maide, 5/35. ayetin tefsiri). | ||
06 Ocak 2012, 19:11 | Mesaj No:16 |
Durumu: Medine No : 13966 Üyelik T.:
27Haziran 2011 | Cevap: Meşru olan tevasül.. “Allah yolunda öldürülenleri sakın ölü zannetme! Bilakis onlar hayatta olup, Rablerinin katında yaşarlar, rızıklanırlar.” (Al-i İmran, 3/169) Rablerinin katında bi katta bu bir,ikincisi dünyadaki bi kattan değil bu iki,üçüncüsü burdaki ayette anladığım şudur,Allah yolunda ölenler ölü değil ŞEHİDDİR buda üç. Ayetin girişindede bunların ÖLÜ OLDUĞUNU,AMA ALLAH YOLUNDA ÖLÜ OLDUĞU İÇİN ŞEHİD İSMİYLE İSİMLENDİRİLİYOR,kuranın ayetinde çelişkiyle yaklaşan hep çelişir aslanım,ayetin girişlindeki ÖLÜYÜDE ALLAH KULLAN MIŞ GÖRMÜYON MU... HA BİDE SELEFİ OLAN SENİN GİBİ OLSUN..Kafanda bi şablon oluşturmuşsun kimin o şablona yakın bi hitabı varsa etiketi yapıştırıyon..
__________________ önce yazdığım katılım yaptığım beğeni yaptığım paylaşımların arasında azda olsa kuran ve sünnete uygun olmayan düşünceler olabilir.Bunların bana sorulmadan dikkate alınmasından mesul değilim... ... |
06 Ocak 2012, 19:18 | Mesaj No:17 | |
Durumu: Medine No : 13966 Üyelik T.:
27Haziran 2011 | Cevap: Meşru olan tevasül.. Alıntı:
35- Ey iman edenler, Allah'tan korkup-sakının ve (sizi) O'na (yaklaştıracak) vesile arayın; O'nun yolunda cihad edin, umulur ki kurtuluşa erersiniz. arkadaşım ,maide 35 teki vesileleri KURANIN BEYANINDA 3 mddede verdim meşru olanda kuranın verdiğidir.varsa karşıt delilini getir kurandan ve rasulullahın pıratikliğinden,yoksa olan hakikate yüzünü ekşitip,sırtını dönme vaktindir.ya delilinizi getirin yada susun,o ki kuran ve sünnet diyoruz hayde neyiniz varsa atın ortaya...
__________________ önce yazdığım katılım yaptığım beğeni yaptığım paylaşımların arasında azda olsa kuran ve sünnete uygun olmayan düşünceler olabilir.Bunların bana sorulmadan dikkate alınmasından mesul değilim... ... | |
06 Ocak 2012, 19:38 | Mesaj No:18 | |
Cevap: Meşru olan tevasül.. Alıntı:
Ve la tahsebennellezine kutilu fi sebilillahi emvate, bel ahyaun inde rabbihim yurzekûn. Şimdi ayette diridirler yaşıyorlar diyorsa senin Müslüman olarak tevilden kaçınman ve iman etmen gerekmezmi? evet emvat ifadesini kullanmış ama peşinden bel diyerek ahyau kelimesini güçlendirmiş. bu kadar gramer bilgin yoksa neyi tartışıyoruz. Yoksa alttaki ayetin tehdidinde kalırsın O, sana Kitab’ı indirendir. Onun (Kur’an’ın) bazı âyetleri muhkemdir, onlar kitabın anasıdır. Diğerleri de müteşabihtir. Kalplerinde bir eğrilik olanlar, fitne çıkarmak ve onun olmadık yorumlarını yapmak için müteşabih âyetlerinin ardına düşerler. Oysa onun gerçek manasını ancak Allah bilir. İlimde derinleşmiş olanlar, “Ona inandık, hepsi Rabbimiz katındandır” derler. (Bu inceliği) ancak akıl sahipleri düşünüp anlar. Aliimran 7) son olarak terbiyesiz usluplar kullanma kardeşim saygı çerçevesinde yaz ne yazacaksan hakaret etmeyi herkes bilir işki edebini muhafaza edesin.vesselam | ||
06 Ocak 2012, 19:49 | Mesaj No:19 | |
Cevap: Meşru olan tevasül.. Alıntı:
ölülerin dirileri işitemediğini[fatır.22]sadece Allahın işite bileceğinin beyanlarıda vardır. benim verdiğim ayette bu lütfen şimdi bu çelişkili durumu izah et kardeşim.vesselam “Allah yolunda öldürülenleri sakın ölü zannetme! Bilakis onlar hayatta olup, Rablerinin katında yaşarlar, rızıklanırlar.” (Al-i İmran, 3/169) ölü olan kimse her ne kadar berzah alemine intikal etmiş ise de kendisine has bir hayatı vardır. Peygamberimiz (sav) şöyle buyurmuştur: "Peygamberler kabirlerinde diridirler" (İbn Mâce, Cenâiz 65) Peygamberlerin, mezarlarında diri olduklarına bir delil de, Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve sellem), mirac sırasında Mescid-i Aksa’da bütün peygamberlerin ruhlarıyla buluşması ve semada karşılaştığı her peygambere selam verdikçe, peygamberimiz (Sallallahu aleyhi ve sellem)’in selamını almasıdır. Yine Bedir savaşında ölmüş müşrikler hakkında da şöyle buyurdular: "Siz bunlardan fazla işitmezsiniz; ancak cevap veremezler." ölülerin işiteceğini ifade eden ayet ve hadis varken hala hoplayıp zıplaman sağa sola senin samimi olmadığını at gözlükleriyle yaşadığını bir batağa saplandığını gösterir. silkin müslüman kardeşim vebale girme.vesselam | ||
06 Ocak 2012, 19:50 | Mesaj No:20 |
Durumu: Medine No : 13038 Üyelik T.:
14 Aralık 2010 | Cevap: Meşru olan tevasül.. Öncelikle la diyebilmek kardeşim bu emeğiniz için allah razı olsun Güzel abim şehidler konusunun nasıl anlaşılması gerektiği tevessül bölümünde açıkladık. Bak abim hep örnek verdim bir daha örnek vereyim Yahudiler ticaretle faizi aynı kategoride değerlendirdiler ve kafir oldular. Güzel abim bakın la diyebilmek kardeşim de konuyu izah etmiş sahabe rasulullah vefat ettikten sonra yağmur duası için amcasına gittiler. oysaki rasulullahın kabri onların yanı başında idi biz daha neyi tartışyoruz. Eğer sahabiler peygamber efendimizin ruhaniyetinden yardım dileseydi bu bize meşru olurdu konu bu kadar net ve açık. “”Allah'ı bırakıp kıyamet gününe kadar kendisine icabet etmeyecek şeylere tapandan daha sapmış kimdir? Oysa onlar, bunların tapmalarından habersizdirler””Ahkaf/5 Yüce rabbimin bu ayetini biz neden anlamak istemiyoruz analamk mümkün değil. Bakın ayet muhkem net ve açık onlar size icabet edemezler. Yani isteklerinize cevap veremezler. Şimdi bu ayetin üzerine yorum olmaz sadce işittik ve iman ettik demekten başka çaremiz yoktur. “”Allah ve rasulu bir işe hüküm verdiğinde inanmış mümin erkeğe inanmış mümin kadına muhayerlik hakkı yoktur.”Ahzab/36 Allah ve rasulu hükümünü verdi bizlere ancak teslim olmak düşer.
__________________ Kimin Ne Dediği Değil / Allah'ın Ne Dediği Önemli. |
Konuyu Toplam 2 Kişi okuyor. (0 Üye ve 2 Misafir) | |
Benzer Konular | ||||
Konu Başlıkları | Konuyu Başlatan | Medineweb Ana Kategoriler | Cevaplar | Son Mesajlar |
Keşf, Mükaşefe ve Manevi Alemler | Esadullah | Tasavvuf-Tarikat | 4 | 10 Kasım 2013 17:59 |
Keşf Nedir? | FECR | Tasavvuf-Tarikat | 1 | 09 Kasım 2013 20:02 |
Kur'an'da Vesile-Tevessül Kavramının Analizi | Yitiksevda | Makale ve Köşe Yazıları | 2 | 09 Ocak 2012 14:07 |
Kur’ân'da Vesile Kavramı ve Tevessül Meselesi | Medineweb | Kur'ân-ı Kerim Genel | 0 | 13 Mayıs 2011 15:00 |
Duada Tevessül | HakikaT | Dua Bölümü | 2 | 03 Ocak 2011 04:49 |
.::.Bir Ayet-Kerime .::. | .::.Bir Hadis-i Şerif .::. | .::.Bir Vecize .::. |
|