|
Konu Kimliği: Konu Sahibi Muvahhid25,Açılış Tarihi: 06 Ocak 2012 (17:26), Konuya Son Cevap : 13 Ocak 2012 (18:35). Konuya 39 Mesaj yazıldı |
| LinkBack | Seçenekler | Değerlendirme |
09 Ocak 2012, 01:50 | Mesaj No:11 | |
Durumu: Medine No : 90 Üyelik T.:
21 Ağustos 2007 | Cevap: İbni Teymiyenin Tasavvuftaki Fena Hakkında Görüşleri Alıntı:
Kardesim fitne katilden beterdir. İnsanların hür iradeleriyle tercih ettikleri ve kesinlikle Allahın kanununa, Rasulunun sünnetine aykırı bir hal almadıktan sonra tasavuf lüksüne karısılmasın. Şer'i anlamda bir küfür mevcutsa buna zaten cümlemiz karsıyız. Halisane niyetlerle gercek mürebbiyelere talebe olmak isteyenlerin kafalarına durmadan neden vuruluyorki.... Tahtına oturmus, göbegi kendinden önce giden, yalan dolanlarla üc bes kadını barındırıp hayvani isteklerine alet eden şarlatanlara seyh demek ehillere yakısmıyor. Genellemelerle sürekli karalamak hos degil. Genel manada teslimiyet şeksiz şüphesiz Allah ve Rasulunedir, lakin özel manada tasavuf erleri bu teslimiyeti terbiye edici aracılıgı ile yapıyorlarsa bizene sizene kimene... Kadın olmam hasebiyle cok fazla konulara karısmak istemiyorum cünkü bu forumda gördüm ki yine kendini bilmez erkekler güc tatmini icin kadınları tehdit ediyorlar. Bu durum cok komik oluyor ve cevaba bile layık görülmüyor. Vesselam...
__________________ Bismillah diyerek... | |
09 Ocak 2012, 01:55 | Mesaj No:12 |
Durumu: Medine No : 2 Üyelik T.:
10 Nisan 2008 | Cevap: İbni Teymiyenin Tasavvuftaki Fena Hakkında Görüşleri
Eyvallah bacım Allah'a emanet olun saygılar...
__________________ Sakın başkasının kölesi olma; çünkü ALLAH seni hür yaratmıştır . -İmam Ali- (a.s) |
09 Ocak 2012, 02:05 | Mesaj No:13 |
Durumu: Medine No : 90 Üyelik T.:
21 Ağustos 2007 | Cevap: İbni Teymiyenin Tasavvuftaki Fena Hakkında Görüşleri saygı ve hürmet bizden efendim, tsk edrm.
__________________ Bismillah diyerek... |
09 Ocak 2012, 02:10 | Mesaj No:14 |
Durumu: Medine No : 15316 Üyelik T.:
18 Aralık 2011 | Cevap: İbni Teymiyenin Tasavvuftaki Fena Hakkında Görüşleri
[QUOTE=mdm1;152850]Kamer hocam hoşbulduk, aslında diğer bir yazınızda oldukça güzel bir cevabınız vardı, sanırım 19 numaralı yazıydı, ALLAH razı olsun hocam oldukça anlamlı vede yerinde bir cevaptı. İşlerim biraz yoğun ayrıca başka bir sitede uzun soluklu bir tartışmadayım. Kişisel polemiklere fazlada dalmak istemiyorum ama hakkında söylenmesi gerekiyor görüyorsunuz. Esedullah kardeşim, gülümsediğiniz telepati kavramını somut veri olarak benimsediğimden değil, bizatihi ciddiye almadığım ve inanmadığım için yakıştırıyorum. Ciddiye almadığınız bir şeyi o zaman kişiler üzerine yıkarak onları acımayın yada bu duyguyu uyandırmayın kardeşim, Siz ciddiye almıyo olabilrsiniz ama bunu yaşamak bu işin ciddiliğini zaten gösteriyor.Siz aslında çok güzel bir yerden bağlamışsınız olayı soyutluktan elbette zahiri bir ispatı olmaz (hamd olsun bunu biz zahirende ıspatladık bazılarına yeri geldiğinde) bu yüzden de ıspat dediğiniz zaman bunu açıklaması zor bir durum sanabilir insanlar zaten önemli olanda anlatmak değil yaşamak...Ve hatta bu tasavvufta edepsizliktir her halini ulu orta anlatamazsın bu seni bağlar ama maalesef zamanla bunlar unutulmuş ve işte bu sorunlar çıkmıştır. Bugün insanoğlu bir çok soyut kavramı zaten açıklayamıyor örnekte verdiğim gibi mesela Rüya evet gördüm deniyor ama ne kadar gerçek? Mesela akıl var deniyor ama nerde ? bu şekilde deselerde biz evet diyoruz Allah c.c. bunu bildirmiş işte bu hallerde buna benzer kardeşim... Rabıta konusunda akademik denilebilecek ölçüde, eski nakşi şey-hi Ferit Aydının mükemmel bir çalışması var. Sonraki bir yazımda e-kitap linkini verebilirim. Yine İbrahim Sarmış ın Teorik ve pratik açıdan tasavvuf ve İslam kitabıda oldukça etkili bir kitaptır. Ben acizde Rabıta hakkında bir çok eser okudum ve münazarada bulundum hepside Akademik seviyede, ki ben Ferit Aydını kitaplığıma bile almam bu konuda onun sizi cezbetmesi Rabıtayı inkarındandır.Kendisi o eserinde zaten bunuda belli etmiştir.Ama yöneldiği akıma ayak uyfurmak içinde bu şarttır.İbrahim Sarmışı tanımam ama bakarız nasıl yaklaşmış diyerekten inşaALLAHU Rahman... Bana somut verilerle hiçbir farazi türetilmiş kavramın yakıştırılmış anlamını ispat edemezsiniz. Çünkü kavramların kendisi soyut olmakla beraber, anlam bakımından şerhe gidilirse, bütün sözler döner dolaşır gaybı taşlar durur. Siz birisi çıksın demişsiniz bende buyurun dedim kardeşim ve halada diyorum Allahın c.c. izni ile Allah c.c. eğer dinine yardım edilirse soyutları bir anda somutada çeviremezmi? Aslında sahabe hayatını bir okumak lazım tavsiye ederim baştan sona hemde , mesela Ali İmran Suresi 123 125 Ayetleri bu melekler soyut varlıklar, hem sahabede bu melekleri hiç görmemiş nasıl olmuşta yardım etmiişler acaba ? E Allah dilerse elbette soyut somut kavramı kalmaz biz buna Zahir ve Batın yada Madde ve Mana deriz ... Şeriat Zahire bakar elbette ama Maneviyatı olgunlaşmamış bir kişi Zahiri boyuttaki Emirleri yarıne getiremez getirsede o Kuranda bahsedilen noktalara ulaşamaz, Tasavvufta kişinin Batıni boyutunu güçlendiren ve bunu yaparkende Kuran ve Sünnete itina gösteren yani yine Şeriatı ve Muhammedi Ahlakı ön planda tutarak bunu yapar.Şeksiz, Şüphesiz ve elbetteki Şirksiz... Sahtekar şey-hler diyorum çünkü şey-hlik iddasında olan her kim varsa sahtekarın ta kendisidir. Şeyhlik iddasında olanlar eğer Şeriat-ı Ahmediyye çizgisi dışında heva ve heveslerince gerçekten bunu sahtekarlık altında yapıyorsa elbette sahtekarlık damgası vurulur kardeşim, Şeyh ne demek ki hem biliyorsunuzdur ama tekrar bakalım ; 1. Araplarda Kabile yada Topluluk Reisi büyüğü 2. Bir ilim dalında ihtisas etmiş olan. 3. Mürşîd-i kâmil; insanlara Allahü teâlânın emir ve yasaklarını anlatan, dîni, İslâm'ı yayan ve onların mânen olgunlaşmalarını sağlayan rehber zât. Çoğul şekli meşâyıh ve şüyûhtur. (Bkz. Meşâyıh) Ehl-i sünnet yolunda (Peygamber efendimiz ve O'nun Eshâbının yolunda) bulunan ve onu yayan şeyhinizin sohbetini büyük nîmet biliniz. Nasîhatlarına kıymet veriniz. Gösterdiği yolda bulununuz. (İmâm-ı Rabbânî) Şeyhlerin âlim olması ve mes'eleleri herkesin anlıyabileceği şekilde çözmesi lâzımdır. Son zamanlarda tekkeler, câhillerin eline düştü. Dinden, îmândan haberi olmayanlara da şeyh denildi. Bu gibi şeyhlerin sözlerini, işlerini din sanmak, bunları tasavvuf büyükleri ile karıştırmak çok yanlıştır. Dîni bilmemek, anlamamaktır. (Seyyid Abdülhakîm Arvâsî) Bakın Tasavvuf erbablarıda bu şekilde açıklamışlar demekki sahtekar olmamak lazım Tasavvufa görede... Bana delilin var mı diyorsunuz,peki kardeşim bu zatların şey-h veya evliya olduğuna sizin ALLAH katında deliliniz var mı_? Şimdi yukarda ne demek olduğunu verdik yani Akademik açılımı bu , demekki Şeyh bir eğitici ,Peygamber ve Ashabının yolunda giden ki yolları Kurandır, İslami ilimleri bitirmiş ve eğtimini almış sonrada insanlara bunu tebliğe başlamış kimsedir. Nasılki biz okula giderken öğretmenlere senin öğretmen olduğuna dair Allah katından bir delil varmı diye sormuyor ve onun diplamasına eğtimine bakıp önüne oturuyoruz işte Anlamı öğretici olan ve kendi alanında ilim almış Şeyhede bunu sormak ve bir delil beklemek ona karşı bir art niyet olmazmı? Evliyalığa gelince Allah c.c. Veli kullarını zaten Kuranda anlatmış yaşantısına bakarız eğer Kuran ve Sünnet dışı ise elbette Evliya değildir.Yani Allahın c.c. nitelendirdiğinin dışında hareketleri varsa döner gideriz... Hem şunuda hemen aktarayım hiç bir Mürşid kendisin Evliya yada Mürşid olduğunu dile getirmez Şeyhlik vasfını söyler belki çünki eğtimini aldığı bir şeyi dile getirmesi gayet normal bir davranıştır.Ama asla ve asla ben Evliyayım ben Mürşidim ben Gavsım demez dememiştirde zaten buna yeltenirse ceremesi ağır olur.Bu tip söylevler kişilere hastır bunu söylerkende dediğim gibi Yaşantısı ve İslama verdiği ehemmiyete bakarak söylerler... Demek ki delili ilk sunması gerekenler idda ve zan zahipleri. Bu arada mesela Rumi ve Arabi gibi sahtekarların küfür dolu eserlerinden ve sözlerinden çok uzun soluklu konular açabilirim. Bakın bu forum çok güzel bir forum ama bazen bu tarz hitaplar okumak çok üzücü kardeşim Mevlana Celaladdin Rumi ksa yada Muhyiddin ibni Arabi ksa insanlığa yüzler eser bırakmış Alimlerdir.Alim olarak bile görmeyabilirsiniz ama sahtekar yaftası takmanız ve bu üslubta hitabınız ne kadar doğrudur sizce? Abdullah b. Ömer'den rivayet edilen bir hadiste de "Ölülerinizin iyiliklerini, güzelliklerini anın ve kötülüklerini sarfı nazar edin." buyurmuştur. (Tirmizi, Sünen, Cenaiz, 33, c. II, s. 215; Ebu Davud, Sünen, Edeb, 49, c. IV, s. 275.) Efendimiz s.a.v ne güzel demiş bakın şimdi bu Onun ümmeti olan bize ne kadar yakışır kardeşim?Siz buraya uzun soluklu değil isterseniz bir Külliyat dahi koysanız eğer kişilere sırf müslüman oldukları için iyi taraflarındanda bakmazsanız ne anlamı olur? Bizde uzun soluklu konular açabiliriz lakin eğer ben kişileri sahtekar gibi "hele helede zamanında el üstünde tutulan ve ölmelerine rağmen hala akımlarıın ve eserlerinin birer kaynak olarak kaldığı kişilerse " ifadelerle adandıracaksam ben bundan utanırım, sözünü dahi etmem ki ben bunu yapacaksamda evvela Onun kadarda ilmim olması lazım derim ve haddimi bilirm... Onun için bu güzel münazaraları bu tip hitaplarla daraltıp boğmazsak ne kadar güzel olur kardeşim... Genel olarak sahtekar şey-hler diyorum ama, kişi bazında bir çok örnek verebilirim. Kendi sözlerinden, kendi eserlerinden nakillerle. Çok yorgun ve uykusuzum sonra devam etmek üzere, selam ve dualarla... Dua ederizki Allah Azze ve Cel bizleri Hak yoldan çıkarıpta sapıtanlardan uzak eylesin, kendisini Allah c.c. yolunda gösteripte çeşitli isimler altında insanları kandıranlardan ve İslam ile Kuran ile Sünnet ile sömürenlerden uzak eylesin ... Ve aynı şevk ve muhabbetle ve daha fazlası ile tekrar yönelir ve derizki Allah Azze ve Cel bizleri Kuran ve Sünnet ve Muhammedi Ahlak yolunda olupta Hak yolda Sıratel Müstakimde şaşmadan gidenlerin yanından ayırmasın ve bizleri İsra 71 ayeti sırrınca Hak yolda olan imamlar ve önderlerle çağırdıklarından eylesin...amin amin amin ya Mucib ya Muin vesselam |
09 Ocak 2012, 02:24 | Mesaj No:15 | |
Durumu: Medine No : 15316 Üyelik T.:
18 Aralık 2011 | Cevap: İbni Teymiyenin Tasavvuftaki Fena Hakkında Görüşleri Alıntı:
Anlaşılan buraya gelip bir kaç yazı yazmamız sizleri rahatsız etti eyvallah biz olmadan huzurunuz olucaksa sizin huzurlu olmanız bizi memnun eder.Amacımız kimseyi Tasavvuf içine sokmak yada fitne çıkartmak ve huzur bozmak değildir. Ama görüyoruzki siz gerçekten geriliyorsunuz kusurumuza bakmayın biz sadece sizin gibi müslüman olduğumuzu anlatmak için geldik sizi yermek ve aranıza fitne sokmak için değil Allah yolunuzu açık etsin vesselam | |
09 Ocak 2012, 02:34 | Mesaj No:16 |
Durumu: Medine No : 2 Üyelik T.:
10 Nisan 2008 | Cevap: İbni Teymiyenin Tasavvuftaki Fena Hakkında Görüşleri
Esadullah kardeşim İklimya bacımızın serzenişinde haklı yönü Daha İslam'dan bi haber binler milyonlar dururken bizim birbirimiz ile uğraşmamıza yöneliktir sakın yanlış anlamayın gerçekten Sizin ilmi yönünüzden faydalanmak hakka hak batılada batıl demek istiyoruz bizi terketme düşüncenizi kabul etmiyorum kardeşin olarak daha çok hakikatleri hep birlikte ortaya koyacağız Allah'a emanet olunuz saygılar...
__________________ Sakın başkasının kölesi olma; çünkü ALLAH seni hür yaratmıştır . -İmam Ali- (a.s) |
09 Ocak 2012, 03:23 | Mesaj No:17 |
Durumu: Medine No : 13038 Üyelik T.:
14 Aralık 2010 | Cevap: İbni Teymiyenin Tasavvuftaki Fena Hakkında Görüşleri İklimya bacım yine birilerinin bir yarasına dokunup gçemişsiniz. Özel meselelerin özelde kalması hepimiz adına inşallah daha hayırlı olur. Bakın arkadaşlar nasıl islam dininin olmazsa olmazları var ise tasavvuf dinininde tasavvuf olabilmesi için olmazsa olmazları vardır. Tasavvufu din olan olarak telaki ettik diye iklimya bacım hemen karşı çıktınız. Din terimini daha evvel geniş bir şekilde işlemiştik forumda vardır. Kısaca özetleyecek olursak bir ideolojinin dünya ve ahiret ile ilgili fikirleri varsa kendine has bazı ibadetler geliştirmişse bunun adı DİN dir. Tasavvufunda hem dünya hem ahirete yönelik fikirleri var olduğuna göre bu din tanımına tam olarak uymaktadır. Şimdi anladığım kadarıyla sizler bazı tasavvuf akınlarının kötü bazılarınında iyi olduğunu, bizlerinde sap ile samanı karıştırdığımızı söylüyorsunuz. Tasavvuf dinini şahsen tenkit ederken tasavvufun olmazsa olmazlarını hep ele almaya gayret ettim onlarda şu kavramlardı Vahdeti-vücut Rabıta Fenafillah Enelhak Tevessül Fenafişeh Seyrülük vs kavramları islam dini ile karşılaştırdığımızda şehit ibn-i Teymiyyeninde beyan buyurduğu gibi Firavunun tevhid diniyle aynı olduğunu gördüm. Şayet sizler hayır biz o tanımları kabul etmiyoruz diyorsanızsa o halde sizler tasavvufçu değilsiniz. Tasavvuf büyükleri tasavvufu öyle tanımlamışlardır... Cenabbi Allah kuranda zümer/3. Ayette Mekke putperestlerinin şirk düşüncelerini izah ederken onların aynen şöyle dediklerine tanık oluyoruz. “Biz bunlara tapmıyoruz bunlar Allah’ın sevgili kullarıdırlar,bunlar bizim Allah katındaki aracılarımızdırlar” şimdi bu düşünceyle tasavvuftaki şeyh mür-it arasında ki düşünce arasında ne farkı vardır. Bana bunu kim izah edecek... Bizler tasavvufu eleştirirken tasavvuf dinin içerisinde bazı kendi bilmez şeyh bozuntularını yada yoldan çıkmış bazı müritlerden söz etmiyoruz... Şuna emin olun elimden geldiği kadar yorumlarımı kuran ve sünnete muhalif olmayacak şekilde yazmaya çalışıyorum. Tasavvufuda eleştirirken asla ezbere konuşmamaya dikkat ederek onların kendi kitaplarında geçen düşüncelerini ele alıp ona göre reddiye yazıyorum. Temeli insan aklına dayanan bir ideolojinin islam dini ile hiçbir bağlantısı söz konusu olamaz. Tasavvuf dini temelini kavramlarını hayata dair düşüncelerini insan aklından alır. Batını yada rüya gibi soyut delillendirilemeyecek gibi düşüncelerin üzerine asla din oluşturulmaz... İslam dini kaynağını doğrudan yüce Rabbimizden alır. Bu dinin bir kitabı ve bir de peygamberi vardır. Bizler kendi kafamıza göre dinde aslı astarı olmayan israliyatların, yada hayali düşüncelerin peşine takılamayız. Bunu yaptığımız takdirde islam dini ile bağımız koparmış ve asla müslüman olamayız.. “fiemaniAllah”
__________________ Kimin Ne Dediği Değil / Allah'ın Ne Dediği Önemli. |
09 Ocak 2012, 03:29 | Mesaj No:18 |
Durumu: Medine No : 13038 Üyelik T.:
14 Aralık 2010 | Cevap: İbni Teymiyenin Tasavvuftaki Fena Hakkında Görüşleri Güncellllllll
__________________ Kimin Ne Dediği Değil / Allah'ın Ne Dediği Önemli. |
09 Ocak 2012, 13:22 | Mesaj No:19 |
Cevap: İbni Teymiyenin Tasavvuftaki Fena Hakkında Görüşleri
Sayın Abdulmelik demişsiniz ki; __________________________________________________ ____________ medineweb forum kurallarının 19.maddesi; 19. Alimler, Hocaefendiler, Tarikatlar, Cemaatler, İslam Tarihindeki Şahsiyetler ve Toplum tarafından değer verilmiş Saygın ve Kariyer sahibi, Siyasi Parti, Oda, Dernek, Kurum, Kuruluş VE Başkanlarını Küçük düşürücü, aşağılayıcı, Karalayacı, tekfir edici,Hakaret türünden Paylaşımlara İZİN verilmez.ve bu kurallara uymayan üye uyarılır,tekrarı halinde kalıcı siteden uzaklaştırılır. __________________________________________________ _______________ 1-Şeyh kelime anlamıyla yaşlı pir demektir. İslam ıstılahına göre hiçbir ayrıcalık taşıyan kavram değildir, İslami, Kur"ani bir kavramda değildir... 2-Müminler arasındaki üstünlük Takva iledir, müminler muttaki olmak için yarışırlar, kimin müttaki ve takvalı olduğuna ise kullar değil, ALLAH subhanehu karar verir. Ayrıcalıklı kişi seçme hakkı beşerlerde değil velev ki peşinde milyarlarca müntesibi olsun. 3-Sahte şeyh sözcüğü, yani yaşlı pir anlamına gelen sözcük, anlamından farklı olarak, adlandırıldığı kişide, diğer insanlara göre statü farkı olarak görülüyorsa, adlandırıldığı kişinin hristiyanlardaki ruhbanlık gibi, kutlu ve yarı ilahsal sıfatlarma mümeyyiz olmasına inanılıyorsa, keramet, görüm, yakaza, duasının mutlak kabulu, bereket, hidayet kaynağı olarak görülüyorsa, bu eylemler ve inanışlar İslam şeri usulune göre sahtekarlığında ötesinde, kademeli saydığım veçhe doğrultusunda küfür ameliyesini üzerinde kendiliğinden taşır... 4-Bir küfür rejimi için nasıl ki açık açık tağut, zalim, fasık hükümlerini dillendirebiliyorsak, bir cemaatin, bir örgütün, kendilerine tebea toplamak adına veya toplumu cemaatleri altına katma propagandası olarak, sahte kavramlara, yalan ve hiç olmayacak anlamları yüklüyor, ve yine bu sahte ve yalanları bazı kişiler üzerinde muttasıf görüyorlarsa, nasıl ki kavrama yüklenen anlam sahte ise, bu sahte ameliye ile insanları kandırma eylemine giren her kim olursa olsun SAHTEKARDIR... 5-Yukarıdaki madde ile bana vermiş olduğunuz uyarıya karşılık ise; Kişilerin ameliyesi, kullandıkları materyale, kavrama sahte anlamlar yüklemesi, bu sahte kavram ile toplum bazında kendisine seçkin, lider, kutlu önder, yarı ilahsal sıfatlarla donanmış beşer vasıflarını yüklüyorsa, çekinmeden, ve ya bu saydığım özellikleri kendisine tabi olanlar, takipçileri yakıştırıyorsa, bu kendi ameliyelerinin küfrünü açıklamaya yeter derecede, kendi şahsı münhasırlarından açıkça sadır olmuş karine ve delillerdir. Yukardaki maddeye göre, kişilerden, cemaatlerden, toplumlardan, kuruluşlardan, açıkça sadır olan küfür eylemleri var ise, bu maddeye istinaden kendi kendini tekfir eder mahiyetteki eylem sahiplerini tekfir edemeyeceksek, sahte kavramlar arkasına, sahte abartılı, hiç olmayan ve olmayacak anlamları yüklüyor ve bu kişileri ALLAH ve resulu haricinde dokunulmazlık addediyorsak; Kusura bakmayın kardeşim, bana adeta ayetmiş gibi yazdığınız bu maddeyi tanımıyorum, bu son mesajımlada sitede son yazımı yayınlamış olarak, bir daha velevki başka nikle bile dahi olsa bu siteye kalıcı olarak katılımda bulunmayacağımı garanti veriyorum... Selam ile... | |
09 Ocak 2012, 14:17 | Mesaj No:20 | |
Durumu: Medine No : 13966 Üyelik T.:
27Haziran 2011 | Cevap: İbni Teymiyenin Tasavvuftaki Fena Hakkında Görüşleri Alıntı:
ve kuranı mübinde,atalarının geleneği üzerinde olan fravun,hz musanın getirdiği vahiye karşı çıkarak musa peygambere şunu diyordu,EY KAFİR,bunu musa peygambere diyen fravundu,ne garip değil mi.... son olarak rasulullahı örnek alan her müslüman yaşadığı cahiliye toplumu içerisinde FİTNECİ yaftasıyla muhattab olur bu olmassa olmazdır. Tasavvufun din oluşuda şundandır,her din bi yaşama biçimidir,her yaşama biçimide bi DİNDİR. Allah katındaki din islamdır,ibadetinden tutun bütün hükmünü koyan Allah tır. Tasavvufta ibadetin bi kısmını koyan ŞEYHLERDİR,şekil ve hükümleriyle,Bunlardan bi akç örnek vereyim,1.Rabıta,2.kafa sallayarak yapılan zikir,3.ilim kaynağı olarak ölülerle görüşüp bilgi almak vs,vs..
__________________ önce yazdığım katılım yaptığım beğeni yaptığım paylaşımların arasında azda olsa kuran ve sünnete uygun olmayan düşünceler olabilir.Bunların bana sorulmadan dikkate alınmasından mesul değilim... ... | |
Konuyu Toplam 28 Kişi okuyor. (0 Üye ve 28 Misafir) | |
Benzer Konular | ||||
Konu Başlıkları | Konuyu Başlatan | Medineweb Ana Kategoriler | Cevaplar | Son Mesajlar |
Acibtü liâmiri dâri’l-fenâ... | Hazan Mevsimi | Serbest Kürsü | 1 | 26 Aralık 2009 11:34 |
Müteşabih Hakkında Alimlerin Görüşleri | NUR | Kur'ân-ı Kerim Genel | 1 | 22 Aralık 2009 00:59 |
Fena Fi'l-Hak | MERVE DEMİR | İslami Kavramlar | 1 | 13 Mayıs 2009 21:29 |
Fena Fillah | MERVE DEMİR | İslami Kavramlar | 1 | 13 Mayıs 2009 21:28 |
İbni sinanın hayatı ve hakkında genel bilgi | MERVE DEMİR | Soru Cevap Arşivi | 0 | 07 Nisan 2009 22:49 |
.::.Bir Ayet-Kerime .::. | .::.Bir Hadis-i Şerif .::. | .::.Bir Vecize .::. |
|