|
Konu Kimliği: Konu Sahibi Seleme,Açılış Tarihi: 29 Şubat 2008 (02:31), Konuya Son Cevap : 29 Şubat 2008 (23:33). Konuya 3 Mesaj yazıldı |
| LinkBack | Seçenekler | Değerlendirme |
29 Şubat 2008, 02:31 | Mesaj No:1 |
Vaaz:Geçmiş Ve Günümüz İnsanlarında Şirkin Yeri Vaaz:Geçmiş Ve Günümüz İnsanlarında Şirkin Yeri Hamd, sena ve övgülerin en güzeli Allah (c.c.)’a mahsustur. Salat ve selam da Hz. Muhammed Mustafa’ya, âline, ashabina ve onun yolunu takip eden Müslümanlar üzerine olsun. Allah Subhanehu ve Teala, Kuran-ı Mübin'de nisa48, nisa 116, Maide 72 .... ve bircok ayetinde kendisine şirk koşulmasını asla affetmeyecegini, ve şirk üzerine ölen bir insanın ebedi cehenneme girecegini haber veriyor. bu yüzden biz müslümanların bu knuya gereken hassasiyeti göstermemiz, tevhidi ve şirki iyi idrak edip, tevhid üzerine bir hayat yaşamamız gerekmektedir... Konumuza sirkin tanimini yaparak baslamak istiyoruz. Sirk kelimesi Arapça da “Ortak olmak” manasina gelen “Se-Ri-Ke” fiil kökünden bir mastardir.Tevhidin zıttı olan “Sirk” kelimesi; ortak kosma, ortak tanima anlamina gelir. Istilahi anlami ise; âlemlerin Rabbi olan Allah (c.c) zatinda, sifatlarinda ve hükümlerinde es kosmak veya Allah’a ortak isnat etmektir.Buradan da anlaşılacagı üzere tevhid de Allah'ı sadece bir yaratıcı olarak birlemek degil, aynı zamanda Onu sıfatlarında ve hükümlerinde de birlemek manasındadır...Allah’a es veya ortak kosmayla ilgili bütün fiillere “sirk” denildigi gibi, bu fiillerin faillerine “müsrik” denilir. “Sirk” kavrami, Allah’a es kosmak veya Allah’a ortak isnat etmek manasina gelmesine ragmen, günümüzdeki toplumun anlayisa göre genel olarak, Allah’i inkâr manasina gelmektedir. Oysa Islamla mükellef olan bir insan yaratilisla ilgili bazi olaylara, görerek ve tefekkür ederek; “Allah vardir” dese, sadece bu ikrar ve inanç o insani Müslüman yapmaz. Bilindigi gibi müsrikler de yaratici olarak Allah’in varligina inanmaktadirlar. Nitekim müsriklerle ilgili Kur’an’i Kerimde söyle buyrulmaktadir: “Andolsun ki onlara: "Gökleri ve yeri yaratan, günesi ve ayi buyrugu altinda tutan kimdir?" diye sorsan, mutlaka, "Allah" derler. O halde nasil (haktan) çevrilip döndürülüyorlar?” (Ankebut 61) “Andolsun ki onlara: "Gökten su indirip onunla ölümünün ardindan yeryüzünü canlandiran kimdir?" diye sorsan, mutlaka, "Allah" derler. De ki: (Öyleyse) hamd de Allah'a mahsustur. Fakat onlarin çogu (söyledikleri üzerinde) düsünmezler.”(Ankebut 63) Kuran’i Kerim de zikredilen bu gibi ayetler meseleye açiklik getirmektedir. Müsrik, Allah’a inanmasina ragmen Allah’a es kosan insandir. Allah’a es kosan insanin, Allah’in varligina olan imani ister taklidi iman, ister tahkiki iman olsun bu insan “müsriktir” ve Islam dairesinde degildir. Sirk meselesine bu kisa giristen sonra insanlari müsrik durumuna getiren sirk olgusunu, “itikadi” ve “ameli” sirk olmak üzere iki genel baslikta degerlendirebiliriz. ITIKADI SIRK Itikat demek, bir dinin temel inanç degerlerine kalbî baglilik ve inanmak demektir. Islam dinindeki iman esaslari “amentü” de belirtildigi üzere alti olarak sinirlandirilmasina ragmen Müslümanlar, Allah’a, Peygambere ve bir bütün olarak Kuran’i Kerime inanmakla yükümlüdürler. Kuran’i Kerimde bildirilen bütün gerçekler, Kuran’i Kerimde beyan edilen bütün esaslar, Müslümanlar için birer iman esasidir. Bu iman esaslarini bölmek, bir kismini esas, bir kismini detay kabul etmek, Müslümanlar için mümkün degildir. Itikadi sirk içerisinde bulunan kimseler, genellikle Müslüman olduklarini zanneden veya Müslüman olduklarini ileri süren kimselerdir. Bunlarda meydana gelen itikadi sirkten, bir çok örnekler verebilmemiz mümkündür. Mesela; 1- Herhangi bir insan, Hâlik, yani yegâne yaratici olan Allah’a inandigini söyledigi halde kâinatin, dünyanin ve dünyanin içindekilerinin yaratilisini, Allah’la beraber baska seylere de nispet ediyorsa. 2- Rezzak, yani yegâne rizik verici olan Allah’a inandigini söyleyip, rizik verici olarak Allah’la beraber baska seyleri de ön plana çikariyorsa. 3-“Hâdi”, yani yegâne hidayet edici olan Allah’a iman ettigini söyleyip; hidayet edici olarak baska seyleri de görüyor ise. 4-Yegâne ve mutlak Hakim olan Allah’a iman ettigini söyleyip; hakimiyeti Allah’tan baska kimselere veya mercilere nispet ediyorsa, böylesi inanislarda bulunan insanlar itikadi sirk içerisindedir. Kisaca örneklendirdigimiz bu itikadi sirkler Müslümanlarda olmamakla beraber Müslümanlarin bu gibi konularda yeterince bilinçli olduklari söylenemez. Mesela; bazi alimler Islami mücadeleleriyle ilgili olarak “Bizim mücadelemiz Allah’in hakimiyetini tesis etmek içindir” diyebiliyorlar!.. Böylesi bir söz, öncelikle Allah’in sifatlarini bilmekle yükümlü olan alimlere yakismayacak bir sözdür. Oysa su çok iyi bilinen bir husustur ki oda Allah (c.c)nun bütün âlemler üzerinde mutlak hakimiyete sahip oldugudur. Bu her hususta geçerlidir. Bunu su örnekle de vuzuha kavusturabiliriz. Firavun ve Nemrut, yönettikleri ülkede hakimiyetin gerçek sahibi olsalardi, hiç süphesiz ki Firavun Hz.Musa’yi, Nemrut ise Hz. Ibrahim’i gayet kolay öldürebilirlerdi. Oysa yalanci hakimiyetin sözcüsü olan bu kisiler, Allah’in elçileri hakkinda “Ölüm hükmünü“ vermelerine ragmen, ilahi hakimiyetin takdirine boyun egmek zorunda kalmislar ve öncelikle kendileri ölmüslerdir. Çünkü Allah (c.c) kendi hakimiyetini reddeden firavunlar üzerinde de mutlak hakimdir. Bizler bazi zamanlari “Hakimiyet Allah’indir” diyorsak, bu sözümüz; gerçeklestirmeyi istedigimiz bir temenni degil, insanlara hatirlatmak istedigimiz apaçik bir gerçektir. AMELI SIRK Amel; fiil, eylem, hareket, davranis manasina gelir. Insanin yasantisinda meydana gelen fiil, eylem ve davranislarinda kaynaklanan sirklere, kisaca “ameli sirk” diyoruz. Ameli sirk, bizzat fiil ve eylemlerden zuhur eden sirktir. Mesela; gaybi bildikleri inanciyla kâhinlere gitmek, degisik maksatlar için büyü veya sihir yaptirmak, göz boncugu veya katir boncugu takarak, bunlardan fayda ummak, ölülerden veya birer mahluk olan yaratilmislardan gaybi yardim istemek, Allah’tan baskasina kurban kesmek, insanlarin nasil ve ne sekilde yasayacaklari ile ilgili olan Allah’in hükümlerine ragmen kendi istekleri dogrultusunda hükümler koymak veya bu sekilde hükümler koyan müstekbirlere oy vererek onlari mesru görmek ve onlara destek vermek gibi. Bütün bunlar ameli sirktir. Ameli sirkin kaynaginda itikadi sirk oldugu gibi, bazi hallerde itikadi cahillik de olabilir. Gerçi itikadi cahillikte de sirk inanislar vardir. Mesela; Islam’in sadece bir takim ibadetlerden olusan bir din degil, basli basina bir hayat nizami oldugunu anlamalarina, âlemler üzerinde mutlak hakim olan Allah’in insanlarin yasantilariyla ilgili olarak hükümler vâzettigini bilmelerine ragmen; bu ilahi hükümleri reddeden müstek-birleri mesru görerek oylariyla destekleyen kisilerin amelinde, itikadi cahillik degil, itikadi sirk vardir. Bu gibi konularda resmi veya gayri resmi propagandalarla aldatilan, hakki ve gerçegi bilmeyen kimselerin fiillerinde ise itikadi cahillik bulunmaktadir. Nitekim bütün bunlari dikkate alan Islam, fiil-fail ayirimini yapmakta, fiil ile fail arasinda bilinç bagi varsa, faili fiile göre sifatlandirmaktadir. Sirki yönelislerde bulunan ve sirk fiilini isleyen fail insan oldugu için, insanin arastirilmasi ve degisik boyutlariyla ortaya konulmasi gerekmektedir. Sirkin faili olan insana yeterli açiklik getirilmedigi sürece, sirki yönelislerin nedenleri de açiklik kazanmayacaktir. Dolayisiyla “Insan nedir? Nelere meyillidir? Zaaf ve yetenekleri nelerdir? gibi sorulara cevap aramak kaçinilmazdir. Insanlari sirke sürükleyen nedenlerin hepsi, insan fitratiyla ilgilidir. Insanlari sirke götüren nedenlere girmeden önce, bu nedenlerin tesirinde kalan insan fitratina kisa bir açiklik getirmek gerekiyor. Sirk meselesini incelerken, Allah’a sirk kosan müsrik ile Allah’i birleyen muvahhid, farkli farkli yaratilislar da olsalardi, bu durum bizler için çok daha basit ve anlasilir olabilirdi. Oysa ki her iki yönelisin sahibi de insandir.Var oluslari itibariyle ayni yaratilisa sahip olan insanlar, birbiri ile tamamen zit iki ayri fiile, iki ayri istikamete yönelebilmektedirler. Birbiri ile çelisen bu farkliligi, yaratilistaki (fitrattaki) farkliliklar olarak algilayamayiz. Insanin yaratilisi ile olan gerçegi Kuran’i Kerim söyle beyan etmektedir. “(Resûlüm!) Sen yüzünü hanîf olarak dine, Allah insanlari hangi fitrat üzere yaratmis ise ona çevir. Allah'in yaratisinda degisme yoktur. Iste dosdogru din budur; fakat insanlarin çogu bilmezler.” (Rûm 30) Konumuzla ilgili olarak anlamamiz gereken gerçek; Allah (c.c.) sadece Müslümanlari degil, bütün insanlari din fitrati üzere yaratmistir. Bütün insanlarda Islam dininin bütün geregini yerine getirebilecek imkânlar ve yetenekler bulunmaktadir. Kuran’i Kerimde zikredilen birçok ilâhi buyrugu dikkate aldigimiz zaman, insanda bulunan su vasiflarin zikredildigini görürüz. Degisik konularda inanmak, sevmek, korkmak, sakinmak, itaat etmek, duymak, görmek, bilmek, düsünmek, konusmak, unutmak, hatirlamak, umutlanmak, özenmek, güvenmek ve istemek gibi. Insan bu vasiflarla ilgili gelen hükümlerle mükelleftir. Mükellefiyetlerin yerine getirilmesi için gerekli olan fitri donatim, insanda mevcuttur. Daha açik bir ifadeyle bu farkli fiillere meyilli olarak yaratilmislardir. Ancak yaratilis itibariyle bütün insanlarda bulunan bu fitri özellikler, insanlarin arzularina göre sekillenmekte, tercih ettikleri seylerle doldurulmaktadir. Mesela; korkmaya meyilli olarak yaratilan bir insan, fitratinda bulunan korku boslugunu, Allah korkusuyla veya Allah’tan baska seylerin korkusuyla doldurabilir. Sevmek ve itaat etmek yönelisleri de aynen bu sekildedir. Fitri temayüllerde yaratilan insanlar hangi dine girerlerse girsinler, onlarda meydana gelen degisiklik fitri temayüllerde degil, bu fitri temayüllerle yöneldikleri, benimsedikleri seylerdir. Insan fitratiyla ilgili olan bu ilâhi kanunlari, zamanimiz insanindan daha çok iyi bilen seytan islerini bu ilâhi kanunlarin tersine gerçeklestirmektedir. Nitekim, “Allah’in yaratisinda degistirme yoktur“ gerçeginin bilincinde olan seytan, bu nedenle fitri temayülleri degil, bu temayüllerle yönelinen seyleri degistirmeye çalismaktadir. Mesela; fitraten korkmaya meyilli olarak yaratilan bir insana seytan yanasirken, bu vasfi yok etmeye çalismaz. Çünkü bu fitri temayülü yok edemeyecegini, degistiremeyecegini bilir. Zaten onun rahatsiz oldugu sey insanin korkmaya meyilli olarak yaratilmasi degil, bu fitri temayül ile Allah’tan korkmasidir. Bu durumu önlemesi ve bununda ötesinde insanlarin fitri temayülünden faydalanabilmesi için, korkmaya meyilli olarak yaratilan insanlari seytani vesveseler ve tagutu müeyyidelerle korkutmasi gerekmektedir. Nitekim seytan ve dostlarinin da yaptigi bu degil midir?. ...Alıntı...
__________________ Dünyayı Güzellik Kurtaracak. Bir İnsanı sevmekle başlayacak herşey... | |
Konu Sahibi Seleme 'in açmış olduğu son Konular Aşağıda Listelenmiştir | |||||
Konu | Forum | Son Mesaj Yazan | Cevaplar | Okunma | Son Mesaj Tarihi |
Üniversiteli Bayanla Geçinme Sanatı | İslamda Kadın ve Erkek | mehmet akif2 | 20 | 9864 | 20 Mayıs 2009 19:42 |
Üniversiteli Erkekle Geçinme Sanatı | İslamda Kadın ve Erkek | mehmet akif2 | 1 | 2450 | 20 Mayıs 2009 19:35 |
A.Hakan'dan Döneklik Konferansı | Serbest Kürsü | kurtmehmet | 4 | 2382 | 10 Mayıs 2009 20:54 |
Hanefi Mezhebi: İslamda Kazanç | Zekat-İnfak | Seleme | 0 | 2332 | 19 Nisan 2009 04:52 |
Hanefi Mezhebi: Alışveriş | İlmihal Bölümü | Seleme | 0 | 2425 | 19 Nisan 2009 04:51 |
29 Şubat 2008, 21:26 | Mesaj No:3 |
Durumu: Medine No : 7 Üyelik T.:
14Haziran 2007 | Cvp: Geçmiş Ve Günümüz İnsanlarında Şirkin Yeri Hiç şüphesiz, Allah, Kendisi'ne şirk koşanları bağışlamaz. Bunun dışında kalanlar ise, (onlardan) dilediğini bağışlar. Kim Allah'a şirk koşarsa elbette o uzak bir sapıklıkla sapmıştır. (Nisa Suresi, 116) [FONT=Century Gothic][COLOR=#0070c0][SIZE=3]Allah korusun... çok güzel bir konu can kardeşim..
__________________ Her insan hata eder. Hata işleyenlerin en hayırlıları tevbe edenlerdir. Tirmizî, Kıyâme, 49; İbn Mâce, Zühd, 30. |
29 Şubat 2008, 23:33 | Mesaj No:4 |
Cvp: Geçmiş Ve Günümüz İnsanlarında Şirkin Yeri Nitekim, “Allah’in yaratisinda degistirme yoktur“ gerçeginin bilincinde olan seytan, bu nedenle fitri temayülleri degil, bu temayüllerle yönelinen seyleri degistirmeye çalismaktadir. Allah MUHafaza Eylesin.. Allah Razı Olsun Sayqı Deqer AblacIm.. | |
Konuyu Toplam 1 Kişi okuyor. (0 Üye ve 1 Misafir) | |
Benzer Konular | ||||
Konu Başlıkları | Konuyu Başlatan | Medineweb Ana Kategoriler | Cevaplar | Son Mesajlar |
Geçmiş Olsun Giresun | nurşen35 | Gündem/ Manşetler | 4 | 24 Ağustos 2020 00:39 |
Medineweb satıldı geçmiş olsun. | Dur_Hele | Duyurular/Öneriler/Şikayetler | 20 | 02 Ocak 2015 13:50 |
1. sınıf arapça geçmiş yıl soruları | yus-sel | Arapça 1 | 0 | 31 Ocak 2013 23:37 |
Şirkin Çağdaş Yansımaları | YASEMİN ATAMAN | Tevhid Ve Şirk Konuları | 1 | 09 Şubat 2012 22:01 |
geçmiş zaman aynası | CaferTayar | Şiirler ve Şairler | 0 | 13 Eylül 2008 11:29 |
.::.Bir Ayet-Kerime .::. | .::.Bir Hadis-i Şerif .::. | .::.Bir Vecize .::. |
|