|
Konu Kimliği: Konu Sahibi alperkara,Açılış Tarihi: 17 Aralık 2015 (17:20), Konuya Son Cevap : 17 Aralık 2015 (17:20). Konuya 0 Mesaj yazıldı |
| LinkBack | Seçenekler | Değerlendirme |
17 Aralık 2015, 17:20 | Mesaj No:1 |
Durumu: Medine No : 14578 Üyelik T.:
15 Kasım 2011 | Haftanın hutbesi.18.12.2015 rahmet ve merhamet yüklü adalet peygamberi Haftanın hutbesi.18.12.2015 rahmet ve merhamet yüklü adalet peygamberi İLİ : GENEL TARİH : 18.12.2015 RAHMET VE MERHAMET YÜKLÜ ADALET PEYGAMBERİ Aziz Kardeşlerim! Allah Resulü (s.a.s), ashabıyla birlikte Mekke’yi fethetmeye gidiyordu. Bir ara, Ensar’ın sancaktarlığını yapan Sa’d bin Ubâde’nin dilinden intikam dolu şu sözler döküldü: “Gün, savaş ve intikam günüdür. Gün, kan akıtmanın helal olduğu gündür…” Bu sözleri duyan Rahmet Elçisi, hemen harekete geçti. Sancağı Sa‘d’dan alarak başka bir sahabîye verdi. Ardından ashabına döndü ve şöyle dedi: “Gün, merhamet günüdür. Gün, kan akıtmanın haram olduğu gündür…”1 Aynı şekilde Efendimiz, ordusuyla Mekke’ye hareket halindeyken yeni doğurmuş, yavrularını emziren bir köpek gördü. Rahmet Elçisi, devesinden inerek bir sahabîyi bu hayvanın başında nöbet beklemek üzere görevlendirdi. Ta ki ordu, buradan geçinceye kadar, hayvan ve onun yavruları zarar görmesin diye. Tam o noktada ashaba dönerek şöyle dedi: “Yerdeki bütün mahlukata merhamet edin ki göktekiler de size merhamet etsin.”2 Kardeşlerim! Önümüzdeki Salı’yı Çarşamba’ya bağlayan gece Efendimiz (s.a.s)’in dünyayı teşrifleri vesilesiyle Mevlid Kandilini idrak edeceğiz. Kandilinizi şimdiden tebrik ediyorum. Tüm insanlığın, Peygamberimizin yüce örnekliğinden nasibini almasını Cenab-ı Mevlâ’dan niyaz ediyorum. Rabbimiz, gönlümüzde var olan peygamber sevgisini hiçbir zaman eksik etmesin. Bizi onun eşsiz örnekliğinden mahrum bırakmasın. Kardeşlerim! Resul-i Ekrem Efendimiz, az önce zikrettiğim hikmet ve insafla müzeyyen sözleriyle on dört asır öncesinden tüm insanlığa büyük bir ders veriyordu. İnsana yakışanın yüreğini kin, nefret ve intikam ateşiyle tüketmek değil; sevgi, saygı, merhamet ve affın güzelliğiyle tezyin etmek olduğunu haykırıyordu. Efendimizi âlemlere rahmet kılan ve ahlakta yüce tutan, onun bu anlayış ve tavrıydı. O, insanlığın yolunu, insanların gönül ve zihinlerini aydınlatan bir kandildi. O, bir müjdeciydi; Allah’a hakiki anlamda kul olan, insanî değerleri yaşayıp yaşatanlara büyük mükâfatlar olduğunu haber veriyordu. Bir uyarıcıydı o; insana Rabbinden, fıtratından, ahlak ve erdemden uzaklaşmamasını hatırlatıyordu. Değerli Kardeşlerim! Nübüvvet zincirinin son halkası olan Efendimiz (s.a.s), insanlığı bir olan Allah’a inanmaya ve yalnızca O’na kul olmaya davet etti. Onun daveti; ölüme hayat, zulme adalet, cehalete bilgi, vicdansızlığa merhamet, husumete barış oldu. İnsanlık, onunla gerçek anlamını, yaratılış gaye ve hikmetini bir kez daha idrak etti. O’nun sözleri, insanı özüyle buluşturan, kendisiyle barıştıran, tabiatla kaynaştıran, Rabbine yakınlaştıran mesajlar oldu. Aziz Müminler! Geçmişten günümüze Müslümanlar olarak, ne zaman ki bu mesajlara sımsıkı sarıldık, bunları yaşamak ve yaşatmak için gayret gösterdik, işte o zaman Peygamberimize layık aziz bir ümmet olduk. Ne zaman da gevşekliğe düştük, onun hikmetli öğretilerinden, örnekliğinden uzaklaştık, işte o zaman yolumuzu kaybettik ve ümmet olarak sıkıntılara maruz kaldık. Bugün de topyekûn insanlık ve bilhassa da İslam coğrafyasının içinden geçtiği zorlu süreçlerin temelinde onun rahmet yüklü mesajlarının, bugüne ve yarına bakışının doğru anlaşılamaması yatmaktadır. Onun eşsiz örnekliğinin, ağızlardan gönüllere indirilememesi, zihinlere, dimağlara iyice yerleştirilememesi, hayata geçirilememesi yatmaktadır. Bugün, İslam coğrafyasının dört bir yanında katledilen masum canların, akan kanın, gök kubbeye yükselen feryatların sebebi bizim Şefkat Peygamberine hakkıyla ümmet olamayışımızdır. Kardeşlerim! Efendimiz (s.a.s), insan ve Müslüman olarak bizlere sorumluluğumuzu ve görevlerimizi öğretti. Ancak bizler, çoğu zaman dünya meşgalesine adeta esir olduk. Efendimiz, ırk, dil, renk, coğrafya ayrımı gözetmeksizin hepimizi aynı Allah’a, aynı kitaba, aynı peygambere inanan, aynı secdeye baş koyan, aynı kıblede istikameti bulan kardeşler olarak ilan etti. Fakat bugün bizler, kardeşlik ahlakını unuttuk, böylesi ulvi bir değeri çoğu zaman cehalet, menfaat, kısır çekişme ve inatlaşmalara kurban eder olduk. Rabbimizin, “Biz seni ancak âlemlere rahmet olarak gönderdik.” 3 mesajıyla takdim ettiği Peygamberimiz, bizlere merhameti, şefkati, vicdanı, insafı, affı, sabrı ve hoşgörüyü öğretti. Ancak bizler, kendimize, ailemize, çevremize karşı bu hasletleri yitirdik. Yüreklerimiz katılaştı. Rabbimizin gönüllerimize yerleştirdiği tertemiz fıtrata tam anlamıyla sahip çıkamadık. Peygamberimiz, bizlere adaleti öğretti. Ancak bizler, adalete yalnızca başkalarının muhtaç olduğunu zannettik. O, bizlere yetim ve öksüz kalışı, çaresizlik içerisinde çare, ümitsizlik içinde ümit oluşu, en zor zamanlarda bile hayata azimle tutunuşu öğretti. Fakat bizler, başımıza gelen en ufak bir musibette dahi savrulmalar yaşadık, çoğu zaman da kaderi suçladık. O, bizlere kimsesizlerin kimsesi, mazlumların umudu, gariplerin yurdu olmayı öğretti. Fakat bizler, bitmeyen arzu ve isteklerimizi bir türlü dizginleyemedik. Kardeşlerim! Bugün, bütün insanlık olarak intikamı, nefreti, kan dökmeyi önceleyen çağrılara değil, Efendimizin hikmet, merhamet, vicdan, adalet, hak ve hakikat yüklü çağrılarına ihtiyacımız var. Bugün, çoraklaşan yüreklerimizin onun rahmet damlalarıyla hayat bulmasına ve yeniden fethedilmesine çok ihtiyacımız var. Bugün, onun gözüyle insanlığa bakabilmeye, onun yüreğiyle tüm acı ve kederleri hissedebilmeye her zamankinden daha fazla ihtiyacımız var. Bugün, her yönüyle onu örnek almaya, onun ahlakıyla ahlaklanmaya; sünnetini, benliğimizi her türlü kötülükten koruyacak erdemli tutum ve davranışlara dönüştürebilmeye çok ama çok ihtiyacımız var. Salât-u selam, tahıyyat-u ikram, her türlü ihtiram Efendimiz (s.a.s)’e, onun âline, ashabına ve onun yolundan gidenlere olsun. 1 Buhârî, Megâzî, 49. 2 Tirmizi, Birr ve Sıla, 16. 3 Enbiyâ, 21/107. Hazırlayan: Din Hizmetleri Genel Müdürlüğü
__________________ Görenedir görene,köre nedir köre ne? |
Konu Sahibi alperkara 'in açmış olduğu son Konular Aşağıda Listelenmiştir | |||||
Konu | Forum | Son Mesaj Yazan | Cevaplar | Okunma | Son Mesaj Tarihi |
MEDİNEWEB HAFTANIN HUTBESi:14.08.2020-ŞÜKREDEN... | Tebliğ-İrşad-Vaaz-Hutbe-Nasihat | alperkara | 0 | 992 | 13 Ağustos 2020 18:52 |
MEDİNEWEB HAFTANIN HUTBESi:17.07.2020-KURBANINI... | Tebliğ-İrşad-Vaaz-Hutbe-Nasihat | alperkara | 0 | 868 | 16 Temmuz 2020 13:17 |
MEDİNEWEB HAFTANIN HUTBESi:TARİH: 10.07.2018-15... | Tebliğ-İrşad-Vaaz-Hutbe-Nasihat | alperkara | 0 | 759 | 09 Temmuz 2020 11:23 |
MEDİNEWEB HAFTANIN HUTBESi:TARİH:... | Tebliğ-İrşad-Vaaz-Hutbe-Nasihat | alperkara | 0 | 918 | 18Haziran 2020 19:14 |
MEDİNEWEB HAFTANIN HUTBESi:05.06.2020-Ahirete... | Tebliğ-İrşad-Vaaz-Hutbe-Nasihat | alperkara | 0 | 863 | 04Haziran 2020 13:54 |
Konuyu Toplam 1 Kişi okuyor. (0 Üye ve 1 Misafir) | |
Benzer Konular | ||||
Konu Başlıkları | Konuyu Başlatan | Medineweb Ana Kategoriler | Cevaplar | Son Mesajlar |
MEDİNEWEB HAFTANIN HUTBESi 09/03/2018 İSLAM’DA KADIN: ADALET, MERHAMET VE HAKKANİYET | alperkara | Tebliğ-İrşad-Vaaz-Hutbe-Nasihat | 0 | 07 Mart 2018 18:29 |
Haftanın hutbesi : 25.12.2015-sayılı nefeslerimizi tüketirken… | alperkara | Tebliğ-İrşad-Vaaz-Hutbe-Nasihat | 0 | 23 Aralık 2015 19:49 |
Haftanın Hutbesi :11.12.2015 DÜNYA-AHİRET DENGESİ | alperkara | Tebliğ-İrşad-Vaaz-Hutbe-Nasihat | 0 | 10 Aralık 2015 18:01 |
Haftanın Hutbesi : 04.12.2015 beden ülkesinin sultanı: Kalp | alperkara | Tebliğ-İrşad-Vaaz-Hutbe-Nasihat | 0 | 03 Aralık 2015 21:32 |
Rahmet Peygamberi’nin Şakaları, Tebessüm Dolu Çehresi ve Biz | enderhafızım | Peygamberler(a.s) | 0 | 01 Kasım 2012 01:31 |
.::.Bir Ayet-Kerime .::. | .::.Bir Hadis-i Şerif .::. | .::.Bir Vecize .::. |
|