|
Konu Kimliği: Konu Sahibi FECR,Açılış Tarihi: 15 Mayıs 2009 (20:34), Konuya Son Cevap : 14 Aralık 2022 (08:36). Konuya 115 Mesaj yazıldı |
| LinkBack | Seçenekler | Değerlendirme |
24 Mayıs 2009, 11:04 | Mesaj No:31 |
Durumu: Medine No : 6340 Üyelik T.:
19 Ocak 2009 | re: BİR AYET BİR YORUM
Tarih boyunca tevhid ve şirk mücadelesinde,tevhidin taraftarlarını yapanların önündeki en büyük engel;atalar dini anlayışıdır. "Biz atalarımızı böyle bulduk,biz atalarımızın yolundan ayrılmayız" "Atalarımız en doğrusunu bilir" "Atalarımız her sorunu çözmüş,bize sorun bırakmamışlar" "Atalarımızdan bizi bunu gördük" gibi ifadeleri müşrik toplumlar çok kullanmışlardır. Kur'an'ı anlamanın,hayata geçirmenin önündeki en büyük engellerden birisi,atalardan nasıl bir din anlayışı gelmişse,onu sorgulamadan doğru kabul etmektir. Ya ataları yanlış yoldaysa Ya ataları bilerek veya bilmeyerek o konuda yanılmış,hata etmişseler Ya atalarının din olarak kabul ettikleri şeyler,örflerini dinleştirmeleri ise Ya atalarının din olarak kabul ettikleri şeyler,Kur'an'a ve Sünnete aykırı ise Ya ataları Allahın kitabı ve Peygamberin sünnetini bilmeden,kendi çikarları için fetvalar verdilerse .................. Tarih boyunca tevhid mücadelesinde bir tabudur:Atalar dini Kur'an ve Hz.Peygamber a.s bu anlayışı yıkmak için çok uğraştı.Asrı Saadette bu tabu yıkıldı ama daha sonraki devirlerde bu tabu yeniden oluştu ve günümüze kadar gelmiştir. Anamızdan-babanızdan,dedemizden din adına öğrendiğimiz şeyleri Kur'an'la sünnetle sorgulamamız gerekir,bu sorgu olmadan körü körüne atalar dinine uymak,bizi Allaha değil,alevli cehennem ateşe yaklaştıracaktır. |
24 Mayıs 2009, 11:06 | Mesaj No:32 |
re: BİR AYET BİR YORUM
islam adı altında islamla ilgisi olmayan çok şey bugün ortalıklarda cirit atmakta.. ve hep söylerim bugün hz. Muhammed gelse onu ilk taşlayacaklar kendisine müslüman diyenler olacak.. çünkü insanlar bildiklerinden, anladıklarından hiçbir şeyi yapmıyorlar. ya herkes öyle yaptığı için ya da korktukları için yapıyorlar.. her şey içi boş birer taklit yani.. (ve yanlış hatırlamıyorsam üstat ali şeriati bunun iman olmadığını söyler) | |
24 Mayıs 2009, 11:41 | Mesaj No:33 |
Durumu: Medine No : 2 Üyelik T.:
10 Nisan 2008 | Re: Bir ayet bir yorum
وَإِذَا قِيلَ لَهُمُ اتَّبِعُوا مَا أَنْزَلَ اللَّهُ قَالُوا بَلْ نَتَّبِعُ مَا وَجَدْنَا عَلَيْهِ آبَاءَنَا ۚ أَوَلَوْ كَانَ الشَّيْطَانُ يَدْعُوهُمْ إِلَىٰ عَذَابِ السَّعِيرِ Ve iza kıle lehumuttebiu ma enzelallahu kalu bel nettebiu ma vecedna aleyhi abaena, e ve lev kaneş şeytanu yed’uhum ila azabis sair(sairi) 1.ve iza :ve olduğu zaman 2.kile :denildi 3.lehum :onlara 4.ittebiu :tabi olun 5.ma :şey 6.enzele :indirdi 7.allahu :Allah 8.kalu :dediler 9.bel :hayır 10.nettebiu :tabi oluruz 11.ma :şey 12.vecedna :biz bulduk 13.aleyhi :onun üzerinde 14.abae-na :babalarımız 15.e :mı 16.ve lev kane :ve olsa bile, olsa da 17.eş şeytanu :şeytan 18.yed'u-hum :onları çağırıyor 19.ila azabi :azaba 20.es sairi :alevli ateş (cehennem) Atalarının yaptıkları şeylere körü körüne bağlanıp,yanlışı doğruyu birbirinden ayırt etmeden, her yaptıklarının doğru olduğunu kabul ederek uymak Allah'ın apaçık ayetleri bizleri defalarca uyarmasına rağmen halen ataların, dini olan gelenekselliği akletmeden kabullenmek hiç bir akli dayanağı olmadan katıksız olarak taklit etmek . Günümüzün din anlayışında ihtilaf ve tartışmalar konusunda biri ifrat, biri tefrit göze çarpmaktadır. Bir tarafta geleneksel örf ve adetler ile bidatler, hurafeler, israiliyat gibi öğeler geleneksel din anlayışı içine fazlasıyla bulunan bir din anlayışı hak olmaktan çıkmış günümüz din savunucusu olan bazı tiplerin atalar dini ile olan dindar görünümlü çehreleri islama en büyük darbeyi vuranlardır. diğer tarafta bunlara tepki olarak ortaya çıkan kesimler,Sözde modern islam anlayışı ile sistem ve medya tarafından destek gören kesimlerde tekfir etmekle meşkul Bize düşen görev doğruyu,batılı,hurafeleri,bidatları Kuran ve sünnet ölçüsünde aklederek,doğruyu yanlışı ayırdetmektir.Bunu yaparkende Atlar dini yaşantısı kalıntılarını hayatımızdan silip atabilmeliyiz.İnsanların çoğunluğunun benimseyip yaşadığı örf ve adetlerden kendimizi nuhafaza edebilmeliyiz.Bidatler merduttur Hiçbirinin İslama göre bir hükmü yoktur. Çünkü böyle bir şey,dinimizde eksiklik veya fazlalık olduğu düşüncesine dayanır. Din Allah tarafından insanlar için gönderilmiş ve tamamlanmıştır. Onda eksik veya fazla bir şey yoktur Bidatçilerin bir kısmı Kuran’a ve Sünnete aykırı inanç ve amelleri uydurup onları Dinde varmış gibi sunmuşlar .Yaşam olarak peygamber efendimizin yaşantısı bizlere gereken her konuda yol göstermiştir zaten sonradan eklenmiş şeyler sanki eksiklik varmış gibi gösterir dinimizi. İyi bidat kötü bidat diye bir şey olamaz bu gibi değerlendirmeler kişilere ve kültürlere göre değişebilir ,bidatin iyi kötü olduğunu kimler belirleyecek? Tarihte ve günümüzde hemen hemen ,her grup kendi düşündüğünün ve yaptığının doğru, diğerlerinin yaptıklarını yanlış görmektedir. Herkes görüşlerini ve eylemlerini Kuran ve Sünnete dayandırma iddiasındadır. Hiç kimse de yaptığının bidat olduğunu kolay kolay kabul etmez.Ve nasıl görmüşse öyle devam etmektedirler. |
25 Mayıs 2009, 22:00 | Mesaj No:34 |
re: BİR AYET BİR YORUM
Zümer Suresi yetmiş beş âyettir. 52, 53 Ve 54. âyetleri Medine´de diğerle*ri Mekke´de nazil olmuştur. Bu ayette Mekke'de nazil olan ayetlerden...Dolayısıyla muhatabı ilk muhatabı müşrik Araplardır.Âyet-i kerimede müşriklerin: "Biz, putlara ancak bizi Allaha yaklaş*tırsınlar diye ibadet ediyoruz." dedikleri beyan edilmektedir. Mücahid diyor ki "Kureyş müşriklerinin, putları için söyledikleri bu sözlerini, onlardan önceki müşrikler, meleklere, Meryernoğlu İsa´ya ve Hz. Üzeyir´e söylemişlerdi." Tarih boyuncada insanlar Allahla aralarına aracı koydukları nesnelere varlıklara tapmadıklarını, onları Allah a yaklaşmak için, masumane amaçlarla edindiklerini söylemişler.Halbuki tavırlara bakınca böyle görünmemektedir.Gerek o çağın insanlarına, gerekse günümüzde insanlara bakınca aracı koydukları şeyler bir süre sonra amaca dönüşmüş.Belki bunlar yaptıklarının bile farkında değiller.Ama ayeti kerime devam ediyor: Doğrusu Allah, ayrılığa düştükleri şeylerde hüküm verecektir. Allah, yalancı, inkârcı insanı doğru yola iletmez. (zümer suresi 3)
__________________ EN GÜZEL AŞK: ALLAH! | |
26 Mayıs 2009, 23:25 | Mesaj No:35 |
Durumu: Medine No : 2 Üyelik T.:
10 Nisan 2008 | re: BİR AYET BİR YORUM Kim İslam’dan başka bir din ararsa, ondan (bu din) asla kabul olunmaz ve o, ahirette de en büyük zarara uğrayanlardandır. (Ali İmran 85) Günümüzde, insanların, vicdanlarında inanıp kabul ettikleri din ile yaşantılarında, hükümlerine teslim oldukları din aynı değildir. Her zaman inandıklarını ifade ettikleri Allah'ın İslamını vicdanlarına hapseden günümüz müslümanlarının çoğu, Günlük yaşantılarında Allah'tan başka rabblerin! emirlerine ve hükümlerine teslim olmaktadırlar. Günümüz müslümanlarının içine düştüğü en büyük tehlike, Allah'ın islamı'nı günlük yaşantılarında yaşayamamalarıdır. bir yandan mü'min ve müslüman olduklarını söylerlerken, diğer yandan da Allah'ın emir ve yasaklarını bir tarafa bırakarak çeşitli beşeri ideolojiler ve rehber edindikleri önderlerinin emirlerine uyarlar. O rehber edindiklerinin beşeri hükümlerine gönüllü olarak itaat ederler, böylece Allah'ın İslamı dışında bir din edinmiş olurlar. Ülkemizde bir din yaygınlaştırılıyor her yönüyle, özellikle yönetimsel olarak başka bir din, tepkisiz laik müslümanlık (!) Allah'a inanan, ama tağuta itaattan ayrılmayan, Allah'a inanan ve tağutların ilke ve hükümlerini kabul ettiğini ifade eden, hakla batılın karıştığı bir din! Oysa Allah'ın İslamı,tüm batılve şirke meyil verecek düşüncelerin karşısında olan bir dindir,inançta La ila he illallah ,davranışta insanları birleştiricidir,konuşmakla anlatılacak bir din değil, eylem ile yaşanan bir dindir, şimdiki özgürlük getirdiklerini iddia edenlerin özgürlük anlayışı olan din değil,yapıcı ve onarıcı bi dindir süreklilik ifade eder, insanları avlayan ağına düşüren değil birleştirip bütünleştiren bir bağdır Müslümanların bu kadar bölünmeleri dinlerinden değil, dinlerini öğrenmeyi İlahi Kaynak Olan Kuran'dan öğrenmeyip ihmal etmelerindendir. Dini çıkarcıların, bağnazların,hurafelerin bidatlerin vs okuduğunu anlamayan cahillerin ve dindar geçinen kesimlerin tekelinden kurtaramayışlarındandır. Bu tür din anlayışları hem dünyamıza hemde ahiretimize malolabilmektedir..... |
27 Mayıs 2009, 01:54 | Mesaj No:36 |
Durumu: Medine No : 2 Üyelik T.:
10 Nisan 2008 | Re: Bir ayet bir yorum
İlahi Sevda Kardeşim Bugünkü Ayeti Kerimeyi Ben Vereyim Birde Forumdaki kardeşlerimden ricam Kuran'dan neden uzak duruyoz herkes anladığı kadarı ile yapabileceği yorumu yapsın yanlış varsa düzeltilir: (Nahl-116) Dillerinizin yalan yere nitelendirmesi dolayısıyla şuna helal buna haram demeyin. Çünkü Allah’a karşı (Allah’la ilgili konularda) yalan uydurmuş olursunuz. Şüphesiz Allah’a karşı yalan uyduranlar kurtuluşa ermezler. وَلَا تَقُولُوا لِمَا تَصِفُ أَلْسِنَتُكُمُ الْكَذِبَ هَٰذَا حَلَالٌ وَهَٰذَا حَرَامٌ لِتَفْتَرُوا عَلَى اللَّهِ الْكَذِبَ ۚ إِنَّ الَّذِينَ يَفْتَرُونَ عَلَى اللَّهِ الْكَذِبَ لَا يُفْلِحُونَ Ve la tekulu limu tesıfu elsinetukumul kezibe haza halalun ve haza haramun li tefteru alallahil kezib(kezibe), innellezine yefterune alallahil kezibe la yuflihun(yuflihune) |
27 Mayıs 2009, 10:55 | Mesaj No:37 |
Durumu: Medine No : 6340 Üyelik T.:
19 Ocak 2009 | re: BİR AYET BİR YORUM
Nahl-116.ayette karşımıza çıkan kavramlar şunlar: -Helal kavramı -Haram kavramı -Allah'a yalanla iftira atmak -Kurtuluşa(felaha) eremeyenlerin özellikleri ........................... Allah bazı ayetlerinde,bazı şeylerin söylenmesi yasaklamıştır.Mesela; 1-Yalan yere,hakka dayanmadan,vahyi kaale almadan "Şu helal,bu haram" diye konuşmak 16/Nahl-116 2-Konuşurken cümleleri yerli yerince kurmamak Ey inananlar! Peygamber'e, «Bizi de dinle» (raina; kötü anlama gelebilecek söz) demeyin, «Bizi gözet» (unzurna) deyin ve dinleyin, inkar edenlere elem verici azab vardır.2/Bakara-104 3-Şehitlere ölüler demek Allah yolunda öldürülenlere «Ölüler» demeyin, zira onlar diridirler, fakat siz farkında değilsiniz2/Bakara-154 4-İnsanlar hakkında iyice araştırma yapmadan tekfir etmek Ey İnananlar! Allah yolunda yürüdüğünüz vakit, her şeyi iyice anlayın. Size, müslüman olduğunu bildirene, dünya hayatının geçici menfaatine göz dikerek: «Sen mümin değilsin» demeyin. Allah katında birçok ganimetler vardır. Evvelce siz de öyleydiniz. Allah size iyilikte bulundu, iyice araştırıp anlayın, Allah işlediklerinizden şüphesiz haberdardır4/Nisa-94 5-Teslis inancını savunmak Ey Kitap ehli! Dininizde taşkınlık etmeyin. Allah hakkında ancak gerçeği söyleyin. Meryem oğlu İsa Mesih, Allah'ın peygamberi, Meryem'e ulaştırdığı kelimesi ve kendinden bir ruhtur. Allah'a ve peygamberlerine inanın, «üçtür» demeyin, vazgeçin, bu hayrınızadır. Allah ancak bir tek Tanrı'dır, çocuğu olmaktan münezzehtir, göklerde olanlar da yerde olanlar da O'nundur. Vekil olarak Allah yeter.4/Nisa-171 6-Kendilerine de kitap indirilmesini istemek Yahut «Bize de kitap indirilseydi, biz onlardan daha çok doğru yolda olurduk» demeyesiniz diye (Kur'an'ı indirdik). İşte size de Rabbinizden açık bir delil, hidayet ve rahmet geldi. Kim, Allah'ın âyetlerini yalanlayıp onlardan yüz çevirenden daha zalimdir! Âyetlerimizden yüz çevirenleri, yüz çevirmelerinden ötürü azabın en kötüsüyle cezalandıracağız.6/Enam-157 7-Hakkında bilgisi olmayan şeyleri konuşmak De ki: Rabbım, açığıyla, gizlisiyle tüm hayasızlıkları, günahı, Allah'a şirk koşmanızı ve Allah'a karşı bilmediğiniz şeyleri söylemenizi haram kılmıştır.7/Araf-33 8-Kıyamet gerçeğini unutmak Kıyamet gününde, biz bundan habersizdik demeyesiniz diye Rabbin Âdem oğullarından, onların bellerinden zürriyetlerini çıkardı, onları kendilerine şahit tuttu ve dedi ki: Ben sizin Rabbiniz değil miyim? (Onlar da), Evet (buna) şâhit olduk, dediler7/Araf-172 9-Suçu atalarının üstüne atmaya çalışmak Yahut «Daha önce babalarımız Allah'a ortak koştu, biz de onlardan sonra gelen bir nesildik (onların izinden gittik). Bâtıl işleyenlerin yüzünden bizi helâk edecek misin?» dememeniz için (böyle yaptık).7/Araf-173 10-Yapılamayacak veya yapılmayacak şeyleri konuşmak[/i] Yapmayacağınız şeyleri söylemeniz, Allah katında büyük bir nefretle karşılanır61/Saf-3 Nahl-116 ayetle ilgili değerlendirmeye sonra devam edelim inş. |
27 Mayıs 2009, 16:55 | Mesaj No:38 |
Durumu: Medine No : 6340 Üyelik T.:
19 Ocak 2009 | re: BİR AYET BİR YORUM
Nahl-116.ayet bizlere konuşurken/bir iş yaparken ne kadar dikkatli olmamız gerektiğini ortaya koyuyor. İnsanın başka bir insana yalan bir şeyi isnad etmesi ile,Allaha yalan isnad etmesi arasında çok fark vardır. İnsanın insana yalan isnat etmesi,iftira atmasının etkisi belki bireysel planda etki yapar,Ama yalanın Allaha isnad edilmesi veya Peygambere isnad edilmesinin etkisi toplumsal planda etki yapar. Bunun için konuşurken kendi heva heveslerini Allah'a yalan atarak"bu söz Allah'ındır" diyerek konuşmak en büyük cürümdür.Böyle kimselerin feleha/kurtuluşa ermeyeceklerini açıkça belirtmektedir. Helal ve haram koyma yetkisi Allaha ait olup,insanların koyma yetkisi yoktur.İnsanlar kendi kafalarına göre "şu helaldir,bu haramdır" demeleri Allaha yalan isnad etmekten yani Allaha iftira atmaktan başka bir şey değildir. İnsanlar niçin böyle bir şeye tevessül ederler? -Kendi yorumlarını dinleştirmek,eleştirilemez kılmak için olabilir -Şahsi çıkarları için olabilir -Gerçek anlamda Allaha iman etmemiş oldukları için olabilir -Kendi statülerini devam ettirmek için olurlar -Kendilerini din adamı,baronu kabul ettikleri için olabilir vb şeyler sebebiyle olabilir. Bugün insanlar bağlı olduğu grubların/cemaatin/mezhebin/tarikatin kendine has helal ve haramları mevcuttur.Yani kendilerine göre kırmızı çizgi oluşturmuşlar,ve kendilerine göre yeşil alan kurmuşlar.Bu kırmızı çizgileri ve yeşil alanın sahasını oluştururken acaba Kur’an ve Sünnete göre mi oluşturmuşlar yoksa liderlerinin/imamlarının/kanaat önderlerine göre mi oluşturmuşlar.Ki bu kimseler eleştirilemez,hata etmez kimseler olarak topluma lanse edilmeye çalışılmıştır. Yaptıkları/söyledikleri şeyleri Allah adına yaptıklarını söylerler ama yaptıkları ve söyledikleri Allahın kitabına ve Peygamberin uygulamalarına ters olduğunu görmezden gelirler |
27 Mayıs 2009, 22:49 | Mesaj No:39 |
re: BİR AYET BİR YORUM
(Nahl-116) Dillerinizin yalan yere nitelendirmesi dolayısıyla şuna helal buna haram demeyin. Çünkü Allah’a karşı (Allah’la ilgili konularda) yalan uydurmuş olursunuz. Şüphesiz Allah’a karşı yalan uyduranlar kurtuluşa ermezler. Günün ayet-i kerimesi içerisinde yoğun anlamlar barındırıyor.Dikkat ederseniz burada Allah-u Teala ilk olarak haramı işleyenleri muhatap almamış.Dil kavramı ile yalancılık yapanları itham etmiş.O halde her şeyin başı dil.Bizi cennete götürecek olan da dilimiz, cennetten edecek olan da dilimiz..Peki insanların dili neden haramı helal, helali haram yapar?Bu yetkiyi nerden alır?Sorunun cevabı pek te uzak olmasa gerek.Genelde anlık menfaatler, çıkar ilişkileri,imanın yeterince yerleşmiş olmaması, bunlar uzar gider. Ben bu ayet-i kerimeyi okuyunca hemen aklıma modernist ilahiyatçılar geldi, öğleden sonra ucuz kadın programlarında bir takım çıkarlar için Allah'ın dinini dilleriyle eğip bükmekten, milletin kafasını karıştırmaktan başka bir işe yaramıyorlar...
__________________ EN GÜZEL AŞK: ALLAH! | |
28 Mayıs 2009, 10:24 | Mesaj No:40 |
re: BİR AYET BİR YORUM
Bu konuyla alakalı ayeti kerimenin tefsiri şöyledir: Sen, sana vahyedilen kitabı oku, vird ederek, devam üzere, tekrar tekrar, güzel güzel oku. Yani o örümcek kafalı kâfirlerin fitnelerine gam yeme de onlara karşı olmazsa, kendi âleminde bu Kur'ân'ı güzel güzel oku, adı geçen peygamberlerin ve ümmetlerin halleriyle Allah'ın âyetlerini düşün. Onun için "Onlara oku" buyurulmamış, mutlak olarak "Oku" buyurulmuştur. Ve namazı devam üzere kıl, gerçekten namaz fahşadan, yani açık çirkinlikten, edebsizikten, fuhşiyattan ve münkerden; aklın ve şer'in beğenmeyeceği uygunsuzluktan, günahtan meneder. Bir kere namaz içinde bunlar yapılmaz. Bundan başka namaz hakikati, ne olduğu bilinerek kılınan sahih namaz, namaz dışında da, çirkinlikten, uygunsuzluktan uzaklaştırır. Yasaklamak, uzaklaştırmayı mutlak olarak sağlamasa bile herhalde gerektirir. Sahih ve doğru bir şekilde namaza devam edildikçe iyilik artar. Resulullah (s. a.v) tan rivayet olunmuştur ki: "Kim bir namaz kılar da, o namaz kendisini açık ve gizli kötülüklerden alıkoymazsa o namazla Allah'tan uzaklaşmaktan başka bir şey artırmış olmaz" buyurmuştur. Onun için İbnü Mes'ud Hazretleri demiştir ki: "Namazını gereği gibi yerine getirmeyen Allah Teâlâ'dan uzaklığı artırmaktan başka bir şey yapamaz." Bunun sebebi, çünkü namaza itaat, onun sınırlarını gözeterek hakkıyla kılmaktır. Onun sınırında ise açık ve gizli bütün kötülüklerden men ve alıkoyma vardır. O halde namaz hakkıyla kılınmadığı, sadece bir takım hareketleri yerine getirmek için yapıldığı zaman kılana yorgunluktan başka bir şey vermez.Ayet-i kerime de ki gerçek namaz, insanın hayatını değiştiren, hayatına yön veren bir namazdır.
__________________ EN GÜZEL AŞK: ALLAH! | |
Konuyu Toplam 4 Kişi okuyor. (0 Üye ve 4 Misafir) | |
Benzer Konular | ||||
Konu Başlıkları | Konuyu Başlatan | Medineweb Ana Kategoriler | Cevaplar | Son Mesajlar |
Medineweb -ÜÇ üye ÜÇ- Yorum | Medineweb | Forum Etkinlileri | 259 | 26 Kasım 2024 11:26 |
su-su-yorum ! /medineweb | su damlası | Gönülden Dökülen Nağmeler | 234 | 23 Kasım 2024 22:24 |
Yorum Sizin Medineweb | İslaminesil | Serbest Kürsü | 190 | 14 Ağustos 2024 23:24 |
Bir Nükte Bir yorum... | İslaminesil | Güzel Sözler-Deyımler-Nükteler | 12 | 14 Aralık 2014 09:16 |
Ders Ayet-i: İbrahim Sr. syf: 260 Ayet:31-34 Kutsiyye syf: 28 | sakin | Kur'ân-ı Kerim Genel | 1 | 26 Aralık 2009 20:32 |
.::.Bir Ayet-Kerime .::. | .::.Bir Hadis-i Şerif .::. | .::.Bir Vecize .::. |
|