|
Konu Kimliği: Konu Sahibi Emekdar Üye,Açılış Tarihi: 07 Aralık 2007 (13:40), Konuya Son Cevap : 12Haziran 2015 (00:36). Konuya 8 Mesaj yazıldı |
| LinkBack | Seçenekler | Değerlendirme |
07 Aralık 2007, 13:40 | Mesaj No:1 |
Durumu: Medine No : 16627 Üyelik T.:
11 Şubat 2012 | İLİM konusunda en geniş tefsirler... İLİM konusunda en geniş tefsirler... Bismillahirrahmanirrahim......ALLAH'cc Hz'lerine hamd RASUL'üne onun yolundan gidenlere selam olsun İlim sudur o var hayat var o yok hayat yok Allah, adaleti ayakta tutarak (delilleriyle) su hususu açiklamistir ki, kendisinden baska ilâh yoktur. Melekler ve ilim sahipleri de (bunu ikrar etmislerdir). Mutlak güç ve hikmet sahibi Allah'tan baska ilâh yoktur... Ali.İmran...18 Bu âyet-i kerimede ilmin faziletine, ilim adamlarının şeref ve üstünlüğüne delil vardır. Çünkü şayet ilim adamlarından daha şerefli bir kimse bulun*saydı yüce Allah ilim adamlarını birlikte sözkonusu ettiği gibi; onları da elbette kendi ismiyle, meleklerinin ismiyle birlikte burada zikrederdi. Yüce Allah ilmin şerefi ile ilgili olarak Peygamberine (sav) şunu buyurmuştur:"De ki.Rabbim, ilmimi artır." (Ta-Hâ, 20/114) Eğer ilimden daha şerefli birşey olsaydı elbette ki yüce Allah peygamberine ilmini artırmasını istemesini emretmiş olduğu gibi; onun da artırılmasını istemesini emrederdi..(Kurtubi Tefsiri..) (İgra) İkra' bismi rabbikellezi halak* Halakal'insane min 'alak* Ikra' ve rabbükel'ekram* Ellezi 'alleme bilgalem* Allemel'insane ma lem ya'lem Yaratan Rabbin adıyla oku. O, insanı bir alak'tan yarattı. Oku, Rabbin en büyük kerem sahibidir;Ki O, kalemle (yazmayı) öğretendir.. İnsana bilmediğini öğretti.(Alak..1..5 |
Konu Sahibi Emekdar Üye 'in açmış olduğu son Konular Aşağıda Listelenmiştir | |||||
Konu | Forum | Son Mesaj Yazan | Cevaplar | Okunma | Son Mesaj Tarihi |
Hz. Ali ile Fatıma'nın Aç Kalmaları | İslam/Dinler/Mezhepler | Emekdar Üye | 0 | 2443 | 31 Temmuz 2008 02:53 |
Seleme bin el-Ekvâ'nın Hz Peygambere Ölüm Üzerine... | Ölüm-Ahiret-Sırat-Mizan-Kader | Emekdar Üye | 0 | 2295 | 31 Temmuz 2008 02:52 |
Mekke, Savaşılmadan Nasıl Fethedildi? | İslam/Dinler/Mezhepler | Emekdar Üye | 0 | 2713 | 31 Temmuz 2008 02:51 |
Hz. Peygamber'in Hac Esnasındaki Hutbeleri | Hacc-Umre-Kurban | GÖKCEN_AZRA | 1 | 3052 | 31 Temmuz 2008 02:49 |
Bu Mübarek Zat kimdir ?? | Hz.Muhammed(s.a.v) | Mihrinaz | 4 | 2869 | 31 Temmuz 2008 00:27 |
07 Aralık 2007, 13:45 | Mesaj No:2 |
Durumu: Medine No : 16627 Üyelik T.:
11 Şubat 2012 | Cvp: İLİM konusunda en geniş tefsirler... İbni Kesir Tefsir'ine göre İmâm Ahmed İbn Hanbel der ki: Bize Abdürrezzâk... Hz. Aişe'nin şöyle dediğini nakletti: Rasûlullah'a gelen ilk vahiy uyku halinde görülen sâdık rü'yâ şeklinde idi. Hangi rü'yâyı görürse mutlaka gün aydınlığı gibi çıkardı. Sonra ona yalnızlık hoş gösterildi. Hirâ dağına gelip orada pek çok gece ibâdete koyulurdu. Bunun için de azık alırdı. Sonra Hz. Hadîce'nin yanına gelir ve yine azığım alır giderdi. Nihayet Hirâ mağarasında iken gerçek anîden ona geliverdi. Melek orada iken gelip dedi ki: Oku. Rasûlullah (sallahu aleyhi vessellem)Ben; okuyamam ki, dedim. Rasûlullah dedi ki: Melek beni aldı takatim kesilinceye kadar sıktı. Sonra bıraktı ve; oku, dedi. Ben; okuyamam ki, dedim. Sonra ikinci kez beni sıktı ve takatten kesildim. Sonra bırakıp; oku, dedi. Ben; okuyamam ki, dedim. Bunun üzerine üçüncü kez tutup sıktı takatimi kesti. Ve bırakıp dedi ki: «Yaratan Rabbının adıyla oku.» Bu âyeti «insana bilmediğini öğretmiştir.» kavline kadar okudu. Nihayet Resullaullah boyun ile omuz arasındaki etleri titreyerek dönüp Hadîce'nin yanına geldi ve; beni örtün, beni örtün, dedi. Korkusu ve titremesi gidinceye kadar onu örttüler. Sonra dedi ki: Ey Hadîce bana ne oluyor? Ve olanları Hz. Hadîce'ye anlattı,- kendimden endişeleniyorum, dedi. Hz. Hadîce ona dedi ki: Hayır, .asla, Seni muştulanın. Allah'a andolsun ki Allah seni hiç bir zaman için mahcûb etmez. Çünkü sen akrabalarına gider gelirsin. Sözün doğrudur, sıkıntıya katlanır, müsâfire ikram eder, haktan gelen musibetlere dayanırsın. Sonra Hadîce onu Varaka İbn Nevfel İbn Esed İbn Abd'ül-Uzzâ İbn Kusayy'm yanma getirdi. Varaka, Hz. Hadîce'nin amcasımn oğluydu. Câhiliyet devrinde Hıristiyan olmuş ve arap-ça yazı yazabilen bir kişiydi. Arapça İncil'den Allah'ın dilediği kadarını yazmış ve sonra gözü görmez bir ihtiyar olmuştu. Hz. Hadîce dedi ki: Amcazadem, kardeşinin oğlunun başına gelenleri -dinle. Varaka: Yeğenim ne gördün? deyince, Rasûlullah (sallallahu layhi vessellem) gördüğü şeyleri ona bildirdi. Varaka dedi ki: Bu, Mûsâ (aleyhi sellem)ya inen Nâmûs-u Ekber (Cebrail) dir. Ne olurdu keşke ben genç bir delikanlı olsaydım da, Allah seni kavminin arasından çıkarırken yaşasaydım. Rasûlullah (sallalahu aleyhi vesellen) dedi ki: O, beni kavmime karşı mı çıkaracak? Varaka dedi ki: Evet. Sana gelen gibi kime gelmişse mutlaka o, kavmine karşı çıkarılmıştır. Eğer ben, senin günlerine erişirsem sana kuvvetlice destek sağlar ve yardım ederim. Ne var ki Varaka fazla durmadan vefat etti. Bir süre vahiy kesildi. Nihayet Rasûlullah (sallahıu aleyhi vessellem) —bize ulaştığına göre— derin üzüntüye düştü ve pekçok kerre sabahleyin kalkıp kendisini dağların tepesinden fırlatmak istedi. Ne zaman kendini atmak üzere dağın tepesine çıktıysa, Cibril (aleyhi vesellem) ona görünüp dedi kj; Ey Muhammed; muhakkak ki sen, Allah'ın gerçek Ra-sûlüsün. Bu haber onun ızdırâbıru dindiriyor, gönlü huzur buluyor ye geri dönüyordu. Bir seferinde vahiy uzun süre kesilince, aynı şekilde sabahleyin evinden çıktı. Dağın zirvesine ulaşınca Cebrail görünerek ona aynı şekilde söyledi. Bu hadîs, Buhârî ve Müslim'in Sahîh'lerinde, Züh-rî kanalıyla tahrîc,edilmiştir. Biz, bu hadîsin senedini, metnini ve muhtelif anlamlarını Buhârî şerhimizin baş taraflarında uzun uzadıya açıkladık. İsteyen oraya başvurabilir. Hamd ve minnet Allah'a mahsûstur. Kur'ân'dan ilk olarak inen mübarek ve değerli âyetler, aynı zamanda Allah'ın kullarına merhamet ettiği ilk rahmet ve onlara ihsan ettiği ilk nimeti de dile getirmektedir. Bu âyetlerde insanın pıhtılaşmış kandan yaratıldığına, Hak Teâlâ'nm ikramıyla bilmediği şeyleri öğrendiğine ve böylece ilim, şeref ve keramete nail olduğuna dikkat çekilmektedir, Bu şeref öyle bir şereftir ki; insanların atası Âdem bu şerefle meleklerden üstün kılınmıştır. İlim; bazan zihinlerde, bazan dilde/ bazan da parmak ucuyla yazılan yazıda olur. Yani zihnî bilgi, lafzı bilgi ve resmî bilgi. Resmî bilgi, ister istemez ilk ikisini gerektirir ama onlar bunu gerektirmezler. Bu sebeple Allah Teâlâ: «Oku, Rabbm nihayetsiz kerem sahibidir. Ki O kalemle öğretti. İnsana bilmediğini öğretmiştir.» buyuruyor. Haberde vârid olur ki; bilgiyi yazıyla kaydedin, denilmiştir. Yine vârid olan bir hadîste bildiğiyle amel eden kimseye Allah Teâlâ bilmediği şeylerin bilgisini de ihsan eder, Duyuruluyor. |
07 Aralık 2007, 13:51 | Mesaj No:3 |
Durumu: Medine No : 16627 Üyelik T.:
11 Şubat 2012 | Cvp: İLİM konusunda en geniş tefsirler... Tefsir'ül Münir'e göre "Bildiği ile amel edene Allah bilmediklerini de verir." denmiştir. Daha sonra ise, zenginliği durumunda azan insanı kınayarak şöyle buyurdu: "Sakın! Çünkü insan muhakkak azar. Kendini ihtiyaçtan uzak gördüğü için." Ey insan! Kendini mal, güç ve çevren ile müstağni görüp de, Allah'ın sana olan nimetlerini inkârı ve isyanda haddi aşmayı bırak, kendine gel. İnsanın durumu hayret vericidir. Fakir ise güçsüzlüğünü hisseder, ezilir. Eli genişler, gücü ve kudreti artarsa kibirlenir, isyan eder. Müfessir-lerin ekseriyetine göre ise, burada insan ile kastedilen Ebu Cehil ve em*salidir. Sonra ahiretteki ceza ile uyarmıştır: "Dönüş muhakkak Rabbinedir." dönüş ve varılacak yer, başkasına değil yalnız Allah'adır. O, her insanı malını nereden toplayıp nereye har*cadığı konusunda hesaba çekecektir. Bu cümlenin, tehdit ve azmasının akı*beti konusunda uyarmak için insana hitaba dönüşen üslubuna dikkat edil*melidir. İbni Ebi Hatim, Abdullah b. Mesud'dan rivayet etti: İki tamahkâr doymaz: Biri ilim sahibi, diğeri dünya sahibi. Bunlar denk de olmazlar. İlim sahibi Rahman'ın rızasını artırır. Dünya sahibi ise, azgınlıkta devam eder. Abdullah sonra: "Sakın! Çünkü insan muhakkak azar. Kendini ihtiyaçtan uzak gördüğü için." ayetini okudu. Diğeri için de: "Allah'tan ancak alim kulları korkar." ayetini okudu. Bu söz, Rasulullah (s.a.)'dan merfu olarak da rivayet edilmiştir: "İki tamahkâr doymaz: İlim isteklisi ve dünya isteklisi." Ayetlerden Çıkan Hüküm Ve Hikmetler: Ayetler aşağıdaki hususlara işaret etmiştir: 1- Allah Tealâ'nın yaratmadaki kudretinin beyanı: O yaratıcıdır. İn-sanın bir kan pıhtısından yaratılmaya başlanmasına dikkat çekilen bu ayet-i kerimeler, Kur'an'ın ilk inen bölümüdür. Onlar Allah'tan kullarına lütfettiği ilk rahmet ve nimettir. 2- Allah Tealâ Rasulullah'a (s.a.) Kur'an'ı yaratan Rabbinin adıyla ve insana bilmediklerini öğretenin adıyla okumasını emretti. 3- Allah Tealâ okuma ve yazmanın öğrenilmesini de emretti. Çünkü on*lar din ve vahiy ilimlerini bilmede, sosyal bilimlerin ispatı ve insanlar arasında yayılmasında alettirler. Bilimlerin, kültürlerin, edebiyat ve sanat*larının ilerlemesinde, uygarlık ve medeniyetlerin gelişmesinde esastırlar. 4- Allah Tealâ'nın cehalet karanlığından ilim aydınlığına çıkarmak için insana bilmediğini öğretmesi, O'nun keremi ve fazlındandır. Onu ilim*le şerefli ve onurlu yapmıştır. İnsanlığın babası Âdem de meleklere onunla üstün gelmiştir. İlmin kaydedilmesi, daha sonraki nesillere intikali yazı-ve kalem iledir. Katade: "Kalem Allah Tealâ'dan büyük bir nimettir. O ol*masaydı din olmazdı, hayat sürmezdi." demiştir. Yazının faziletleri çoktur. Öyle ki Allah, yazı ve talimi insana ihsan ederken zatını nihayetsiz kerem sahibi olmakla methetmiştir. "Rabbin nihayetsiz kerem sahibidir. Ki O, kalemi (yıza yazmayı) öğretendir." Yani in*sana kalem vasıtası ile bilmediklerini, ilimleri öğretti. Ya da, kalemle ona yazıyı öğretti. Sahih bir hadiste şöyle rivayet edildi: "Allah'ın ilk yarattığı kalemdir. Ona: "Yaz." dedi. Kıyamete kadar olacakları yazdı. O Arş'ının üstünde, Zikirde kendi katındadır." |
07 Aralık 2007, 13:55 | Mesaj No:4 |
Durumu: Medine No : 16627 Üyelik T.:
11 Şubat 2012 | Cvp: İLİM konusunda en geniş tefsirler... Savfetü't Tefasir' göre Âyetlerin Tefsiri 1. Bu, Hz. Peygamber (aleyhi vesselem)'e yöneltilmiş ilk ilâhî hitaptır. Bu hitapta okuma, yazma ve ilme, çağrı vardır. Çünkü ilim, İslam dininin simgesi ve sembolüdür. Yani Ey Peygamber! Bütün mahlûkâtı yara*tan ve bütün âlemleri meydana getiren Yüce Rabbinin adıyla başlıyarak ve ondan yardım dileyerek Kur'ân'ı oku. Bundan sonra Yüce Allah, insanın şanının yüce olduğunu göstermek için bu yaratma olayım şöyle buyurarak açıkladı: 2. Allah, Mahrukatın en şereflisi ve güzel şekilli bu insanı alakadan yarattı. Alaka, küçük kurt (embriyon) demektir. Modern tıp isbat etmiştir ki, insanın yaratılmış olduğu meni, gözle görülmeyen, ancak mikroskopla görülebilen, başı ve kuyruğu olan küçücük spermleri ihtiva etmektedir. En güzel yaratıcı olan Allah yücedir.Kurtubî şöyle der: Yüce Allah, insanın şerefini göstermek için burada özellikle onu zikretti. Alaka, sıvı kan parçasıdır. Rutubetli olduğu için, üzerinden geçtiği şeye yapıştı*ğından dolayı ona bu isim verilmiştir. 3. Ey Peygamber! Oku, Rabbin yüce ve kerem sahibidir. Hiçbir kerem sahibi O'na denk olamaz ve denklikte O'na yaklaşamaz. Kul*lara, bilmedikleri şeyleri öğretmesi, O'nun kereminin sonsuzluğunu gösterir. 4, 5. O, kalemle yazıp çizmeyi öğretendir. İnsanlara, bilmedikleri ilim ve bilgileri O öğretmiştir. Onları cehalet karanlıklarından ilim aydınlığına çıkaran O'dur. Yüce Allah kalem*le yani bir vasıtayla öğrettiği gibi, her ne kadar okuma-yazma bilmeyen bir ümmî olsan da, vasıtasız olarak da sana öğretecektir. Kurtubî şöyle der: Yüce Allah, yazmayı öğrenmenin fayda ve faziletine dikkat çekti. Çünkü onda, insanın kavrayamayacağı kadar büyük faydalar vardır. Yazmakla an*cak ilimler tedvin edilmiş, hikmetler kayda geçirilmiş, öncekilerle ilgili haberler ve onların sözleri zaptedilmiş ve Allah tarafından indirilmiş olan kitaplar yazılmıştır. Yazı olmasaydı ne dünya ne de din işleri düzelirdi. |
07 Aralık 2007, 13:59 | Mesaj No:5 |
Durumu: Medine No : 16627 Üyelik T.:
11 Şubat 2012 | Cvp: İLİM konusunda en geniş tefsirler... Şifa Tefsir'ine göre Yaratan Rabbinin adıyla oku. Hatipler konferanslarında ilk cümlelerine çok önem verirler. İyi bir hatip binlerce veya onlarca insana çok önemli bir konuşma yapacağında kürsiye gelip, mikrofona yaklaşıp ilk söyleyeceği söze çok dikkat eder. Niye? O cümle bütün konuşmasının bir nevi özeti sayılır da ondan. Allah (c.c) Hz. İsa'dan sonra aradan geçen 600 küsur senelik bir aradan sonra bir Peygamber gönderiyor. Bu Peygamber en son Peygamber olacaktır. Kıyamete kadar insanların ufkunu bu peygambe*rin getirdiği mesaj aydınlatacak. Efendimiz vasıtasıyla insanların uf*kunu aydınlatacak bir kelam indirecek. Bu kelamın ilk cümlesinin ilk kelimesinin ilk harfi çok önemli. Hepimizin bildiği "ikra" emri ile başlıyor ayet-i kerime. Şöyle düşünün; bir gün siz Yunanistan'da İslâmî tebliğ etmek üzere görevlendirildiniz. İslâm'ı tebliğ etmeye ne ile başlarsınız? Nasıl bir metod takip edersiniz? Allah (c.c) bize bunu öğretiyor. "Oku" diyerek başlıyor. Ve bizim de ilk kelimemizin bu olmasını istiyor. Yani kurtuluşumuz okumaktan geçiyor. Çünkü ilim, hayatın bir şakülüdür. Yani eğrilmeyi doğrultacak alettir derler. Ona göre kendimizi ayarlayacağız. Kur'ân bizim şa'külümüzdür. O bizi düzeltecektir. Kur'ân'ın bizi dü*zeltebilmesi için bizim onu bilmemiz gerekmektedir. Onun için Rabbim; "Yaratan Rabbinin adıyla oku" diyor. Buradan ilk olarak şunu anlıya-cağız. Bir kere her Kur'ân okumaya başladığımızda besmele çekeceğiz. Kur'ân okurken şeytan size nasıl musallat olur? Şöyle olur. "Yahu şu önemli işi yapta ondan sonra Kur'ân'ı oku" dedirtiverir. Onun için dikkatli olacağız, şeytanın her türlü vesvesesine karşı Allah'a sığına*cağız. Okumaya ve hayatımızı Kur'ân'a göre düzenlemeye dikkat edeceğiz. Kur'ân bir eczahane gibidir. Nasıl ki, eczahanede eczacı raflarına binlerce ilacı koymuştur ve her hastalığın ilacı ayrıdır. Aynı şekilde Allah (c.c) de 114 surede (yani rafda) 6 bin küsur ilaç koymuştur. Biz de bir eczacı gibi hangi surede, hangi ayetlerin olduğunu, hangi ayetle*rin hangi hastalığın devası olduğunu bilmemiz gerekiyor. İnsanlar bunu bizden bekliyor. Yeni dünya düzeninde insanlar arayış içerisinde. Bazıları art niyetle hareketler ediyorlar, ama herkes art niyetli değil. Batıda ve Doğuda inanan ve inanmayan insanlar arasında çok iyi niyetlerle, insanlığa hu*zur getirecek bir sistemin arayışı içindeler. Onların bu isteklerine bizim cevap vermemiz gerekiyor. Cevabımızda aklımıza göre olmasın. Çünkü insan aklı bütün insanları idare edecek kadar kapasiteli yaratılmamıştır. Bu sebeble bizim Kur'ân'ı çok iyi bilmemiz gerekir. Yaratan Rabbinin adıyla oku! okuduğumuz ve okuttuğumuz bütün ilimlerde Allah'ın adı hatırlanmalı ve hatırlatılmalıdır. Onun için Mazhar Osman; "bir ilim adamı, bir doktor Allah'a inanmıyorum" diyorsa "onun diploması sahtedir." demiştir. O adam eğer tıbbı okumuş olsaydı Allah'a iman etmiş olması gerekirdi demiştir. Öyleyse bütün yaratıl*mışları yaratan Allah'ın adıyla okuyacağız. Başta Kur'ân okuyacağız. Çünkü okunacak tabiatı yaratan Allah, aynı okunacak kitabı da indiren Allah (c.c)'tır. Zaten insanların tabiatı kirletmeleri ve tabiata zarar vermeleri Kur'ân'a göre hareket etmeme-lerindendir... |
07 Aralık 2007, 14:06 | Mesaj No:6 |
Durumu: Medine No : 16627 Üyelik T.:
11 Şubat 2012 | Cvp: İLİM konusunda en geniş tefsirler... Celal Yıldırım Tefsir'ine göre «Yaratan Rabbının adıyla oku!» Âdem'i (aleyhi sellem) topraktan yaratıp kendi kudret ruhundan ona üfleyen Cenâb-ı Hak, yarattığı bu seçkin canlıyı akıl, idrâk, hafıza, duygu ve düşünce gibi yeteneklerle donatmakla kalmamış,muhtaç bulunduğu eşya ve nesnelerin ismini, dolayısıyla faydalarını da ona öğretmiş ve böylece insan oğlunun mevcut yeteneklerini kullanarak her şey ve olayda Yüce Yaratanın varlığına ve birliğine dalalet eden belgeleri görmesini ve her işe Allah adıyla başlamasını emretmiştir. O bakımdan rahatlıkla diyebiliriz ki, ilk insan vahşi, şuursuz, idraksiz değildi. Aynı zamanda ne yapacağını bilmeyen ibtidai bir hayat süren bir canlı hiç değildi.Adem(Aleyhi sellem),hazırlanıp döşenen yeryüzüne indirildiği gün kendisine,insanlığına ve Peygamberliğine yakışır şekilde yaşaması için gerekli bilgiler de verilmişti.Nitekim Bakara Suresi 31-33. ayetlerle bu gerçeğin ana çizgileri belirtilmekte ve bu konuda bilgi edinmek isteyenlere ana fikir verilmektedir. Böylece insanın menşei hakkında araştırma yapan ilim adamlarının bir takım tahminler ve varsayımlar ileri sürmelerinin anlamsız olduğu ortaya çıkıyor.Kur’an bu konuda da onlara hareket noktası belirleyerek sonuç çıkarmalarını ilham ediyor. Gerçek bu olunca Allah adıyla okumanın buradaki anlamı nedir?Cenab’ı Hak ilk indirdiği ayette kullarına neden böyle bir emir vermektedir?Konuyu dikkatle incelediğimizde karşımıza dört yorum çıkmaktadır.Şöyle ki; 1- Okuyup öğrenmek;yazıp bilgi vermek ve bilgi toplamak insan hayatının kopmaz parçasıdır;buna(lazım-i gayr-i müfarik)de diyebiliriz.Zira dünya da ,ahiret de ancak okuyup bilgi sahibi olmamızla gerçek mutluluğa dönüşebilir. O bakımdan okuyup yazanla okumayanlar arasındaki fark,ölülerle diriler arasındaki fark gibidir. Okuma,tutkuların en soylusudur.Bir ülkede okumaya karşı istek artmadıkça,gaflet ve bu gafletten doğacak felaket azalamaz. Kainat,okuyanlar için yaratılmıştır.Okuma zevkini öğrenip içine sindiren kişi,mutlu bir insandır. Okuma hiçbir hazineyle değiştirilemeyecek kadar kıymetlidir.Okumak,yetenekleri;deneyler de okumayı geliştirir. Şüphesiz okumakla ilgili buna benzer birçok vecizeler söylenmiştir.Biz çeşni olsun diye sadece birkaç tanesini yazdık.Ancak okunacak şey Allah’ı hatırlattığı,O’nun üstün kudretini yansıttığı ve insanı doğruya,güzele,iyiye Yönelttiği;aklı ,zekayı ve irfanı artırdığı nisbette fayda ve hikmetine uygundur. Bunun için Resulüllah(sallahu aleyhi vesellem) okuyup bilgi sahibi olmayı teşvik edip, ilmin vatanı olmadığına işarette bulunurken şu dört şeyden Allah'a sığınmşıtır: «Allahıml Korkmayan kalpten, doymak bilme*yen nefisten, fayda vermeyen ilimden ve kabul olunmayan duadan sana sığınırım.» (Müslim, Zikir: 73; Ebu Davud, Vitr: 32; Tirmizi, Deavat: amin... 2- Okumaya, kitap yazmaya, öğrenmeye ve öğretmeye Allah'ın adı*nı anarak başlamamız, hem insan, hem de Müslüman olmamızın gereğidir. Zira Allah'ı anmaktan uzak ve kopuk bir okuma, aklı, zekâyı geliştirebilir) ama kalbi ve ruhu cılız bırakır, vicdanı silik hale sokabilir. Böylece insanın iç yapısında meydana gelen dengesizlik, onun günlük,hayatına da sirayet eder. Unutmamak gerekir ki, en faydalı insan, en dengeli yetişendir. Den*geli beslenmeye muhtaç olduğumuz kadar, dengeli eğitim ve öğretime de muhtacız. Resûlüllah (aleyhi vessellem) Efendimiz bu hususu şöyle belirtmiştir: «Anlamlı ve yararlı olan her söz ve ise Bismillah i'r- Rahman i'r-Rahîm ile başlanmazsa, o noksandır, bereketsizdir.»(Suyuti, Camiu’s-sağir: 2/92) 3- Her şey ve olayda Allah'ın kudretinin izini görüp satırlarını oku*mak; yaratılıp istifademize bırakılan şeylerden yararlanırken Cenâb-ı Hakk'ın yegâne nzık veren ve tek yaratan olduğuna inanmak, kul ile Rab-bısı arasındaki engelleri kaldırır ve böylece kulu Allah'a yaklaştırıp onu faziletli bir düzeye getirir. 4- Hilkatin bütün safha ve kademelerinde Cenâb-ı Hakk'ın plân ve programını okumak suretiyle O'nun yegâne yaratan olduğunu idrâk etmek de «oku!» emrinin kapsamına girmektedir |
07 Aralık 2007, 17:10 | Mesaj No:7 |
Durumu: Medine No : 458 Üyelik T.:
23 Ekim 2007 | Cvp: İLİM konusunda en geniş tefsirler...
Maşallah Çok güzel bunlar. İlim Allah'ı bulmak ve bilmek adına olmalı ve işlenmeli yoksa Allah'ın yarattıklarını değiştirmek yada bozguculuk yapmak için olmamalı. |
07 Aralık 2007, 17:16 | Mesaj No:8 |
Durumu: Medine No : 16627 Üyelik T.:
11 Şubat 2012 | Cvp: İLİM konusunda en geniş tefsirler... Bu güzel ve yararlı paylaşımından ötürü Allah razı olsun mim_nun. |
Konuyu Toplam 2 Kişi okuyor. (0 Üye ve 2 Misafir) | |
Benzer Konular | ||||
Konu Başlıkları | Konuyu Başlatan | Medineweb Ana Kategoriler | Cevaplar | Son Mesajlar |
CEHALET HAKKINDA İLİM EHLİNİN SÖZLERi | bilinmez | Tevhid Ve Şirk Konuları | 1 | 10 Ocak 2022 12:44 |
KİMLER İLİM ÖĞRENEMEZLER- Medineweb | Mihrinaz | Serbest Kürsü | 3 | 07 Mayıs 2019 15:19 |
MEDİNEWEB HAFTANIN HUTBESi:18.01.2019_MÜSLÜMANLAR İLİM VE MEDENİYETİN ÖNCÜLERİDİR | alperkara | Tebliğ-İrşad-Vaaz-Hutbe-Nasihat | 0 | 17 Ocak 2019 15:34 |
ALLAH IN İLİM SIFATINA DAiR | ZÜLKÜF ARSLAN | Zülküf Arslan | 0 | 19 Kasım 2018 21:38 |
İLİM KURANIN GÖLGESINDE | Armagan | Kur'ân-ı Kerim Genel | 0 | 09 Mart 2010 16:22 |
.::.Bir Ayet-Kerime .::. | .::.Bir Hadis-i Şerif .::. | .::.Bir Vecize .::. |
|