|
Konu Kimliği: Konu Sahibi Emekdar Üye,Açılış Tarihi: 23 Nisan 2008 (01:34), Konuya Son Cevap : 23 Nisan 2008 (14:19). Konuya 5 Mesaj yazıldı |
| LinkBack | Seçenekler | Değerlendirme |
23 Nisan 2008, 01:34 | Mesaj No:1 |
Durumu: Medine No : 16627 Üyelik T.:
11 Şubat 2012 | Haşr-59/21( Ayet ve açıklamalı meali) Haşr-59/21( Ayet ve açıklamalı meali) Haşr-59/21( Ayet ve açıklamalı meali) لَوْ أَنْزَلْنَا هَذَا الْقُرْآنَ عَلَى جَبَلٍ لَرَأَيْتَهُ خَاشِعًا مُتَصَدِّعًا مِنْ خَشْيَةِ اللَّهِ وَتِلْكَ الْأَمْثَالُ نَضْرِبُهَا لِلنَّاسِ لَعَلَّهُمْ يَتَفَكَّرُونَ "Eğer biz bu Kur'an'ı bir dağa indirseydik, elbette onu, Allah'ın korkusundan baş eğerek parça parça olmuş görürdün.Bu misalleri insanlara düşünsünler diye veriyoruz." (Hasan Tahsin FEYİZLİ - Feyzu'l Furkân Meali) |
Konu Sahibi Emekdar Üye 'in açmış olduğu son Konular Aşağıda Listelenmiştir | |||||
Konu | Forum | Son Mesaj Yazan | Cevaplar | Okunma | Son Mesaj Tarihi |
Hz. Ali ile Fatıma'nın Aç Kalmaları | İslam/Dinler/Mezhepler | Emekdar Üye | 0 | 2443 | 31 Temmuz 2008 02:53 |
Seleme bin el-Ekvâ'nın Hz Peygambere Ölüm Üzerine... | Ölüm-Ahiret-Sırat-Mizan-Kader | Emekdar Üye | 0 | 2295 | 31 Temmuz 2008 02:52 |
Mekke, Savaşılmadan Nasıl Fethedildi? | İslam/Dinler/Mezhepler | Emekdar Üye | 0 | 2713 | 31 Temmuz 2008 02:51 |
Hz. Peygamber'in Hac Esnasındaki Hutbeleri | Hacc-Umre-Kurban | GÖKCEN_AZRA | 1 | 3052 | 31 Temmuz 2008 02:49 |
Bu Mübarek Zat kimdir ?? | Hz.Muhammed(s.a.v) | Mihrinaz | 4 | 2866 | 31 Temmuz 2008 00:27 |
23 Nisan 2008, 01:34 | Mesaj No:2 |
Durumu: Medine No : 16627 Üyelik T.:
11 Şubat 2012 | Cvp: Haşr-59/21( Ayet ve açıklamalı meali) Haşr-59/21(Fizilal'il-Kur'an Tefsiri - Prof. Seyyid KUTUB) 21- Eğer biz bu Kur'an'ı bir dağa indirseydik muhakkak ki onu Allah korkusundan baş eğerek parça parça olmuş görürdün. Bu örnekleri düşünsünler diye insanlara veriyoruz. Bu gerçeği ortaya koyan bir tablodur. Gerçekten bu Kur'an'ın öyle bir ağırlığı öyle bir gücü ve etkisi vardır ki onu gerçek anlamıyla algılayan hiçbir varlık yerinde duramaz, ona dayanamaz. Hz. Ömer "Andolsun Tur'a yayılmış derilere yazılmış kitaba, onarılan eve yükseltilen tavana dalan denize andolsun ki, Rabbinin azabı kesin gelecektir. Onu savacak kimse de yoktur" ayetlerini okuyan bir adamın sesini işittiğinde öyle sarsılmış, öyle irkilmişti ki bir duvara dayanmış, sonrada zar zor kendini evine atmıştı. Meydana çıkan rahatsızlığından dolayı bir ay boyunca evine ziyaretçi gidip gelmiştir. İnsanın vicdanı açık olduğu bir zaman diliminde Kur'an gerçeğinden bir şeyle karşılaşması, onu ciddi biçimde sarsar ve içini ürpertir. Orada değişimler ve dönüşümler meydana gelir. Tıpkı mıknatıs ve elektriğin maddeler dünyasında cisimleri etkiledikleri gibi. Hatta daha da fazla... Dağları yaratan ve Kur'an'ı indiren Allah buyuruyor ki: "Eğer biz bu Kur'an'ı bir dağa indirseydik muhakkak ki onu Allah korkusundan ürpermiş ve parça parça olmuş görürdün:' Kur'an'ın kendi bünyeleri üzerindeki dokunuşunun etkisini hissedenler bu gerçeği Kur'an'ın parlak ve büyüleyici üslubundan başka şekilde ifade edilemeyecek biçimde ondan zevk alırlar. "Bu örnekleri düşünsünler diye insanlara veriyoruz: ' Gerçekten bu ifade, düşünüp değerlendirmeleri için kalpleri uyarmaya en uygun ifadedir. |
23 Nisan 2008, 01:35 | Mesaj No:3 |
Durumu: Medine No : 16627 Üyelik T.:
11 Şubat 2012 | Cvp: Haşr-59/21( Ayet ve açıklamalı meali) Haşr-59/21(Tefhim'ul-Kur'an Tefsiri - el-MEVDÛDÎ) 21 Şayet biz bu Kur'an'ı bir dağın üzerine indirmiş olsaydık, andolsun onu Allah korkusundan saygı ile baş eğmiş, parça parça olmuş görürdün.31 İşte biz, belki düşünürler diye, insanlara örnekleri böyle vermekteyiz. Bu benzetme ile Allah'ın yüceliği ve kulun sorumluluğu anlatılmak istenmiştir.Yani, dağ gibi büyük bir valık bu gerçeği idrak edebilseydi eğer, Kadir olan Rabbi'ne yaptıklarının hesabını verirken, korkudan titreyerek paramparça olurdu. Ama ne tuhafdır ki insanoğlu Kur'an'ı anladığı ve sorumluluğunu idrak ettiği halde pervasız ve gamsız davranmaktadır. Allah huzurunda bir gün hesaba çekilecek olduğu halde, böylesine büyük bir sorumluluk taşımaktan korkmamaktadır... İnsanoğlu Kur'an'ı duyduğu ve okuduğu halde, tıpkı cansız ve şuursuz bir taş gibi, duymamazlıktan, görmemezlikten gelmekte ve idrak etmemektedir. |
23 Nisan 2008, 01:35 | Mesaj No:4 |
Durumu: Medine No : 16627 Üyelik T.:
11 Şubat 2012 | Cvp: Haşr-59/21( Ayet ve açıklamalı meali) Haşr-59/21(Tefsir-i Kebîr - Fahruddîn er-Râzî) "Eğer biz bu Kur'ân'ı bir dağın üzerine indirseydik, muhakkak ki sen onu, Allah korkusundan baş eğmiş, parça parça olmuş görürdün. Bu misalleri Biz, onları insanlar düşünsünler diye irad ediyoruz" (Haşr. 21). Bunun manası şudur: "Eğer dağa, size verildiği gibi bir akıl verilip, sonra da üzerine Kur'ân indirilseydi, o baş eğer, boyun eğer ve Allah korkusundan parça parça olurdu..." Ayetteki, "Bu misalleri Biz, onları insanlar düşünsünler diye îrad ediyoruz..." ifâdesinin zikredilmesinden murad, bu kâfirlerin kalblerinin katılığına ve karakterlerinin sertlik ve kabalığına işaret etmektir.. Bunun benzeri, "Sonra (ey yahudiler) bunun arkasından, yine kalblerimiz katılaştı. Şimdi o kalbler taş gibi yahut daha katı..." (Bakara, 74) ayetidir |
23 Nisan 2008, 01:35 | Mesaj No:5 |
Durumu: Medine No : 16627 Üyelik T.:
11 Şubat 2012 | Cvp: Haşr-59/21( Ayet ve açıklamalı meali) Haşr-59/21(Taberî Tefsiri - İmam Taberî) Şayet Biz bu Kur'an'ı bir dağa indirmiş olsaydık; sen onun Allah'ın haşyetinden baş eğerek parça parça olduğunu görürdün: Eğer bu Kur'an'ı kayalardan oluşanbir dağ üzerine indirseydik, ey Muhammed sen, o dağın katılığına rağmen Allah korkusundan paramparça olup boyun eğdiğini görürdün.Buna karşın insanoğlu aldırış etmemekte, Kur'an'daki öğüt ve ibretlere bakmamaktadır. İşte biz bu misalleri insanlara anlatırız; belki düşünürler: Bu şeyleri, üzerinde düşünsünler de hakka dönüp teslim olsunlar diye insanlara misaller halinde anlatıyoruz |
23 Nisan 2008, 14:19 | Mesaj No:6 |
Cvp: Haşr-59/21( Ayet ve açıklamalı meali) HASR.21 (Meal): Biz bu Kur'ân'ı bir dağa indirseydik, Allah'ın korkusundan onu baş eğmiş, parça, parça olmuş görürdün. Bu misalleri düşünsünler diye insanlara veriyoruz. Tefsir: 21. Biz bu Kur'ân'ı yani iman ile okunup amel edilmesi için indirmiş olduğumuz bu büyük, şanlı Kur'ân'ı biz azimü'ş-şân (şânı yüce olan) eğer bir dağın üzerine indirseydik herhalde sen onu, o dağı Allah korkusundan çatlayarak başını eğmiş görürdün, o kaskatı dağ, o derece müteessir olur ve Allah'ın emirlerine saygı ile çatlayıncaya kadar itaat edip secdelere kapanırdı. Fakat Ahzâb Sûresi'nin sonunda bulunan "Biz emaneti, göklere, yere ve dağlara teklif ettik.." (Ahzâb, 33/72) âyetinde geçtiği üzere, gökler, yer ve dağlar ilk teklifte emanetin ağırlığından yılarak yüklenmekten çekinmişti de onu, insan yüklenmişti. Bundan dolayı kitab indirilmesine dağların ne kabiliyetleri vardır, ne de ihtiyaçları, ihtiyaç insanlarındır. Onun için Kur'ân da, bir dağ üzerine indirilmedi, insanlar için Hz. Muhammed (s.a.v)'in kalbine indirildi. Hem öyle beliğ ve tesirli bir suretle indirildi ki, faraza büyük bir dağ üzerine indirilmiş ve dağa öyle bir şuur verilmiş olsaydı, göğe doğru başkaldırmakta bulunan o ulu dağ, bütün katılığına rağmen Allah korkusu altında her türlü itaatsızlığı bir kenara atarak çatlayıncaya kadar İlâhî emirlere boyun eğer ve son derece etkilenirdi. Binaenaleyh akıl ve şuur kabiliyyeti ile emaneti yüklenen bir taraftan cehennem ateşi, diğer taraftan cennet nimetleriyle kuşatılmış, istikbale doğru gitmekte olan insanların bundan daha fazla etkilenmesi ve uyanık olmaları gerekirken, o çok zalim ve çok cahil insanlar bundan müteessir olmuyor ve Allah'a saygı duymuyorlar, ayrıca Allah'ın hukukunu, nefislerinin vazife ve istikbalini unutmuş, iyilik ve kurtuluş yollarını düşünmez olmuşlardır. Zemahşeri ve Ebu Hayyân'ın da içinde bulunduğu birçok müfessire göre söz konusu bu âyet de, (Ahzâb, 33/72) âyeti gibi temsil kabilindendir. Maksadı, insanların kalblerindeki katılık ve etkisizliğe karşı onları uyarmaktır. Nitekim şöyle buyurulması da buna işaret etmektedir. Ve işte bu meseller, yani gerek bu âyet ve bu sûredeki ve gerek Kur'ân'ın diğer yerlerindeki bu çeşit temsiller, yahutta mübtedâ, haber olduğuna göre, bunlar, birtakım temsillerdir. Veya ibret alınması için daima hatırda tutulacak ve dilden düşürülmeyecek misallerdir ki, biz onları insanlar için yapıyoruz. İnsanların düşünüp istifade etmeleri için meydana getiriyor ve tasvir ediyoruz. Düşünsünler diye, yani hissî örneklerden, fikrî ve makul mânâlara geçip geçmiş ve geleceklerini düşünsünler, Allah'ın büyüklüğünü ve kudretini anlayarak yarın için ona göre hazırlanıp korunsunlar diye. Fikir, görgü ve bilgileri bir tertibe koyup bildiğinden bilmediğini anlamak, sonu önceye bağlamak demektir. Görülüyor ki, bu âyeti, sûrenin baş tarafında yer alan âyetin mânâ yönünden tamamlamaktadır. Onun için bu hatırlatma ile güzel bir va'z ve nasihat yapıldıktan sonra, Allah Teâlâ'nın birliğini, ilim ve rahmetiyle şanını ve yüceliğini bazı isim ve sıfatlarıyla anlatarak, sûrenin son kısmını baştarafına bağlamak üzere buyuruluyor ki: .... (Elmalili Tefsir | |
Konuyu Toplam 1 Kişi okuyor. (0 Üye ve 1 Misafir) | |
Benzer Konular | ||||
Konu Başlıkları | Konuyu Başlatan | Medineweb Ana Kategoriler | Cevaplar | Son Mesajlar |
A'raf-7/204(Ayet ve açıklamalı meali) | MERVE DEMİR | Tefsir Çalışmaları | 1 | 14 Ekim 2008 00:16 |
Zümer-39/3(Ayet ve açıklamalı meali) | MERVE DEMİR | Tefsir Çalışmaları | 5 | 10 Ekim 2008 10:10 |
Cum'a-62/9(Ayet ve açıklamalı meali) | MERVE DEMİR | Tefsir Çalışmaları | 3 | 10 Ekim 2008 10:01 |
Ra'd/31(Ayet ve açıklamalı meali) | MERVE DEMİR | Tefsir Çalışmaları | 3 | 06 Ekim 2008 12:49 |
Nur 24/31 Ayet( Açıklamalı Meali) | Emekdar Üye | Tefsir Çalışmaları | 26 | 29 Nisan 2008 02:49 |
.::.Bir Ayet-Kerime .::. | .::.Bir Hadis-i Şerif .::. | .::.Bir Vecize .::. |
|