|
Konu Kimliği: Konu Sahibi Şuara,Açılış Tarihi: 28 Aralık 2007 (21:31), Konuya Son Cevap : 24 Mart 2023 (11:53). Konuya 35 Mesaj yazıldı |
| LinkBack | Seçenekler | Değerlendirme |
23 Eylül 2010, 02:59 | Mesaj No:11 |
Bildiğimiz şirk kavramı Allahı tanıyorken , Allahı inkar etmiyorken, Allaha inanmışken ona eş veya ortaklar koşulmasıdır..Allahı inkar edenin ilahı bir başka ilah ise o şirk üzerine midir ? Yoksa sadece küfür üzerine midir. Hem Allahı tanımayıp inkar edeceksin,yaratan , yaratıcı olan bir zat yok diyeceksin . Sadece Yaratan ve yaratıcı maddedir diyeceksin. ve ateistlerin tanrısı Allah değil maddedir diyeceksin , Bir hakikat ki ateistler maddeye de yaratıcı sıfatı yüklemezler. Onlara göre herşey tesadüftür. Maddeyi oluşturan , maddeyi yaratan dahi tesadüflerdir.Madde bile tesadüfen ortaya çıkıp var olmuştur.. Yaratıcı olan maddedeki TESADÜFLERDİR. VE BU TESADÜFLERE DE TAPMAZLAR. YANİ TANRISIZDIRLAR. Bir diğer soru: ALLAHI İNKAR EDİP, ALLAHTAN başka ilahları yaratıcı kabul edenler Şirk üzerine midirler ? Eğer bildiğimiz şirk kavramı şöyle ise: Allahı inkar etmeksizin,( Allahın varlığını kabul ettikleri halde ) Allahın yanında başka ilahlar edinenler ,yaratana eş ve ortak koştukları için şirk kavramı üzerine iseler Allahı inkar edenin ilahı bir başka ilah ise o da şirk kavramı üzerine midir, değil midir ? Yoksa apaçık küfür üzerine midir.?
__________________ EN BÜYÜK ALLAH BAŞKA BÜYÜK YOK. NE MUTLU MÜSLÜMANIM DİYENE | |
23 Eylül 2010, 03:06 | Mesaj No:12 |
Sorumu Tekrar şöyle izah edeyim. Şirk yaratıcıya ortak ve eş tutma ise, Varlığını Tanımadığınız, kabullenmediğiniz ve reddettiğiniz kimselere nasıl eşler ve ortak edinirsiniz ? Varlığı Tanınmayan, kabullenmeyen ve reddedilen bir zata eşler ve ortaklar isnat edilebilir mi ? Tanınmayan bir kimseye Nasıl eş ve ortak koşulur ve bunun adı nasıl şirk olur. Bakın size çok basit örnek vereceğim. ÇOK BASİT ÖRNEK OLMASI BAKIMINDAN Eş aklıma gelmiş iken, siz evlisiniz . Tek eşlisiniz. Adı A olan Eşinizi seviyor ve sayıyorsunuz ve kalbinizde onun sevgisinden başka kimseye yer açmıyorsunuz. Ve açmıyor iken Fikrinizi değiştirip kalbinizde adı B olan ikinci bir sevgiliye yer vermek istiyorsunuz . Ve evli olduğunuz kişinin yanına bir eş daha alıyorsunuz. Bu nedir ? Kalbinizde iki sevgiliye veya iki sevgiye yer açma değil midir ? Hem A ya ve hem B ye Bir de şöyle düşünün, Bekarsınız Adı A olan kişiyi tanımıyorsunuz, onu kabullenmiyorsunuz , üstelik redediyorsunuz bu durumda benim sevdiğim ancak B olur diyorsunuz. Şimdi bu duruma göre A şahsına ortak koşulmuş olunur mu ? Bu çok basit bir örnekti. Daha güzel ve çarpıcı örnekleri de var. aynı şeklilde bir ülkeyi yöneten bir sultan veya kral düşünün. Sen benim sultanımsın ama ben başka bir sultanı da sana denk görürür ve ona bağlanırım dediğinizde ona eş ve ortak koşmuş olurken, Ben bu ülkenin sultanını tanımıyorum, o benim sultanım ve kralım değidir ve olamaz da . Benim sultanım ve kralım ondan ayrı kişidir dediğinizde tanımadığınız redettiğiniz sultana eş koşmuş olur musunuz ? Yoksa ancak küfür ve hakarette mi bulunmuş olursunuz ?
__________________ EN BÜYÜK ALLAH BAŞKA BÜYÜK YOK. NE MUTLU MÜSLÜMANIM DİYENE | |
23 Eylül 2010, 03:09 | Mesaj No:13 |
Ateist müşrik midir, değil midir? Ateistin tanrısı yokken ve bir tanrı edinmemişken nasıl müşrik olur. Bu nasıl olurda Şirk-i esbab sınıfında değerlendirilir. Her İnkar eden şirk kavramı içinde midir ? Madem ki, Şirk koşan da Allah inancı vardır. Şirk koşanlar Allahı inkar etmez, sadece ortak koşar ise ateist bu nedenle nasıl müşrik olur ? Müşriklik en basit anlamı ile, Allah'ı sıfatlarda ve isimlerde başka şeylere ortak tutmaktır. Ateistin ortak tutacak bir ilahı dahi yokken onlara müşriktir demek ne kadar anlamlıdır ? Bütün bu soruların cevaplarını kuran bize verecek inşallah
__________________ EN BÜYÜK ALLAH BAŞKA BÜYÜK YOK. NE MUTLU MÜSLÜMANIM DİYENE | |
24 Eylül 2010, 00:32 | Mesaj No:14 | |
Alıntı:
Yûsuf 106: Onların çoğu, ancak ortak koşarak Allah'a iman ederler" Nasıl bir inanç şeklidir bu ? Onların çoğu, şirk koşmadan Allah'a inanmazlar . Allah inanıp Allaha şirk koşanlar kafirlerdir. Dikkat ki,Allah inancı yanında bir de ona ortak koşma var . Onların çoğu Allah'a ortak koşmaksızın neden inanmıyor ? Çünkü, Allah’a zatında, sıfatlarında ve fiillerinde ortak ve denk tuttukları bir başka ilahları var. Bu ilah bir put olabileceği gibi, bir cin veya insan olabilir, ve Allah ile beraber ona tapılır ,ondan yardım istenir. Onlara Allah birdir. Eşi benzeri ve ortağı yoktur, dendiğinde verdikleri cevab hazırdır. ZÜMER 3:..Biz onlara sadece bizi Allah'a daha çok yaklaştırsınlar diye ibadet ediyoruz.» Kâfirler, Allah’a yalnızca Allah olarak çağrıldıkları vakit bunu küfrederler, ama Allah’a ortaklar koşulursa tasdik ederler. MUMİN 12- Onlara "Bu duruma düşmenizin sebebi şudur: Tek Allah'a çağrıldığınız zaman inkar ederdiniz. O'na ortak koşulunca inanırdınız. Artık hüküm yüce ve büyük Allah'ındır." Kâfirler, taptıkları ilahları Allah’a denk tutan kimselerdir. ENAM 1- Hamd, gökleri ve yeri yaratan, karanlıkları ve aydınlığı yoktan var eden Allah'a mahsustur. Durum böyleyken kafirler, bu yaratıkları Rabblerine denk tutuyorlar
__________________ EN BÜYÜK ALLAH BAŞKA BÜYÜK YOK. NE MUTLU MÜSLÜMANIM DİYENE | ||
24 Eylül 2010, 01:14 | Mesaj No:15 |
YUSUF 106: Onların çoğu, ancak ortak koşarak Allah'a iman ederler, ZÜMER 3:..Biz onlara sadece bizi Allah'a daha çok yaklaştırsınlar diye ibadet ediyoruz.» Kurandaki şirk tanımı bu kadar mıdır ? Eğer sadece bu kadar ise Ortaya çıkan anlam şudur, her şirk mensubunda kesinlikle Allah inancı vardır. Allahı red veya inkar yoktur. Allahı kabullenme vardır ama ortağı ile birlikte . Kurandaki şirk tanımı bu kadar mıdır ? Hayır sadece bu kadar değildir. Şayet şirki sadece bu anlamıyla anlarsak doğru fakat eksik anlamış oluruz. Halbuki ayetlerin dili ile her şirk mensubunda kesinlikle Allah inancı olması gerekmez. Allahı red veya inkar ile de şirke düşülebilir.. Böyle bir şirkte Allahı kesinlikle red ve inkar vardır, Allahı kabullenme şartı olmaksızın , ya bir başka ilah edinme vardır ya da ilahsızlık vardır. Şirk somut bir maddeyle olabildiği gibi soyut gözle görülmeyen şeylerden de olur akıl, ruh, nefis gibi ( Nefsi ilah edinme gibi )
__________________ EN BÜYÜK ALLAH BAŞKA BÜYÜK YOK. NE MUTLU MÜSLÜMANIM DİYENE | |
24 Eylül 2010, 01:37 | Mesaj No:16 |
Halbuki ayetlerin dili ile her şirk mensubunda kesinlikle Allah inancı olması gerekmez. Allahı red veya inkar ile de şirke düşülebilir.. Böyle bir şirkte Allahı kesinlikle red ve inkar vardır, Allahı kabullenme şartı olmaksızın , ya bir başka ilah edinme vardır. (Hinduların ilahı BRAHMA gibi ) ya da ilahsızlık ( ateistlik ) vardır. SORU VE CEVAPLARLA BİR ÖZET YAPMAM GEREKİRSE Şirk koşma ,Allaha eş ve ortaklar isnat etmekse ise Allahı tanımayıp ,inkar edenler de şirk mensupları mı olmaktadır ? Evet şirk mensuplarıdır. Peki Allahı tanıyıp kabullenemedikleri halde nasıl olur da şirk mensupları olurlar ? veya Varlığını Tanınmayan, kabullenilmeyen ve reddedilen kimselere nasıl eşler ve ortak edinilebilir ? Varlığı Tanınmayan, varlığı kabullenmeyen ve reddedilen ALLAHA eşler ve ortaklar isnat edilebilir mi ? Tanınmayan bir kimseye Nasıl eş ve ortak koşulur ve bunun adı nasıl şirk olur ? Evet Tanınmayan, varlığı inkar edilen ALLAHA eşler ve ortaklar da isnat edilebilir , bunun adı da şirk olur. Elimizde bununla ilgili kuran ayeti var. Allahı inkar edenin ilahı bir başka ilah ise o da şirk kavramı üzerine midir, değil midir ? Yoksa apaçık küfür üzerine midir.? Allahı inkar edenin ilahı bir başka ilah ise o hem şirk kavramı üzerinedir ve hem de apaçık küfür üzerinedir. Hinduların ilahı BRAHMA gibi
__________________ EN BÜYÜK ALLAH BAŞKA BÜYÜK YOK. NE MUTLU MÜSLÜMANIM DİYENE | |
24 Eylül 2010, 03:06 | Mesaj No:17 |
Allahı inkar edenin ilahı bir başka ilah ise o hem şirk kavramı üzerinedir ve hem de apaçık küfür üzerinedir. Hinduların ilahı BRAHMA gibi Evet, Tanınmayan, varlığı inkar edilen ALLAHA eşler ve ortaklar da isnat edilebilir , bunun adı da şirk olur. ALLAH BUNU DA ŞİRK KABUL EDİYOR. Elimizde bununla ilgili ayetler var. Zümer 64: De ki: Ey câhiller! Bana Allah’tan başkasına kulluk etmemi mi emrediyorsunuz? ( Dikkat ! Allah istenmiyor ,Allah devre dışı bırakılmak isteniyor. Allah ile beraber değil- Allahtan başkasına - Allah dışında- Allahtan ayrı olana ) Zümer 65:Andolsun, sana ve senden öncekilere şöyle vahyedildi: “Eğer Allah’a ortak koşarsan elbette amelin boşa çıkar ve elbette ziyana uğrayanlardan olursun.” Zümer 66: Hayır; yalnız Allah'a kulluk et ve şukredenlerden ol.' Ey câhiller! Bana Allah’tan başkasına kulluk etmemi mi emrediyorsunuz? ( Dikkat ! Yapılması istenen kulluk şekli Allah ile birlikte bir başkasına kul olmak şekli değil, Allah ile beraber değil.- Allahtan başkasına - Allahın dışında Allahtan ayrı bir başkasına) Allahtan ayrı bir başkasına edilen kulluk Allah yerine sadece onu ilah edinmedir. Allahı red ve inkarla yeni bir ilah edinmedir. Ey cahiller bana böyle mi emrediyorsunuz ! ) İşte Allahtan ayrı ilah edinmek de şirktir ve Allaha ortak koşmadır. Halbuki ister Allah ile birlikte olsun veya Allahtan ayrı bir başka ilah edinmek olsun Allahın zatına, sıfatlarına ve fiillerine bir başkasını ortak etmek demektir, ki o ortak tutulanlar Allaha denk tutulanlardır. Ayetin devamında zaten bunun apaçık bir ortak koşma ( Şirk ) olduğu bildiriliyor. Ey Muhammed! And olsun ki sana da, senden önceki peygamberlere de vahyolunmuşıur. And olsun, eğer Allah’a ortak koşarsan işlerin şüphesiz boşa gider ve hüsrana uğrayanlardan olursun. Hayır, yalnız Allah’a kulluk et ve şükredenlerden ol.” Şirkin sadece Allah inancı ile birlikte olmayacağını belirten diğer ayetler de var. Fussilet 9: De ki: «Hakikaten siz mi yeri iki günde yaratmış olan zâtı inkâr ediyorsunuz? Ve onun için ortaklar ediniyorsunuz? İşte O, âlemlerin Rabbidir.» ALLAHI İNKAR İLE BİRLİKTE YENİ ORTAKLAR EDİNME VAR De ki: "Siz, arzı iki evrede yaratmış olan Allah'ı gerçekten inkar mı ediyorsunuz? Ve O'na, alemlerin Rabbine rakip güçlerin ( Ortakların )bulunduğunu mu iddia ediyorsunuz?" De ki: «Siz yeri iki günde yaratanı gerçekten inkâr edip duracak mısınız? Bir de O'na eşler koşuyorsunuz ha? O bütün âlemlerin Rabbidir.» TUR 43: Yoksa onların Allah'tan başka bir ilâhı mı var? Allah, onların ortak koştukları şeylerden uzaktır. Evet bu ayette de apaçık ve net ifade ediliyor ki şirk sadece Allah inancı ile birlikte Allahın yanında bir başka ilaha tapma değildir. Allah dışında ilah veya ilahlara tapma , onları ilah edinmekte bir şirktir. O halde İki çeşit şirk veya Allaha ortak koşma var. 1- Allahı kabullenirken , Allah inancı ile birlikte ona eş ve ortaklar koşma 2- Allah inancı olmaksızın (Allahı inkar edip ,kabullenmeyip redederken onun dışında ) ilah edinme ( Ateistlerin şirki de bu sınıfa girer. Neden ? Nedenini açıklayacağım )
__________________ EN BÜYÜK ALLAH BAŞKA BÜYÜK YOK. NE MUTLU MÜSLÜMANIM DİYENE | |
24 Eylül 2010, 17:52 | Mesaj No:18 |
O halde kuran ayetleri incelendiğinde İki çeşit şirk veya Allaha ortak koşma var. 1- Allahı kabullenirken , Allah inancı ile birlikte ona eş ve ortakların koşulması 2- Allah inancı olmaksızın (Allahı inkar edip ,kabullenmeyip redederken onun dışında ) ilah edinme durumuyla da Ateistlerin şirki de bu sınıfa girer. Neden ? Çünkü ateist denilen zümre her ne kadar bizim tanrımız yoktur deseler dahi nefislerini ilah edinmişlerdir.. Ve öyle ki, kendi nefislerini ilah edindiklerinin farkında bile değillerdir. Nefislerini ilah edinip ,Nefislerine taptıkları halde bizim ilahımız yok derler. zaten nefsilerini ilah edinenlerin ortak özelliği olarak hiç kimse ben nefsimi ilah edindim ve ona tapıyorum demez ki. İşte atesitlerin nefislerini ilah edinme durumu , Allahın varlığını her türlü delillere rağmen kabullenmeyip kibirle kendi nefislerini Allaha ortak koşmadır . ve bu aşağıdaki ayetlere de çok uygundur. TUR 43: Yoksa onların Allah'tan başka bir ilâhı mı var? ( Evet var kendi nefisleri ) Allah, onların ortak koştukları şeylerden uzaktır. Fussilet 9: De ki: «Hakikaten siz mi yeri iki günde yaratmış olan zâtı inkâr ediyorsunuz? Ve ( Kendi nefislerini ilah edinerekten )onun için ortaklar ediniyorsunuz? . İşte O, âlemlerin Rabbidir.» Kuran'da bahsedilen, insanların ilah edindikleri kavramlardan biri de Hevasını ilah edinenler dir. Çok açık ve net belirtilir ki, Furkan Suresi, 43-44 :Kendi istek ve tutkularını (hevasını) ilah edineni gördün mü? Şimdi ona karşı sen mi vekil olacaksın? Yoksa sen, onların çoğunu (söz) işitir ya da aklını kullanır mı sayıyorsun? Onlar, ancak hayvanlar gibidirler; hayır, onlar yol bakımından daha şaşkın (ve aşağı) dırlar. O HALDE NEFİSLERİNİ İLAH EDİNEN ATESİTLER O KADAR ŞAŞKIN VE AŞAĞILIK MAHLUKLAR Kİ, BİR HAYVAN KADAR DAHİ OLAMIYORLAR. Casiye Suresi, 23: Şimdi sen, kendi hevasını ilah edinen ve Allah'ın bir ilim üzere kendisini saptırdığı, kulağını ve kalbini mühürlediği ve gözü üstüne bir perde çektiği kimseyi gördün mü? Artık Allah'tan sonra ona kim hidayet verecektir? Siz yine de öğüt alıp-düşünmüyor musunuz? AYET MÜTHİŞ AYETTİR. Heva ve hevesini tanrı edineni gördün mü" Gördün mü böyle birini? Böyle biri, şaşkınlık uyandıran, hayret edilen tuhaf bir varlık değil midir ! Allah bir bilgiye dayalı olarak onu şaşırtmıştır." Allah onları bir ilim üzerine saptırmış oluyor .İşte tabiat ilmi, asrtonomi ilmi fizik biyoloji vs O, hakkı ( Yaratanı- Allahı ) her türlü delillerle bildiği halde nefsin arzularına karşı koymamış, nefsini Allah yerine tapılan bir ilah konumuna gelmesine engel olamamıştır. Kur'an-ı Kerîm'de: "Dediler ki: o (hayat dedikleri) şey, dünya hayatımızdan başkası değildir; ölürüz, diriliriz, Ve bizi ancak dehr (zaman) helâk etmektedir.' Halbuki onların bu sözlerinde hiçbir ilimleri yoktur.( İlimden sapmış-İlim üzerine olduklarını zanedenlerdir. ) Onlar ancak zanda bulunuyorlar." (Câsiye: 45/24) haberiyle bildirilen cahiliyye dehriliği, yaratılmayı inkârla, zaman ve maddenin ebediliğini öne süren ATEİZİM bir inançtır. İşte Müşrikler akıl ve vicdan kullanmadıkları için belli temel gerçekler hakkında sağlıklı değerlendirme yapacak yetenekleri kaybolmuştur. Hevanın ilah edinilmesi gerçekte bütün müşriklerin içinde bulunduğu bir sapkınlıktır.
__________________ EN BÜYÜK ALLAH BAŞKA BÜYÜK YOK. NE MUTLU MÜSLÜMANIM DİYENE | |
25 Eylül 2010, 03:14 | Mesaj No:19 |
Aslında insanların Allah’tan başka bir mabuda tapmasının asıl nedeni; kendi nefsini ilâh edinmesidir. Bugünkü müşriklerle, Peygamberimiz zamanındaki müşrikler arasında fark yoktur. Müşriğin mantığı her devirde aynıdır. Bu mantık, Allah’ı yeryüzüne karıştırmama, yeryüzünde ilâh olarak kendini veya kendi nefsini tanıma vardır. İşte şirkin aslı budur Nasıl ki biz müslümanlar bizim ilahımız tektir ve adı da ALLAHTIR ve ondan başka ilah veya ilahlar edinmeyiz, Ondan başka tüm ilahları reddederiz. Dediğimizde yaratıcımıza eş ve ortaklar koşmuyorsak, İlahı, mabudu ALLAH olmayan, Ama Herhangi bir putu veya ateşi veya Güneşi ilah edinen kimse de , eğer bunlardan sadece bir tekini tanrı edinmişse o da mabuduna eş ve ortak koşmaz. Eğer ilk taptığının yanına ikincisini de tanrı edinirse işte o zaman hem ilk taptığına ve hem de son taptığına eş ve ortak koşmuş olur. Şöyle bir örnek vermiştim. Bir ülkeyi yöneten bir sultan veya kral düşünün. Sen benim sultanımsın ama ben başka bir sultanı da sana denk görürür ve ona bağlanırım dediğinizde ona eş ve ortak koşmuş olurken, Ben bu ülkenin sultanını tanımıyorum, o benim sultanım ve kralım değidir ve olamaz da . Benim sultanım ve kralım ondan ayrı kişidir dediğinizde tanımadığınız redettiğiniz sultana eş koşmuş olur musunuz ? Yoksa ancak küfür ve hakarette mi bulunmuş olursunuz ? Bizim görüşümüze göre böyle bir benzetme şirk anlamına gelmez.Fakat bir de Allah nasıl bakar böyle bir benzere ? Allaha göre böyle bir benzetme apaçık şirk koşma ile birlikte kendisine küfür ve hakarettir. Çünkü Allahın hakkı vardır kulları üzerinde O Sultan sormaz mı o kuluna Benim ülkemde (Benim arzımda ) yaşarken , benim nimetimden faydalanırken , seni ben terbiye etmiş, rızıklandırmışken , asıl rabbin ben iken asıl sultanın ve hükümdarın ben değil miyim ? Nasıl olurda bir başka sultanı bana eş ve denk koşarsın. Senin yaptığın nankörlük değil de nedir ? Üstelik benden başka da sultan yok iken , kendilerine sultan diyenlere mi nefsin kandı ve bana ihanet ettin ! Şirki biz kendimiz noktayı nazarından bakmıyoruz, Allahın bakış açısından bakınca Allahı her inkar eden kendi nefsini Allaha ortak koşmuş oluyor. Mesela nemrudun şirki böyledir. O red ederek kendini ilah görüyor. Ateistte böyledir. Ateistler apaçık nefsini ilah edinen kimselerdir. Lakin neyi ilah edindiklerinin (nefislerini İlah edindiklerinin ) farkında değillerdir Zorunlu olarak red yoluna girince kendine sözlü olarak ilah demese bile bir iddia ortaya atmaktadır. Ateist eninde sonunda Allahın zatını inkar etme cüretini gösterip kendi varlıgını zorunlu başka bir şeye bağlamak zorunda, hiç birşeye bağlamasa bile ben yokum dese bile kendi nefsine tabi olmuştur. Öyleyse o maddeyi ( Tesadüfleri ) yaratıcı kabul ederken aslında nefsini ilah edinmiştir. Dolayısı ile bir ateist şirkin en büyüğünü işlemiştir. onunki şirk üstü şirk. şirket sahibi desek yeridir. Ateiste kafir demek ateisti övmek olur. Ateist Hem Hakkın üzerini örtmüştür,( Kafirdir ) hem de bunu yaparken nefsini ilah edinmiştir. Tam tersi de mümkün. Nefsini ilah edinip, Hakkın üstünü örtmüştür.
__________________ EN BÜYÜK ALLAH BAŞKA BÜYÜK YOK. NE MUTLU MÜSLÜMANIM DİYENE | |
27 Eylül 2010, 20:29 | Mesaj No:20 |
Kurana göre şirk Kuran ayetleri üzerinde yaptığım çalışmalardan çıkardığım sonuç şu: Kuranda İki çeşit şirk veya Allaha ortak koşma var. 1- Allahı kabullenirken , (Allah inancı ile birlikte ona eş ve ortakların koşulması ) 2- Allah inancı olmaksızın (Allahı inkar edip ,kabullenmeyip redederken onun dışında ) ilah edinme durumuyla da Ateistlerin şirki de bu sınıfa girer. Ateistler de şirk kavramı üzerine iseler , yeryüzünde şirke bulaşmamış hiçbir inkarcı yok demektir. (Kafirler de dahil ) Kâfirler, Allah’a yalnızca Allah olarak çağrıldıkları vakit bunu küfrederler, ama Allah’a ortaklar koşulursa tasdik ederler. MUMİN 12- Onlara "Bu duruma düşmenizin sebebi şudur: Tek Allah'a çağrıldığınız zaman inkar ederdiniz. O'na ortak koşulunca inanırdınız. Artık hüküm yüce ve büyük Allah'ındır." Kâfirler, taptıkları ilahları Allah’a denk tutan kimselerdir. ENAM 1- Hamd, gökleri ve yeri yaratan, karanlıkları ve aydınlığı yoktan var eden Allah'a mahsustur. Durum böyleyken kafirler, bu yaratıkları Rabblerine denk tutuyorlar. O halde Allahı her inkar eden kişi öncelikle kendi nefsini Allaha ortak koşmuş oluyor. Dolayısıyla kafiri ile ateisti ile her inkar eden kişi Allaha şirk koşmaktadırlar. Kuranda şirk kavramı o kadar geniş bir kavram ki, Allahı, Allahın dinini, Allahın emirlerini her inkar eden kişi kendi nefsini Allaha ortak koşmuş olmakla günahların en büyüğü şirk günahını işlemiştir. Ve bundan dolayı şirk Allah nazarında katmerli günah, günahların en büyüğü ve hiç affedilmeyecek günahtır. Aslında biz her günah işlediğimizde nefsimizin arzularına uyan kişiler olarak , tevbe edilmediğinde, Günahkar, günahta israrcı tutumunu sürdürürse yavaş yavaş şirk bataklığına saplanır. Günahlar da israrcı bir tutum sergilemek, inatla günah işlemeyi terketmemek, bile bile, isteyerek günah işlemeye devam etmek, Nefisi Allah ortak koşma değil ise nedir ? İşte nefsini ilah edinenin durumu. Allah yerine nefsine tapanlar günahların en büyüğü şirk üzerine değil midir. ? Şeytan da Allah isyan ederek ,kendi nefsini ilah edinmemiş miydi ? ve Allaha karşı gelerek , bu tutumundan vazgeçmeyerek ( Tevbe etmemiş ) ve hala nefsini ilah edinmeye devam etmiştir. Nefs kavramı,türkçede kullandığımız ben kavramının karşılığıdır.. Kuranda Kendisine tabi olunan heva ( nefs ), ilah olarak isimlendirilmiştir Nefis durmaksızın verdiği telkinlerle insanları doğru yoldan uzaklaştırmaya ve onları felakete sürüklemeye çalışır. Kuran'da nefsin bu özelliği şöyle açıklanır. Casiye Suresi, 23: Şimdi sen, kendi hevasını ilah edinen ve Allah'ın bir ilim üzere kendisini saptırdığı, kulağını ve kalbini mühürlediği ve gözü üstüne bir perde çektiği kimseyi gördün mü? Artık Allah'tan sonra ona kim hidayet verecektir? Siz yine de öğüt alıp-düşünmüyor musunuz? Furkan Suresi, 43-44 :Kendi istek ve tutkularını (hevasını) ilah edineni gördün mü? Şimdi ona karşı sen mi vekil olacaksın? Yoksa sen, onların çoğunu (söz) işitir ya da aklını kullanır mı sayıyorsun? Onlar, ancak hayvanlar gibidirler; hayır, onlar yol bakımından daha şaşkın (ve aşağı) dırlar. Şems Suresi, 7-10: Nefse ve ona 'bir düzen içinde biçim verene', sonra ona fücurunu (sınır tanımaz günah ve kötülüğünü) ve ondan sakınmayı ilham edene (andolsun). Onu arındırıp-temizleyen gerçekten felah bulmuştur. Ve onu (isyanla, günahla, bozulmalarla) örtüp-saran da elbette yıkıma uğramıştır. Kuran'da insanlara bildirilen, kötülüğün iki ana kaynağı vardır. Bunlardan biri her insanın içinde bulunan ve kendisine sürekli olarak kötülüğü emreden "nefis" tir. Nefis durmaksızın verdiği telkinlerle insanları doğru yoldan uzaklaştırmaya ve onları felakete sürüklemeye çalışır. Kuran'da nefsin bu özelliği şöyle bildirilmektedir: Yusuf Suresi, 53"(Yine de) Ben nefsimi temize çıkaramam. Çünkü gerçekten nefis, Rabbimin kendisini esirgediği dışında- var gücüyle kötülüğü emredendir..." Yeryüzünde Allah’tan başka ilah olarak edinilen ilahların en kötüsü kendisine tabi olunan hevadır . Hz. Ebu Hûreyre'den rivayet olunan bir hadis-i şerifte Hz. Peygamber (s.a.s.) şöyle buyurmuşlardır: "Allah'tan başka kendilerine ibadet olunan sahte ilahların, Allah yanında en kötüsü, kişinin hevâsıdır." Nefsin destekçisi olan ve insanlara kötülüğü ve çirkin davranışları emretmekle görevli olan bir diğer varlık ise "şeytan" dır. Kuran'da şeytanın insanları yalnızca kötülüğe çağırdığı şöyle haber verilmiştir: Bakara Suresi, 169: O ( Şeytan ), size yalnızca, kötülüğü, çirkin-hayasızlığı ve Allah'a karşı bilmediğiniz şeyleri söylemenizi emreder. Nasıl ki, nefse tapıp, nefsi ilah edinme ayetler ile sabit ise Şeytana da tapılır ve ilah edilir.! Meryem 42-45: Doğrusu sana gelmeyen bir ilim bana geldi. O halde bana uy da, seni doğru bir yola eriştireyim. Babacığım! Şeytana tapma, çünkü şeytan Rahman (olan Allah)a asi oldu. Babacığım! Doğrusu ben korkarım ki, sana Rahman’dan bir azab dokunur da şeytana arkadaş olursun." Diyerek onu şirkten uzaklaştırmaya çalışıyordu. İnsan İster Nefsini ilah edisin ,İster Şeytana tapsın Sonuç: Nefis ve şeytan ikilisi insanı kötülüğe sürükleyebilmek için hayatının son anına kadar ona karşı mücadele edeceklerdir. Nefsini ilah edinenler aynı zamanda şeytana tapanlardır. Şeytana tapanlar da nefsini ilah edinen kimselerdir. Nefsini ilah edinip, şeytana tapanlar şüphesiz Allaha şirk koşmaktadırlar. İşte Şeytan ve nefs ikilisi Allah, kendisine ortak koşulmasını asla bağışlamaz; ondan başka günahları dilediği kimse için bağışlar. Kim Allah'a ortak koşarsa büsbütün sapıtmıştır.” (Nisa 116)
__________________ EN BÜYÜK ALLAH BAŞKA BÜYÜK YOK. NE MUTLU MÜSLÜMANIM DİYENE | |
Konuyu Toplam 1 Kişi okuyor. (0 Üye ve 1 Misafir) | |
Benzer Konular | ||||
Konu Başlıkları | Konuyu Başlatan | Medineweb Ana Kategoriler | Cevaplar | Son Mesajlar |
İBADETTE ŞiRK... | bilinmez | Videolar/Slaytlar | 0 | 04 Kasım 2013 08:02 |
Tevhid ve Şirk | enderhafızım | Tevhid Ve Şirk Konuları | 0 | 11 Aralık 2012 16:38 |
ŞiRK.... | bilinmez | Tevhid Ve Şirk Konuları | 1 | 08 Ekim 2012 20:24 |
zekat nedir, sadaka nedir, infak etmek nedir | iblissavar | Zekat-İnfak | 3 | 31 Mart 2012 22:26 |
Sevgide şirk | keserim | Tevhid Ve Şirk Konuları | 5 | 22 Ağustos 2011 22:55 |
.::.Bir Ayet-Kerime .::. | .::.Bir Hadis-i Şerif .::. | .::.Bir Vecize .::. |
|