|
Konu Kimliği: Konu Sahibi hiranur86,Açılış Tarihi: 11 Kasım 2013 (16:34), Konuya Son Cevap : 18 Kasım 2013 (00:01). Konuya 55 Mesaj yazıldı |
| LinkBack | Seçenekler | Değerlendirme |
17 Kasım 2013, 15:19 | Mesaj No:41 | |
Durumu: Medine No : 15316 Üyelik T.:
18 Aralık 2011 | Cevap: Tekfir fitnesini soran müslümana mektup Alıntı:
| |
17 Kasım 2013, 15:34 | Mesaj No:42 | |
Cevap: Tekfir fitnesini soran müslümana mektup Alıntı:
Yukarıdaki alıntı yaptığınız yazımızın hangi cümlesinde uslubumuzun edeb adab dışı birşey gördünüz onu anlayabilmiş değilim.Ebep adap dediğiniz şey eğer sizin ve örflerinizin belirlemiş olduğu sınırlar ise biz bundan beriyiz.Edep ve adap öncelikle Allah’a karşı yapılır.Allah’a karşı edep ve adap kurallarını çiğneyenlere karşı edep ve adap takınmak ancak ve ancak cahillerin işi olur muvahhidlerin değil. Bir insan çıkıp Abd olan Allah’ın mabud olan kulun bedeninde hulul ettiğini söyleyecek birileride bunu İslam diye insanlara sunacak birileride buna edep adap diyecek birileride bu çirkinlikleri dile getirecek ondan sonra edep adaptan yoksun olacak öyle mi? Biz her fikre açığız biz her fikre saygı duyarız diyen bir düşünceden muvahhidler beridir.Birtek düşünce ve birtek din vardır saygı duyulacak oda İslamdır. Sizin yöreye ait bir deyim vermişsiniz bende buna İmam Şafi’inin şu sözüyle cevap vereyim. -Ben ne zaman bir alimle tartıştıysam onu hep yendim- -Ben ne zaman bir cahille konuştuysam onada hep yenildim- Bu güzel söze şunu ekleyebilirim.Cahillik hakikaten tam bir ateş çukurudur.Ne ayet bilir ne hadis bilir ne kaide bilir ne kural bilir nede alim bilir.Onun bu bilmezliğini ve patavatsızlığını ortaya koydunuzdada bu seferde çıkıp siz kendinizi alim yerinemi koyuyorsunuz gibi itham yapar. Hayır biz kendimizi alim yerine filan koymuş değiliz tam tersi biz avamız bunu daha evvel belirttik.Allah adına din adına konuşurken haddimizi bilerek konuşuyoruz.Allah’a iftira atmıyoruz iftira atanlarada müsade etmiyoruz hoş görüyle bakmıyoruz. Eğer bu iftiralar şahsımıza karşı yapılmış olsaydı şuna inanın bu kadar tepki koymazdık.Madem ki siz bu konuda çok duyarlısınız meclislerle nasıl girilmesi gerektiğini biliyorsunuz o halde o meclislerde işlenen küfürlerede bu tepkinizi ortaya koyunuz.Lütfen. | ||
17 Kasım 2013, 15:46 | Mesaj No:43 |
Durumu: Medine No : 13966 Üyelik T.:
27Haziran 2011 | Cevap: Tekfir fitnesini soran müslümana mektup SORU.3. Zorunlu olarak askere gitmek, putlarının önünde saygı duruşu durmak veya yemin törenine katılmak bunlar imanımıza zarar verir mi? CEVAB...Bütün tağutların güçlerinin beslendiği kaynağın temeli raninalaştırdıkları[güttükleri] vaatlerle kandırdıkları, bu kandırmayı çoğunlukla bu gün itibariylede İNANÇ,ALLAH ile aldatarak yaparlar. Bi yandan halkı aldatır bi yandanda halktan aldıkları güçle halkı hizaya getirirler.Bu tağutların halkı sömürerek kendlerine oluşturdukları güçlerinin birincisi,EKONOMİK,DİĞERİ ASKERİ GÜÇTÜR.. Tağutların EKONOMİK GÜÇLERİNİ,halktan aldıkları vergilerle oluştururlar.. Tağutların askeri[ordu] güçleride halkın çocuklarıdır.. Yani tağutlar iktidarlarının gücünüde halktan alırlar ve bu halktan aldıkları güçlerini HALKA KARŞI KULLANIRLAR,TAĞUTLARIN GÜÇLERİNİ BESLEYEN ASLINDA ZULUMLERİ ALTINDAKİ HALKLARDIR.. İşte bunun için tağutların İKTİDARLARININ DEVAMINI SAĞLAYAN BU ASKERLİK GÖREVİ,şu ayate göre küfürdür.. NİSA SÜRESİ..76. İman edenler Allah yolunda savaşırlar, inanmayanlar ise tâğut (bâtıl davalar ve şeytan) yolunda savaşırlar. O halde şeytanın dostlarına karşı savaşın; şüphe yok ki şeytanın kurduğu düzen zayıftır..... farazi bi örnek verirsek,Düşünün bu gün türkiyede bi Rasul olsa yapacağı mücadelede ,Rasule ilk başta irtica,daha sonra şeriat propagandası yapıyor diye asker ve polis tarafından tutuklanıp her türlü işkencelerede maruz kalır.Ayrıca askerde Allah çin değilde,tağuti sistemin devamı için ölüp,öldürmek bi ibadettir[itaattir]...
__________________ önce yazdığım katılım yaptığım beğeni yaptığım paylaşımların arasında azda olsa kuran ve sünnete uygun olmayan düşünceler olabilir.Bunların bana sorulmadan dikkate alınmasından mesul değilim... ... |
17 Kasım 2013, 16:24 | Mesaj No:44 |
Cevap: Tekfir fitnesini soran müslümana mektup
üniversitede okurken islami bir hayat yaşamaya karar verdikten sonra, ben de benzer gruplarla tanışmıştım. Birkaç ayetten yola çıkarak kendileri dışında geri kalanları kafir olmakla suçluyorlardı. bazı hadislerden yola çıkarak da diğer hadislerin geçersiz olduğunu da dile getiriyorlardı.tam islamı buldum derken kafam fazlasıyla karışmış, elimdeki islam kayıp gitmişti. düzelmek ise yıllarımı almıştı. kur'an- kerim'deki bir veya birkaç ayetten yola çıkarak kendin gibi düşünmeyen diğer insanları kafirlikle suçlamak olacak iş değil. çünkü Kur'an ve sünnet bir bütün olarak ele alınmalı. Efendimiz (sav)'in hayatına bakmalı sahabenin ve onlardan sonra gelenlerin hayatına bakmalı. yoksa elinde ne din kalır ne de akıl.
| |
17 Kasım 2013, 16:26 | Mesaj No:45 | ||
Durumu: Medine No : 15316 Üyelik T.:
18 Aralık 2011 | Cevap: Tekfir fitnesini soran müslümana mektup
Sayın Esadullah bey sizin yazınızın tamamını okumadım.Zaten okumayada gerek olduğunu düşünmüyorum.Cihadın bir rüknu olan Kıt'al-ı (Savaş) bir savunma aracı olduğunu ispat etmeye çalışmanız ve hiçbir ehlisünnet aliminden görüşler ortaya koymamamız sizin içinde bulunduğunuz bühranı ortaya koymak için yeterlidir. Eğer ki Cihad bir savunma aracı olsaydı yani karşı taraf saldırmadığı müddetçe ona harp ilan etmek dinin esasları içerisinde olmasaydı o vakit Bedir savaşaını nasıl açıklayacaksınız? Nebi -a.v.s- gazvelerinin anlamı nedir? ayetleri hadisleri böylesine anlamadan kafalarında göre yoranlar işte bu şekilde Kuran ve sünneti birbirine çakışmaktan kurtulamazlar. İslam hukukunda cizye almanın ne anlmama geldiğini bilmeden kalkıp Cihad kavramını açıklamaya çalışmak tamamen bir cehalettir bir bilmememzliktir. Bismillahirrahmanirrahim Güzel kardeşim okumadığınızı bu yazdıklarınızla gayet iyi anladık zaten, eğer okumuş olsaydınız sizde diğerleri gibi bu basit hatalara düşmezdiniz, sizin daha yazınıza başlarkenki cımbızla çekip üzerinde durduğunuz mevzu dahi fikrinizi beyan etmekte bu kadar cahil olmamıza rağmen biz bile bunu anladık yani... İkincisi ise uyarıcı girdiği bir ortamda konulara balıklama atlayan değil, uyaracağı kişiyi hemen fikrine bakarak onun bu konudaki asıl amacını anlamadan uyarmaya çalışırsa yukarda olduğu gibi hatalara düşmezmi kardeşim ...? Bizi uyarmanız için bu forumda en azından Birkaç konuda münazaralarımızı okumanız lazım gelmezmiydi ? İşta uyarıcı bunları bırakırda sadece kullandığı nickin manası itibari ile hooop diye deryadaki balıklar gibi zıplarsa elbetteki ağa takılanlar gibi o ağın içinde kurtulmak için çırpınır durur...Teşbihte hata olmaz .... Eğer bu olguları göze alsaydınız bizim kime hangi üslup ile yazdığımızıda anlardınız ama olsun hoşgeldiniz burda bulundukça zaten bu formun eğtim derecesi belli bir seviyede olan ve her zaman delillere ihtiyaç duyulmayan bir forum olduğunu sizde anlarsınız umarım, Şimdi daha iyi kavrarsınız diye şöyle diyelim ; Herkesin tereci olduğu bir yerde tere satılırmı , tere satmaya kalkmak ne kadar akıllı olur. Oysa orda tere daha nasıl faydalı yetiştirlir, terenin kalitesi nasıl artırılır, hangi toprakta daha verimlidir v.s tartışılır değilmi ...? İkinci soruya olan cevabınız tam bir tasavvufcu akidesiyle özdeşleşen bir cevap olmuştur. Sorulan soruda şirk ve küfür dolu bir müfredatın çcuklar üzerindeki itikadi etkisi dile gitirilirken sizin cevabınız tam manasıyla evlere şenlik. 3.ncü soruda diyorsunuz ki;Askerlik görevini yapmamak ve bunu yaparkende bu tarz şeyleri bahane etmek aslında dolaylı yoldan Devlete baş kaldırmaktır. Oysa bu Devlet senin yaşadığın ve hayat srdüğün yerdir. Burda devlet sana değil seb devlete uymak zorundasın yoksa işin içinden çıkmak zorlaşır yada sen bu devleti terk etmek zorunda kalırsınki istediğin standartlarda başka bir devlette olmadığına göre kendi düşüncelerinde kaybolup gitmek zorunda kalırsın .... Sayın Esadullah bey mademki henüz itikat nedir neye bina ediliri bilmiyorsunuz o halde neden kendinizi böylesine İslam dini ile alakası olmayan bilgiler vermek zorunda hisediyorsunuz? Biri çıkıp size Tüm size Nahl suresi 36.ayeti okursa siz nasıl bir cevap vereceksiniz.Tüm peygamberlerin ortak hedefi tağuti rejimleri devirip yerine Allahın dinini hakim kılmak iken nasıl oluyorda siz bu fetvayı bu görüşü serd edebiliyorusunuz?, Yani peygamberlere tağuti devletler uymadıklarında peygamberlemi o devletlere uydular.Siz hiç Kuran okumadınızmı? Bu nasıl bir itikat böyle? Şimdi Önce sizden öğrenmek isterizki itikat neye bina edilir kardeşim...? İkincisi Peygamberler Tağuti rejimleri yıktılar da hala tağuti olanları kılıçtanmı gecirdiler ? Ya da Peygamberler her canları sıkılınca hadi şunlar Tağuti savaşalımmı dediler ...? Neden Peygamberliği boyunca Efendimiz s.a.v belirli zamanlarda savaştı...? Neden Efendimizi s.a.v Taifte taşladılar bu tağutilere ellerini açıp hidayet diledi...? İslam hukukunda Cihadın şartları nedir ? Hangi hallerde cihad edilir...? Son olarak soruya verilen cevabı içinizdeki fikir etkisi ile değilde selim bir akıl ile okusaydınız zaten maksadımızın aslında bir haykırış olduğunu anlardınız kardeşim... Son olarak bize islam ülkeleri arasında bir tane sizin tabirinizle Tağuti olmayanını gösterip bunu gösterirkende gerekçelerinizi sunarsanız seviniriz... 4ve 5.sorularınıdaki cevabınızda diyorsunuzki. İmam maaaşalıyor, İmam hutbelerde yukardaki belirttiğiniz halleri segiliyor v.s -Sonra devamında diyorsunuzki:Peki burda da imamların bu konuda nasıl hareket etmesi gerektiğini sorsak sonuca daha çabuk ulaşmazmıyız ? Böyle diyerek insanları camiden uzaklaştıracağımız yere bunun temelini insanlara anlatmakla, bilinçlendirmekle camileri daha çok doldurmak varken hemde ... Hiçbir muvahhid bir imam tağuti rejimden maaş alıyor diye o imamın arkasında namaz kılmamazlık yapmaz. Allahın dinini tağutların heva ve hevesine göre yumuşatarak ve birçok hükmünü gizleyerek Allahtan hakkıyla korkmaları gerekirken şer güçlerden elde ettikleri bir takım menfaateler ve bazı korkular sonucunda ince ayar çekilmiş hutbeleri insanlara telkin eden imamlar değil gerçek belamlardır.Bunların arkasında namaz kılmak veyahut kılmamak itikadi bir meseledir. Evet Muvahhid dediğiniz gibi namaz kılmamazlık yapmaz çünki Muvahhid olan ne yaptığının farkında olandır. İkincisi zaten sizin yazdıklarınızı biz dile getirdik ama kendiniz dediniz ya okumadım işte uyarıcı okumazsa bu hatalara düşmeside elde değildir kardeşim .... Bunu sadece imamlara yaymamalıyız Tarikat ve Cemaatlerde aynısı mevcut biraz sıkıntıya düçar olunca verdiği sözleri unutan bir çok şahıs mevcut , hatta tağuti rejimlere karşı durmadan konuşan , bu ülkeyede aynı gözle bakan, baş kaldırmak isteyen ama küçücük bir polis aramasında bütün savunduklarını yakan ve çöpe atanlar olduğu gibi .. Onun için itikat kaypaklık kaldırmayan bir olgudur.... Abdulmelik beyle yarım kalan meselemizi bitirelerim bunları sizinle tek tek müzakere ederiz.Ancak tasavvuf üzere kurguladığınız itikadinizi bir kenara bırkamak şartıyla.Bir yazınızı okudum o yazınızıda siz bu yanlış anlayışlarınıza temelsiz delilsiz islam dininin kavramlarını gerçek anlamları dışında algılayıp buna itikat ettiğiniz fikirlerinize İbni Teymiyye gibi alimleride aletmek etmektesiniz. İbni Teymiyye gibi bir ehlisünnet alimini İbni arabai gibi kendisini Allah olarak ilan eden mülhidlerle aynı kefeye koymuştunuz.Size cevap yazmmın asıl amacı budur.Yoksa inanın sizin satırlarınıza cevap yazmak bile bir mülsüman için zaman kaybından başka birşey değildir. Şimdi hani delil istiyorsunuzya bu hitabınıza binaen delil sunalım o zaman kardeşim anlayabilirseniz eğer .... “Ey mü’minler! Bir topluluk diğer bir topluluğu alaya almasın. Belki de onlar, kendilerinden daha hayırlıdır. Kadınlar da kadınları alaya almasınlar. Belki onlar kendilerinden daha hayırlıdır. Kendi kendinizi ayıplamayın, birbirinizi kötü lâkaplarla çağırmayın. Îmandan sonra fâsıklık ne kötü bir isimdir! Kim de tevbe etmezse işte onlar zâlimlerdir.” (Hucurât, 11) Bu ayetten sonra sizin bir sözünüzüde ekleyelim hemen, daha kendi tavsiyenize bile inanmıyorsunuz ... Alıntı:
Alıntı:
“Müslüman müslümanın kardeşidir. Ona hiyânet etmez, yalan söylemez ve yardımı terketmez. Her müslümanın, diğer müslümana ırzı, malı ve kanı haramdır. Takvâ buradadır. Bir kimseye şer olarak müslüman kardeşini hor ve hakir görmesi yeter.” Tirmizi Birr 18 Önce Allahtan korkun hemde hakkıyla Allahtan korkun daha sonrada İbni Teymiyyenin söz ettiği tasavvuf ile sizin ve İbni Arabilerinizin şirk dolu tasavvuf anlayışının aynı şey olmadığını burada dile getirin ve derhal tevbe edin.Müslüman alimlere iftira atmayı bırakın.Biz muvahhidler sizin ve mutasavvuflarınızın peşini asla bırakmayacığız.Sizin şirk ve küfür dolu akidelerinizi insanların gözü önüne sermeye devam edeceğiz.Biznillah. Tevbe edin diyorsunuz tevbe edincede şrk işliyorsunuz diyorsunuz bu nasıl bir kargaşadır ... Ben müslümanım diyen bir kimseyi ŞİRK VE KÜFÜR ehli ilan etmek, Efendimiz s.a.v bile münafıkların isimlerini gizli tutarken, Allahın c.c. Peygamberleri bile insanları bu şekilde yargılamaz iken ne zamandan beri Muvahhidler bu görevi üstlendi kardeşim ....? Bize bir müslüman alime iftira attığımız tek bir cümle gösterirmisiniz, gösteremez iseniz eğer bizden helallik almayı düşünürmüsünüz ...? Allah c.c. Müslümanlara İttihat nasip eylesin, hala alnı secde de olanlara laf yetiştirip asıl düşkün olanları göremeyenlere akl-ı selim nasip eylesin, vesselam | ||
17 Kasım 2013, 16:37 | Mesaj No:46 |
Durumu: Medine No : 6340 Üyelik T.:
19 Ocak 2009 | Cevap: Tekfir fitnesini soran müslümana mektup
Üstad Mevdudi'ye şirk ile ilgili bir soru sorulmuş ve şöyle cevap vermiş. Burada paylaşayım ki belki faydalı olur. Müşrik Kelimesinin Istılah Manâsıyla Kullanılması Soru: Çıkarmış olduğunuz "Tercüman’ul Kur'an" isimli dergi*nin Mart 1962 sayısındaki "Resâil ve Mesâil " köşesini ince*ledim. Makalenizin son satırlarına katılmadığımı burada bildirmek istiyorum. Bu yüzden ihtilafların kaldırılması ve hakkın ortaya konulması amacıyla aşağıdaki satırları kara*lıyorum. Kitap ve Sünnet'in kesin açıklamalarından gayb ilmi ile "hâzır ve nazır" olmanın Allah Teâlâ'ya has bir sıfat olduğu ortaya çıkmaktadır. Bundan dolayı, bu mahsus sıfatların Hz. Muhammed Mustafa'da (s.a) veya başka bir peygamber ya da velîde var olduğunu kabul eden bir müslüman Kitap ve Sünnetin kesin kararı dolayısıyla şirke bulaşmış addedilir ve söz konusu kişi için "müşrik" kelimesinin kullanılmaması Kur'an ve Sünnet'e sırt çevirmekle eş anlamlı olur. Böyle bir inanca sahip kimsenin Peygamberimiz zamanındaki Arap müşriklerine benzetilmesi haksızlık ve aşırı gitme değil, adaletin ta kendisi ve gereğidir. Bu mahsus sıfatların Allah'tan başkasına atfedilmesinin şirk olduğunu kabul ediyorsunuz, ama bu fiili işleyen müslümanlara "müşrik" lafzının kullanılmasını haksızlık olarak niteliyorsunuz. Neden bu gibi tenakuzlara düşüyorsunuz? Siz, herhangi bir müslümanı müşrik olarak nitelememe*nize iki neden gösteriyorsunuz: Birinci olarak; onların tevil*de hata yaptıklarını öne sürüyorsunuz. İkinci olaraksa onla*rın bile bile şirke bulaşmadıklarını iddia ediyorsunuz. Ben sizin bu iki görüşünüzü de doğru bulmuyorum. Cevap: Kur'an-ı Kerimi okuyup araştırdığım kadarıyla bu konu*da şunu diyebilirim: Şirke bulaşan veya akide ve amelinde şirk izleri bulunan her kim olursa (müslünıanlardan) ona ne ıstılah manâsıyla "müşrik" diye hitab edilebilir ve ne de müş*riklere yapılan muamele ona da yapılabilir. Böyle bir hitap ve davranışa ancak tevhid inancını temel inanç olarak kabul etmeyen, vahiy, nübüvvet ve Allah'ın Kitabı'nı daha baştan dinin kaynağı olarak kabul etmeyen ve asıl dinleri şirke da*yalı kimseler müstehaktır. Buna delil olarak şu ayetleri gösterebiliriz. Kur'an-ı Kerim'de Allah Teâlâ yahudi ve hristiyanların şirke düşüşleri*ni şöyle anlatıyor: "Andolsun, "Allah, ancak Meryem oğlu Mesih'tir." diyen*ler elbette kâfir olmuşlardır.[87] "Allah, üçün üçüncüsüdür" diyenler elbette kâfir olmuşlardır" [88] Ancak, bütün bunlara rağmen yahudi ve hristiyanlar için Kur'an-ı Kerim'de müşrik lafzı kullanılmayıp başka bir ıstı*lah, "ehl-i kitap " ıstılahı kullanılmıştır. Dahası, onlarla müşrikler arasında sadece telaffuzdan doğan bir farkla yetinilmemiş, müslümanların onlarla olan ilişkileri, müşrikler*le olan ilişkilerinden ayrı ele alınmıştır. Eğer yahudi ve hris*tiyanlar gerçekten de müşrik olarak görülse idi: "Allah'a ortak koşan kadınlarla, onlar inanıncaya kadar evlenmeyin.”[89] ayetine göre onların kadınlarıy*la evlenmek kendiliğinden haram olurdu. Ancak, Allah Teâlâ Kitap Ehlinin kadınlarıyla evlenme hükmünü müşrik kadınlardan tamamen ayrı tutmuş ve müslümanların onlar*la evlenmesine cevaz vermiştir. Aynı şekilde ehl-i kitabın kestiklerinin hükmü de müşriklerinkinden tamamen farklı*dır. Böyle bir ayrılığın sebebi şundan başka ne olabilir ki: Onlar şirke bulaşmalarına rağmen tevhidi asıl din olarak görmekte, Nübüvvet'i ve Kitabı dinin kaynağı olarak kabul etmektedirler. Bundan dolayı onlara şöyle bir çağrıda bulu*nulmuştur: "Yahudiler! "Uzeyr Allah'ın oğludur" dediler, Hristiyan-lar da: "Mesih Allah'ın oğludur " dediler.[90] "De ki, "Ey Kitap Ehli, aramızda ortaklaşa (ölçü ve adil dengeyi sağlayacak) bir kelimeye gelin: (O da): “Allah'tan başkasına kulluk etmememiz, hiç bir şeyi O'na ortak koşma*mamız ve Allah'ı bırakıp bir kısmımız bir kısmımızı rab edinmememizdir.”[91] "Deyin ki, "Bize indirilene de size indirilene de inandık. Bizim tanrımız da sizin tanrınız da birdir.”[92] Bunun aksine Allah Teâlâ "müşrik" ıstılahını şirki asıl din olarak benimsemiş kimseler için kullanmıştır. Onlar Peygamber Efendimize (s.a) şöyle itiraz ediyorlardı: "Tanrıları tek bir tanrı mı yapıyor? Doğrusu bu şaşıla*cak bir şeydir dediler". [93] Onlar dinin akide ve amellerinin de vahiy ve risaletten alınması gerektiğini kabul etmiyorlardı: "Onlara "Allah'ın indirdiğine uyun" denilince "hayır biz baba ve dedelerimizin üzerinde bulundukları şeye uyarız" derler.[94] Allah Teâlâ bu gibi kimseler için "müşrik" kelimesini kul*lanmakla iktifa etmemiş, iman ehlinin onlarla olan ilişkile*rini ehl-i kitap'tan farklı tutmuştur. Bu gerçekler gözümün önünde olduğu için, kelime-i tevhid'e inanan kimselere "müşrik" denilmesini ve müşriklere yaraşır cinsten muameleye tabi tutulmasını katiyetle caiz görmüyorum. Kitabullah'ı delil ve hüccet olarak kabul eden, dinin gereklerini inkar etmeyen, şirki asıl din olarak benim*semek surda dursun, kendisine şirk nisbet edilmesini en kö*tü küfür olarak gören, ancak, tevil ve yorumlama hatası do*layısıyla herhangi bir müşrikçe inanç ve davranış içerisine düşen kimselere "müşrik" denilmesini ve müşriklere yaraşır bir cinsten muameleye tabi tutulmasını katiyetle caiz gör*müyorum. Söz konusu kimseler, şirki şirk bilerek böyle bir duruma düşmekten öte, bu inanç ve davranışlarının tevhid inancı ile bir çatışma içerisinde bulunmadığı yanılgısı içeri*sine düşmüşlerdir. Bu yüzden bizim, bu gibi kimselere kötü lakaplar takacak yerde; hikmet, güzel öğüt ve delillerle onla*rın bu yanılgısını izale etme yolunda çaba sarfetmemiz la*zımdır. Şimdi siz kendiniz düşünün: Bu gibi kimselerle münaka*şa ederken, onların inanç ya da davranışlarının tevhid inan*cının hilafına olduğunu ispatlamak için Kur'an ve Hadis'ten deliller getirirken onların Kur'an ve Hadis'i delil ve hüccet olarak kabul ettiklerinden hareket etmiyor musunuz? Acaba siz bu delilleri herhangi bir hindu, sih ya da hristiyana karşı da kullanıyor musunuz? Yine siz söz konusu kimselere; "ba*kınız, şöyle bir inanç taşımak şirktir, bundan kaçınmak la*zımdır" derken, onların şirki büyük günah olarak gördükleri düşüncesini taşımıyor musunuz? Eğer böyle bir şey söz ko*nusu olmasaydı sizin onları şirkten sakındırma kaygusuna düşmenize ne gerek vardı ki?[95] KAYNAK: FETVALAR-Mevdudi
__________________ Selam Hidayete Tabi Olanlara Kur'an Senin Lehinde ve Aleyhinde Hüccettir(Müslim) |
17 Kasım 2013, 18:54 | Mesaj No:47 |
Durumu: Medine No : 13966 Üyelik T.:
27Haziran 2011 | Cevap: Tekfir fitnesini soran müslümana mektup
Evvela merhaba fecr abi, Durum analizi yaparken gereçekten çok düşündürücü olaylar ve bu düşünceyle bi Rasulullahın,hatta daha sonra ashabın,ve tabiin dönemine,gidiyor birdaha şuan yaşadığımız döneme gelip karşılaştırma yapmaya çalışınca olayın vehameti dahada gün yüzüne çıkıyor,ve Alemlerin tek ilahı olan tek Allah a sığınarak imtihanımın ve müslümanların imtihanını kolaylaştırmasını diliyorum.. Düşünüyorum Rasulullah as mın döneminde,bi yandan tıpkı rasulullah ve ashab gibi namaz kılan,oruç tutan,zekat veren,hac eden ve hayırda yarışanlar bi yandanda başları şıkışınca YETİŞ YA ALLAHIN RASULU,veya Rasulullahın VEFATINDAN SONRA ,ASHABDAN SIKIŞINCA YETİŞ YA RASULULLAH DİYEN Bİ TANE ASHAB VARMIYDI,veya tabiin döneminde bi yandan namaz kılıp,oruç tutup,zekat verip,hac edip,bi yandanda dara düşünce YETİŞ YA GAVS,YETİŞ YA FİLANCA SEYYİD,FİLANCA ASHAB DİYEN Bİ TANE KİŞİ VARMIYDI,VEYA RASULULLAH ALLAH ETE KEMİĞE BÜRÜNDÜDE BENİM GİBİ GÖRÜNDÜ DEMİŞ MİDİR,VEYA RASULULLAH HER DARLIKTA SIKIŞINCA MEDET YA RASULULLAH DEYİN BEN NERDE OLSANIZ YETİŞİRİM DEMİŞ MİDİR ,TEVBE ALMIŞ,İNSANLARI KENDİ ÇOCUKLARINA KÖLE ,KÖPEK OLUNMAYA ÇAĞIRMIŞ MIDIR.. yok sayın abim yok,böyle tevhidi zedeleyen,bi yandan namazda BEN SIKIŞINCA İYYAKENE BUDU VE İYYAKENESTAİN, bunu yapacam diyen namazdan sonra,YETİŞ FİLAN GAVS,veya Alahın hükmüyle hükmetmeyen tağutlar arasından tağut beyenmenin şirk olmadığını DİLE GETİREN Bİ TANE KİŞİ ÖRNEK VEREBİLİRMİSİNİZ-MİYİZ,yok sayın abim yok,ebu hanifenin,imam malikin,ahmed bin habelin,imam şafiiinin ortaya koydukları tavırlarıda fetvaları bu yönde değil... Geliyoruz bizim yaşadığımız zamana,öyle bi hal varki evlere şenlik,bazen diyorum ki Rsaulullahı gören ve omuz omuza yardımlaşan ashabı ve müçtehid imamlar bu zamanda olsa ne olurdu.. sonra aklıma Ömer ra nın dönemi olan fetihler dönemine ismi vuku bulan TULEKA DÖNEMİ AKLIMA GELİYOR,bırakın bu günün şirklerini toplu olarak fetihlerle birlikte islama giren insanları görüp ağalayan ÖMERİ GÖRÜYOR VE GEÇMİŞTEKİ O SAHNEYİ GÖRÜNCE DÖKTÜĞÜ O GÜZELİM GÖZYAŞIYLA UYANIYORUM,ne diyor ömer ra an işte islamın KIRILMA NOKTASI,insanlar toplu olarak islama girerken KENDİ ÖNCEKİ İNANÇLARIYLA BİRLİKTE GELİYOR VE ÖYLECE İSLAMI KABUL EDİYORLAR...KATIŞIKLI Bİ İNANÇ YANİ, Kısacası bu günün insanının şirkleri elbette ne Rasulullah as MIN NEDE ASHABIN NEDE TABİİN dönemindeki şirklerle birebir aynı değildir,SONUÇTA BU YAPTIKLARI ŞİRKTİR,MEVDUDİDE BUNUN ŞİRK OLDUĞUNU ZATEN SÖYLÜYOR...
__________________ önce yazdığım katılım yaptığım beğeni yaptığım paylaşımların arasında azda olsa kuran ve sünnete uygun olmayan düşünceler olabilir.Bunların bana sorulmadan dikkate alınmasından mesul değilim... ... |
17 Kasım 2013, 19:00 | Mesaj No:48 | |
Durumu: Medine No : 13966 Üyelik T.:
27Haziran 2011 | Cevap: Tekfir fitnesini soran müslümana mektup Alıntı:
Kafa karışıklığı iyidir,en azından karışınca dibi tutmaz ve yanmaz,siz ilk baştaki inancınıza KARIŞIKLIK DİYORSANIZ,ve birkaç ayet ve hadisle bizim inancımızda bu tür durumların şirk olduğana vardığımızı idda ediyorsanın ve YANLIŞ OLDUĞUMUZU,aslında Rasulullahın hayatına ve ashaba bakmamız gerektiğini söylüyorsanız,buyrun şu sorumuza yanıt verin o zaman RASULULLAH VE ASHAB DEMOKRASİ DENİLEN BU TAĞUTLARDAN TAĞUT BEYENME YOLUNDA HANGİ PARTİYE OY VERİRDİ,VE HANGİ MÜŞRİĞİN KAFİRİN İLKE VE İNKILAPLARINA BAĞLI KALMANIN ÜZERİDE DURACAĞINA DAİR NAMUS VE ŞEREFİ ÜZERİNE YEMİN EDERDİR,HANGİ PUTA ÇELENK KOYAR,VE BAYRAM YAPARDI,YOKSA BUNLARI YAPMAZ VE YAPANLARINDA,SEÇMENİ VE SEÇİLENİDE KÜFÜR ŞİRK EHLİMİ İLAN EDERDİ..Veya Rasulullah bi şeyhin ŞU SÖYLEMİNİ, GAVSIN ÇOCUKLARINA KÖLE KÖPEK OLMAK FARZDIR,SÜNNETTİR,VACİBTİR,Bi başka cübbe giyen ve ünlenenin ALLAH ETE KEMİĞE BÜRÜNMÜŞ MAHMUT GİBİ GÖRÜNMÜŞE NE DERDİ,Bİ BAŞKASI ALLAH ETE KEMİĞE BÜRÜNMÜŞ YUNUS GİBİ GÖRÜNMÜŞE NE DERDİ,verin bakalım Allah RASULU VE ASHABIN HAYATIYLA CEVAPLARI BEKLİYORUM... Buyrun lütfen Rasulullahın ve ashabın hayatından örnek verin,o ki biz yanılıyoruz...
__________________ önce yazdığım katılım yaptığım beğeni yaptığım paylaşımların arasında azda olsa kuran ve sünnete uygun olmayan düşünceler olabilir.Bunların bana sorulmadan dikkate alınmasından mesul değilim... ... | |
17 Kasım 2013, 19:21 | Mesaj No:49 | |
Durumu: Medine No : 15316 Üyelik T.:
18 Aralık 2011 | Cevap: Tekfir fitnesini soran müslümana mektup Alıntı:
Size daha iyi bir Şeri düzen sağlayan ülkeye gitmiyorsunuz ...? Varsa tabi..... | |
17 Kasım 2013, 19:32 | Mesaj No:50 |
Durumu: Medine No : 13966 Üyelik T.:
27Haziran 2011 | Cevap: Tekfir fitnesini soran müslümana mektup SORU..4. Müftülüklerin sitesinden cuma hutbelerine ulaşmak mümkün, İslam düşmanlarının isimlerinin anılacağı o haftalarda cuma namazına gitmiyoruz. Bu konuda yanlış mı yapıyoruz? Yoksa içimiz rahat etmiyor huzur bulmuyor hocam. CEVAB...İlk başta şunun teşhisini doğru yapmamız lazım,şuan yaşadığımız türkiye laik demokratik dinsiz bi iktidar ve yönetmelikle mi dönderiliyor,yoksa İslam ile mi...Eğer türkiye laik demokratik dinsiz bi iktidar ve yönetmelik taşıyorsa burda bulunan camiler,yani sistemin tekelinde olanları BİRER LAİK KURUM,İÇİNDEKİLERDE BU KURUMUN GÖREVLİ MEMURLARIDIR,burda sorun memurun maaş alıp alması değil,ve sadece sorun bununlada sınırlı değil... İslamda genel kaideler vardır toplumlar[cemaatler]i ilgilendiren ve ferd bazındada farklı kaideler vardır.. İslam toplumu,yani bi toplumun yüzde doksanı müslüman ise bile bunların İKTİDARI İSLAM OLMADIĞI MÜDDETÇE,İSLAM TOPLUMU DEĞİLLERDİR VE TOPLUMDA [CEMAATTE] OLMAMIŞLARDIR ,SADECE YANYANDA DURMAK OLUR..Bunun için laik düzenlerin toplulukları namaz kılasalarda bunların cemaatlerine islam nazarıyla bakılmaz,öyle görülmez,taki bu cemaatler tevhidin aslı olan ALLAHTAN BAŞKA İLAH OLMADIĞINI HAYATLARINDAKİ,YANİ SOSYAL HAYATLARINDADA İKTİDAR ETMELERİ ANINA KADAR.Ne zamanki Allahın hükmüyle hükmedilen islam toplumu oluşursa işte o zaman Rasulullahın üç cumaya gelmeyen hakkındaki hadisi devreye girer. Bu tür durumlarda müslümanlar öğle namazlarına devam edip Allahtanda yardım isterler..
__________________ önce yazdığım katılım yaptığım beğeni yaptığım paylaşımların arasında azda olsa kuran ve sünnete uygun olmayan düşünceler olabilir.Bunların bana sorulmadan dikkate alınmasından mesul değilim... ... |
Konuyu Toplam 1 Kişi okuyor. (0 Üye ve 1 Misafir) | |
Benzer Konular | ||||
Konu Başlıkları | Konuyu Başlatan | Medineweb Ana Kategoriler | Cevaplar | Son Mesajlar |
Her kula helâl, Müslümana haram | ali70 | Serbest Kürsü | 2 | 16 Ekim 2023 08:45 |
Çocuğunu Namaza Nasıl Alıştıracağını Soran Anneye Mektup | Fatıma-i Zehra | Çocuk ve Aile Sağlığı | 3 | 19 Ağustos 2014 15:50 |
Vaktini Diriltmek İsteyen Müslümana Mektup | Fatıma-i Zehra | Serbest Kürsü | 1 | 02 Nisan 2014 20:03 |
Bu çeşmeden müslümana su içmek haram..!!! | talibetün | Kıssalar-Hikayeler-Nasihatler | 1 | 10 Mayıs 2013 16:17 |
Müslümanın müslümana kin duyması Küs Kalması | KuM TaNeSi | Soru Cevap Arşivi | 0 | 08 Nisan 2009 11:33 |
.::.Bir Ayet-Kerime .::. | .::.Bir Hadis-i Şerif .::. | .::.Bir Vecize .::. |
|