|
Konu Kimliği: Konu Sahibi Mihrinaz,Açılış Tarihi: 17 Temmuz 2017 (15:28), Konuya Son Cevap : 24 Mart 2023 (12:12). Konuya 2 Mesaj yazıldı |
| LinkBack | Seçenekler | Değerlendirme |
17 Temmuz 2017, 15:28 | Mesaj No:1 |
Medineweb Baş Editörü Durumu: Medine No : 14593 Üyelik T.:
15 Kasım 2011 | TEVBEYİ ve SALİH AMELLERI TERK ETMEK TEVBEYİ ve SALİH AMELLERI TERK ETMEK TEVBEYİ VE SALİH AMELLERİ TERK ETMEK KİŞİNİN HELAK OLMASINA SEBEB OLUR. Gaflet hastalığına yakalanan kimselerin dünya işlerine ve menfaatlerine çokça zaman ayırdığını, tevbe etmeyi ve salih amel işlemeyi ertelediğini görürsün. “Onlar dünya hayatının görünen yüzünü bilirler. Ahiretten ise onlar, tamamen gafildirler.” (Rum Sûresi, 7) Onlar dünya işlerine karşı istekli ve hevesli olmalarına rağmen ahiret ile ilgili işlerde ağır ve tembel davranırlar. “Nasıl olsa Allah affeder”, “Allah kullarına azap etmez” gibi yanlış inançlar ve dünyada ebedi kalacakmışçasına kurduğu temenniler onu aldatır. Nitekim “Yakında yapacağım” sözü şeytanın askerlerinden bir askerdir. Şeytanın bu tuzakla kandırdığı insanlar kendilerini “Yakında tevbe edeceğim, namaz kılacağım. Çok yakında dosdoğru yola gireceğim” gibi sözlerle aldatırlar. Bu şekilde kendi hayallerinde süslemiş olduğu temenniler gemisine binmiş olurlar. Ta ki hiç beklenmedik bir anda ortaya çıkan ve dünyevi lezzetlere son veren ölüm gelene kadar. Ve kıyamet… Allah (Subhanehu ve Teala) temennilere dalıp giden bu insanların ahiretteki hallerini şöyle haber veriyor: “Nihayet onlardan birine ölüm gelip çattığında "Rabbim! Beni geri gönder! Ta ki boşa geçirdiğim dünyada salih işler yapayım" der. Hayır! Onun söylediği bu söz (boş) laftan ibarettir. Onların gerisinde ise yeniden dirilecekleri güne kadar (süren) bir berzah vardır. Sûra üflendiği zaman artık aralarında akrabalık bağları kalmamıştır, birbirlerini de arayıp sormazlar. Artık kimlerin sevap tartısı ağır basarsa, işte onlar kurtuluşa erenlerdir. Kimlerin de tartıları hafif gelirse kendilerine yazık etmişlerdir. Çünkü onlar ebedî cehennemdedirler. Ateş yüzlerini yakar, orada suratları çirkin ve gülünç bir halde bulunurlar. Size âyetlerim okunurdu da siz onları yalanlardınız değil mi? (Mu'minûn Sûresi 99-105)
__________________ ~~~ Bilmediklerimi Ayaklarımın Altına Alsam Başım Göğe Ererdi ✒~ |
Konu Sahibi Mihrinaz 'in açmış olduğu son Konular Aşağıda Listelenmiştir | |||||
Konu | Forum | Son Mesaj Yazan | Cevaplar | Okunma | Son Mesaj Tarihi |
Gazze'den Daha Çaresiz Bir Dünya | Makale ve Köşe Yazıları | Mihrinaz | 0 | 49 | 23 Aralık 2024 15:52 |
Dedesi Ruhunun Yanında | Serbest Kürsü | Sükutu-Ezber | 4 | 81 | 17 Aralık 2024 19:46 |
Peygamberler Neden Sadece Ortadoğu'ya Geldi? | Peygamberler(a.s) | Esma_Nur | 1 | 72 | 16 Aralık 2024 08:47 |
Namaz Hep Vardı | Namaz-Abdest-Teyemmüm | Mihrinaz | 0 | 63 | 16 Aralık 2024 08:36 |
Esad Ailesinin Keyfi Tutuklamaları | Makale ve Köşe Yazıları | Mihrinaz | 3 | 96 | 09 Aralık 2024 17:02 |
18 Temmuz 2017, 00:24 | Mesaj No:2 |
Durumu: Medine No : 38944 Üyelik T.:
09 Şubat 2014 |
İstigfâr etmek, Estağfirullah demektir ki, beni affet Allah'ım anlamındadır. Fevâid-i Osmâniyye kitâbında buyuruluyor ki: "Şifâ için, tövbe ediniz ve istiğfâr duâsını çok okuyunuz. Yani, Estagfirullâhel'azîm ellezî lâ ilâhe illâ hüv el hayyel kayyûme ve etûbü ileyh, deyiniz! Ölümden başka bütün dertlere, hastalıklara karşı faydalıdır. Ölüm hastasının ağrılarını, sancılarını yok eder, rahat ölmesini sağlar." Hûd sûresinde 52. âyetinde meâlen; (İstiğfar okuyunuz! İmdadınıza yetişirim) buyuruldu. Hadîs-i şerifte de; (İstiğfâra devam edeni Allahü teâlâ dertlerden kurtarır) buyuruldu... Netice olarak, günahlardan ve dertlerden kurtulmak için her zaman ve her yerde, namazlardan sonra, yatarken, mânâlarını düşünerek, çokça "Estağfirullah min külli mâ kerihallah" veya kısaca "Estağfirullah" demeliyiz. Buyrun Tevbe edip , hayırlı ameller işlemeye gayret edelim...
__________________ O (cc)’NA SIĞINMAK AYRICALIKTIR |
24 Mart 2023, 12:12 | Mesaj No:3 |
Medineweb Baş Editörü Durumu: Medine No : 14593 Üyelik T.:
15 Kasım 2011 |
Rabbimizin kullarını rahmetinden ümit kesmemeye çağırdığı ve bütün günahları affedeceğini bildirdiği Zümer Suresi 53. âyette; “De ki: ‘Ey kendilerinin aleyhine aşırı giden kullarım! Allah’ın rahmetinden ümidinizi kesmeyin. Şüphesiz Allah, bütün günahları affeder. Çünkü O, çok bağışlayandır, çok merhamet edendir.” buyurmuştur. Ancak Allah’ın rahmetinden umutlu olabilmek için, 54. âyette zikredilen şeyi yapmak, yani ölmeden ve azap gelmeden önce tevbe istiğfarda bulunup Allah’a dönmek, Allah’a teslim/Müslim olarak takvâlı bir hayatı yaşamak üzere fiilî gayret ve çaba içinde olmak gerektiği ifade edilmiştir. Gaflet sonucu, nefisten bir dürtü, şeytandan bir etki sonucu insan bazen günah işleyebilecektir. Çünkü insan günah işlemeyen bir varlık değildir. Ama günahtan sonra aklı başına gelir gelmez kişi hemen kendini toparlayıp tevbe ederek günah sırasında irtibatı kesildiği Rabbine dönebilirse, O’na teslim olup takvâyı kuşanırsa işte o zaman Allah’ın kendisini affedeceğini umabilir. Bu sebeple Zümer Sûresi 54. âyet, günahların affı için, tevbe etmekle birlikte, Allah’ın gönderdiği “hidâyete” tâbi olmanın, O’na teslim olmuş bir hayatı yaşamaya yönelmenin gerekliliğini de ortaya koymaktadır: “Azap size gelmeden önce Rabbinize dönün ve O’na teslim olun. Sonra size yardım edilmez.” Yani 53. âyetteki “Allah’ın rahmetinden ümidinizi kesmeyin. Şüphesiz Allah, bütün günahları affeder.” hükmünün tecellisi gereğince ilâhî affa mazhar olabilmek için mutlaka azap gelmeden önce Allah’a dönmek ve O’na tam anlamıyla teslim olmak şarttır. Aksi takdirde Allah’ın yardımını hak etmek mümkün değildir. “Allah’ın rahmetinden ümidinizi kesmeyin. Şüphesiz Allah, bütün günahları affeder.” hükmü gereğince affa mazhar olabilmenin şartları sonraki âyette de sürdürülüyor ve Zümer Sûresi 55. âyette şöyle deniyor: “Siz farkında olmadan, ansızın başınıza azap gelmezden önce, Rabbinizden size indirilenin en güzeline (en güzel hükümlere-Kur’ân’a) tâbi olun.” Yani, ölüm yakanıza yapışmadan önce Allah’ın Kitabı’nda emrettiklerini en güzel şekilde yerine getirin, men ettiklerinden uzak durun. “Kur’ân’ı hakkıyla okuyup, Allah’ın emir ve yasaklarına uyun, takvâyı hakkıyla kuşanın” ki, tevbe ettiğinizde duânıza icâbet edilsin ve günah sizi kuşatmasın. Görüldüğü üzere, 53. âyette zikredilen affa mazhar olabilmenin yolu, sonraki 54 ve 55. âyetlerde gösteriliyor.
__________________ ~~~ Bilmediklerimi Ayaklarımın Altına Alsam Başım Göğe Ererdi ✒~ |
Konuyu Toplam 1 Kişi okuyor. (0 Üye ve 1 Misafir) | |
Benzer Konular | ||||
Konu Başlıkları | Konuyu Başlatan | Medineweb Ana Kategoriler | Cevaplar | Son Mesajlar |
MEDİNEWEB HAFTANIN HUTBESi:06.07.2018 ALLAH’IN RIZASINA ULAŞTIRAN SALİH AMELLER | alperkara | Tebliğ-İrşad-Vaaz-Hutbe-Nasihat | 0 | 05 Temmuz 2018 13:07 |
Anne, baba! Bıktım artık sizden, evi terk etmek istiyorum!.. | EyMeN&TaLhA | Çocuk ve Aile Sağlığı | 0 | 09 Ekim 2014 10:42 |
Sünnet'i terk edip yalnız Kur'an ile amel etmek isteyenler" var bu konuda ne dersini | _bülbül_ | Soru Cevap Arşivi | 0 | 11 Nisan 2009 09:01 |
Tuvalet taşları yüzünden evi terk etmek mi gerekir? | KuM TaNeSi | Soru Cevap Arşivi | 0 | 09 Nisan 2009 11:27 |
Vaaz: Makam ve Mevki Hırsını Terk Etmek (BEDİÜZZAMAN) | Belgin | Tebliğ-İrşad-Vaaz-Hutbe-Nasihat | 1 | 21 Nisan 2008 14:14 |
.::.Bir Ayet-Kerime .::. | .::.Bir Hadis-i Şerif .::. | .::.Bir Vecize .::. |
|