Medineweb Forum/Huzur Adresi

Go Back   Medineweb Forum/Huzur Adresi > ..::.MEDİNEWEB FORUM DİNİ KONULAR.::. > Muhtelif Dini Konular > Tevhid Ve Şirk Konuları

Konu Kimliği: Konu Sahibi Mihrinaz,Açılış Tarihi:  10 Nisan 2023 (10:23), Konuya Son Cevap : 12 Nisan 2023 (02:02). Konuya 1 Mesaj yazıldı

Beğeni Aldı3Kez Beğenildi
  • 2 Beğenilen Mihrinaz
  • 1 Beğenilen Mihrinaz
Yeni Konu aç  Cevapla
 
LinkBack Seçenekler Değerlendirme
Alt 10 Nisan 2023, 10:23   Mesaj No:1
Medineweb Baş Editörü
Mihrinaz - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Durumu: Mihrinaz isimli Üye şuanda  online konumundadır
Medine No : 14593
Üyelik T.: 15 Kasım 2011
Arkadaşları:15
Cinsiyet:Anne
Memleket:MEDİNEWEB
Yaş:44
Mesaj: 12.571
Konular: 1328
Beğenildi:12708
Beğendi:9335
Takdirleri:29036
Takdir Et:
Konu Bu  Üyemize Aittir!
Standart Allah'ın Dûnundan İlahlar Edinmek

Allah'ın Dûnundan İlahlar Edinmek

Dûn zarfı Arap dilinde hem ' yakın ve beri taraf' hem de 'aşağı ve ast' manasına gelir. Bu çifte anlamıyla hem 'mekana' hem de 'makama' delalet eder. Kuran'da 140 yerde kullanılan dûn zarfı kullanıldığı birçok yerde Allah'ın "astlarından/yakınından" ilahlar ve şefaatçiler edinmek, onlara kulluk edip yalvarıp yakarmak, evliya ve dost edinmek sadedinde gelir.

Dûn zarfı makam olarak "aşağı" anlamını ifade etmesi, vahyin ilk muhatabı olan müşriklerin şirk koştukları ilahlarını Allah ile eşdeğer görmediklerinin delilidir. Müşriklere göre de, ilahlık yakıştırdıkları azizler, veliler, salih zatlar, melekler, cinler ve daha başka şeyler Allah'a eş, hatta Allah gibi değildi. Zaten bunu kendileri de açıkça ifade ediyorlardı:

"Eğer onlara gökleri ve yeri kim yarattı, güneşe ve aya kim boyun eğdirdi?" diye sorsan, "Elbette Allah" cevabını alırsın.[1]

Şu ayette şahit: "Eğer onlara "Gökten yağmuru yağdıran ve onunla ölü toprağa hayat veren kimdir?" diye sorsan "Elbette Allah'tır" derler.[2]

Sual: Müşrikler makam olarak Allah'ın aşağısında olduğuna inandıkları; yani, O'nunla aynı makam ve mevkide olmadığına inandıkları kimseleri niçin Allah'a ortak koşarlar?

Bu sualin cevabı, dûn zarfının ikinci manası olan 'yakın' da gizlidir. Zira onlar Allah'a yakın, Allah nezdinde hatırlı, Allah'ın dostu ve velisi olarak gördükleri görünür görünmez varlıkların kendilerini Allah nezdinde kayıracağına, Allah'a yaklaşmalarına vesile olacağına inanıyorlardı. Yani, Allah'a O'na yakın olmak için şirk koşuyorlardı. Bir başka ifadeyle, Allah'a Allah için şirk koşuyorlardı. Bu hakikati Kuran açıkça ifade etmektedir:

وَالَّذ۪ينَ اتَّخَذُوا مِنْ دُونِه۪ٓ اَوْلِيَٓاءَۢ مَا نَعْبُدُهُمْ اِلَّا لِيُقَرِّبُونَٓا اِلَى اللّٰهِ
"O'nun dışındaki-aşağısındaki bir takım kimseleri veliler edinenler "biz bunlara sadece bizi Allah'a yaklaştırsınlar diye kulluk ediyoruz
(derler)." (Zümer 39:3)

Bu ayetin ve benzer ayetlerin haber verdiği hakikat şudur:

1. Müşrikler Allah'ı en büyük ilah olarak kabul ediyorlardı.
2. Şirk koştukları hiçbir kimseyi, Allah'a denk ve eşit olarak görmüyorlardı.
3. Allah'a yakın olduğuna inandıkları kimseleri şirk koşuyorlardı.
4. O kimselerin de Allah'a denk değil Allah'ın astı (dûn) olduğunu itiraf ediyorlardı.
5. Timsallerini (put) yaptıkları söz konusu kimselere, onlar kendilerini Allah'a yakınlaştırsınlar diye kulluk ve dua ediyorlardı.

Şirk koşmak, sadece Allah'a yakın olarak bilinen kimselerin kendilerine veya onları temsil eden şeylere tapınmak değildi. Kuran açıkça Allah'tan başkasına yapılan duayı da "şirk koşma" kapsamına dahil ediyordu:

وَلَا تَدْعُ مَعَ اللّٰهِ اِلٰهًا اٰخَرَۢ لَٓا اِلٰهَ اِلَّا هُوَ۠ كُلُّ شَيْءٍ هَالِكٌ اِلَّا وَجْهَهُۜ لَهُ الْحُكْمُ وَاِلَيْهِ تُرْجَعُونَ ﴿٨٨
"Ve asla Allah ile beraber başka bir ilaha yalvarıp yakarma! O'ndan başka İlah yok. Her şey yok olacak, sadece O'nun zatı bâki kalacak. Nihai hüküm yalnızca O'na aittir: Sinhnda hepiniz O'na döndürüleceksiniz!"
(Kasas 28:88)

Allah dururken kuldan istemenin arkasında hangi dürtülerin yattığını şu ayetten öğreniyoruz:

وَمَا يَتَّبِعُ الَّذ۪ينَ يَدْعُونَ مِنْ دُونِ اللّٰهِ شُرَكَٓاءَۜ اِنْ يَتَّبِعُونَ اِلَّا الظَّنَّ وَاِنْ هُمْ اِلَّا يَخْرُصُونَ ﴿٦٦

"Allah'tan başkasına yalvarıp yakaran kimseler, gerçekte ortak koştuklarına uymuş olmuyorlar, sadece kendi zanlarının peşinden gidiyorlar ve yalnızca sürü güdüsüyle hareket ediyorlar."
(Yunus 10:66)

[1]Ankebut 29:60.
[2]Ankebut 29:63.
su damlası ve Kara Kartal beğendiler.
__________________

~~~ Bilmediklerimi Ayaklarımın Altına Alsam Başım Göğe Ererdi ✒~




Alıntı ile Cevapla

Konu Sahibi Mihrinaz 'in açmış olduğu son Konular Aşağıda Listelenmiştir
Konu Forum Son Mesaj Yazan Cevaplar Okunma Son Mesaj Tarihi
Gazze'den Daha Çaresiz Bir Dünya Makale ve Köşe Yazıları Mihrinaz 0 49 23 Aralık 2024 15:52
Dedesi Ruhunun Yanında Serbest Kürsü Sükutu-Ezber 4 81 17 Aralık 2024 19:46
Peygamberler Neden Sadece Ortadoğu'ya Geldi? Peygamberler(a.s) Esma_Nur 1 72 16 Aralık 2024 08:47
Namaz Hep Vardı Namaz-Abdest-Teyemmüm Mihrinaz 0 63 16 Aralık 2024 08:36
Esad Ailesinin Keyfi Tutuklamaları Makale ve Köşe Yazıları Mihrinaz 3 96 09 Aralık 2024 17:02

Alt 12 Nisan 2023, 02:02   Mesaj No:2
Medineweb Baş Editörü
Mihrinaz - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Durumu: Mihrinaz isimli Üye şuanda  online konumundadır
Medine No : 14593
Üyelik T.: 15 Kasım 2011
Arkadaşları:15
Cinsiyet:Anne
Memleket:MEDİNEWEB
Yaş:44
Mesaj: 12.571
Konular: 1328
Beğenildi:12708
Beğendi:9335
Takdirleri:29036
Takdir Et:
Konu Bu  Üyemize Aittir!
Standart

İYİLERİ İLAHLAŞTIRMAK

Yukardaki ayetler açıkça gösteriyor ki, vahyin nüzul ortamı müşrikleri, Allah ile birlikte başka ilahlar da ediniyorlardı. Onlar zor zamanlarda o ilahlardan yardım istiyor ve dua ediyorlardı.

Cahilyye insanı sadece melek ve cinleri temsil eden putlara tapmıyorlar, aynı zamanda geçmiş zamanda ölüp gitmiş velilere de tapıyorlardı. Mesela Nuh suresinde anılan beş put, geçmiş zamanlarda yaşamış beş veli idi:

قَالَ نُوحٌ رَبِّ اِنَّهُمْ عَصَوْن۪ي وَاتَّبَعُوا مَنْ لَمْ يَزِدْهُ مَالُهُ وَوَلَدُهُٓ اِلَّا خَسَارًاۚ ﴿٢١﴾
وَمَكَرُوا مَكْرًا كُبَّارًاۚ ﴿٢٢﴾
وَقَالُوا لَا تَذَرُنَّ اٰلِهَتَكُمْ وَلَا تَذَرُنَّ وَدًّا وَلَا سُوَاعًاۙ وَلَا يَغُوثَ وَيَعُوقَ وَنَسْرًاۚ ﴿٢٣

" Nûh dedi ki: “Rabbim! Bunlar bana karşı geldiler; malı da çocukları da kayıplarını artırmaktan başka bir şeye yaramayan kimselerin peşine düştüler. Dâvetimi engellemek için büyük büyük tuzaklar kurdular ve dediler ki: «Sakın ha ilâhlarınızdan vazgeçmeyin. Hele hele Vedd’i, Suva’ı, Yeğûs’u, Yeûk’u ve Nesr’i asla bırakmayın!»” (Nuh: 21-23)

Vedd, Süva, Yeğus, Yeûk ve Nesr...

Bunlar birer put ismi. Hz Nuh'un gönderildiği toplum bunlara tapıyor. Rivayetlerden öyle anlaşılıyorki, biçim ve muhteva değişirek de olsa, bu putların isimleri bir kült olarak nesilden nesile taşınmış. Bazıları değişerekte olsa, Hz Peygamber zamanına kadar varlıklarını sürdürmüşler. İbn Abbas bu ayetin yorumunda şöyle diyor:

"Önceleri Nuh kavmine ait olan bu putlar, sonradan Arapların putları haline geldi. Vedd, Kelb kabilesinin Dumetül Cendel'deki putuydu. Suva, Huzayl'in putuydu.Yeğus, ònce Murad kabilesinin putuydu, sonra Sebe ile birlikte Cevf'te yer alan Beni Ğatif'in putu oldu. Yeuk,Hemedan'ın putuydu.Nesr, Zil-Kela soyundan gelen Himyerlilerin putuydu. Bunlar Nuh Kavmine mensup salih insanların isimleriydi. Onlar öldükleri zaman, şeytan onların toplumuna, onlar hayattayken oturdukları mekanları kutsal adak yeri edinmelerini öğütledi. Herbirinin adını o kutsal adak yerlerine verdiler. (Önceleri) bunu yapıyorlardı fakat tapınılmıyordu. Ta ki o nesiller de geçip gitti, makamlar hakkındaki gerçek bilgi unutuldu, (sonraki nesiller tarafından) ibadet edilmeye başlandı. [1]

Taberi tefsirinde:

"Bu isimler âdemoğullarından salih bir topluluktu. Onların izini takip eden bağlıları vardı. Bu salih zatlar ölünce, onların bağlıları "Keşke onların suretlerini yapsak; onları hatırladığımız zaman , daha bir şevkle ibadet yaparız" dediler ve başladılar suretlerini yapmaya. Onlar öldüler yeni gelen nesiller onların izinden gittiler. İblis onları "Eski nesiller onlara tapıyorlar, onların yüzü suyu hürmetine yağmur yağıyordu" düşüncesini fitleyerek ayarttı. Bu kez onlarda tapmaya başladılar."

Rivayetler, bu putların bir zamanlar salih birer insan olduklarını gösteriyor. Bu salih insanlar, kendilerini sevenler tarafından aşama aşama yüceltilerek sonunda "tanrılık" mertebesine çıkarılacaklarını elbette bilemezlerdi. Fakat onların takipçileri, sevgilerini tâbi oldukları salih üstatlarını üreterek değil tüketerek ifade etme yolunu seçtiler.

Hz İsa'nın Hristiyanlar tarafından ilahlaştırılması da bu başlık altında incelenebilir. Zira Hz İsa bir peygamber idi. Bu açıdan sadece "iyi" değil, "iyilerin iyisi" idi. Fakat iyilerin iyisinin ilahlaştırılması kötünün en kötüsüydü. Yahudileşen İsrailoğullarının din adamlarına yaptığını, aynı izi takip eden Hristiyanlar da kendi ruhban sınıfına yaptı.

اِتَّخَذُٓوا اَحْبَارَهُمْ وَرُهْبَانَهُمْ اَرْبَابًا مِنْ دُونِ اللّٰهِ وَالْمَس۪يحَ ابْنَ مَرْيَمَۚ وَمَٓا اُمِرُٓوا اِلَّا لِيَعْبُدُٓوا اِلٰهًا وَاحِدًاۚ لَٓا اِلٰهَ اِلَّا هُوَۜ سُبْحَانَهُ عَمَّا يُشْرِكُونَ ﴿٣١﴾

Onlar Allah’ın dışında/astında hahamlarını, râhiplerini ve Meryem oğlu Mesîh’i rab edindiler. Halbuki onlara, kendisinden başka ilâh olmayan bir tek Allah’a kulluk etmeleri emredilmişti. Allah, onların şirk koştukları şeylerden münezzehtir. (Tevbe:31)

Allah'a inanmakla birlikte, "O'na yakındır" gerekçesiyle birilerini ilahlaştırmak için ille de onu put yapıp tapmak gerekmez. Hristiyanların Hz İsa'yı ilahlaştırmalarının anlamını şu rivayet çok güzel açıklar:

"Adiy bin Hatem, Hz Peygamber'in bu ayeti okuduğunu duyunca "ama biz onlara tapmıyorduk ki" diye itiraz eder. Hz Peygamber şu cevabı verir: "Siz onların haram kıldığını haram, helal kıldığını helal bilmiyor muydunuz? İşte bu onları rab edinmektir. [2]

[1]Buhari, Tefsir, 1873
[2]Tirmizi 3095 ve İbn Hanbel
su damlası beğendi.
__________________

~~~ Bilmediklerimi Ayaklarımın Altına Alsam Başım Göğe Ererdi ✒~




Alıntı ile Cevapla
Cevapla


Konuyu Toplam 1 Kişi okuyor. (0 Üye ve 1 Misafir)
 

Benzer Konular
Konu Başlıkları Konuyu Başlatan

Medineweb Ana Kategoriler

Cevaplar Son Mesajlar
İslam ve İslamı Dava Edinmek... Esadullah Güzel Sözler-Deyımler-Nükteler 1 04 Ağustos 2018 01:02
Dost Edinmek... İslaminesil Tefsir Çalışmaları 2 23 Nisan 2014 08:44
Mülkü ilah edinmek/Mevlüt Hönül Mevlüt HÖNÜL Makale ve Köşe Yazıları 0 27 Mayıs 2013 03:25
Annelere Karşı Güzelliği İlke Edinmek Nesli_Nur İslamda Kadın ve Erkek 0 19 Şubat 2013 20:51
İNSANLARI RAB EDiNMEK bilinmez Tevhid Ve Şirk Konuları 0 21 Kasım 2012 19:45

Bir Ayet Bir Hadis Bir Söz | www.kaabalive.net Bir Ayet Bir Hadis Bir Söz | www.medineweb.net Yeni Sayfa 1
.::.Bir Ayet-Kerime .::. .::.Bir Hadis-i Şerif .::. .::.Bir Vecize .::.
     

 

 Medineweb Sosyal Medya Gruplarımız:  Medineweb  Medineweb  Medineweb  Medineweb Medineweb     

  www.alemdarhost.com sunucularını Kullanıyoruz.