|
Konu Kimliği: Konu Sahibi FECR,Açılış Tarihi: 25 Ağustos 2012 (10:46), Konuya Son Cevap : 18 Şubat 2014 (20:41). Konuya 2 Mesaj yazıldı |
| LinkBack | Seçenekler | Değerlendirme |
25 Ağustos 2012, 10:46 | Mesaj No:1 |
Durumu: Medine No : 6340 Üyelik T.:
19 Ocak 2009 | Helal Gıdaya Haram Katmışlar Helal Gıdaya Haram Katmışlar Helal Gıdaya Haram Katmışlar GİMDES Başkanı Büyüközer, Türkiye’de tüketilen gıdaların büyük bölümünün helal gıda konusunda ‘şüpheli’ sınıfında yer aldığını söyledi. Bisküvi ve yoğurtların içinde domuz yağı kullanıldığını iddia etti. Sağlıklı gıda tartışmalarına şimdi de helal gıda sorunu eklendi. Sahte gıdalarla ilgili bir iddia da Gıda ve İhtiyaç Maddeleri Denetleme ve Sertifikalama Araştırmaları Derneği (GİMDES) Genel Başkanı Hüseyin Kâmi Büyüközer’den geldi. Büyüközer, piyasadaki gıdaların büyük çoğunluğunun helal gıda konusunda ‘şüpheli’ sınıfında yer aldığını söyledi. Büyüközer gıdaların etiketlerinde yeterli açıklamanın yer almadığını belirterek, “Bir bisküvinin etiketinde içinde monodigliserid var deniyor. Birçok kişi bunun ne olduğunu bilmiyor. Bu ürün hem hayvani yağlardan hem bitki yağlarından elde edilebilen bir katkı maddesidir. Çin’in ürettiği monodigliserid, hayvani kökenlidir. Büyük çoğunluğu domuzdan kullanılır. Hadi domuz değil de sığır yağı kullanıldı. Peki bu sığır İslami koşullarda mı kesildi? Şüphelilik oranı neredeyse yüzde 90’lara çıkıyor. Böylesi birmaddeyi içeren bisküviyi bir Müslüman yemeli mi” dedi. BAŞKA SERTİFİKA ALIYORLAR Öte yandan helal gıda sertifikası konusunda önemli bir noktaya dikkat çeken Hüseyin Kâmi Büyüközer sözlerine şöyle devam etti: “Örneğin bizim kurallarımıza aykırı bir kesim yapan et üreticisi bizim için büyük hata yapıyor demektir. Yani belgesinin iptali gerekli oluyor. Belgesini iptal ettiğimiz gibi 5 yıl boyunca bizden helal gıda sertifikası alamıyor. Ancak sertifikasını iptal ettiğimiz firma bu sefer gidip başka yerden sertifika alıyor.” Yoğurtta domuz şüphesi Dr. Büyüközer, helal gıda konusunda Türkiye’de önemli sorunların baş gösterdiğini söyleyerek “30 yıldan beri yoğurtlara jelatin konuluyor. Bu madde Türkiye’de üretilmiyor. Dışarıda üretilen bu maddenin helal olması mümkün değil. Üretiminde genelde domuz kullanılıyor. Yoğurtta bu maddenin kullanılmasıyla Müslüman’ın inancıyla oynanmış oluyor” dedi. Sucuk, salamlarda raf ömrünü uzatmak için sodyum nitrit kullanıldığını ifade eden Büyüközer, “Batı bu maddenin birçok insanı kanser ettiğini gördüğü için oranını azalttı” dedi. Kaynak: Bugün
__________________ Selam Hidayete Tabi Olanlara Kur'an Senin Lehinde ve Aleyhinde Hüccettir(Müslim) |
Konu Sahibi FECR 'in açmış olduğu son Konular Aşağıda Listelenmiştir | |||||
Konu | Forum | Son Mesaj Yazan | Cevaplar | Okunma | Son Mesaj Tarihi |
Eskiden Hayat Daha Güzeldi... | Gönülden Dökülen Nağmeler | FECR | 0 | 52 | 12 Ekim 2024 10:01 |
Prof. Dr. Mehmet Görmez'den Önemli Açıklamalar | Muhtelif Konular | FECR | 0 | 59 | 07 Ekim 2024 20:33 |
Müslüman Bir Toplumu Çökertmek İstiyorsanız | Muhtelif Konular | FECR | 0 | 65 | 23 Eylül 2024 11:06 |
Şehit Haniye İçin Ezgi | MultiMedya-İzleme Vb | Esma_Nur | 1 | 75 | 03 Ağustos 2024 22:38 |
NELERİ BİLMELİYİZ? | Kurân-ı Kerîm | FECR | 0 | 89 | 01 Ağustos 2024 17:31 |
25 Ağustos 2012, 12:29 | Mesaj No:2 |
Durumu: Medine No : 6969 Üyelik T.:
10 Şubat 2009 | Cevap: Helal Gıdaya Haram Katmışlar
En güzeli kendin üret kendin tüket olsa gerek dışardan alınan çoğu yiyecekler şüpheli .Bu bayram elmalığa gittik eziyetle ekilmiş üretilmiş sebzeleri topladım burcu burcu biber,domatese has o koku market ve manavlardan aldığımız domates ve biberlerin ne kadar yapay olduğunu hatırlattı .Yoğurdu sütü ,peyniri,yumurtası ,balı bahçesi bağ evi almalı ...
__________________ Doğru zamanda yapılan yanlış ,yanlış zamanda yapılan doğrudan evladır.. |
18 Şubat 2014, 20:41 | Mesaj No:3 |
Cevap: Helal Gıdaya Haram Katmışlar Helal lokma Rabbimiz insanların beslenmesi için yeryüzünü büyük bir nimet sofrası şeklinde yaratmıştır. Dünyanın her tarafında sayısız, lezzetli ve çok güzel nimetler ile Rezzak-ı Zülcelâl, biz kullarına sehavet ve kudretini gösteriyor, şefkat ve kerem elini üzerimizden eksik etmiyor. Her mevsime özel sayısız meyve ve sebze yaratan Halık-ı Zülcemal, bunlara farklı tatlar, lezzetler ve kokuları ekleyerek biz günahkâr kullarını tahsin ve şükre davet ediyor. Yeryüzü bu nimetler yönünden o kadar zengin ve o kadar mümbit ki, insanların nüfusu arttıkça bu nimetlerin de yaratılışı büyük bir sür’at kazanıyor. Zaman zaman bazı insanlar tarafından ifade edilen aç kalma korkusu hiçbir zaman vuku bulmuyor. Yeryüzünde var olan dengesiz dağılım ise, art niyetli ve aç gözlü insan ve devletlerin oburluk ve kötü niyetlerinden kaynaklanıyor. Avrupa zalimleri ve Asya münafıkları, hırslarının emrine girerek, masum ve mazlum insanların ellerindeki rızıklarını alıyorlar, çalıp çırpıyorlar. Şimdi yeryüzünde yaşayan insanların sayısı yedi buçuk milyar civarında. Yirminci yüzyılın başında dünya nüfusu yaklaşık olarak bir milyar civarındaydı. Türkiye’nin de ilk nüfus sayımı 1927 yılında yapıldı ve nüfusumuzun on üç milyon civarında olduğu tespit edildi. 2013 yılında ülkemizin nüfusu yetmiş yedi milyona yaklaşmış durumda. Rabbimizin kâinatın mahzenlerine ve mutfaklarına yerleştirmiş olduğu nimetler ve potansiyel o kadar büyük ki, dünya nüfusu onlarca milyarlara ulaşsa bile, Allah’ın yardım ve inayeti ile yine herhangi bir açlık ve kıtlık yaşanmayacak. Bütün bunlarla birlikte, asrımızın değişen ve gelişen teknolojilerinin gıda sektörüne yansımaları da giderek hızlanmakta, gıda ve beslenme konusunda yeni teknikler ve anlayışlar geliştirilmektedir. Geçmiş zamanlarda çok doğal ve fıtri şartlarda hazırlanan ve korunmaya çalışılan besinler, bu çok farklı katkı maddeler ve yeni teknikler ile adeta büyük bir değişim ve dönüşüme uğramaya başlamıştır. Dünya ülkeleri arasında gıda ticaretinin de boyutları her geçen gün artmakta, çok büyük ihracat ve ithalat rakamlarına ulaşılmaktadır. Tabi ki bu büyük paralar, rant kavgaları ve besin maddelerinin vazgeçilmez oluşu da, bu konudaki rekabeti de büyük oranda artırmaktadır. Bu noktada Müslümanlar için çok önemli bazı noktalar ön plana çıkmaktadır. Bu noktaların başında da, gıda güvenliği, gıda hijyeni ve bunların helal olması gibi konular gelmektedir. Rabbimiz Kur’an-ı Kerim’de müminlere, temiz ve helal gıdaları tüketmelerini emretmektedir. "Ey iman edenler! Size verdiğimiz rızıkların temiz/helal olanlarından yiyin; eğer sadece O’na kulluk ediyorsanız, Allah’a şükredin. O’na karşı diliniz, bedeniniz ve malınızla, kulluk borcunuz olan şükrü yerine getirin." (Bakara 172) "Resûlüm! Kendilerine hangi şeylerin helal edildiğini sana sorarlar. De ki: “Bütün iyi ve temiz olanlar size helal kılındı. (Maide 4) Bu minvalde başka ayet-i kerimeler de var. Burada vurgulanan ‘’helalen tayyiben’’dir. Rezzak-ı Hakiki, bu ayetlerle helal ve temiz gıdaların tüketilmesini emrederken, müminlere de çok önemli bir sorumluluk yüklemektedir. Demek ki müminler, yiyecekleri besinlere dikkat edecek, haram ve temiz olmayan besinlerden de kaçınmak için dikkat edecek ve gereken ihtimamı göstereceklerdir. Bize yüklenen bu sorumluluk, bu zamanın şartlarında çok büyük bir önem kazanmıştır. Eski zamanlarda yenen besinler için neredeyse bir risk mevcut değildi. Konservatif besinlerin ve ambalajla satılan hazır ve katkılı gıda maddeleri mevcut değildi. Sosyal hayatımızın akışına baktığımız zaman, bu tür gıda maddelerinin tüketimi, her geçen gün yükselen bir oranla artmaya devam etmektedir. Köyden gelen tavukları pazardan ve köylülerden alarak kestiğimiz günleri artık unutmak üzereyiz. Besin maddelerinin ömrünü uzatmak, lezzeti artırmak için kullanılan katkı maddelerinin içeriği ile ilgili olarak, çoğu zaman sağlıklı ve doğru bilgilere sahip değiliz. Ambalajların üzerinde belirtilen maddelerin de ne kadar ‘’helal ve tayyip’’ olduğu konusunda teknik bilgileri yeterli düzeyde edinmemiz de, bizim manevi sorumluluklarımız arasındadır.. Bu noktada seçici olmak, özel bir gayret ve dikkat göstermenin zarureti ortaya çıkmaktadır. Bu konularda müminlerin bilgilendirilmesi, yeterli bilgi ve hassasiyete sahip kılınması gerekir. Konu ile ilgili olarak sağlıklı ve doğru bir enformasyonun zarureti, bu kadar karmaşa ve çeşit arasında büyük bir ihtiyaç olarak karşımızda durmaktadır. Son yıllarda helal gıdaların tespit edilmesi için sertifikasyon çalışmaları konusunda çok özel bir çalışma ve gayreti hep beraber gözlemeye başladık. Bir sivil toplum kuruluşu olarak kısa adı GİMDES olan Gıda ve İhtiyaç Maddeleri Denetleme ve Sertifikalandırma Araştırmaları Derneği, bu konuda son yıllarda önemli çalışmalara imza atmaya başlamıştır. GİMDES, Uluslar arası Helal Gıda Konfederasyonu üyesi olan tek yerli kuruluş olarak, Helal Gıda’ya dikkat eden İslam ülkeleri tarafından referans olarak kabul edilmektedir. Bugün birçok İslam Ülkesi, Türkiye’den gıda maddesi ithal ederken ‘’Helal Gıda’’ sertifikalarını zorunlu olarak kabul etmekte ve GİMDES’in sertifikalarını zorunlu kılmaktadır. Helal Gıda konusuna verilen önem, hem İslam ülkelerinde ve hem diğer ülkelerde helal gıda satışına dikkat eden şirketler tarafından her geçen gün artmaya devam etmektedir. Bu önemli konuya dikkat çekmek amacıyla Gaziantep’te önemli bir panel düzenlendi. GİMDES’in öncülüğünde düzenlenen panel, Gaziantep Cihan Derneği tarafından organize edildi. Aralarında Gaziantep Köprü Eğitim ve Kültür Derneği’nin de bulunduğu otuza yakın Sivil Toplum Kuruluşu, bu önemli organizasyona destek verdi. Panel’de Dr. Mirza İnak ile GİMDES Uzmanlarından Hayrettin İşbilir tarafından, konu ile ilgili olarak çok değerli ve dikkat çekici bilgiler aktarıldı. Bu konuda ki bilgi eksikliğimizin de ne kadar ciddi bir düzeyde olduğunu, bu vesile ile öğrenmiş olduk. GİMDES, ciddi araştırma ve takip sistemi ile çok önemli çalışmalar yapmakta ve büyük bir manevi sorumluluğun da altına girerek ‘’Helal Gıda’’ konusunda Müslümanlara adeta kefil olmaktadır. Bunun için yapılan bu çalışmalar çok değerlidir ve takdire şayandır. Helal Gıda Sertifikası verilecek gıda maddeleri çok titiz ve ilmi çalışmalar sonucu belirlenmekte ve ayrıca bunların aynı minvalde devam edip etmedikleri konusu da ciddi takip ve denetimler ile sürekli olarak izlenmektedir. Haram gıdalardan kaçınmaya çalışmak, her Müslüman için bir vecibedir ve dini görevdir. Katkı maddelerinin de büyük çoğunluğunun Avrupa’da üretiliyor olması ve bunların çoğu zaman herhangi bir helal denetiminden geçmeden ithal edilmesi ve kullanılması da, üzerinde durulması gereken çok önemli bir konudur. Bu önemli meselede, herkes gereken dikkat ve hassasiyeti göstermek zorundadır. Son aylarda hepimizi derinden yaralayan ve toplumda büyük hayal kırıklıklarına yol açan yalan söz, gayr-ı meşru kayıt, menfi ve vicdanları yaralayan yayınlar gibi ‘’Helal Gıda’’ konusu da, hepimizin gereken özeni göstermemiz gereken konuların balında gelmektedir. Rabbimizin ‘’Helal ve Tayyip’’ yiyecekler konusundaki emirlerini, günlük hayatımızın önemli bir parçası haline getirmek zorundayız. alıntıdır Abdulkadir MENEK | |
Konuyu Toplam 1 Kişi okuyor. (0 Üye ve 1 Misafir) | |
Benzer Konular | ||||
Konu Başlıkları | Konuyu Başlatan | Medineweb Ana Kategoriler | Cevaplar | Son Mesajlar |
Her kula helâl, Müslümana haram | ali70 | Serbest Kürsü | 2 | 16 Ekim 2023 08:45 |
Haram ve helal konusunda kur'anın önerdiği yol. | HALUK GÜMÜŞTABAK | Makale ve Köşe Yazıları | 2 | 13 Ağustos 2010 11:33 |
helal,haram,günah,sevap | İmamHüseyin | Ölüm-Ahiret-Sırat-Mizan-Kader | 0 | 13 Nisan 2009 12:38 |
Haram Ve Helal Olan Şıralar | Verda_Naz | Hadis-i Şerif | 0 | 26 Kasım 2008 02:21 |
Haram Ve Helal Olan Kaplar | Verda_Naz | Hadis-i Şerif | 0 | 26 Kasım 2008 02:19 |
.::.Bir Ayet-Kerime .::. | .::.Bir Hadis-i Şerif .::. | .::.Bir Vecize .::. |
|