|
Konu Kimliği: Konu Sahibi NUR,Açılış Tarihi: 27 Temmuz 2008 (15:40), Konuya Son Cevap : 27 Şubat 2022 (12:21). Konuya 50 Mesaj yazıldı |
| LinkBack | Seçenekler | Değerlendirme |
27 Temmuz 2008, 15:40 | Mesaj No:1 |
Miraç kandili**hakkında her şey Miraç kandili**hakkında her şey Miraç Kandili, nedir, peygamberimiz niçin miraca çıkmıştır, en iyi şekilde nasıl değerlendirilir? Miraç Kandili Feyiz ve bereketin coştuğu mübarek gecelerimizden biri de Miraç Gecesidir. Miraç bir yükseliştir, bütün süfli duygulardan, beşeri hislerden ter temiz bir kulluğa, en yüce mertebeye terakki ediştir. Resulullahın (a.s.m.) şahsında insanlığın önüne açılmış sınırsız bir terakki ufkudur. Bu ulvi seyahat, mucizelerin en büyüğüdür. Miraç mucizesi Kur'ân-ı Kerimde âyetlerle anlatılmış ve varlığı inkâr edilemeyecek bir şekilde ortaya konmuştur. Bu îlâhî yolculuğun ilk merhalesi olan Mescid-i Aksâya kadarki safha Kur'ân'da şöyle anlatılır: “Âyetlerimizden bir kısmını ona göstermek için kulunu bir gece Mescid-i Haram'dan alıp çevresini mübarek kıldığımız Mescid-i Aksâ'ya seyahat ettiren Allah, her türlü noksandan münezzehtir. Şüphesiz ki O her şeyi hakkıyla işiten, herşeyi hakkıyla görendir.” (İsra Suresi, 1) Miraçın ikinci merhalesi de Mescid-i Aksâdan başlayarak semânın bütün tabakalarından geçip tâ İlâhi huzura varmasıdır. Bu safha da Necm Sûresinde şöyle' anlatılır:“O ufkun en yukarısında idi. Sonra indi ve yaklaştı. Nihayet kendisine iki yay kadar, hatta daha da yakın oldu. Sonra da vahyolunacak şeyi Allah kuluna vahyetti. O’nun gördüğünü kalbi yalanlamadı. Şimdi O’nun gördüğü hakkında onunla mücadele mi edeceksiniz? And olsun ki onu bir kere daha hakiki suretinde gördü. Sidre-i Müntehâda gördü. Ki, onun yanında Me'vâ Cenneti vardır. O zaman Sidre'yi Allah'ın nuru kaplamıştı. Gözü ne şaştı, ne de başka bir şeye baktı. And olsun ki Rabbinin âyetlerinden en büyüklerini gördü.” (Necm Suresi, 7-18 Miraç Kandili nasıl oldu Miraç, Receb ayının 27. Gecesi Cenab-ı Hakkın daveti üzerine Cebrail Aleyhisselâmın rehberliğinde Peygamber Efendimiz Aleyhissalâtü Vesselamın Mescid-i Haramdan Mescid-i Aksâ'ya, oradan semaya, yüce âlemlere, İlâhî huzura yükselmesidir. Peygamber Aleyhissalâtü Vesselam Mescid-i Haramdan (Mekke'den), Mescid-i Aksâ'ya (Kudüs'e) ata benzer beyaz bir Cennet bineği olan Burak ile geldi. Kudüs'e gelmeden yol üzerinde Hz. Musa'nın makamına uğradı, orada iki rekât namaz kıldı, daha sonra Mescid-i Aksâ'ya geldi. Orada bütün peygamberler kendisini karşıladı. Miraçını kutladılar. Peygamber Aleyhissalâtü Vesselam burada peygamberlere iki rekat namaz kıldırdı, bir hutbe okudu. Bir rivayette Hz. İsa'nın doğduğu yer olan Betlaham'a uğradı, orada da iki rekât namaz kıldı. Ve bugün Kubbetü's-Sahra'nın bulunduğu yerden Muallak Taşının üzerinden Miraça yükseldi. Semanın bütün tabakalarına uğradı. Sırasıyla yedi sema tabakalarında bulunan Hz. Adem, Hz. Yahya ve Hz. Îsa, Hz. Yusuf, Hz. İdris, Hz. Harun, Hz. Musa ve Hz. İbrahim gibi peygamberlerle görüştü, Onlar kendisine “Hoş geldin” dediler, tebrik ettiler. Bundan Sonra Hz. Cebrail ile birlikte imkân ile vü-cub ortası (kâinatın bittiği yer) Sidretü'l-müntehâ'ya geldiler. Peygamberimiz Aleyhissalâtü Vesselam orada ikisi gizli, ikisi açıktan akan (Nil, Fırat) dört nehir gördü. Sonra hergün yetmiş meleğin ziyaret ettiği Beytü'l-Ma'mur'u ziyaret etti. Hz. Cebrail'in buradan öteye gitmesi mümkün değildi. Peygamberimiz Aleyhissalâtü Vesselam bundan sonra Refref adında bir vasıta ile zaman ve mekândan münezzeh (uzak) olan Cenab-ı Hakkın cemaliyle müşerref oldu. Süleyman Çelebi'nin dediği gibi “Aşikâre gördü Rabbü'l-izzeti/Âhirette öyle görür ümmeti” İnşaallah... Peygamberimiz Aleyhissalâtü Vesselam Rabbinin huzurundan döndükten sonra Hz. Musa ile karşılaştı., “Allah ümmetine neyi farz kıldı?” diye sorunca, Peygamberimiz Aleyhissalâtü Vesselam “50 vakit namaz” buyurdu. Hz. Musa'nın, “Rabbine dön, azaltması için Rabbinden niyazda bulun, ümmetin buna güç yetiremez” demesi üzerine, Peygamberimiz Aleyhissalâtü Vesselam, beş sefer Cenab-ı Hakka niyazda bulundu, her seferinde 10 vakit indi, sonunda beş vakitte karar kıldı. Daha sonra Peygamberimiz Aleyhissalâtü Vesselam Hz. Cebrail'in rehberliğinde Cenneti, Cehennemi, âhiret menzillerini ve bütün âlemleri gezdi, gördü, Mekke'ye döndü. Sabah olunca Kabe'nin yanında Mekkelilere Miraçı anlattı. Onlar Peygamberimizden delil istediler. Peygamberimiz Aleyhissalâtü Vesselam de onlara yolda gördüğü kafilelerinden haber verdi. Kureyşliler hemen kafileleri karşılamak için Mekke dışına çıktılar. Gelenleri aynen Peygamberimizin Aleyhissalâtü Vesselam haber verdiği gibi gördüler, ama iman nasip olmadı. Ama yine de Peygamberimizden üst üste Miraça çıktığına dair delil istediler. Peygamberimiz Aleyhissalâtü Vesselam Kudüs'e, Mescid-i Aksâ'ya uğradığını anlatınca Kureyşliler, “Bir ayda gidilebilen Bir yere Muhammed nasıl bir gecede gidip gelebilir?” diye itiraz ettiler, ardından da Mescid-i Aksâ'yı görmüş olanlar, “Mescid-i Aksâ'yı bize anlatır mısın?” diye Peygamberimize soru yönelttiler.Peygamberimiz Aleyhissalâtü Vesselam şöyle anlattı: “Onların yalanlamalarından ve sorularından çok sıkıldım. Hatta o ana kadar öyle bir sıkıntı hiç çekmemiştim. Derken Cenab-ı Hak birden Beytü'l-Makdis'i bana gösterdi. Ben de ona bakarak her şeyi birer birer tarif ettim. Hatta bana, ‘Beytü'l-Makdis'in kaç kapısı var?’ diye sordular. Halbuki ben onun kapılarını saymamıştım. Beytü'l-Makdis karşımda görününce ona bakmaya ve kapılarını teker teker saymaya ve anlatmaya başladım.” Bunun üzerine müşrikler: “Vallahi dos doğru tarif ettin” dediler, ama yine de iman etmediler. O esnada Hz. Ebû Bekir çıkageldi, müşrikler durumu ona haber verdiler. Hz. Ebû Bekir, “Eğer bu sözleri ondan duymuşsanız seksiz şüphesiz doğrudur” diyerek hemen tasdik etti ve bundan sonra Hz. Ebû Bekir “Sıddîk, tereddütsüz inanan” ünvanını aldı. peygamberimiz neden miraca çıktı? Bir padişahın iki türlü konuşması vardır. Biri, bir vatandaşla telefon ederek küçük bir meseleyi görüşmesi. Diğeri de devlet başkanı, halifelik yönü ve milletin idarecisi olarak, emirlerini her tarafa duyurmak için özel bir elçisi ile konuşması, sohbet etmesi, onun aracılığı ile ferman yayınlamasıdır. Bu örnekte olduğu gibi Cenab-ı Hakkın da kulları ile iki tarzda muhatap olması vardır. Biri, özel ve cüz'i, diğeri de geniş ve genel mahiyette bir konuşması. Cenab-ı Hakkın bazı velilerle özel ve cüz'i anlamda ilham etmesi birinciye örnektir. Ama Peygamberimiz Aleyhissalâtü Vesselam bütün velayet mertebelerinin üstünde bir büyüklük ve yücelikte, kâinatın Rabbi, bütün varlıkların Yaratıcısı olarak Cenab-ı Hakkın sohbetine müşerref olması ise ikinci ve mükemmel olanına misaldir. Peygamber Aleyhissalâtü Vesselam elçiliği iki taraflıdır. Birisi halktan Hakka, diğeri de Haktan halka. Birisi mi'râcin bâtıni tarafı olan velayet yönüdür, diğeri de zahiri tarafı olan risalet yönüdür. Yani Peygamber Aleyhissalâtü Vesselam bizi temsilen Cenab-ı Hakkın huzuruna çıktı, başta insanlar olmak üzere bütün varlıkların ibadet, kulluk, tesbih ve zikirlerini toplu olarak (askerin komutana tekmil vermesi gibi) arz etti. Bu yönüyle Miraç halktan, insanlardan, varlıklardan Hakka bir gidiştir. Diğeri de Cenab-ı Hakkın biz kullarından istediklerini, emir ve yasaklarını Resul olarak getirmiştir. İbadetlerin özü ve esası olan beş vakit namazı Miraç hediyesi olarak getirmesi gibi.
__________________ EN GÜZEL AŞK: ALLAH! | |
Konu Sahibi NUR 'in açmış olduğu son Konular Aşağıda Listelenmiştir | |||||
Konu | Forum | Son Mesaj Yazan | Cevaplar | Okunma | Son Mesaj Tarihi |
Hadîsi anlamak için nelere dikkat etmeli | Hadis-i Şerif | NUR | 0 | 2591 | 10 Ağustos 2009 21:09 |
Allah Rızası İçin Hadis Uyduranlar/Medineweb | Hadis-i Şerif | Mihrinaz | 1 | 2996 | 10 Ağustos 2009 21:07 |
18.HAFTANIN KONUSU:Çocuklar Dünya Hayatının Süsü... | Hafta'nın Konusu | NUR | 1 | 2993 | 10 Ağustos 2009 00:05 |
35.Haftanın Misafiri Elifzişan | Hafta'nın Misafiri | kurtmehmet | 11 | 6812 | 09 Ağustos 2009 23:35 |
Çocuklar Ümmetin Geleceğidir! | Çocuk ve Aile Sağlığı | NUR | 0 | 2600 | 07 Ağustos 2009 23:03 |
27 Temmuz 2008, 18:19 | Mesaj No:2 |
Cvp: Miraç kandili**hakkında her şey Allah sizden razı olsun kardeşim yalnız bişi düzeltmek istiyorum.daha doğrusu eklemek istiyorum kardeşim izniniz olursa necm suresinin 1 . ayetinden 18. ayete kadar devam eder mirac hadisesi isra suresi birinci ayette Kulu Muhammed'i geceleyin, Mescid-i Haram'dan kendisine bazı âyetlerimizi göstermek için, etrafını mübarek kıldığımız Mescid-i Aksâ'ya götüren Allah, her türlü noksan sıfatlardan münezzehtir. Şüphesiz ki her şeyi hakkıyla işiten, hakkıyla gören O'dur. zahiren anlatır bize miracı oysa necm suresinde birinci ayetten itibaren miracı anlatır mirac hadisesi ni efendimiz sallallahu aleyhi vessellem dört mertebede yaşadı miracın birinci mertebesi fiiller aleminde, bu alemde, ikinci mertebesi esma mertebesinde , üçüncü mertebesi hakikat mertebesinde hakikatte yaşadı. dördüncüde marifet mertebesi ( aklın ) , cebrailin bırakıldığı yer. Peygamber efendimiz miracın iki mertebesini fiiller alemi,( ef al alemi )ve esma alemini burada yaşadı.gördü.nasıl gördü.tabii ki rabbim ona gördürdüğü için gördü. zaten peygamber efendimizin sallallahu aleyhi vessellemin duası vardır YA RABBİ BANA EŞYANIN HAKİKATİNİ GÖSTER Eşyanın hakikati esma mertebesidir işte.isimleri görebilmek.eşyanın hakikatini görebilmekte isimleri görmekle olur.mesela bir çiçeğe baktığında esmaları isimleri gördün. fiiller aleminde esma yaşantısı dır bu. sanatla yaratmışsın yarabbi SANİ sin dedin ne de güzel süslemişsin MÜZEYYEN olan rabbim dedin üzerindeki nakışlara hayretle baktın NAKKAŞ ismini gördün mesela işte bu dünyada fiiller aleminde esmaları gördün yaşadın .fiilller neden ? gördün bildin rabbine ibadete başladın. kimin için ibadet yaptığının farkına vardın........her şeyin bir yüzü esma mertebesidir . yani isimleri gördün. Peygamber efendimiz sallallahu aleyhi vessellemde de öyle işte.her şeyin MİRAC ında öyle bu alemde hem ef al hemde esma alemini olarak bu dünyada yaşadı. MİRAC a çıkış olayında hakikat ve marifet mertebesini yaşadı birinci mertebede anlatılanlar kitaplarda herkes recep ayının 27. gecesi mirac kandilidir. her kes bu geceyi bekler . bu efal fiiller yani {bu dünya hayatı) birinci mertebedir işte . o gece gelecek MİRAC hadisesi anılacak. ne yapmak lazım ? hangi duaları okumak lazım? hangi tesbihleri çekmek lazım . işte bu hal efal alemidir . işte bazı kaynaklara göre 12 rekat namaz bazı kaynaklara göre 100 rekat namaz kılınır der. işin bu kısmı şeriat kısmıdır. birinci mertebesi budur arkadaşlar. o gün oruç tutarız, gece ibadeti yaparız,o geceye ait, boş durmayız.o geceyi andık.o gecenin hürmetine bişiler yapmaya başladık işte birinci mertebesi miracın. | |
27 Temmuz 2008, 18:57 | Mesaj No:3 |
Cvp: Miraç kandili**hakkında her şey oruç tutmak bir fiil namaz kılmak bir fiil sadaka vermek bir fiil bu şerri kısmıdır esma kısmı ise peygamber efendimiz sallallahu aleyhi vessellem bunu yaşıyordu. hem efal hem esma alemini yaşıyordu. sadece o geceye özel değil. efendimizin sallallahu aleyhi vessellemin hayat tarzıydı. o geceleri uyumaz ibadet eder . gündüzleri çoğunlukla oruçluydu.kuran ı kerim zaten yaşantısıydı.her varlığı rabbimin isimlerinin yansıması olarak görürdü. biliyorsunuz mirac hadisesinden önce Canımız Peygamberimiz o güzeller güzeli Efendimiz sallallahu aleyhi vessellem MİRAC olayından önce büyük sıkıntılar içindeydi. Müşrikler yapılan İslam davetini eğlence konusu edinmişlerdi. Eğlenmelerine, alaylarına, iftiralarına rağmen, İslâm'ın yayılışının önünü alamayınca, Kendilerini rahatsız eden bu durum onların da sertleşmelerine ve katılaşmalarına sebep olur.sözlü hakaretle yetersiz olunca işkenceye başlarlar zayıf ve kölelerden başlarlar yaptıkları eziyetlere o güzeller güzeli Efendimiz sallallahu aleyhi vessellem üzüntü içindedir.müslümanları habeşistana hicrete gönderir. Olayların yatışmaması, Peygamber efendimizi sallallahu aleyhi vessellemi başka çıkış yolları aramaya yöneltir. Yanına azatlı kölesi zeyd'i alarak Taife gider, hiç ummadığı ve beklemediği bir şekilde, şiddetle karşılanır. Kabul edilmek bir yana canlarını zor kurtarırlar. Mekke ikliminde Müslümanların, üç yıl boyunca aç ve susuz, yaşmaları çok zor olmuştur. Özellikle çocukların, yaşlıların, hastaların, yaşaması çok daha zor olmuştur. Müslüman olmamasına rağmen kendisine sürekli destek olan amcası Ebû Talip vefat eder, hem de kelimeyi şehâdet getirmeden. yaşlı ve biricik hanımı, çocuklarının anası ve en büyük destekçisi, Hz. Hatice Peygamberimizi dünyada, düşmanlarıyla baş başa bırakarak o da âhîret'e irtihal eder. işte bu olaylardan sonra onun çok çok üzülmesi , rabbimiz onun halini görüyordu,halini biliyordu,o sıkıntının üstüne,mükafaat olarak hakikati marifet mertebesiyle mirac ı yaşattı rabbim. | |
27 Temmuz 2008, 21:09 | Mesaj No:5 |
Cvp: Miraç kandili**hakkında her şey şimdi necm 18 . ayette ne diyor? rabbimiz Andolsun ki o, Rabbinin âyetlerinden en büyüğünü gördü. şimdi bu büyük ayete gelmeden önce,,,,,en büyük emanet neydi onu düşünelim. rabbimizin bize verdiği en büyük emanet ENE çünkü en büyük emanetle en büyük ayet birbiriyle çok büyük alakalı Ahzap suresi 72 . ayette Bismillahirrahmanirrahim بِسْمِ اللّهِ الرّحْمنِ الرّحِيمِ اِنَّا عَرَضْنَا اْلاَمَانَةَ عَلَى السَموَاتِ وَاْلاَرْضِ وَاْلجِبَالِ فَاَبَيْنَ اَنْ يَحْمِلْنَهَا وَاَشْفَقْنَ مِنْهَا وَحَمَلَهَا اْلاِنْسَانُ اِنَّهُ كَانَ ظَلُومًا جَهُولاً “Biz, emaneti göklere, yere ve dağlara arz ettik. Onlar onu yüklenmeye yanaşmadılar, ondan korktular da onu insan yüklendi. O cidden çok zalim, çok cahil bulunuyor.” inna muhakkak biz inna edattır aynı zamanda edattır.emaneti biz göklere yere dağlara arz ettik diyor.arada arz ettik dağlar yer gökler emaneti almaktan sakındılar diyor. şimdi teklif demiyor bakın. ARZ edildi diyor.yani sen bu emaneti yüklenebilirmisin bunu yapabilirmisin. mesela bir kumandan,askerini çağırır der ki: sana filan bir vazife vereceğim,filan yere git.filan yazıyı yaz,bu işi sen gör. bu asker der ki kumandanım benim yazı yazmam yok ki ..... tamam o askerden o arz düşer neden okuması yazması yok o görevi o yapamaz.okuma yazma bilen birinin gelmesi lazım. eeee yerler gökler dağlar okuma yazma bilmiyor.ilim yapmıyor.kim yapıyor ilimi kim okuyabiliyor.işte okuma yazma bilen İNSAN gelecek bunun başına bu emaneti yüklenebilecek. ALLAH IN EMANET İ tüm emanetleri rabbim bize niçin verdi (akıl,evlat,kaş,göz,mal,kulak ,el,ayak,vs.vs.vs.vs. say sayabildiğin kadar) taha suresinde enellahü diye bir ayeti kerime var. BEN ALLAH IM bana ibadet edin diyor.Rabbimiz olduğunu ben nasıl idrak edeceğim. cenab ı allah bana her türlü emaneti verdi. göz verdi kulak verdi . ben görüyorum işitiyorum. innehü ve semiul basir dediği zaman anlıyabiliyorum.görmenin ve işitmenin nasıl olduğunu,,,,bana göz vermeseydi,,görmekten bahsetmiş olsaydı görmeyi görmeyi bilmeyen insan, ne bilir. Cenab ı hak ENE yi ne için verdi. [COLOR=#000000]kendi ENE sinin varlığının bilinmesi için işte.......ENE yi vermemiş olsaydı ben Allah ın ENE sini ,allah ın BÜYÜKLÜĞÜNÜ nasıl bilebilirdim.Cenab ı hak ENE yi kendisini tanımamız için verdi.kendisini bu şekilde tanıyacağız. ama ammaaaa ENE yi ters kullandığın zaman,,,,, İŞTE NECM SURESİNİN BİRİNCİ AYETİNDEN İTİBAREN BUNDAN BAHSEDİYOR vennecmi ize hevaa : kayan yıldıza yemin olsun ki demiş . ven nec mi derken ki vav yemin vav larından birtanesi sonundaki esire olduğundan yemin vavı olduğunu anlıyoruz. iza heva : iza da burada geçmiş zaman kiplerinden mesela diyor ki:kayan yıldıza yemin olsun ki kayan yıldız da denir inen yıldız da denir. batıni yönden ayetimizi ele alıyoruz.mesela güneş indi deriz.akşam üzerileri kimi böyle tabirler kullanırya ,, kimi güneş battı der ,, nereye indi güneş?? kayan yıldız derken İNEN YILDIZ yani yıldız indiği zaman gökyüzünden yeryüzüne indi manasında değil.... şimdiiii necm biliyorsunuz yıldız burda bir yıldıza Cenab ı hak yıldıza yemin ediyorsa bilmeliyiz ki bu çok önemlidir.ve sonunda HEVA diyorsa ENANİYETİN YILDIZI BU İŞTE anlıyabildik mi arkadaşlar heva yıldızı her kişinin bir yıldız dönemi olur yaşadığı hayatında,yıldız gibi parladığı bir dönemi,her kesin tanıması açısından demiyorum.çok verimli olduğu zaman,,gösterişli bir şan şöhret kazandığı zaman,,yıldız denir star denir.ven necmi iza heva derken hevasının ve hevesinin indiği yıldız heva yıldızı burada nefis yıldızı ven necmi iza heva hevaların heveslerin indiğinde, heveslerinden vaz geçtiğinde,heva ve hevesleri yok olduğunda iza dı di anlamı veriyor burada heva ve hevesleri yok olduğunda ,yani bir yıldız durumundayken ,mesela ilim sahibi oldu, bunu kendinden değilde Allahtan bilirse,kendine mal etmezse ,hevesi allah olursa ,İŞTE NEFİS YILDIZINI indirmiştir. verilen en büyük emaneti ENE yi doğru ölçüde kullanmıştır. | |
27 Temmuz 2008, 21:13 | Mesaj No:6 |
Cvp: Miraç kandili**hakkında her şey necm suresinde ikinci ayette Peygamber Efendimiz sallallahu aleyhi vessellem efendimiz için o hiç sapmadı diyor. Efendimiz hiç bir zaman heva ve hevese kapılmadı ben peygamberim diye övünmedi. yaptıklarını kendinden bilmedi. o hep nefis yıldızını indirdi. hiç parlak tutmadı. her şeyde rabbini gördü. | |
27 Temmuz 2008, 21:16 | Mesaj No:7 |
Cvp: Miraç kandili**hakkında her şey Allah razı olsun çok güzel bir yazı...bende bir şey eklemek istiyorum. Bir hocaefendiden duymuştum Resulullah(saa) miraca bir kez değil birkaç defa çıkmış, Allahualem. | |
27 Temmuz 2008, 22:26 | Mesaj No:9 |
Cvp: Miraç kandili**hakkında her şey 3.ayette ve ma yenti kü nataka konuşma yentikü konuşur ma yentikü konuşmaz o keyfine göre konuşmaz.kendi hevesine göre konuşmaz.neden ? çünki NEFİS YILDIZINI indirmiş.NEFİS YILDIZI diye bir şey kalmamış.heva hevesler konuşmuyor Peygamberimiz de. pekiiiiii soralım şimdi NEYLE KONUŞUR? vahiyle konuşur. nefsimizi benliğimizi indirmemiz lazımmm.konuşurken dikkat edelim.hevamızdan hevesimizden konuşmayalım . o ne yapmış? nereye gitmiş?kiminle konuşmuş? kaça almış? kulaklarımıza çöp sokmayalım arkadaşlar. peygamberimizin dünyaya ait arzusu hevesi yok ki ne konuşsun.dünyaya ait beklentin arzun hevesin olursa konuşursun.oda olsun buda olsun şunu yiyelim şuraya gidelim.onun şusu çok güzel. HEVA HEVES tir işte bunlarda MİRAÇ HADİSESİ YAŞANTININ KENDİSİDİR. 4, ayette o ancak kendisine vahy oluna nı söyler. peygamberimizin konuştuğu her şey vahy dir. cebraili gerçek suretiyle görmüştü diyor.ilk görüşü ef al aleminde yani dünya alemindeydi.,ilk vahiy meleğini 5. ayette Onu, müthiş kuvvetleri olan biri öğretti . burada peygamber efendimizin akıl mertebesi CEBRAİL her kesin akıl mertebesi var.yükseldikçe cebrail mertebesine çıkıyor akıl [B] 7. ayet o ufkun en yukarısında idi . en yukarısı en son mertebe Sidretü'l- Müntehâ en son mertebe cebraille beraber gittikleri yerin en sonu orasıda ilmin ibadetin bittiği yer, 7 kat göklerin sınırı Sidretü'l- Müntehâ sidre ağaç demektir. eskiden bir yeri tarif ederken mesela son ağaçtan dön son ağacın berisinde son ağacın önünde ineyim gibi tabirler kullanılırdı. neden ağaç denmiştir? bir şeyin en son noktasını belirtmek için işaret. keyim alemlerin bitip gayb alemlerin başladığı yer. 9.ayette Onunla arasındaki mesafe, iki yay kadar, yahut daha az kaldı. 10. ayette (Allah), kuluna verdiği vahyi verdi. CEBRAİL aleyhisselamdan bahsediyor. [B] 11.ayet Onun gördüğünü kalb(i) yalanlamadı. zaten kalbiyle görüyordu zaten çok şaşırmadı diyor.gözünün gördüğünü daha ef al aleminde (dünya aleminde)yaşarken eşyanın zahirden batınını duası oydu BANA EŞYANIN AHKİKATİNİ GÖSTER demesi zaten o biliyordu. ama iki mertebede yaşamıştı efal aleminde ve esma mertebesinde diğer iki mertebesini şimdi gördü.onun için diyor gözünün gördüğünü kalbi yalanlamadı. 12.ayet Onun gördükleri hakkında şimdi kendisi ile tartışacak mısınız. 13. ayet Andolsun onu bir kez daha görmüştü.CEBRAİL aleyhisselam ı gerçek suretinde gördü. 14. ayet Sidretü'l- Müntehâ'nın yanında gördü 15.ayet Ki Cennetü'l- Me'vâ onun yanındadır.meva cennetinin başladığı yer . 16 ayet Sidre'yi kaplayan kaplıyordu.allahın nuru kaplamıştı.Peygamber Efendimizin sallallahu aleyhi vessellemin sidreyi müntehara hakikati muhammediyenin şeceresi 17. ayet (Peygamberin) gözü şaşmadı ve sınırı aşmadı.halbu ki efendimiz o alemleri yeni görüyordu.gözü yinede şaşmadı başka yere bakmadı. ilk gittiğimiz bir yere çok muhteşem bir yere bir camiye gittiğimizi düşünelim.avizesine halısına nakışına gözümüz takılır dimi?gözümüzü alamayız. düşünün kü efendimiz cenneti gezdi.ama onun gözü şaşmadı.bakmadı hiç birşeye.ilgi duymadı.gözü ordaydı çünki başka yere bakmadı | |
27 Temmuz 2008, 22:57 | Mesaj No:10 |
Cvp: Miraç kandili**hakkında her şey geldik en büyük ayete necm suresi 18 18. ayet Andolsun ki o, Rabbinin âyetlerinden en büyüğünü gördü. neydi bu en büyük ayet?eğer gözü şaşsaydı,,gözü başka yere ilişseydi.,demekki o büyük ayeti göremiyecekti demekki bizim gözümüzn şaşmaması lazım.bir şeylerde takılı kalmaması lazım. Efendimizin tek bir gayesi vardı işte o en büyük ayeti görmek neyi gördü? KENDİ HAKİKATİNİ gördü.hz rasullahın sallallahu aleyhi vessellemin kendinde mevcut olan hakikati muhammediyenin o en geniş şekliyle o akşam gördü. kendi hakikatini gördü. KENDİ HAKİKATİ NEYDİ? Cenab ı hakkın yansımasıydı. onu fark etti. bende ki yansıma Cenab ı hakkın yansımasıymış HAK mış bendeki dedi bunu tabi MARİFET MERTEBESİNDE izlemiş oldu.hakikat ve marifet mertebesinde bunu bildi. mesela şimdi: şöyle bir tohum , bir çekirdek o çekirdeğin tohumun içinde neler vardır?bir ağacı meydana getirebilecek bütün unsurlar vardır dimi? ağacın bütün zerrelerinden dalı yaprağı çiçeği meyvası,tekrar meyve içindeki tohum silsileyi devam ettirmek için şeceresi olarak vardır dimi tohumun içerisinde böyle bir hakikati muhammediyeyi GÜL gibi açıldı o anda bütün alemler ve kendinden sonra gelecek olan bütün ümmetini gördü. onun idrakine vardı. kendi hakikati bütün ümmetine verilmiş hakikatlerdi.yani çok basit şeyler değil . çekirdeğin içini görmek onun için ağacı örnek vermiş. gördüğü bu kendi şeceresi açıldı.kıyamete kadar gelip geçecek olan ümmetinin hepsi o anda onun gözünün önüne serildi.bir gül gibi açıldı.kokusunu dahi bıraktı. | |
Konuyu Toplam 2 Kişi okuyor. (0 Üye ve 2 Misafir) | |
Benzer Konular | ||||
Konu Başlıkları | Konuyu Başlatan | Medineweb Ana Kategoriler | Cevaplar | Son Mesajlar |
Miraç Kandili Tebriği... | Esma_Nur | Üç Aylar / Kandiller | 20 | 06 Şubat 2024 21:22 |
Hutbe:Miraç Kandili | Arasat | Tebliğ-İrşad-Vaaz-Hutbe-Nasihat | 1 | 26 Mayıs 2014 01:48 |
Miraç Kandili Mesajı… | mehmet akif2 | Diyanetten Duyurular/Haberler | 0 | 26 Mayıs 2014 01:46 |
Miraç kandili ile nefes alacağız | EyMeN&TaLhA | Üç Aylar / Kandiller | 0 | 03Haziran 2013 18:26 |
Miraç Kandili Duası | SONSUZNUR | Dua Bölümü | 0 | 20 Temmuz 2009 01:25 |
.::.Bir Ayet-Kerime .::. | .::.Bir Hadis-i Şerif .::. | .::.Bir Vecize .::. |
|