Değerli Müslümanlardan kardeşim. Önce cevabınızın en son cümlenizi hatırlatır ve size teşekkür ederim. (YANILGILARIMDAN YANLIŞLARIMDAN RABBİMİZE SIĞINIRIM.) Gerçekten hepimiz yanılgı içinde olma ihtimalimiz her zaman vardır. Yeter ki Yüce rabbimin kelamını rehber edinelim ve ona beşerin sözlerine delil aramak için değil, rabbim ne söylüyor onu anlamak adına bakmış olalım.
Şimdide bu yazımda örnek verdiğim ayetleri neden yazma gereği duydum ona gelelim. Ne yazık ki bu ayetlerdeki bir cümleler öne sürülerek, beşerin koyduğu kurallara, inançlara delil aranıyor. Bahse konu ayetin öncesinde yazdıklarınızı zaten Rabbim açıklıyor, benim dikkat çekmek istediğim konu ise yine sizinde Nahl suresi 43. ayetten sonra yazdığınız ayette çok net açıklanıyor. Peki, ben bu ayeti ne için yazmıştım, neden açıklama gereği duymuştum? Bu ayette geçen cümlede bahsedilen, din ve iman adına bir konuda bilginiz yoksa onu kur’an ehline sorun, çünkü Allah her şeyi kur’an da yazdığını ve oradan öğrenmemizi emrediyor diye anlatmaya çalıştım. Bakın siz Allah razı olsun Sureyi daha geniş yazmışsınız. Bahsettiğim ayetin devamındaki ayete baktığımızda zaten her şey çok net anlaşılıyor. (Nahl 44- (Onları) Apaçık deliller ve kitaplarla (gönderdik). Sana da zikri (Kur'an'ı) indirdik ki, insanlara kendileri için indirileni açıklayasın ve onlar da iyice düşünsünler, diye.
Bakar mısınız yüce Rabbim ne demek istiyor, nasıl anlaşılıyormuş zikir ehli demekle, kur’an ehli olduğu çok açık. Yani buradan şunlar çıkıyor. Allah kur’an ile meşgul olup, onu anlamak için çaba gösteren, onun ruhunu kendi ruhuna enjekte etmek ve onun güneşi ile aydınlanmaya çalışanların kur’an dan istifade edeceği sanırım çok açık anlaşılıyor.İşte buradan da anlaşılıyor ki kur’anı herkes anlayamaz, onu veli insanlar anlar demek, kur’anın özüne ve anlatım şekline aykırıdır. Bakın Rabbim ne diyor elçisine 44. ayetinde. Sana apaçık delillerle ayetlerimizi gönderdik sana da kur’anı indirdik ki onlara iyice açıklayasın, onlarda iyice düşünsünler diyor. Demek ki anlaşılmayacak bir durum yok, yeter ki aklımızı kullanalım düşünelim yeter.
Cevabınızın son kısmındaki bana serzenişinizi çok iyi anladım, bakın şöyle yazmışsınız. (GÜNÜMÜZ PEYGAMBERİN HADİSLERİNİ İNKÂR EDENLERDE BÖYLEDİR YERİ GELİNCE HADİSTEN DELİL SUNARLAR AMA nedense hadisi de bir türlü kabulde etmezler...)
Bu sözlerinize ben şahsen alınmadım. Çünkü bu konudaki düşüncelerimi çok net söylemiştim daha önce ve yazdığım yazılardan da açıkça anlaşılıyor. Ben kur’an dışından gelen rivayetleri hiç düşünmeden aklımı kullanmadan, kur’an süzgecinden geçirmeden asla ve asla kabul etmem. Neden biliyor musunuz? Çünkü Önce Rabbim biz kullarını bu konuda uyarıyor ve kur’an a uymayan sanının peşinden gitmeyin sorumlu tutarım sizi diyor. İkincisi de O güzel peygamberimiz ne diyordu lütfen hatırlayalım. Benim adıma birçok söz söyleyeceklerdir, benim olup olmadığını anlamanız için, KUR’AN İLE KONTROL EDİNİZ. Demek ki Kur’a na uymayan onun süzgecinden geçmeyen hiçbir söz peygamberimizin sözü değil demektir. İşte ben peygamberimizin sözüdür dedikleri tüm bilgileri, kur’an süzgecinden geçiriyor ve öyle kabul edip baş tacı yapıyorum. Bunu böyle yaptığımı KUR’AN ÜZERİNE YEMİN EDERİM, YÜCE RABBİM ŞAHİTTİR. Allah Nahl suresi 44. ayetinde ne diyordu? Sana indirdiğimi kullarıma tebliğ et ve onlarda indirdiklerim üzerinde İYİCE DÜŞÜNSÜNLER diyordu. Peki, Yüce Rabbim in indirdikleri üzerinde düşünüyorsak nasıl olurda beşerin rivayetlerinin doğru olup olmadığını hiç düşünmeden kabul ederiz bunu düşünüyor muyuz hiç?
Söylediklerimden ve yaptıklarımızdan hepimiz sorumlu olacağımızın bilincinde olmalıyız. En garantili yolun Rahmanın apaçık hüküm verdiklerine iman etmek olduğunu bilmeliyiz, çünkü peygamberimizde başka bilgilere iman etmedi, yalnız Rabbin indirdiklerine iman etti ve yaşadı. Bunun bilincinde olan bir insan, kur’ana iman edip, onun hükümleri ile yaşayan bir insanın, aynı zamanda peygamberimize de harfiyen uymuş olacağını bilmelidir. Allah kendi hükümlerine kimseyi ortak etmez, hüküm veren yalnız benim diyorsa çok açık ve net, bunun dışından da hükümleri önümüze getirenlerin tuzağına düşmeyelim. Kur’an da her şey yoktur diyenler, İslam ı tam ve doğru yaşamak istiyorsan şu ya da bu kitaplara bakmanız gerekir diyenlerin, kur’anı anlayarak okumanın günah olduğunu söyleyenlerin, biliniz ki BİZLERDEN SAKLADIĞI BİRŞEYLER VAR DMEKTİR. Bizlere düşen Rabbin rehberine sıkı sıkı sarılmak olmalıdır. Onun rehberinde olmayan, onun vermediği bir hüküm bizlerden istenecek hükümler, farzlar olmadığını artık bilelim. Çünkü rabbim ne diyordu ayetinde? SİZLERİ BU KİTAPTAN HESABA ÇEKECEĞİM. Rahman bu sözü veriyorsa sizce, bu kitapta olmayan bir hükümden bizlerden hesap sorar mı ? Yorum ve karar sizlerin.SAYGILARIMLA Haluk GÜMÜŞTABAK |