Tekil Mesaj gösterimi
Alt 02 Ocak 2011, 18:16   Mesaj No:1

kamer34

Medineweb Sadık Üyesi
kamer34 - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Durumu:kamer34 isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Medine No : 13038
Üyelik T.: 14 Aralık 2010
Arkadaşları:9
Cinsiyet:
Memleket:istanbul
Yaş:54
Mesaj: 871
Konular: 41
Beğenildi:6
Beğendi:0
Takdirleri:10
Takdir Et:
Konu Bu  Üyemize Aittir!
Standart Dünya da İnsan'ın Başına Bela Getiren "KELİME"..!

Dünya da İnsan'ın Başına Bela Getiren "KELİME"..!



EHLİ KİTAP KİMDİR..?

"Ehl-i kitap,yada kitap ehl-i"

Lugat Manası :

Ehl-i kitab Farsça terkibinin, yahut ehlu'l-kitab Arapça terkibinin lugat mana "kitap ehli, kitaplı, kitaba bağlı olanlar" demektir.

Şer-i Manası :

Şer-i manası olarak,ehl-i kitap konusunda İslam alimleriarasında farklı görüşler vardır.

İmamı azam'a göre,tahrif edilmiş olmasına rağmen,aslı itibari ile semavi vahy'e dayanan,bir kitaba iman eden kimseler,ehli kitaptır.

Bu sebeple,hırıstiyanlar ve yahudiler ehli kitap oldukları gibi Hz. Davud'a ve Hz .İbarahim'e gönderilen,kitaplara iman edenler de ehli kitap olarak isimlendirilmektedir.

Fakat genel kanı,ehl-i kitaptan kasıt yahudi ve hıristiyanlardır.

Şahsen benim de görüşüm bu.

Bir kısım insanlara,kitap ehl-i denmesinin sebebi,kendilerini nisbet ettikleri kitaplarıdır.Burada kitaptan kastım;Cenabi ALLAH' ın Nebileri vasıtası ile göndermiş olduğu sözler ve bilgiler bütünüdür.Her ne kadar,zaman içerisinde,kendilerini nisbet ettikleri kitabı tahrif edip,bunun yerine,sapmalar,inkarlıklar göstermişselerde,yinede hak Dine en yakın insan toplulukları bunlar olmuşlardır.Ayrıca bu Dinlere iman edenler,İslam dinine daha yatkın ve daha yakın olmuşlardır İnşallah bunları ayetlerle izah edeceğiz.

Hicaz arapları,yahudi ve hıristiyanları Şam ve Hicaz Coğrafyasın da tanımışlar ve onların birçok örf , adetlerinden etkilenmişlerdir.

Şimdi Mekke de ehl-i kitabın durumuna bakalım.Ehl-i kitap Mekke de çok azınlakta idiler.Mekke de inen Ayetlere dikkat edecek olursak Yahudi ve Hıristiyanlarla

doğrudan,ilgili ayetler yok gibi.Ancak Nahl Suresi 103.Ayette onlara işaret vardır Ayeti okuyalım;

"Andolsun ki biz onların bunu kendisine ancak bir beşer öğretmektedir dediklerini biliyoruz.

Saparak kendisine yöneldikleri (kimsenin) dili acemcedir.

Bu ise açıkça arapça olan bir dildir."(Nahl 103)

Bu Ayet de müşriklerin,iddiasına göre Peygamber Efendimize (s.a.v) Mekke de yaşayan,Hristiyan yada Yahudi olan biri tarafından,bu sözlerin öğretildiği iddia edilmiştir.

Bu Ayet de Müşriklerin iddia ettikleri kişinin,dilinin Arapça olmadığı, bu kişinin dilinin acemce olduğudur.Oysa ki Kur'an Arapça olarak indirildiğine dikkat çekmektedir.

Efendimizin (s.a.v) Medine ye Hicretinden sonra,Ehl-i kitap ile ilgili,çok sayıda Ayetler nazil olmuştur.İnşallah bu Ayetleri de ele alacağız.

Bu Ayetleri ele almadan önce,Yahudilik ve Hristiyanlığı biraz tanımaya çalışalım.

HRİSTİYANLIK.NEDİR ?

Lugat manası:

Bazı kimselere göre Hristiyan kelimesinin kökü "nasara" olarak adlandırılır.Hz Peygamberimizin doğduğu yerin adıda "nasıra" dır.

Aslında,bu kelimenin kökü "nusret"kelimesinden çıkmışttır.Bunun kaynağı Hz.İsa'nın şu sözlerindedir;

"Men sari İlahi (Allah+ın yolunda kimler benim yardımcılarım olacaktır.) Hz İsa'nın bu sorusunu şöyle cevaplandırmışlardır;

"Nahnu ensar-ullahi (Biz Allahın işinde sana yardımcı olacağız).Fakat Kuran-ı Kerim bizzat Hıristiyanların kendilerine "nasara" dediklerini iddia ediyor.

(Ali imran /52) Ayrıca Hıristiyanlar hiçbir zaman kendilerine nasiri dememişlerdir. (Hz peygamberin hayatı cilt 2 sahife 83/ Mevdudi)

Bu Din Hz İsa eksenli olup,daha sonraları tahrif edilerek,Peygamber Efendimiz dönemine kadar gelmiştir.Bugün bile dünyada en çok taraftarı olan,evrensel bir Dindir.Takriben 1/5 milyar civarında taraftarı olduğu bilinmektedir.Hıristiyanlık Hz. İsa merkezli demiş idik.Bizim Kitabımıza göre,Hz. İsa'ya bir tane Kitap (İncil)verilmiştir.Ancak Hıristiyanlar Hz. İsa'nın havarilerinden naklen 4 tane Kitap,olduğuna inanırlar.Bu Kitaplar "Luka, Matta, Markos, Yuhanna" dır,Hıristiyanlığın Yahudilikten kopması Aziz Paol'un şu sözleri olmuştur."Hz İsa'ya iman etmenin Ahiret de kurtuluş olduğunu söyledi ve kendi Cemaatini bu konuda ikna etti.

Şimdi Hıristiyanlığı biraz da mukaddes Kitabımız Kur-an dan ve Rasulüllah'ın hadislerinden tanıyalım...

3/59- Gerçekten Allah katında İsa nın durumu Adem in durumu gibidir.Allah onu topraktan yarattı sonra ona ol dedi oda oluverdi

3/61- Sana ilim geldikten sonra kim seninle tartışırsa deki gelin oğullarımız ve oğullarınızı kadınlarımızı ve kadınlarınızı kendimizi ve kendinizi çağıralım sonra lanetleşelim.Allah ın lanetinin yalancıların üstüne olmasını dileyelim."

2/116 - O zalimler, "Allah kendisine çocuk edindi." dediler. Hâşâ, O sübhândır. Doğrusu göklerde veyerde ne varsa O'nundur. Hepsi O'na boyun eğmiştir.

5/17 - Muhakkak ki, "Allah, ancak Meryemoğlu İsa Mesih'tir" diyenler kâfir olmuşlardır. (Onlara) de ki: " Allah, Meryemoğlu İsa Mesih'i, anasını ve bütün yeryüzündekileri helak etmek istese O'na kim engel olabilir? " Göklerin, yerin ve ikisi arasındakilerin mülkiyeti sadece Allah'a aittir. O, dilediğini yaratır. Allah, her şeye kadirdir.

Bu ayetler de hıristiyanların asılsız ve iftira dolu düşüncelerine, inançlarına bir tokat gibi cevap verme niteliğinde. Olmuştur.iki rahip peygamber efendimizle konuşuyorlardı.Allah Rasul'ü o iki rahibe hitaben Müslüman olun buyurdu, onlar muhakak ki biz daha evvel müslüman olduk dediller.Onlar ey Muhammed İsa nın babası kimdir diye sordular ,Rasullulah sustu.ve onlara cevap vermedi. Allah'u Teala da"ve ayrılığa düştüğü konular için Ali imran suresinin baş kısmında seksen küsür ayet indirdi.

İbn-i İshak şöyle devam eder ;

Hz peygamberle heyet arasında hüküm ifade eden heyetler gelince, tartıştıkları konularda onun sözünü kabul etmedikleri takdirde karşılıklı lanetleşme emrini alan a-Afendimiz onları lanetleşmeye çağırdı..

3/61-Sana ilim geldikten sonra kim seninle tartışırsa deki gelin oğullarımız ve oğullarınızı kadınlarımızı ve kadınlarınızı kendimizi ve kendinizi çağıralım sonra lanetleşelim.Allah ın lanetinin yalancıların üstüne olmasını dileyelim...

İşte bu ayet o esnada indi.Rahipler dediler ki Ey ebul Kasım (efendimiz)bırak düşünelim sonra bizi çağırdığın şeyi yapıp yapmayacağımızı sana bildiririz ve ayrılıp gittiler.

(Muhtasar İbni kesir cilt 1 sahife 272-274)

Hem ayette hem de hadisde anlatılan bu olay hırıstiyanların islama göre gerçek yüzlerini ortaya koymaktadır.

İndi rahipleri efendimizi çok iyi tanıyorlardı.Çünki kendi kitaplarında Efendimizin vasıfları verilmişti..Bu gerçeği bilen indi rahipleri otorite makam mevkiden elde ettikleri çıkarları yüzünden bu çağrıya olumsuz cevap vermişlerdir.Lanetleşmeğe yanaşmamalarının bir sebebide kendilerine Allah tan bir musibet geleceğini çok iyi bilmelerindi..Tevhid gerçeğinden yüz çevirenlerin üstlendikleri büyük bir cehalettir bu.Tevhid gerçeğinin birinci ve kati hükmü Allah'ı öbür sahte ilahlardan ayırarak tek-e indirgemektir hırıstiyanlığı tanımaya devam ediyoruz

2/116 - O zalimler, "Allah kendisine çocuk edindi." dediler. Hâşâ, O sübhândır. Doğrusu, göklerde ve yerde ne varsa O'nundur. Hepsi O'na boyun eğmiştir

Hiristiyanların asılsız mesnedsiz isnadları Allah tarafından bu cümlelerle zalimlik sıfatı olarak red edilmiştir.Allah bu zalimlik sıfatını Kuran'ın bir çok yerinde kafir olarak mana vermiştir.

Bu ayette de açık bir şekilde o zalimlik sıfatı kafirlik olarak belirtilmiştir.Hıristiyanlar Hz İsayı Allahın oğlu (sümme haşa) olarak tanımlıyorladı Yani peygamberlerini aşırıya giderek Allah'a asılsız ve küstahca isnadlar da bulunmuşlardır.Hristiyanların bu asılsız ve küstahça isnatlarına karşın şu ayetle Allah cevap vermiştir.

1/4- "De ki Allah bir tekdir.Allah samettir, doğurmamış ve doğrulmamıştır.Ona hiçbir şey denk değildir."

Bize ebu Yamman İbn abbasdan nakletti ki:Resulallah (s.a.v) şöyle buyurmuş:Adem oğlu beni yalanladı, ama onun için böyle bir şey mümkün olamaz. Beni inkar etti, ancak onun için böyle bir şey olamaz. Onun beni yalanlaması, kendisini olduğu gibi tekrar diriltmeye gücümün yetmediğini sanmasıdır.Beni inkar etmesi de çoçuğum olduğunu söylemesidir.Ben bir eş veya çocuk edinmekten münezzehim.

(Bu hadis muhtasar cilt 1 suhuf 86 İbn Kesir)

Hırıstiyanlığı tanımaya devam ediyoruz

2/135 - Bir de: "yahudi veya hıristiyan olunuz ki, hidayet bulasınız." dediler. Sen onlara de ki: "Hayır! Hanif olarak hakka tapan İbrahim'in dinine (uyarız) ki, o hiçbir zaman müşriklerden olmadı."

Bu ayetde dikkat çeken, yahudiler ve hristiyanlar için müşriklik terimi kullanılmıştır.Kuran'da yahudi ve hristiyanlar için Fasık ,Zalim ,Kafir Müşrik ve Ehl-i kitap terimlerikullanılmıştır.

Bu ayette Yahudi ve Hristiyanların asılsız küstahça iddialarından birini daha gözler önüne sermektedir

5/17 - Muhakkak ki, "Allah, ancak Meryemoğlu İsa Mesih'tir" diyenler kâfir olmuşlardır. (Onlara) de ki: " Allah, Meryemoğlu İsa Mesih'i, anasını ve bütün yeryüzündekileri helak etmek istese O'na kim engel olabilir? " Göklerin, yerin ve ikisi arasındakilerin mülkiyeti sadece Allah'a aittir. O, dilediğini yaratır. Allah, her şeye kadirdir."

İşte hristiyanların asılsız mesnetsiz alçakça iddialarından biri daha Kuran-i kerim hristiyanların ve yahudilerin bu asılsız iddialarıyla doludur.Ben burada bazı ayetleri zikir ettim.:Tarih boyunca hırıstiyanlık tartışıla gelmiştir.Aslında hıristiyanlık günümüzde kapitalizmin gölgesi altında kaldı gibi görünsede gerçekte halen çok etkilidr.Vatikan merkezinde yetiştirilen rahibler ve rahibeler dünya ülkelerinin değişik yerlerinde misyonerlik görevlerini bütün hızı ile devam etmektedir.

Vatikanın güya demakrasi ile yönetilen halkları hırıstiyan olan ülkelerde ki etkisi küçümsenmeyecek boyuttadır.Burada hıristiyanlığı az da olsa tanımaya çalıştık ehli kitap konusunu işleyince tekrar hıristiyanlık hakkında bazı bilgiler vermeye çalışacağım.

YAHUDİLİK VE MUSEVİLİK

Yahudilik Hz. Yakubun dördüncü oğlu Yehuda ya atf edilmektedir. Yahudilik kelimesi çok daha sonra ortaya çıkmıştır aslında yahidilik bir din midir yoksa bir ırk mıdır? oda ayrı bir tartışma konusu..Yahudilik günümüzde mensubu en az olan semavi bir dindir.Kendi kitaplarını tahrif etmiş peygamberlerine itaat noktasın da hep sorun ve problem olmuşlardir.Ben burada yahudilikten ziyade yahudileri konu etmek istiyorum aradan geçen uzun yllar boyunca Hz Musaya Hz Yakuba ve Hz İshak,a gelen dini kendi çıkarları doğrultusunda,değiştirerek nerdeyse o hak olan dinin özünden hiç bir şey bırakmamışlardır.

Yahudiler ticaretleri, sinsilikleri, içten pazarlıklı, hain, küstah Allah ile pazarlık yapacak kadar melun bir millet olarak tarih sayfalarında yerlerini almışlardır..

Yahudi kahin ve rahibleri kendi kitabları olan Tevratı çağlar boyunca yanlış tefsir ederek şirk ve putperestliğe kadar gitmiştir.

Kuran'a göre yahudilik şirk,sapıklık,kulların kullara, olan kulluklarını yansıtan bir inanç dinidir..Kuran onlar için "beni israil" yada israil oğulları olarakta bahs eder.

Yahudiler tarih boyunca ticareti hep kendi tekellerinde bulundurmuşlardır. Bu kaide günümüzde bile bu özelliğini yitirmemiştir.Yahudiler ikinci dünya savaşı(1945) te Alman olan hitler tarafından soykırıma uğramışlardır.

Bu soykırımdan kurtulan yahudiler filistin bölgesine akın etmişlerdir.Filistin bölgesinde kısa sürede çoğalarak ve para gücünü kullanarak filistin halkının üzerinde güç sahibi olmuşlardır.Daha sonrada her ne kadar bazı ülkeler tarafından tanılmasada dünyanın bir çok ülkesi tarafından tanılan bir devlet kurmuşlardır.

Şimdi siz diyeceksiniz ki nerde bu yahudilerle iligili ayetler ve hadisler işte geliyor;

5/43- Allah'ın hükmünün bulunduğu tevrat yanlarında olduğu halde seni nasıl hakem kılıyorlar

ve sonra bunun peşinden yüzçeviriyorlar işte onlar inanmış değillerdir.

5/78- İsrail oğullarından inkar edenlere davut ve meryem oğlu isa dili ile lanet edilmiştir"...

İlk Ayet de Allah onların nasıl iki yüzlü ve Allah’ın çağrısına,yüz çeviren bir millet olduğunu açıkca beyan etmiştir. Bu yüz çevirme Maide 78 de Hz Davut ve hz İsan’ın onları lanetlediğini gözler önüne sermektedir.Maide 43 . ayet Medine de nazil olmuştur.Bu Ayetin nuzül sebebi çok ilginçtir. Bir okadarda Yahudiler açısından da vahimdir.

Yahudilerden iki kişi zina etmişlerdir,kendi şeriatlarına göre recm edilmeleri gerekmektedir. Yahudi din adamları,herzaman yaptıkları gibi Tevrat da bulunan bu hükmü bu kez tahrif etme yerine,sinsilik yaparak şöyle demişlerdir.

Biz bu işi peygambere götürelim,diyelim ki Yahudi olan bu erkek ve Yahudi olan bu kadın zina etmişlerdir.Biz sizin şeriatınıza göre hüküm vermenizi istiyoruz,çünki sinsi ve hain olan Yahudiler zina hükmünün Kuran’da evliler için yüz,bekarlar için seksen değnek olduuğunu çok iyi biliyorlardı.Ama Allah onların,bu sinsice pilanını yerle bir ederek,Efendimize bu Ayeti indirdi.Şimdi bu olayı birde hadisde görelim.

Malik nafi kanalıyla Abdullah ibni Ömerden nakl ederki.o şöyle demiş;

"Yahudiler hz oeygambere geldiler ve kendilerinden bir kadınla bir erkeğin zina ettiğini söylediler..Rasulüllah onlara tevratta recm konusunda ne görüyorsunuz diye sordu onlar biz zina edenleri sopalataırız dediler Abdullah ibn selam dediki yalan söylersiniz tevratta recm vardır.tevratı ketirdiler ortaya koydular.yahudilerden birisi elini recm bölümü üzerine koydular. bölümün öncesi ve sonrasını okudu abdullah ibn selam dediki elini kaldır o elini kaldırdı görüldiki eliyle kapatmış olduğu kısımda recm ile ilgili bölüm bulunmaktadır.Yahudiler Muhammed doğru söyler tevratta recm bölümü varıdr dediler.Rasulullah onlara enir etti ve zina eden kişileri recm ettirdi..Ben adamın kadının üzerine eğilip ona taş değmesinden korumaya çalıştığını gördüm."Bu hadisi buhari ve müslim tahric etmişleridr.

(Muhtasar suhuf 563 ayet maide /43)

Bu olay Yahudilerin ne kadar yalancı,iki yüzlü,kendi dinlerin de bile,sahtekar,aldatmacı olduklarını bütün çıplaklığı ile ortaya koymaktadır.

Yahudileri sahifeler değil kitaplar yazsak yinede tam anlatmış olmayız En iyisi biz yahudilerle ilgili ayetleri okumaya devam edelim.

"Ama zulm edenler kendilerine söylenen sözü bir başkasıyla değiştirdiler.bizde o zalimlerin
yaptıkları bozgunluğa karşılık üzerlerine gökten iğrençbir azap indirdik"

/bakara7 59

"Onlar Allah'ı bırakıp din adamlarını meryem oğlu mesihi ilah edindiler. Oysa onlar tek olan ilaha ibadet etmekten başka emir olunmamışlardı..." Tevbe/ 31.

"And olsun gerçek allah fakirdir biz ise zenginiz diyenlerin sözlerini allah işitmiştir.onların bu sözlerini peyganberlerini haksız yere öldürmelerini yazacağız ve yakıcı olan azabı tadın diyeceğiz"
Ali İmran" /181

Arkadaşlar,Yüce Allah bu sinsi,alçak,iftiracı,hain,kafir olan yahudilerin bir sıfatını daha gözlermizin önüne seriyor. Oda Peygamber öldüren.Allah,ın onlara olan Rahmetine bakın,Bir de yahudilerin yaptığına bakın.Kurtulsunlar,Cehennem azabını tadmasınlar diye onlara bir elçi gönderiyor,onlar da Allah,ın bu elçisinin canına kast ediyor.

Şimdi günümüzde bazı şerefini,haysiyetini,vicdanını,Dinini üç beş kuruşa satan güya alim bozuntusu olan kişiler vardır.Bunlar Ehl_i Kitabın (Yahudi ve Hıristiyanların) cennete girebileceklerini söylemek üzereler.

Mavi Marmmara gemisi olayında , İsrail kendisini korumuştur ve davasında haklıdır diyecek kadar alçalan ve büyük insan yığınlarını peşinden cehenneme sürükleyen bu kitap yüklü eşekler (af edersiniz) Kuran da Yahudilerin taşıdığı tüm sıfatları aynen taşımaktadırlar.Yaw ben bu sözleri yazımın sonunda yazacaktım dayanamadın kendimi kaptırdım neyse biz konumuza geri dönelim..

İddiaya bakarmısınız Allah fakir biz zenginiz diyorlar bu idda dünyada hiç bir milletin aklına gelmez bence.Dedim ya sinsilik işte. Bir zamanlar bir karikatür görmüştüm onu burda zikr etmek istiyorum izniniz ile: Karikatür şöyle idi,bir maraton koşusu çizilmişti,önde üç kişi koşuyor bu kişilerin isimleri karikatürde verilmişti ama ben o isimleri vermeyecem konumuz onlar değil çünki

Tam arkalarında da Şeytan koşuyordu ve Şeytan şöyle diyordu.Ben ilk üçe girmeğe çalışıyorum.

Evet bunların yanında Şeytan değil ilk üçe ilk beşe bile giremez.Yahudi ve Hıristiyanlarla İlgili Kuran ve Hadislerde o kadar çok konu edilmişki onlara yazmağa kalkarsak kitap olur,dilim döndüğünce kısaca Yahudi ve Hıristiyanların yapılarını ve karakterlerini ortaya koymaya çalıştım,şimdi İslamdaki bazı terimleri ele almak istiyorum İnşllahu Rahman

İSLAM

Lugat Manası ;

İslam kelimesi esleme fiilinden bir mastardır.Bu fiilin anlamları ve islam kelimesi kökü olan "if'al"kelimesinden türemiştir."if'al" kelimesi anlamı çok geniştir ve özelliklidr.

Ben bu kelimenin kökenini burada zikr etmeyerek onun şeri manası üzreinde durmak istoyorum.

Şeri manası;

Boyun eğmek itaat etmek,kabullenmek,baş eğemk,sulhe girmek,sulh yapmak,Allah,a varlığnı teslim etmek,halis ve samimi olmak,bir durumu bir şeyi terk etemk (hani "lailaheillallah" ta ki "la" demek gibi).İslam dışı örf,anane,gelenek,kanun,tağut ve şeytanları vs. terk etemk İslam kelimesinin daha bir çok anlamı vardır

Bir insan İslamı kabul edip,İslama girdiği zaman müslüman olmuş olur.Ancak bir insanın İslama girebilmesi için yukardaki manaları anlaması ve onu bozucu düşünce ve amellrden uzak durması gerekir.İslam Yahudilik ve Hıristiyanlık gibi değildir.

Ben İslamı kabul ettim."Lailaheillallah" demekle müslüman olmuş olmaz.Çünki islam ciddi bir dinidir öbür dinler gibi değildir.

Gerçek manada "lailaheillah" yani islamın kast etmiş olduğu manada söylendiğinde,dünyada insanın başına büyk belalar açmaktadır.

Daha bir öneki bir yazımda Kuran terimlerinin içi (yani manaları) boşaltılmıştır demiştim."Lailaheillallah" bir baş kaldırıdır,bir isyan ve bir teslimiyettir.Araplar bu kelimenin manasını çok iyi biliyorladı,onun için Peygamber Efendimiz onlara "lailaheillah" deyin derdi.

Ama Bizans kıralı hraklyusa gönderdiği mektupta "lailaheillallah" deyin demedi..Onlara aliimran 64. ayetini gönderdi.

Bir rivayette Efendimizin o felaket günde,yani Taif dönüşünde Medineden ona bir heyet geldi.Dediler ki bize gel ey Allah,ın Rasulü biz "lailaheillallah" diyor ve seni Peygamber olarak kabul ediyoruz

Orada bulunan sahibilerden biri ey Medineliler,siz bu çağrıyı iyice anladınızmı,siz belki dostlarınız ile düşman,anne,baba,kardeşleriniz ve akrabalrınız ile karşı karşıya geleceksiniz,belkide onlarla savaşacaksınız,buna hazırmısınız dedi.Ensar evet dedi yemim ederizki biz bunu göz önünde bulundurarak geldik dediler ve Efendimize biat ettiler.

Bir kişi "la" kelimesinin anlamını bilmeden, bilerek "illallah" derse bile iman etmiş olmaz.Ayetleri okuyalım

"Ey muhammed de ki işte bu benim yolumdur.ben allaha çağırıyorum.ben ve bana uyanlar kesin bilgiyle basiretle allaha davet ediyoruz.allah bütün eksiklikleren münezehttir ve ben müşrüklerden değilim"yusf suresi /8

Ayttede açıkca beyan edildiği gibi iman kesin bilgiye dayanmak zorundadır . o kesin bilgide örf,adet,gelenek,mezhep,tarikat yada ataların yolu değildir o bilgi Allah,ın Kitabı ve Nebi,nin sünnetidir.

İbn Abbas (r.a) şöyle rivayet etmiştir

Rasulüllah Muaz,ı Yemen,e gönderirken ona Muaz,sen Ehl-i Kitap olan bir topluluğa gidiyorsun.Onları ilk olarak "lailaheillallah" a davet et,eğer kabul ederlerse onlara Namazı Zekatı.. ve diğer ibadetleri yapmalarını söylersin.Hadis uzundur ben kısaca zikr ettim Buhari ve Müslümde yeralır bu hadis isteyen arkadaşlar bakabilirler.

Günümüzde görevli din adamları Allah,ın bu emirlerini salt bir sözden ibaret olduğunu ve terimlerin Kuran,i manalarını insanlardan gizleyerek onları Allah,ın azabına doğru sürüklmektedirler.

''Allah'ın indirdiği kitabtan bir şeyi gözardı edip saklayanlar ve onunla değeri az (bir şeyi) satın alanlar:' onların yedikleri karınlarında ateşten başkası değildir. Allah kıyamet günü onlarla konuşmaz ve onları arındırmaz. Ve onlar için acı azab vardır.''Bakara'' 174

Bu yaptıkları (ilahi vahyin mesajlarını gizlemeleri) sebebiyle karınlarında şiddetli ateş azabını tadacaklarını bu Ayet bize açıklmaktadır.

"La ilaheillallah" kelimesinin içinden İslam kelimesi çıkar.İslamı tarif ederken ne demiştik.İslam kelimesinin bir manasıda "bir şeyi terk etmek" tir.işte bu terk etme "la ilahe " kelimesiyle ifade edilir. İslam kelimesinin bir anlamıda,boyun eğmek,teslim olmak kabullenmek,baş eğmektir. Kime?"illAllah" teriminin manasının daha iyi anlaşılması için şöyle tercüme de edebiliriz "illa Allah" yani "ille Allah" "illa" bir bağlaçtır yani Allah’tan hariç anlamına gelir yada ""illa Allah"en büyük Alllah,tır da denebilir.O halde Allah,ın istediği şekilde "la ilahe illAllah" demedikçe,kişi bunu bozucu amel ve düşüncelerden kurtulmadıkça iman etmiş olmaz

Peki insan Allah’ın istediği şekilde "la ilahe illAllah" derse Müslüman olmuş olurmu?

Hayır Müslüman olmuş olmaz Çünki islam dininde birde Peygamber olgusu da vardır.Bu emirle birlikte (la ilahe illAllah) Muhammeden abdühü ve Rasulühü demek zorunluluğu varıdır.Bu cümleyi tam olarak birleştirdiğimizde şöyle olur

"Eşhedü enla ilaheillAllah Muhammeden abduhü rasulullahü" bu cümleyi Kurani manası ile,dil ile ikrar,kalp ile tasdik,amel ile yaşamak sonucunda kişi islami hüvviyet kazanmış olur.Aksi düşünelemez.

Bu cümle içerisinde bulunan Muhhamedden Rasulüllah kelimeleri sadece Muhammed (sav) Allah,ın Rasülüdür anllayışnı çıkarmak doğru bir yaklaşım değildir.

Evet Muhammedden Rasulüllah demek, getirmiş olduğu ilahi mesajın tamamını(yani bir kısmı değil) kabullenip o eliçyi kendi nefsinden daha evla kabul etmedikçe o elçiyi çağlar üstü Peygamber,Önder,Lider olarak benimsemdikçe,bu iman, gerçekleşmiş olmaz.

Ve o Elçinin Kuran,i vasıflarını tam olarak eksiksiz görmedikçe,onun emir ve yasaklarını (ki bu kuran dır) hayatının her alanına taşımadıkça,bu iman gerçekleşmiş olmaz.

Günümüzde bazı düşüncelere göre Hz. Muhhammed (sav) o toplumun içerisinde,dürüst,namuslu,sözü özü bir olan,sıradan bir insandı bu nedenle böyle insanlar zamanımızda da vardır.Allah bu Risaleti Muhammed (sav) hakettiği için ona verdi derler.

O da (sav) bu Risaletin gereklerini ister isteyerek,ister istemeyerek,yerine getirdi derler. Bize Kuran,ı bıraktı o (sav) görevini tamamlımış,geçmiş zamanda kalmıştır..Elimiz de onu (sav.) in getirmiş olduğu Kuran vardır.Bizi bağlayan ancak bu kitabdır.Peygamberin yaptıkları söyledikleri veya söylemedikleri o çağın gerekleri doğrultusundadır derler..Bizi bağlamaz derler.Şimdi bunun konumuz ile ne alakası var diyeceksiniz var? var efendin var....

Ne demiştik Allah,ın istediği şekilde bir Allah inancı,birPeygamber inancı ve Kuran inancı olmadıkça gerçek iman meydana gelmiş olmaz Hz.Muhammed (sav) ne bir postacıydı anlayışı, nede sadece Allah,ın elçisidir anlayışı, Kuran,i bir anlayış değilidr..

Allah,Kuran gibi ilahi bir mesajı plansız, programsız, rast gele,insanların içerisinden birini yoldan çevirerek vermemiştir.Dağlar bile bu mesajı yükünü kaldıramaz dı diyen Allah bu ilahi mesajı sokaktan birini çevirerek (haşa) vermesi düşünülemez. .

Ey insan,sen ne kadar basit,tutarsız,Kuran’dan uzak (Güya Ehli Kuran) kafirane bir düşünce içerisindesin.Şunu bilmelisin ki kendini nisbet ettiğin Kuran,ı düzgün okusaydın ne büyük bir yanılgı içerisinde olduğunu görürdün.

Allah Risalet yükleyeceği elçilerini,doğumlarından vefatlarına kadar,bir program dahilinde yapmıştır..Ki Hz.İsa,nın Hz. Musa,nın durumu gibi.Hz.Muhammed,in de durumu aynen onlar gibidir.Onun (sav) in doğumundan vefatına kadar olan hayatı,bir program dahilindedir,

O Nebi, ne Postacı ne sadece bir Elçi ne de Allah,ın ortağı idi. Bu meseleyi daha önceki yazılarımda uzun uzun anlatmıştım.Bu nedenle

İslama girmek ve müslüman olmak için, gerçek ve doğru bir iman anlayışı gerekmektedir.

Bazı arkadaşlarımıza göre, kişi bu kelimenin (lailaheillAllah) anlamını bilmediği halde söylesebile Müslüman sayılabileceğini,hatta dahada ileri giderek bilmemenin mazeret olduğunu ileri sürmektedirler,bu arkadaşlırımız eğer Kuran ve sünnetten bu konuyu bir parça araştırma zahmetinde bulunmuş olsalardı böyle düşünmezlerdi.

Tebliğ edilmemiş ve bilmemenin mazeret olmadığı ile ilgili ayrı bir yazı dizisi hazırlayacağım inşallah.

Allah kendisine ortak koşulmasını kabul etmez. Şirk (ortaklık) bir sıfattır,herhangi bir toplumun,kralın,yada kabilenin ismi değilidr.Kim bu sıfatı işlerse oda müşrik olmuş olur..

Bu sıfatı işlememek için kurani bir bilgiye sahip olmak lazım yada eğer kişi( ümmi) ise yani okuma yazma bilmiyor ise o zaman aklını kullanarak duyu organları ile bu çağrıya kulak verecek ve onu (bu çağrıyı) kabullenecek ikrar amel kalb ile tasdik edecektir.

"Allah, kendisine ortak koşulmasını asla bağışlamaz; bundan başkasını, (günahları) dilediği kimse için bağışlar. allah'a ortak koşan kimse büyük bir günah (ile) iftira etmiş olur.
(Nisa suresi 48. ayet)

"Allah, kendisine ortak koşulmasını asla bağışlamaz; ondan başka günahları dilediği kimse için bağışlar. kim allah'a ortak koşarsa büsbütün sapıtmıştır"(Nisa suresi 116. ayet)

Müslümanlardan arkadaşım

Önceki yazılarınızın birinde günümüzde ki yahudi ve hıristiyanların Kuran’ın kast ettiği ehli kitapmıdır acaba diye bir konu başlığı açmıştınız,birde kendisini Kuran’a nisbet edip gereğini yerine getirmyenlerin ehli kitap olabileceğini bunların kestikleri etler helal ve kadınlarıa nikah düşebilir demiştiniz.

Asıl konu buydu..

Kendisini Kuran’a nisbet edip gereklerini yerine getirmeyenlerin ehli kitap sayılamayacaklırını inşallah elimden geldiğinnce deliller kapsamında açıklamaya çalışayım.

İslam terimini yukarıda açıkladık.Şimdi İslam’daki öbür terimlere bakalım.....

Riya münafık : konumuz ile doğrudan ilşkili olmadığından kelimenin kökenine girip yazımı uzatmak istemiyorum

Münafık Müslümanın zıddı riyakar iki yüzlü içten hesaplı gösterişci içi baka dışı başka iman etmediği halde menfaat çıkar sağlamak için müslüman gibi yapmak dinlerini eğlence konusu yapan hakikatı ara sıra benimseyen küstah ama kendi cehenneminede eyvallah diyen nifak saçan gösteriş için mal mülk saçmaktan geri durmayan vs vs

Münafıklık Kuran da bir çok ayette sert bir üslüp ile eleştirilmiş onların cehennimin en alt katında olacaklarını bilidrmişti işte ayetler

“Gerçekten münafıklar, ateşin en alçak tabakasındadırlar. onlara bir yardımcı bulamazsın.” (Nisa suresi, 145)

Bakara /17/18- Onların durumu karanlıkta ateş yakan kimseler gibidir. Ateş etraflarını aydınlattığı zaman Allah onların aydınlıklarını gidererek kendilerini hiçbir şey göremeyecekleri koyu bir karanlıkta bırakır. Onlar sağır, dilsiz ve kördürler. Bu yüzden geri dönemezler.

19- Ya da onların durumu koyu bulutlu, şimşekli ve gürültülü bir gökyüzünün yağmuruna tutulmuş, ölüm korkusu içinde yıldırımlara karşıparmakları ile kulaklarını tıkayan kimselere benzer. Allah kâfirleri çepeçevre kuşatandır.

2/8 - İnsanlardan öyleleri de vardır ki, inanmadıkları halde, "Allah'a ve ahiret gününe inandık." derler.

2/9 - Allah'ı ve müminleri aldatmaya çalışırlar. Halbuki sırf kendilerini aldatırlar da farkına varmazlar.

2/10 - Kalplerinde hastalık vardır. Allah da onların hastalığını arttırmıştır. Yalan söylemelerine karşılık onlara elem verici bir azab vardır.

2/11 - Hem onlara: "Yeryüzünde fesat çıkarmayın." denildiğinde: "Biz ancak ıslah edicileriz." derler.

2/12 - İyi bilin ki, onlar ortalığı bozanların ta kendileridir, fakat anlamazlar.

2/13 - Onlara: "İnsanların (müslümanların) inandığı gibi inanın." denilince, "Biz de o beyinsizlerin inandığı gibi mi inanacağız?" derler. İyi bilin ki, asıl beyinsiz kendileridir fakat bilmezler.

2/14 - Onlar iman edenlere rastladıkları zaman: "İnandık" derler. Fakat şeytanlarıyle yalnız kaldıkları zaman: "Biz, sizinle beraberiz, biz sadece (onlarla) alay ediyoruz." derler.

2/15 - (Asıl) Allah onlarla alay eder ve taşkınlıkları içindeserserice dolaşmalarına mühlet verir.

Daha bir çok ayet vardır.

FASIKLIK:

Fasıklık Kuran da bazen Kafir olarak da verilmiştir. Ama yaygın olan kanaat anlamı Müslüman olupta bazı haram şeyleri sıkça işleyen kişiler için kullanılır

Fasıklık "fısk" yani bir çeşit günah çeşididir.Bu günahlar insanı çepeçevre kuşatmamış ise,yani bu günahlar insanın hayatının bir anlamı haline gelmemiş ise,insanı dinden çıkarmaz fasık yapmış olur.Fakat dediğim gibi günahlar ona bir yaşam biçimi haline gelmiş ise sahibini dinden çıkarırİşte ayetler;

5/47 - İncil ehli de Allah'ın ona indirdikleriyle hükmetsinler. Kim, Allah'ın indirdiği ile hükmetmezse, işte onlar fâsıkların ta kendileridir.

2/26 - Muhakkak ki Allah bir sivri sineği, hatta daha üstününü misal getirmekten çekinmez. İman edenler bilirler ki, o şüphesiz haktır, Rabb'lerındandır. Ama küfre saplananlar: "Allah böyle bir misal ile ne demek istedi?" derler. Allah onunla birçoklarınışaşırtır, yine onunla birçoklarını yola getirir. Onunla ancak o fasıklarışaşırtır.

7:145 - Ve onun için o levhalarda her şeyden yazdık, nasihat ve hükümlerin ayrıntılarına ait herşeyi (belirttik). Haydi bunlara sıkı sarıl, kavmine de emret, onlar da en güzeline sarılsınlar. Size yakında o fasıkların yurdunu göstereceğim

Dedimya Kuran da fasıklık yoldan çıkmış Allah’ın Hükmü ile Hüketmeyen olarak olarakta zikr edilişmtir.Fasıklık hakkında daha çok ayetler vardır.

MÜRTEDLİK:

İslam Dinine girip,daha sonra dalaleti seçen kişiler için,kullanılan bir terimdir.İslam Dini bu tür insanlara yaşam hakkı tanımaz Onların öldürülmelerini emir eder.

İslam Dininde zorla İmana kabul yasak edilmiş (bakara 256 ye bakabilirsiniz) kişi kendi rızası ile ilahi bir bilgiye dayanarak iman etmesini ister.

Bir Ayette mealen "bir bilgi üzerine iman edin yada bir bilgi üzerine inkar edin denilmiştir".

Ali-imran suresi 85,86,87,88,89. dörtbüyük imama göre ise mürtedin cezası ölümdür.En doğrusunu Allah bilir.

Ben diyorum ki,kendisini İslama nisbet edenlerin,her ne kadar lugat manası bakımından Ehl-i Kitab'a benziyor olsalar dahi İslam hukuku açısından Ehl-i Kitap statüsüne girmezler.Yukarıda örneklerini verdiğim gibi "Münafıklık" Fasıklık "Mürtdetlik "Müslüman" terimleri kullanılmıştır.

Bu yüzden Maide Suresinde ki Ehl-i Kitaba tanılan imtiyazlar (kestikleri'ni yemek kadınları ile evlenmek) bugün kendisini Kur'an'a nisbet edip,ama gereklerini getirmeyen toplara bu hüküm uygulanamaz.

Bugün ki Ehl-i Kitap ile o günki Ehl-i Kitap aynı statüye sahiptir.Benim görüşüme göre,Yahudilik ve Hıristiyanlık Dini İslam Dini gibi değildir.

Eskiden olduğu gibi,bu günde Kiliselerin,Havraların ve Sinegogkların,insanlar üzreindeki etkisi büyüktür. Geçmiş çağlarda da bu böyle idi.Eskiden Kral vardı,bu Kralın yanında Keşişler,Rahipler,Hahanlar ve Din görevlileri vardı.

Bugün hernekadar şeklen farklılık gösterselerde işin özü itibarı ile aynıdır.Dedim ya Vatikanın ve Sinegogkların Başbakanların,Devletbaşkanlarının,CumhurBaşkanları 'nın üzerinde çok büyük bir etki sahibidirler.

Yahudilikte ve Hırıstyanlıkta,kişinin kendisini o Dine mensup sayması o Dinden olması için yeterlidir.

Beddii Hamit arkadaşımın görüşüne gelince.

Yahudi,Hırıstiyanlar'ın hayvanı keserken Allah'tan başka birilerin isimlerini anabileceklerini,bu yüzden bu etlerin haram olabileceğini söylemişti.Bu görüşünede Enam suresindeki ayetleri deilil getirmişti

Bedii Hamit arkadaşım verdiğiniz ayetler doğrudur fakat maide 5 ayetindeki açıklamaya iyice dikkat etmemişsiniz.Ayeti bir haıtılyalım.

"Bugün size iyi ve temiz şeyler helâl kılındı. Ve kendilerine kitap verilenlerin yemeği, size helâl, sizin yemeğiniz de onlara helâldir. Ve mü'minlerden iffetli hür kadınlar ve sizden önce kendilerine kitap verilenlerdeniffetli kadınlar, zina etmeksizin, gizli dost tutmaksızın namuslu bir biçimde mehirlerini verdiğiniz taktirde, sizlere helâldir. Ve kim îmânı inkâr ederse artık onun ameli boşa gitmiştir. Ve o âhirette hüsrana uğrayanlardandır"

Ayetin bu kısmına dikkatinizi çekmek istiyorum

Ve mü'minlerden iffetli hür kadınlar ve sizden önce kendilerine kitap verilenlerden iffetli kadınlar, zina etmeksizin, gizli dost tutmaksızın namuslu bir biçimde.”

Yahudi ve Hıristiyanlar'ın kadınları ile evlenmeye Ayet şart koşmuştur.Yani her Ehl-i Kitap kadınları ile nikah kıyılamaz Onların kestikleri hayvanlar da böyledir..

Enam Suresi 118/ 119/121 Maide Suresi /3 Bakara Suresi /173 Hac Suresi /30

Ayetlerindeki şu kesin emre dikkat edilmesi lazım.Oda hayvanı keserken Allah'ın adının anılmasıdır.Bu konu ile ilgili başka Ayetler de vardır.Her ne kadar,Yahudiler Allah'ın Uzeyr'in babası Hıristiyanlar da Allah'ı Mesih'in babası olarak nitelendirmiş olssalar dahi,

Allah bu şirklerini bildiği halde Ehl-i Kitaba Putperestlere tanımamış olduğu imtiyazları tanımıştır.

son söz;

Günümüzde bazı beyinleri uyuşmuş,satılık kalemler,Yüce Kitabımız Kur'an da Yahudi ve
Hıristiyanlar'ın bu sapıklıkları ile ilgili açık ve net ayetler olduğu halde.Onların (Yahudi ve Hıristiyanları'n) Allah'u Tealayı inkar etmedikleri,biz Müslümanların da Peygamber olarak kabul ettiğimiz,Peygamberlere İman ettiklerini bu sebeble;Onların (Yahudi ve Hıristiyanlar) 'da Cennete gerebileceklerini alttan alttan söylemektedirler.

Şeytan'ın yeryüzüne insan olarak yansıyan,halini taşıyan bu alçak,iki yüzlü,Kafir,Müşrik kişiler bazen karşımıza bir medya patronu,bazen bir tarikat şeyh'i,bazen bir cemaat lideri,bazen bir dekan,bazen bir kitap yüklenmiş Alim bozuntusu,bazen bir baba,bazen bir amca,bazende herhangi bir yakınımız olarak karşımıza çıkmaktalar.

Müslüman olan her davetçinin asli görevlerinden biride,bu kişilerin,sahte maskelerini düşürerek,insanlara onların,alçak,düzenbaz,iki yüzlü yüzlerini ortaya koymaları gerekmektedir.Bu beyni uyuşmuş (keremeji_ki bu terim kürtçedir.) kişilere buradan bir çağrım var:

Gelin Allah'u Teala benim ve sizin canlarımızı almadan önce,sizinle benim,aramızdaki ortak olan bir kelimede birleşelim.Kendi Şerefimizi,Haysiyetimizi mekam mevkii para pul için satmayalım.Yoksa mahşerde Allah'u Tealaya bunun hesabını çok ağır bir bedelle ödeyeceğinizi sizlere hatırlatırım.

Selam: Allahın Hidayetine Tabii Olanların Üzerine Olsun.

Emanetlerin En Emini Allaha Emanet Olun....

Alıntı ile Cevapla

Konu Sahibi kamer34 'in açmış olduğu son Konular Aşağıda Listelenmiştir
Konu Forum Son Mesaj Yazan Cevaplar Okunma Son Mesaj Tarihi
“..Allah’ın velileri kimlerdir..?” Allah(c.c) Kara Kartal 14 6730 17 Mart 2012 02:37
“İbn-i Teymiyye/ve/vahdeti-vücut “ Tevhid Ve Şirk Konuları Esadullah 6 3364 16 Mart 2012 20:24
""Velayet..Şirki"" Tevhid Ve Şirk Konuları kamer34 0 1905 06 Mart 2012 19:05
"Seyyid Kutub kimidir...?" Alimler(Rh) bilinmez 42 16648 20 Şubat 2012 23:31
""Tasavvuf/Büyüklerinin/Şirkleri""... Tasavvuf-Tarikat hiranur86 52 21424 08 Şubat 2012 21:11