03 Şubat 2008, 19:36
|
Mesaj No:1 |
Durumu: Medine No : 7 Üyelik T.:
14Haziran 2007 Arkadaşları:1 Cinsiyet: Yaş:43 Mesaj:
1.277 Konular:
640 Beğenildi:18 Beğendi:0 Takdirleri:10 Takdir Et:
Konu Bu
Üyemize Aittir! | Camideki Fatiha Camideki Fatiha Geçenlerde bir vesileyle yanına uğramıştım ki, namaz kılarken gördüm. “Rabbim! Sen nelere kadirsin!” deyiverdim o an. Gençliğinde bir kere olsun ağzından “Allah” kelamı çıkmamasıyla övünen Kenan Amca, o ihtiyar haliyle “Allahüekber” deyip namaza duruyordu. Doğrusunu Allah bilir ya, şahsen gördüğüm kadarıyla kıldığı namaz eksik ve hatalıydı. “Allahüekber” diyerek rükuya varıyor, “Subhanallah” diyor, akabinde “Allahüekber” diyerek secdeye varıyor, secdede yine “Subhanallah” diyordu. Neyse; “Subhanallah” diyerek selâm verdi ve namazını tamamladı! Allah kabul etsin Kenan Amca!” Beni yeni fark etmişti. Hoş geldin doktor bey oğlum.” dedi, peltek konuşmasıyla. Geçen sene beyin kanaması geçirdiği günlerde hastanede tanımıştım Kenan Amca’yı. Bir Fatiha’dan bile mahrum edilmiş hâlde yaşadığı onca yılın ezikliği vardı üzerinde. Koluna girerek, oturmasına yardım ettim: Nasılsın bakalım?” Yürümemdeki aksaklık dışında, iyiyim çok şükür.” Maşallah Kenan Amca! Namaz bile kılıyorsun.” Ondaki bu değişikliğe çok sevinmiştim. Sohbet ederken, “Evlât” dedi utana sıkıla, “Sana bir şey sormak istiyorum.” Buyur Kenan Amca.” Meraklanmıştım. Ben namazda ne okunacağını bilmiyorum. Okumam yazmam da yok. Namaz kılıyorum ama...” Her yanını hüzün kaplamış, sözün devamı boğazında kalmıştı. Ne kadar acı bir tabloydu bu böyle. Namaz kılmak istediği halde namazın nasıl kılınacağını, namazda ne okunacağını bilememek... Öğrenirsin inşallah. İstersen ben sana yardımcı olurum.” “Felç geçirdikten sonra hafızam iyice zayıfladı. Çok uğraştım, ama bir türlü aklımda bir şey kalmıyor.” Ümitsiz kelimeler dökülmüştü yine felçli dudaklarından. İçim burkulmuş, ona bir çıkar yol göstermeyi çok istemiştim. Hiç olmazsa Fatiha’yı öğrenmek zorundasın Kenan Amca. Fatiha’sız namaz olmaz. Ne yapıp edip onu öğrenmen gerekiyor.” “Biliyorum yavrum. Ama ne yaparsam yapayım, hafızama girmiyor.” Fatiha’sız geçen yıllara kızgın ve kırgın bir hâlde söylüyordu bunu. Bu dertli ihtiyar için yapılabilecek bir şeyler olmalıydı. İçimden, “Madem namaz kılma ameliyesi ömür bitmediği sürece, akıl baştan gitmediği sürece düşmüyor. Bu amcamıza nasıl bir yol göstermeli.” diye düşünürken, çok şükür bir çözüm yolu da bulmuştum: İyisi mi sen namazlarını cemaatle kıl Kenan Amca. Eğer vakit namazlarını camide kılacak olursan, imama uyman yeterli olacak. O zaman namazların salim olur inşallah.” Bu çözüm karşısında Kenan Amca’nın her yanını sevinç ve memnuniyet kaplamıştı. Hani, ayakları sağlam olsa kalkıp oynayacaktı! O gün bugündür, Kenan Amca namazlarını camide kılıyor. İmama tâbi oluyor ve selametle namazlarını eda ediyor. Ben de onu ağır aksak camiye giderken her görüşümde imama uymanın ve cemaat sırrına tâbi olmanın ne demek olduğunu daha iyi kavrıyorum. Velhasıl, bir Fatiha’yı bile öğrenememiş ve öğrenemeyecek birisinin beş vakit dört başı mamur namazlar kılışına şahit oluyorum. Hem de, cemaatle...
__________________
Her insan hata eder. Hata işleyenlerin en hayırlıları tevbe edenlerdir.
Tirmizî, Kıyâme, 49; İbn Mâce, Zühd, 30. |
| |