Allah'tan Başka Kimsenin Yardım Edemeyeceği Gün
Allah'tan Başka Kimsenin Yardım Edemeyeceği Gün Allah (c.c) İsrailoğullarına verdiği nimetleri ve onları bir zaman alemlere üstün kıldığını hatırlattıktan sonra onlara çok dehşetli bir günden haber veriyor ve buyuruyor ki: «Size bunca nimetler verdim. Bunları sizler bilmektesiniz. Öyleyse gönderdiğim Rasulüme ve ona indirdiğim Kur'an'a iman edin ve Allah'ın ayetlerine karşı gelmeyin, insanları saptırmayın, ayetleri tahrif etmeyin. Çünkü öyle birgün gelecek ki o günde hiçbir kimse başkasının günahını yüklenip cezasını çekemeyecek. İnkarcılar için kimseden hiçbir şefaat kabul edilmeyecek. Müslümanlardan ancak şefaat edilmesine izin verdiğim kimselere şefaat olunacak. Kafirlere vereceğim azab o derece dehşetli ve korkunç olacak ki kafirler ondan kurtulmak için bütün dünya nimetlerini fidye olarak vermek isteseler de bu onlardan kabul edilmeyecek. Ve onlar bu azabtan kurtaracak bir yardımcı da bulunmayacaktır.»
Şefaat:
Allah (c.c) bu ayetinde kafirler için hiçbir kimsenin şefaatının fayda vemeyeceğini ve Allah'ın izni olmadan da kimseye şefaat olunmayacağını açık bir şekilde bildirmiştir. Her kim kafirler için şefaat hakkının varolduğunu iddia eder ve günahkar mü'minlere Allah'ın izni olmasa da bazı kişilerin şefaatçi olacağını söylerse kafir olur. Çünkü kafirlere şefaat etme ve şefaat edilme hakkı verilmeyeceği gibi Allah'ın izni olmaksızın günahkar müslüman da olsa hiçbir kimseye şefaat edilmeyecektir. Kafirlere şefaat edilmeyecek kaidesinden sadece Rasulullah'ın amcası olan ve kafir olarak ölen Ebu Talib müstesnadır.
Buhari'nin rivayetine göre, Allah (c.c) Rasulullah (s.a.s)'i müşriklere karşı koruyan Ebu Talib'e şefaat etmesi için izin verecek. Fakat Rasulullah'ın yapacağı bu şefaat onun cehennemden çıkmasına değil, azabının hafifletilmesine vesile olacak ve Ebu Talib cehennemde topuklarına varan bir ateş içerisinde beyni kaynar bir şekilde sonsuza kadar azab görecektir.
Günahkar mü'minlere gelince onlara Allah'ın kendisine şefaat izni verdiği resuller, nebiler, salihler ve şehidler gibi kişiler ancak şefaat edebilir. Bu kimseler de ancak Allah'ın izin verdiği kimselere şefaat edebilirler. Fakat Allah izin vermedikçe bu kimseler de hiç kimseye şefaat edemezler. Çünkü şefaat yetkisi ancak Allah'a aittir. Bu sebeble şefaat sadece Allah'tan istenmelidir.
Ölmüş kimselerden, kim olursa olsun, ister bir nebi, ister salih bir kimse olsun, asla direkt olarak şefaat istenemez. Ancak; «Ey Allah'ım falan kimseyi eğer salihlerden ise bana şefaatçi kıl» diyerek, Allah'a dua etmek caizdir.