13 Şubat 2008, 21:24
|
Mesaj No:1 |
Durumu: Medine No : 698 Üyelik T.:
01 Ocak 2008 Arkadaşları:0 Cinsiyet: Mesaj:
136 Konular:
82 Beğenildi:0 Beğendi:0 Takdirleri:10 Takdir Et:
Konu Bu
Üyemize Aittir! | hasmı için ağlayan gözler hasmı için ağlayan gözler Allah dostlarından Fudayl bin Iyâz Hazretleri’nin şu hâli de, kâmil mü’minlerin gönül kıvâmına güzel bir örnektir: Kendisini ağlarken gördüler ve niçin ağladığını sordular. O da: “–Bana zulmeden bir zavallı müslümana üzüldüğümden ağlıyorum! Bütün kederim, onun kıyâmette rezil olmasındandır.” buyurdu. Yine Fudayl bin lyâz Hazretleri’ne: “–Falanca sizin haysiyetinize dil uzatıyor.” denildiğinde: “–Vallâhi ben ona değil, o sözleri ona söyleten iblise öfkeleniyorum.” karşılığını verip şu niyazda bulundu: “–Allâh’ım, eğer o kişi doğru söylüyorsa beni bağışla, yok yalan söylüyorsa onu bağışla.” Nitekim Hasan-ı Basrî Hazretleri de, kendisinin gıybetini yapan birine kızıp öfkelenmek yerine, hediye göndererek teşekkür ederdi. Zîrâ o, gıybet eden insanın, ya kendi sevaplarını gıybetini yaptığı kişiye bağışladığını, ya da onun günahlarını kendi üzerine aldığını çok iyi bilenlerdendi. Ârif ve âşık gönüllerde müstesnâ bir yeri olan Hallâc-ı Mansur taşlanırken: “Yâ Rabbî! Benden evvel, beni taşlayanları affet!” diye yalvararak büyük bir gönül îsârı sergilemiştir. Rebî bin Haysem Hazretleri birgün namaz kılarken, gözünün önünde yirmi bin dirhem kıymetindeki atı çalındı. Fakat o, hırsızın peşine düşmek yerine huzurla edâ ettiği namazına devâm etti. Onun bu büyük kaybını duyan dostları koşarak kendisini tesellî etmeye geldiler. Hazret, dostlarına: “–O adam atımı çözerken kendisini gördüm. Lâkin ben o vakit daha mühim ve çok sevdiğim bir işle meşguldüm. Onun için hırsızı kovalamadım.” dedi. Bunun üzerine dostları, hırsıza bedduâ etmeye başladılar. Hazret, onları susturarak: “–Sâkin olun, bana zulmeden yok! O adam kendi nefsine zulmetti. Zavallının kendine yaptığı yetmiyormuş gibi, bir de biz ona zulmetmeyelim!” dedi. |
| |