Uzun sakallı müslüman sırp!
Ben uzun sakallı müslüman kişileri gördüğümde,
nefret ederdim, nerede görsem uzak kalırdım. Sakallarına bakar iğrenirdim ve ayıplardım.
Yıllarca bu nefretimi yenemedim.
Çünkü müslüman kişileri terörist gördüm,
Bize müslümanlar böyle tanıtılırdı. Hollanda’da bir gün bir olaydan dolayı hapse atıldım. Beni cezalandırmak amacıyla müslüman koğuşuna verdiler.
Kararı nefretle karşıladım, sinirlendim,
tepki verdim ancak elimden gelen bir şey yoktu teslim oldum gösterilen
koğuşa gönderildim. Artık iğrendiğim, ayıpladığım, uzak kaldığım, terörist gördüğüm uzun sakallı kişilerle birlikteydim.
Allah, kaçtığım insanlarla beni
hapishane gibi kaçamayacağım bir ortamda buluşturdu.
Üstelik buradaki tutsaklar sonradan islamı seçmiş, farklı nedenlerle;
iftiralara maruz kalmış, suçlanmış müslüman kişilerdi.
Hepsi güzel ahlak sahibi, edepli, saygılı, merhametli insanlardı.
İlk gün ve diğer günler hep onlardan uzak kaldım ancak onlar bana sürekli saygı gösterdi, değer verdi, yardımcı oldu, güler yüzle davrandı.
Bense onları gizli gizli izliyordum.
Toplu halde cemaatle namaz kılıyorlar, kuran okuyorlar, birbirlerine güzel davranıyorlar, yardımcı oluyorlar, şakalaşıyorlar, aralarında ilmi ders yapıyorlardı. Başlarında ders veren bir hoca vardı. Sakalları uzun güler yüzlü merhametli sessiz biriydi.
Aylar geçtikçe ben onların tutumundan
farkında olmadan etkileniyordum. Aylar ayları kovaladı,
kişisel değişimler yaşamaya başladım, ilkin nefretlerim azaldı,
bakışım yumuşadı, söylediklerini işitmeye başladım, sorular sordum,
onları artık çok daha ciddi olarak kabullenmiş içli dışlı olmuştum.
Her şey Allah’ın dilediği gibi geliyor
bense hiçbir şeyin farkında değildim.
Her geçen gün inancım, bakışım, değişti, Beni islam’a davet ettiler,
Tevhidi anlattılar, Kuran hediye ettiler, günlerce düşündüm, yaşadıklarımı ve inançlarımı İslam’a arz ettim, Söylediklerini kafamda attım tuttum, inanç ve amellerini doğru buldum, hakkı gördüm, o uzun sakallı nefret etiğim müslüman kardeşlerimin huzurlarında müslüman oldum.
Beni en çok tevhid etkiledi,
yani Allah’ın birliği, Rabliği, ilahlığı, isim ve sıfatında birliği.
Müslüman olunca; Nefretin yerine sevgi, Küfrün yerini iman,
Batılın yerine hak gelmişti. Çok mutluydum. Onlar gibi sakal uzattım.
Artık bende uzun sakaklıydım.
Uzun sakaldan nefret eden Sırplı,
artık uzun sakallı müslüman olmuştu. Sakalımı uzattığım günden beri kesmedim.
Şimdi huzurunuzda sakalımı görüyorsunuz.
Bu arada ağlıyor, kafasını yerden kaldıramıyordu. İşte uzun sakallı müslüman Hollandalının islamı seçiş serüveni. Ne güzel değil mi?
ALINTI