12 Mart 2012, 22:11
|
Mesaj No:3 |
Durumu: Medine No : 4458 Üyelik T.:
19 Ekim 2008 Arkadaşları:0 Cinsiyet:kadın Memleket:sivas/istanbul/ Mesaj:
5.617 Konular:
583 Beğenildi:4896 Beğendi:6571 Takdirleri:26238 Takdir Et:
| Cevap: Her Şeyden Şikayet ve Sızlanma Karınca kadar olabildikmi? Bir karıncayı kıskanmak nasıl bir duygudur bilir misin? Küçük bir karıncanın dağ gibi yüreğini kıskanmak… Sen bir karınca olsan, alevli bir yangını söndürmeye kalkışır mıydın hiç? Canhıraş ortaya koyar mıydın bedenini? “Ateşi söndüremesem de en azından o yolda ölürüm” deme cesaretini gösterebilir miydin?
Bugüne kadar yürüdüğün yolları düşün. Hiç geriye dönüp baktığın oldu mu? Nasıl izler bırakmışsın geride? İzlerinle gurur duyabilir misin? Senden geriye kalanlardan işe yarar bir şeyler çıkar mı? “İşte ben buyum!” diyebileceğin izlerin var mı?
Yoksa yığınla “ama” ve “çünkü” mü bırakmışsın geride? Yakınmalar, sızlanmalar, bir dolu bahane! Bahanelerini taşıyamayacak kadar az bir zamanın var farkında mısın?
Sen bahanelerini büyütüp ömrünü heba ederken, mevsimler birbirini uğurluyor. Doğanlar kadar ölenlerde çok. Her yeni doğum, senin ölümüne bir adım daha yaklaştığının ifadesi aslında. Kısacık bir yaşam işte! Nuh (a.s) kadar uzun değilki ömrün. O kadar uzun olsa daha mı iyi işler yapardın? Ama’ların olmaz mıydı şimdiki kadar?
Çiçekler açtı, yapraklar soldu, geceler gündüze, gündüzler geceye katıldı. Kimi dağları yüklendi sırtına, kimi bir tüy kadar hafif yaşadı…
Hep trajik sohbetler ettiğin arkadaşlarına kaç kez “zaman ne çabuk geçiyor” dediğini düşün? Kaç kez yapamadıklarından dem vurup yakındın? Hiç yere ağladın, umarsızca geçirdiğin yılların suçunu kaç kişiye yükledin… Ama zamanın yoktu, ama gücün yetmiyordu, işlerin çoktu, çünkü engellerin vardı, “ama insanlar şöyle, ama çevre böyle”, bahane, bahane, bahane!
Ezanlar okundu, selalar verildi, vakitler ardı ardınca geçip gitti. Kimileri huzurda emre amade… Kimi ateşlere uçan pervane…
Oysa ne izler bıraktı birileri şu hayatta. Bir ömre bin ömür sığdıranları düşün. Kısa gibi görünen hayatına, ciltler dolusu tecrübe kazıyanları… Acılarla bezenmiş yılları yiğitçe ağırlayanları, çileyi vakarla uğurlayanları düşün. Gençliği ipek elbiselerle geçtiği halde, ölürken üzerini kapatmayan hırkasıyla ölüme gülümseyen Musab (R.A)ı, İslam bayrağını, kopan kollarına rağmen taşıyan Cafer (R.A)’i düşün… Alnı secdelerde ümmet için ağlayanları, ALLAH için bir ömrü adayanları düşün…
Sızlanacak kadar vaktin yok ki senin. Bahaneler şeytanın oyuncağıdır. Onları bir kenara bırak. Hedefine ulaşamasanda en azından gayret et, çaba göster, kendini Yaradanına ispat et. “Yapabildiklerim bunlar” de, “elimden bu kadarı geliyor” de, “uğraştım didindim, boş durmadım” de.
“Ama” ların ardına sığınma artık!
“Çünkü” lerin maskarası olma!
''ALINTI''
__________________ Birbirimize Fikirlerimiz uyuşmasa bile İNSAN olduğumuz için SAYGI duymamız lazım...
Ne MUTLU MÜSLÜMANIM DİYENE.... |
| |