Konu Başlıkları: medineyi aglatan ezan
Tekil Mesaj gösterimi
Alt 22 Mayıs 2012, 21:49   Mesaj No:1

aslıı

Medineweb Sadık Üyesi
aslıı - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Durumu:aslıı isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Medine No : 15266
Üyelik T.: 14 Aralık 2011
Arkadaşları:17
Cinsiyet:
Yaş:31
Mesaj: 751
Konular: 119
Beğenildi:62
Beğendi:29
Takdirleri:10
Takdir Et:
Konu Bu  Üyemize Aittir!
Standart medineyi aglatan ezan

medineyi aglatan ezan

MEDİNEYİ AĞLATAN EZAN..
Allah Resûlü hasta yatağında soğuk terler döküyor. Hazreti Aişe'nin gözü yaşlı Hazreti Ebu Bekr'in başı yerde Kainatın Efendisi ebedi yolculuğun eşiğinde son nefeslerini sayıyor. Medine soluk almadan bekliyor.
Buruk ...yürekler endişeli bakışlar ve köşelerde sessiz sessiz akıtılan göz yaşları& Tek istenilen şey bir haber. Habibin sıhhat haberi. Fakat Alemlerin Rabbi daha fazla uzatmayacaktır dünya gurbetini Habibinin.
Ahmedi'nin yüreğini daha üzmeyecektir bu çöllerde.
İşte son an& son nefes& ve Habibin dudaklarından dökülen son söz: Er'rafiku-l a'la! Er'rafiku-l a'la! Yüce dost! Yüce dost!
Kainatın Sevgilisi ulaşıyor dostuna.
Ezan vaktidir. Resûlullah'ın yokluğundaki ilk gecenin sabahı. Bilal elini kulağına götürmek için hazırlanıyor. Mukaddes daveti duyuracak. Lakin yüreği yanıyor. Yanık sesi yanık yüreğiyle hepten hüzne bürünmüş başlıyor ezan-ı Muhammedi. Ve tam Eşhedü enne Muhammederrasûlullah derken bir hıçkırık kopuveriyor Bilal'in ciğerlerinden. Bilal ağlıyor sahabeler ağlıyor. Dalga dalga hüznüyle yayılıyor gülbang-ı Ahmedî. Peygamber müezzini ezanı güçlükle bitirebiliyor.
Medine& Peygamber şehri. Hiç böyle görmemişti bu şehri Bilal. Her bir taşından göz yaşı damlıyordu sanki. İşte bu sokaklardan yürümüştü Allah Resûlü. Bu mescitte oturmuştu. Şu kütüktü yaslanıp da hutbe okuduğu. Mübarek ayaklarının değdiği toprak bu topraktı. O'nun gül kokusu sinmişti bu yerlere. Medine O'nu bulduğu gün can bulmuştu. Ama şimdi o yoktu bu şehirde. Her zerresine hasretini nakşedip göçüp gitmişti işte. Bilal Medine'de duramazdı artık. Baktığı her yönde O'nun hatırasının canlandığı yüreğine hicran ateşleri yağdıran bu şehirde kalamazdı. Hasretini bağrına basıp Şam'a gitti. Aradan seneler geçti. Medine peygambersiz ezanlar Bilalsiz seneler geçti. Halife defalarca Bilal'i Medine'ye çağırdı. Tüm ısrarlara rağmen peygamber müezzini kabul etmedi bu davetleri. Fakat bir gece Efendimiz (sav) rüyasına geldi Hazret-i Bilal'in. Allah Resûlü (sav) nurlar içinde ona bakıyor sitemvâri bir tavırla: Ne zamandır beldemize uğramaz oldun Ya Bilal! diyordu. Ertesi sabah Bilal emri alan asker gibi fırladı. Derhal Medine yollarına koyuldu. Bilal'in ne sıcakta pişen vücudu ne uzayan yollara bakan gözleri vardı. Hissettiği tek şey kalbindeki tarifsiz sızıydı. Özleten ağlatan yandıran bir sızı.
Günlerce süren yolculuğun ardından Bilal sevgilisini gömdüğü hicran şehrine ayaklarını basıyordu işte. Ve o gün Medine bir zamanlar çok iyi tanıdığı bir sesle açıyordu gözlerini sabaha. Sesi duyan daha iyi işitebilmek için kapılara koşuyordu. Sokaklara dökülen insanlar heyecan içinde birbirlerine tek bir şeyi haber veriyordu. Bilal gelmiş! Seneler sonra Bilal Medine'ye dönmüş. Kalpler sanki yerinden çıkacaktı. Sokaklarda kadınlar çocuklar& Medine böyle bir şey görmemişti. Bütün şehir mescide akıyordu. Onlar bu sesi hep peygamber hayattayken duymuşlardı. Bu sesi işitip de gittiklerinde mescide Allah Resûlü'nün o mübarek yüzünü görmüşlerdi yıllarca. Peki ya şimdi? İşte bu ses Bilal'in sesiydi. Yoksa Muhammed Mustafa (sav) kainatın biricik sevgilisi şimdi de mescitte miydi? Birisi deseydi ki: Evet Peygamberimiz (sav) mescitte müminleri namaza bekliyor. Şüphesiz buna inanmayan kalmayacaktı. Bir anda çağlayan hisler o koskoca hakikati unutturuvermişti. Allah Resûlü artık aralarında yoktu ve dönmesi de mümkün değildi. İşte o dem herkes koyuverdi kendini. Genç ihtiyar kadın çocuk herkes herkes ağlıyordu. Her şey ortadaydı. Bu ses bu semalarda Muhammed Aleyhisselamsızdı.

Bilal de yüreğinin yangınlarına su serpiyordu gözyaşlarıyla. O da ağlıyor(du.
Hıçkırıklara karışan bu ezan bütün Medine'yi ağlatmıştı. Bu Hazret-i Bilal'in okuduğu son ezanı oldu. Şam'a döndükten bir süre sonra o da Hakk'ın rahmetine ulaştı (alıntı)
__________________
‎''onlar sanıyorlar ki,
biz sussak mesele kalmayacak.
halbuki,biz sussak, tarih susmayacak..
tarih sussa, hakikat susmayacak........''
Alıntı ile Cevapla

Konu Sahibi aslıı 'in açmış olduğu son Konular Aşağıda Listelenmiştir
Konu Forum Son Mesaj Yazan Cevaplar Okunma Son Mesaj Tarihi
Birlik ve beraberlik ahlakımız Serbest Kürsü aslıı 0 1982 04 Mart 2014 01:22
Çocuk ve yalan Çocuk ve Aile Sağlığı aslıı 0 2299 04 Mart 2014 01:20
yeterlilik deneme sınavı Deneme Sınavlar/Paylaşımlar fatmabalci19 1 3829 15 Mart 2013 16:54
kur'an'da peygamber hanımlarına uyarılar Kur'ân-ı Kerim Genel aslıı 0 2675 14 Şubat 2013 11:48
miniklere sorduk <3<3 Hz.Muhammed(s.a.v) " İdiL Su " 1 2117 03 Şubat 2013 22:48