10 Nisan 2013, 17:49
|
Mesaj No:1 |
Durumu: Medine No : 5879 Üyelik T.:
28 Aralık 2008 Arkadaşları:32 Cinsiyet:Bay Memleket:İst Yaş:39 Mesaj:
3.185 Konular:
1383 Beğenildi:174 Beğendi:17 Takdirleri:216 Takdir Et:
Konu Bu
Üyemize Aittir! | Allah Rasulünü (s.a.v.) Sevmek... Allah Rasulünü (s.a.v.) Sevmek...
"Andolsun, sizin için, Allah'ı ve ahiret gününü umanlar ve Allah'ı çokça zikredenler için Allah'ın Resulünde güzel bir örnek vardır."Ahzab 21
Acaba bu örneği yeterince alıyor,
bu örneği yaşıyor ve bu örnekliği gösterebiliyor muyuz?
Ne yazık ki hayır!.
Yaşadığımız toplumda peygamber varisi olduklarını söyleyen birçok din görevlisinde de bu örneği ve bu örnekliği görebilmemiz mümkün değildir!. Nitekim günümüz toplumundaki insanlara "İmamlık bir işiniz var mı?" diye sorduğunuzda, bu insanların akıllarına hemen ölüler gelmekte ve buna göre bir cevap vermektedirler!. Çünkü kendilerine imam denilen birçok din görevlisinin en önemli ve en asli işleri, ölülerle ilgili işlerdir!.
Oysa Resulullah (s.a.v.) böyle mi yapmış, ümmetine böyle mi örnek olmuştu?
Mescide gelen insanlara namaz kıldırmak ve ölüleri defnetmek için mi gönderilmişti?
Mescide gelerek namaz kılan insanların, mescidden çıktıktan sonra ne yaptıklarıyla, nelere yöneldikleriyle, nasıl ve ne şekilde yönetildikleriyle hiç ilgilenmemiş miydi?
Hem neden ordu komutanı ve devlet başkanı olmuştu ki!. Kontenjan boşluğu veya politikacı kıtlığı mı vardı?
Devlet başkanı iken hangi şeyhülislam'dan fetva almış veya hangi devlet başkanına şeyhülislamlık yap mıştı?
Sultanlara şeyhülislamlık yapmayıp da, nefs ve hevalarına göre fetva isteyenlere müftülük mü yapmıştı?
İnsanları Allah adına uyarıp korkuturken, hakim otoritenin desturunu mu, yoksa İslam'ın düsturunu mu dikkate alıyordu?
Apaçık cevabları kendi içinde olan bütün bu sorular, Efendimiz (s.a.v.)'i gerçekten örnek almak isteyen tüm müslümanların dikkate almaları gereken sorulardır. Ayrıca konu bu noktaya gelmişken, İlahi daveti gün deme getiren günümüz müslümanlarına "Allah ile kul arasına girilmez" diyerek çığırtkanlık yapanlara da şunu sormak istiyorum.,
Resulullah (s.a.v.) sizin söylediğiniz manada Allah ile kul arasına girmemiş midir?
Sizin söylediğiniz manada Allah ile kul arasına girerek, insanlara Allah'ın emir ve nehiylerini bildirip, insanları Allah'ın yoluna davet etmemiş midir?
"Allah ile kul arasına girilmez" ifadesi, fıtri açıdan doğru, ancak onların kullandığı manada yanlış ve şeytani bir ifadedir. Çünkü her fırsatta verdiği vesveselerle Allah ile kul arasına girerek insanları Allah'ın yolundan çevirmek isteyen şeytan aleyhillane, bu şaşkınları "Allah ile kul arasına girilmez" diye çığırtarak, Allah ile kul ara sına kendisinden başkasının girmesini istememektedir!.
Netice olarak Allah ile kul arasına giren şeytandan değil de, insanları hakka davet eden salih müslümanlar dan rahatsız olan bu çığırtkanlar, böylesi yaklaşımlar ile Allah'ı değil şeytanı memnun etmekte ve şeytanın dostu olmaktadırlar.
Peygamber (s.a.v.) ve peygamberlikle ilgili olarak bildirilen diğer bir gerçek ise Efendimiz (s.a.v.)'in son peygamber oluşudur.,
"Muhammed, sizin erkeklerinizden hiçbirinin babası değildir; ancak o, Allah'ın Resulü ve peygamberlerin sonuncusudur. Allah her şeyi bilendir."Ahzab 40
Hiç düşündünüz mü?
Efendimiz (s.a.v.)'in peygamberliği, örnek ve rehber olma vasfı, ne zamana kadar sürecek bir vasıf, ne zamana kadar sürecek bir misyondur?
İşte yukarıdaki ayet i kerime, bu sorunun cevabını vermekte ve Resulullah (s.a.v.)'in son peygamber olduğunu beyan etmekle, bu peygamberliğin dünya yaşantısının sonuna yani kıyamete kadar süreceğini bildirmektedir.
Bu gerçeği görmemezlikten gelerek Resulullah (s.a.v.)'in rehberlik ve örneklik misyonunu sadece onun yaşadığı zaman dilimine nisbet edenler, şu ayet i kerimeyle uyarılmaktadırlar.,
"Muhammed, yalnızca bir peygamberdir. Ondan önce nice peygamberler gelip geçmiştir. Şimdi o ölürse ya da öldürülürse, siz topuklarınız üzerinde gerisin geriye mi döneceksiniz? İki topuğu üzerinde gerisin geri dönen kimse, Allah'a kesinlikle zarar veremez. Allah, şükredenleri pek yakında ödüllendirecektir."
Al i İmran 144 Mehmed Alagaş - Kimlik Tercihi kitabından... |
| |